![]() |
Dilek Aksoy
**AnAm** (sevgili ve biricik anacığıma)
Yeryüzündeki tüm çiçekler, Yoluna sermeye yetmez. Bilinen tüm dua, dilekler, Senin için denmeye yetmez. Fedakarsın çilekarsın, Her zaman gülüyor yüzün. Bilirim severek yaparsın, Asla dolmaz gönlün hüzün. Ailemizin tüm yükünü, Omuzlarında taşırsın, Ayağın çıplak, giysin ince, Yaz, kış demeden çalışırsın. Verdiğinin yarısını, Dostlarından alamazsın. Anam bahtının yazısını, Karadır ama silemezsin. Her gece seni anmadan, Gözlerimi kapayamam. Kırdımsa seni bilmeden, Bağışla değilse yapamam |
**Haydi! Ölümsüz Olsun**
Bir bakış bir gülüş yetmez bir tanem, Ilım, ılım eri de gel gir bu gönlüme, Sözler bu aşka hükmetmez can tanem, Haydi ölümsüz olsun.... Var mısın bas parmağını, vur mührünü kalbime. Bilmez idim aşk yükünü çekmek güç olur, Beni benden çaldın, düştüm eline. Sen yoksan eğer bu garip yoktur hiç olur, Haydi gönlüm sana doysun.......... Var mısın tut ellerimi, akıt sihrini kalbime. Yanındayken bile yokluğundan korkarım, Delisin deyip de gülme halime. Senin için dağları deler, Roma’yı bile yakarım, Haydi canın seni bulsun......... Var mısın uzakta kalma hadi, dokun kalbime, |
**Sen Cesaret Ver Bana **
Hayallerde güzelsin, düşlerde özel, Bir dünya var kalbimde! tek bize özel. Çağırıyorum seni aşkım çok bekletme gel, Bu aşkı paylaşalım hadi! “sen cesaret ver bana”. O gözlerin olsunlar isterim ki güneşim, Gülüşlerin olsunlar isterim ki ateşim. Ertelenmiş sevdam olma gel, geçmesin gençlik yaşım, Dargınlıklar bitiversin hadi! ” sen cesaret ver bana”. Ellerimi tutuver gel, güçlensin bu yüreğim, Ruhumu mesheyle gel, şen olsun bu benliğim. Senin için doğmuşum, seninle öleceğim, Korkularla yarışalım hadi! “sen cesaret ver bana”. Gönül sevdikten sonra dönüş olmuyor, Sensiz bu yareler aşkım derman bulmuyor, Yokluğunda gönül çok zalim, kadir, kıymet bilmiyor, Yasaklarla savaşalım hadi! , “sen cesaret ver bana”. |
*aLıNmA bE dOsTuM*
Verdiğin sözlerde duramıyorsan, Kısaca bir hatırımı soramıyorsan, El amanken yaralarımı saramıyorsan, Alınma be dostum inan has değilsin sen bana! Kolay gibi gelmesin kahrım, nazım zor olur benim, Dertlerin derdimdir, acıların içimde kor olur benim, Çok olmaz has dostlarım, sadece bir olur benim, Eğer ben sende tek değilsem, dost değilsin sen bana! Bana arkanı döndüğünde unutmak, sana özgüyse, Dert babası mıyım bana ne demek sence övgüyse, Arkamdan çekiştirip, yüzüme gülmek sence görgüyse, Güvenme be dostum yad elden has değilsin sen bana. Sana kem söze, siteme varmıyor dilim inan, Meğerki ben olmuşum sahte yüzüne, gülümsemelerine kanan, Sana nasihat,dostları kaybetmesi kolay, bulması çok zordur inan, Madem öyle istiyorsun, elveda diyorum sana ama, yinede Derim ki bu sözlerimi sakın atma yabana |
*Bana Aşktan Meşkten Sor Usul Usul*
Dokun parmaklarınla, dokun tenime, Sevdanla sar sarmala beni, yar usul usul. Aşkınla sarhoş olayım, dol bedenime, Ta! gönül bağımdan gülleri der usul usul. Dokun gözlerime haydi bakışlarınla, Oradan taa! ruhuma gir usul usul. Sana sımsıkı bağlanayım dol yüreğime, Orada kal hakimiyet kur usul usul. Dokun saçlarıma, aşkını as buklelerine, Onlarla hayat ağımızı ör usul usul, Eğil kulaklarıma, fısılda nağmelerinle, Bana aşktan meşkten bahset, sor usul usul. Gönül yollarına baş koy, düş benim için, Bulamazsan çıkar bir yol sor usul usul. Bekliyorum çok özledinse durma koş benim için, Aşk perisini korkutmadan yanıma var usul usul. Yaz yağmuru gibi ağlayayım yanaklarıma, Düşen göz yaşlarımı sil usul usul. Seni, beni unutalım, doldur bardaklara, Aşk şarabını içelim bana da ver usul usul |
*İncinme Sen Can Tanem*
Ayrılık başlamadan bitsin isterim, Daha sen gitmeden, seni özledim, Gitme kal diyemez dolanır dilim, Üzülmeyesin, incinmeyesin diye .................... can tanem, Bu çaresiz hallerimi senden gizlerim. Unut! Duymadın, demedim say, Takma kafana bunları canım, Seni ben sen bilmesen de, Seni ben sen sevmesen de, Seni ben benimle kalmasan da, Seni binlerce yürek dolusu, Yine de özlerim, Yine de severim! |
*Sen Sanki Benim Gölgem Oldun*
Seni, yaşama umutlarımın tükendiği günlerde elimden tuttun da sevdim. Seni hayatın seni yıprattığı anlarda yanında kaldım da sevdim. Senin için ulaşılmamış zirvelerden çiçekleri derdim de sevdim. Senin için ruhumda duyulmamış nağmeleri besteledim, çaldım da sevdim. Ne iyi ettin, geldin de aşkım ruhuma doldun, Ne iyi ettin, kaldın da aşkım benimle oldun, Artık sensizlik yok bana, yalnızlık yok bana, Sen sanki benim gölgem oldun! Sen ta içimdesin, en masum duruşunla ve dilindeki lallerinle seviyorum. Seni sıcak ellerinle, ipek saçlarınla, sevdalı bakan hallerinle seviyorum. Seni gizli saklı bakışlarınla, yanaklarındaki kum tanesi çillerinle seviyorum. Sen artık sol yanımsın, hep yanımdasın, seni gittiğim yerlerde de seviyorum. Ne iyi ettin, geldin de aşkım ruhuma doldun, Ne iyi ettin, kaldın da aşkım benimle oldun, Artık sensizlik yok bana, yalnızlık yok bana, Sen sanki benim gölgem oldun! Sen uğruna umutlarımdan vazgeçtiğim sonsuz serabımsın benim. Sen görmek için güneşi bile söndürdüğüm mayhoş mehtabımsın benim. Sen içmeden, bakarken bile beni benden alan şarabımsın benim. Sen ulaşamazsam canımı bile vermeyeceğim bir tek muradımsın benim. Sen ne iyi ettin, geldin de aşkım ruhuma doldun, Sen ne iyi ettin, kaldın da aşkım benimle oldun, Artık sensizlik yok bana, yalnızlık yok bana, Sen sanki benim gölgem oldun! |
*Sev Sevil Sen de Kardeşim
Her kalp ister sevmek sevilmek, Her yürek ister bahar olup meyveye durmak, Kolay sanmayın aşk demek ateşten gömlek, Vakit var sende giy, Sev sevil sen de kardeşim. Göz göze gelince sevdalı bakış,O an oluverir kalplerden kalplere akış. İşte aşk: gözlerdeki pırıltı yüreklerdeki çırpınış, Acele et durma, Sev sevil sen de kardeşim. Koyuver susamış kalbin sevgiye kansın, Bırak adını başka dudaklar ansın. İzin ver, bir sevenin olsun seni dinlesin, anlasın. Geç kalma, çekinme, Sev sevil sen de kardeşim! |
___*Gönül Saraylarını Yıktın*___
Bu dostluğu üç kuruşa, Sattın ise elden ne gelir? Gerçeklere, yalanları, Kattın ise dilden ne gelir? Asıl yüzün kara ise, Pak sayamam, göremem ki. Her şey sence para ise, Doğru deyip, hak veremem ki. Kardeş deyip kucak açtım, Yılan oldun, zehir döktün. Saf ipekten cüppe diktim, Sen giymeden aldın söktün. Bil ki altın hiç pul olmaz, Bil ki diken hiç gül olmaz, Artık senden bir dost olmaz. Sen layığın bulacaksın, Bir gün pişman olacaksın; Ama ne çare gönül saraylarını çoktan yıktın! |
Dermansız*Düşkün_______
Rüzgardan sonra durmuş dalgalar gibi, Güneş batınca kaybolmuş gölgeler gibi, Gün boyu nasibin arayan martılar gibi, Umutsuz, şaşkın durmadan seni ararım. |
10 Kasım
Siz beni hâlâ anlayamadınız. Ve anlamayacaksınız çağlarca da... Hep tutturmuş 'Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u' diyorsunuz. Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz. Mustafa Kemal'i anlamak bu değil, Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil. Bana, muştular getirin bir daha uygar uluslara eşit yeni buluşlardan... Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı? Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı? Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız; laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil. Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar.. Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar... Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü.. Görüyorum ki, hâlâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş, birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken. Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen? Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla. Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla. Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter! Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil, Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil... |
14 Şubatta US/ SUS olmayın!
Batsın bu töre! Atın yerlere sanıyor musunuz, bekliyor musunuz, ümidiniz var mı ki, Götürecek mi, sizi de, bizi de acaba aydınlık günlere? Namus mu? Oda ne? Var mı anlayan? Öldürmekle NAM salmak mı? Duygularını esir almakla US/ SUS etmek mi? Mal edinmekle hüküm sürmek mi? Yoksa....? Dişi yaratıldığı için tabii duyguları çok görmek mi? Bunlar olası mı sizce.. yoksa; sevmeyi, sevilmeyi keşfedenleri, sözüm ona kimi duyguları kendileri gibi dört ayaklılar misali yaşamayanları ÇEKEMEMEZLİK Mİ? Yıllar önce topraklara, uğursuzluk ve utanç sebebi diye gömülen kız bebeleri anın. Sevdi, sevildi diye taşlara, tutulan kıyılanları anın. Hala US/SUS hallerindeyseniz o zaman bence yanın, acizliğinize yanın! Dizilere senaryomu? İşte en kolay konu, getirin aşiret dosyasını, İşte buldunuz konunun hasını. Kırılsın reyting rekorları. Kamuoyumu, Oda ne? Görev vicdanı mı, Nasıl bir şey? Toplumu yönlendirmek mi? harika bir oyun, müthiş bir haz. Peki ya sonu? Bana ne beni alakadar etmez diyenlerden misiniz? Eğer öyle ise burada kesin lütfen, bundan sonrasını okumamalısınız! Nice Şemseler, Nuranlar, Güldünyalar, Kadriyeler, Selahattinler, Evrimler. Nerede ah nerede dertli başım, Atamın getirdiği Cumhuriyetimin hak verdiği DEVRİMLER? Kırılmasında söyleyin ne olsun US/ SUS olmayın, gölgesinden korkan, aynasından kaçan insanlar müstehakını siz verin Ne olsun bu tetik çeken eller? Buzlara dönmesin mi? Taşlara çalmasın mı? Hangi günlerde aydınlık hangi vicdanlarda huzur hangi *******de uyku hangi gamzelerde gülücük hangi dostlarda sevgi bulsun? hangi kıblelere divan durup, hangi secdelere baş koysun? Kardeşi kardeşe kıydıran o DİLLER, Haydi US/ SUS olmayın, korkuyor musunuz yoksa? Gelin birlik olalım, sevmeye, sevilmeye doymadan kurşunlara durmasın, evrimlerin karnında ölmesin altı aylık bebeler Selahattinlerin, Kadriyelerin, Şemselerin, Nuranların, Güldünyaların kanlarının allarıyla bulanmasın 14 Şubatlardaki Güller! ! ! Tüm bunlara rağmen herkesin 14 şubat’ını kutluyorum ve sevmeyi, sevilmeyi keşfeden, anlayan tüm yürekleri bu günü kırmızı değil de daha aydınlık günler adına BEYAZ GÜLLERLE kutlamaya davet ediyorum. Teşekkürler! |
Abu- Hayat Gibisin
Bir güne bir yıla nasıl sığar ki? Seninle cihana yazıldı bu aşk. Gönlüm bu sevdadan nasıl cayar ki? Adınla yüreğime kazındı bu aşk. Atıyor şu kalbim senin ritminle, dönüyor bu dünya senin sevginle, yazılan tüm güfteler senin dilinle, çalındı nağme nağme söylendi bu aşk. Sarı, kırmızı mavi renkler sayılmaz, sevdik artık bir kere gayrı cayılmaz, sen abu-hayat gibisin sevmelere doyulmaz, ikimizin korlarında yandı dağlandı bu aşk. Yollar hep sana çıkar, rehber istemem. Sen canımsın, cansın kimseye vermem, tek goncam sensin benim, başka gül dermem, sayende şelaleye döndü, çağlandı bu aşk. Gündüz, gece değil sensin aslolan, tek sensin aşkım bu kalbe dolan, ilk sen oldun gönlümün labirentlerinde kaybolan, senin için harita olup kalem kalem çizildi bu aşk. Bahar mı, yaz mı, hangi gün bugün? Şeker mi, şerbet mi çözemedim ne gibi tadın? Sen sadece aşkımsın benim farketmez lakabın adın, bal oldu damla damla yüreğime süzüldü bu aşk. |
Acaba Aşk Nedir?
BENCE............. Her nereye bakarsan bak, Kandırmaya çalışma ne seni, ne beni bırak! Neyi düşünürsen düşün, Tek birisi varsa seni senden alıp götüren, İşte ben buna derim ki arkadaş AŞK = ÖZLEM! Nerelerde olursan ol, Şayet oluyorsa tüm mutluluklar sana ırak, Onsuz yediğin lokmalar artık boğazında düğüm düğümse? Eğer yoksa artık hiç kimse seni güldüren, İşte ben buna derim ki arkadaş AŞK = HASRET! Ne yaparsan yap, Can evindeki yangın asla sönmüyorsa. Hazan olmuş güller kadar mutluluklar uzaksa sana, Artık ne gülün, nede bülbülün yeri yoksa hayatında, İşte ben buna derim ki arkadaş, AŞK = ACI! Esen rüzgar sanki ateş gibiyse, Aldığın nefes artık yakıyorsa içini, Vefasız anıldığında titriyorsa ellerin, En sık geçtiğiniz sokak artık senin gönlünde karanlıksa, İşte ben buna derim ki arkadaş AŞK = KIRGINLIK! |
Açar mısın Gönül Kapını?
Her gece rüyalarına dolmak isterim, Kalbinin her atışını duymak isterim. Açar mısın gönül kapını, orada kalmak isterim, Hadi söyle ister misin canım, bilmek isterim? |
Açtım Ellerimi Semaya Karşı!
Açtım ellerimi semaya karşı, Dilim döndüğünce seni diledim. Döktüm gözlerimden sevda gözyaşı, “duy işte ya rabbi! gelmeyecekse... Bu emanet canımı al gayrı” dedim. Açılan avuçlarım durmadan titredi, Dilim seviyorum, özledim dedi, Sen gideli bu sevda beni yedi bitirdi, “bil işte ya rabbi! dönmeyecekse.... Bu emanet varını al gayrı” dedim. Saçlarımda artık karlar serili, Benliğimde anılarım bir bir sıralı, İflah olamadım artık, o bırakıp gideli. “bil işte ya rabbi! gelmeyecekse...... Bu emanet canımı al gayrı” dedim. Ellerim duada, gönlüm dileklerde, Nefsim şeytanla gezer,kalbim meleklerle, Başkasını sevemedim, gönül dolu sevgisiyle, “gör işte ya rabbi! gelmeyecekse, Şu feleğin zincirini kır gayrı” dedim. |
Ağlamak İstiyorum
Ağlamak istiyorum hıçkıra, hıçkıra ben, Bilmem ki bu garipliğim, mahzunluğum neden? Biri var ki hep sevgi, hep mutluluk ister benden, Odur beni böyle ah, Dertler ile gark eden! Der ki ayrılma benden, hiç gitme uzaklara, Korkarım der, kapılırsın yar olursun ellere. Çağırır, davet eder beni sonsuz sevdalara. Odur beni böyle ah, Bu dünyadan yad eden! Der ki sarıl bırakma hiç benden ellerini, Gitme der durmaz bağlar kader, kısmet yolarımı, Ona bir güç çeker sanki gönlümü, yüreğimi. Odur beni böyle ah! Tutup ta irşat eden. |
Ağustos Sıcağı Gibi!
Sen şeytanı kovarken bir gece, ben sana melek olup geleceğim. Sen kara delikleri sayarken bir gece, ben yıldız olup doğacağım, Sen kendinden bile gizlice ağlarken bir gece, ben usulca gelip gözyaşlarını sileceğim. Sen şaşkınca ve irkilerek bana bakarken o an, ben seni ağustos sıcağı gibi öperek gideceğim! ! ! ! ! |
Ahuzarım Tuttu Bu Aşka
Nazarlara geleyim başka göze bakarsam, Ateşlerde yanayım başka gönül yakarsam Kör olayım başkasına göz yaşımı dökersem, Senden başka hiçbir el değmeyecek elime. Huzur derman bulmayım başka kalbi çalarsam, Güneş yüzü görmeyim başka yüze gülersem, Gülmek nedir bilmeyim başkasını seversem, Senden başka hiçbir el değmeyecek elime. Senden uzakta isem haram olsun uykular, Başka ocakta isem sarsın beni korkular, Sevdi sevilmedi diye çalsın gayrı türküler, Senden başka hiçbir el değmeyecek elime. Tadım yok ahuzarım tuttu bu aşka yine, Gelin güvey olmuşum hep kendi kendime, Bilmem ki akılsız başım kandı senin neyine? Yine de senden başka hiçbir el değmeyecek elime. |
Aklım Kısa, Saçım Uzundu!
İçimdeki bağları gerip hırçınca, Uzaklara giderken danışmadın hiç. Güya doğru buydu, senin gönlünce, Kalmak için emek verip çalışmadın hiç. Güçlü sen iken güçsüz taraf ben oldum, Durup düşünüp anlamaya uğraşmadın hiç. Sözde özverili sen iken suçlu ben oldum, Yüreğimdeki çığlıkları dinlemeye yanaşmadın hiç. Ne anlardım aklım kısa saçım uzundu, Kadındım ya, dünyamla kaynaşmadın hiç. Acı, hasret senin için özveriydi azimdi, Samanlıkları seyran etmeye yanaşmadın hiç. Anneyim, eşim gitmeler bana yakışmaz, Kurudum çöllerde serabım olup çağlamadın hiç. Haykırıyorum çığlıklarım semalarda ama sana ulaşmaz, Bir gün ansızın çalıp da kapımı şu gönlümü eğlemedin hiç. Sence alışmalıyım, katlanmalıyım, zayıf olamam, Bir ömrüm var geçti gidiyor anlamadın hiç. Giden gün geri gelmeyecek anla, bir daha bulamam, Ömrümüzün baharı geçiyor ne dedimse isyanlarımı dinlemedin hiç. |
Al da Git!
Durma git Bendeki bana saldığın onca kökleri söküp Duyma feryatlarımı, yüreğimden çık, Hadi düş yollara Kalma git Seni bana yazan kadere bayrağı çekip Dile getir, haykır isyanlarını, harap et beni Hadi git ellere Bekleme git Biliyorum kal dememin anlamı zaten kalmadı Dök hesapları ortaya, bir avuç tuz bas bağrımdaki yaraya Hadi çek kırmızıyı anılara! Acıma git Yüreğime hükmeden sevdanı da al yanına Her şeyi sil bir kalemde Veda et buralara Kalma git Al ağarttığın saçlarımı da yollayım senin için ”tüm sıcak akşamları ve beyaz saçlarımı da” bir bohça azık yapayım sana Gittiğin yerlerde göster soranlara! Alda git Zemheriler bende kalsın yazları baharları alda öyle git Boşluğunla üşüyen yüreğimi, sesinle çınlayan kulağımı yoksay Ne gör, nede duy beni hadi veda et buralara! Kalma git Lav gibi damarlarımda akan kanımı dondur sonra git Akmasın kanım, dönmesin dünya, gülmesin insanlar, Yağmasın yağmurlar söyle onlara! Al da git Benden uzakta aradıklarını bil de öyle git Kalbime yazdıklarını sil de öyle git Neyim varsa, neyin varsa al bırakma buralara! GİT, GİT, GİT! Kaderimin halkasını parmağımla bir kopar da öyle git. Yaraladığın yüreğimi yerinden sök, çıkarda öyle git. AL GÖTÜR ORALARA! BIRAKMA BURALARA! |
Al Diyorum Almıyorsun!
Çiçeğim ben ballarımı, Al diyorum almıyorsun. Baharım ben güllerimi, Der diyorum dermiyorsun. Gözlerimde hep hayalin, Sen gideli yok moralim. Aleme küskün yüreğim, Gör diyorum görmüyorsun. Mevsim bahar idi bitti, Hasretin beni tüketti, Bu ayrılık canıma yetti, Bil diyorum bilmiyorsun. Artık eski neşem yoktur, Derdimi anlamaz ki doktor, Halime acıyanlar çoktur, Duy diyorum duymuyorsun. Tenimde ılık nefesin, Kulağımda çınlar sesin, Ağlıyorum canım nerdesin? Sil diyorum silmiyorsun. |
Al Gülüm, Ver Gülüm Mİsali!
İstediğimiz bir tatlı selam, beklediğimiz sıcak bir merhaba veya azıcık fazlası nedir mi? Elbette ki; nasılsın? aynısının beklenmeden sorulduğu nasılsın olmalı? Bunu bekleyerek soruluyorsa eğer, o an bencillik ve beklenti gölgesini düşürüverir ortamın üzerine. İçten bir tebessümdür beklediğimiz, ama olacaksa yürekten olmalı, karşımızdaki gözler yüzümüze bakmadan gülümsemelidir. Eğer olur da, acaba o bana nasıl bir tepki verecek diye beklentiyle kırışırsa göz kenarları, al gülüm ver gülüm çöküverir ortama. Dostane bir elin uzatılmasıdır beklediğimiz, AVRASYA yı var eden köPage Rankingü misali! Öyle sıkıca kavranmalı ki elleriniz, avuç ayalarınızı terler basmalı, olurda önce elini o uzatsın diye aklından geçirirse karşınızdaki, işte bunu sezinlediğinizde, buz parçaları doldurur avuçlarınızı Ve anlamını yitirir sizin için her şey. Dostluğun dolgun yumruğu öyle ansızın inmeli ki omuzlarınıza, o kadar kavramalı ki sizi karşınızdaki 'al beni' bir anda endişesizce öyle yürekten sarılmalı ki size, yürekleriniz bile kucaklaşabilmeli; neden ilk adım benden gelecekmiş ki diye düşünürse dost bellediğiniz... İşte o zaman karda açmış gonca gibi şaşar yüreğiniz, artık bilirsiniz ki her şey yalan ve bu dostluğun akıbeti olacaktır talan! |
Al Kalemi Arzuhalim Yaz Bana Dünya!
Kalmadı artık ne sabır, nede tahammül, Dayanamıyor bunca kötülüğe artık bu gönül, Beş para etmez bence böylesi bir ömür, Al kalemi arzuhalim yaz bana dünya! Kuru ekmek yeter bana katık istemem, Gülsün yüzler olmasın kaşlar çatık istemem, Ben tok iken komşum açsa hiçbir şey yemem, Al kalemi arzuhalim yaz bana dünya! Analar ağlamasın, bebeler gülsün, Sevenler acı çekmesin, hep birlik olsun, Gönüller barış, sevgi ve dostluk dolsun, Al kalemi arzuhalim yaz bana dünya! Pencereden bakarken güneşe güleyim, Bir selam verdiğimden beş merhaba alayım, Çırayla aramayım her yerde dostluk bulayım, Al kalemi arzuhalimi yaz bana dünya! Hayvanlar telef değil, öldüler densin, Çiçekler ezilmesin, günü geldi soldular densin. Karıncadan, insana dek her can bir değer bulsun. Al kalemi arzuhalim yaz bana dünya! |
Anam!
Anam uçuyorum yuvamdan gayrı, Artık bu yuvama dönüşüm yoktur. Bundan sonra sizlerle yollarım ayrı, Yeni yuvamda beni bekleyen çoktur. Anam ver mübarek elim öpeyim, Ödeyemem haklarını, helal et benim. Olurda ecel gelirse gurbet ellerde, Bırakma senindir aciz ruhum,bedenim! Geçermiş Dünya'da tüm güzellikler, Gün olur ağarırmış zindan ufuklar. Anam kahrolsun töreler,adetler, Giderim yad ele ama! Hayalim,düşüm sizlerle anımdır ANAM! |
Annem
Bugün yüreğimde bir sıcaklık var, Senin küllerin yine savruldu anne. Bu gün dünyamda bir gariplik var, Gönlüme tahtın birkez daha kuruldu anne. Bugün yeniden istedim yüzün durmadan gülsün. Bugün yeniden diledim ki tüm dileklerin olsun. İncittim, kırdımsa seni anam bağışla ne olursun. Bugün cennetin anahtarı birkez daha sana verildi anne. Annem kan, can hesabına dalmayalım derim, Haklarını ödemem imkansız zaten bunu bilirim Sen öl de yeter ki annem sana canım veririm Affet! Ne yazık ki farkına senede bir gün varıldı anne. Bugün güllere boğsam annem seni nafile, Nağmert olayım bir daha çektirirsem ben sana çile, Anam keşke gücü yetse şu dört duvar gelse de dile, Anlatsa, bize o altın kalbin ne kadar yoruldu anne. Yufka yürekli anam dört mevsim seninle yaz olur bil ki, Sen gözümün nurusun yüzüm gülsün, hadi sende gül ki, Dört cihanda melekler sevsin, korusun beni, sen okşa sev ki, Sen canımsın, birtanemsin bu alem senin için kuruldu anne. Annem uzaklardasın hayalim, düşüm ve gerçeğimsin, Her zaman yanımdasın, bırakmazsın kanatsız meleğimsin, Sen biriciksin annem, baştacımsın ve sadece benimsin, Seninle var oldum, ruhum sana ilmik ilmik sarıldı annem. |
Ansızın Gel, Gir Koynuma!
Senin tutuğun ellerim, Soğumasın istiyorum. Öptüğün dudaklarım, Kurumasın istiyorum. Sevgi dolu sözlerine, Tutulmuşum bekliyorum. Çekik, siyah gözlerine, Vurulmuşum özlüyorum. Sardığın bedenimde, Dokunuşların kalsın. Sıcaklığın bu tenimde, Beni mutluluklara salsın. Senin baktığın gözüme, Başka bakışlar değmesin. Senin yattığın dizime, Başka başlar eğilmesin. Yangınım ol, ateşim ol, Her dakika tutuşayım. Bir vadi ol benim için, Üzerinden akışayım. Sual sorgu etme bana, Tarifi yok özleminin. Ansızın gel, gir koynuma, Dinsin sızısı kalbimin. |
Artık Ya Beni Alırsın...
Yırtıp gecenin yüzünü sana geleceğim, Artık ya beni alırsın, ya da ben senin olacağım, Bana ne senden deyip inadına, inadına seni seveceğim… Biliyorum bencilsindir, yenip gururunu sevemezsin sen. İçin mutlu olsa bile seni tanırım gülemezsin sen! Varsın beni anlamayan ******* çığlığa bürünsün, Varsın seni ararken bir yol bitip diğeri görünsün, Varsın, kalbim değil de ayaklarım yorulsun. Kolay yıkılmam kendimi tanırım yeterince bilemezin sen, Ayak seslerimi duysan bile buradayım diyemezsin sen! Ben benim için değil de senin için doğrulmuşum, varım Bunca kainat yok bana göre, tek varlıksın, sensin öbür yarım Anlamam beklide işte bundandır seni arayışım, bundan ısrarım Sensiz olmuyor, nereye baksam sen varsın, ama göremezsin sen, Kim bilir, belki sende aynısın ama yüzüne alıp da diyemezsin sen! Sen benim için özelsin, bir tanemsin, teksin, Kendime asla acımam varsın senin yolunda acılar çeksin, Bu gönül ister ki her daim, dudakların dokunsun, gözlerin baksın. Ama biliyorum kaçaksın, gözün yükseklerde senin asla yanımda kalamazsın sen, İyi düşün, unutma ki “Sev seni seveni demişler” benden başkasını sevemezsin sen! |
Aşk
Denizleri taşırandır. Yollarından şaşırandır Yıldızları düşürendir, Aşk be dostum, aşk be dostum. Sözde değil özde duygu, Ne başı var, nede sonu Bezdirir bedenden canı, Aşk be dostum, aşk be dostum. Nehirler tersine akar, Buzullarda ateş yakar, Adamın aklına hinlik sokar, Aşk be dostum, aşk be dostum. Sual etme sakın ola Yargılamak ne haddine Yoksa durma, bul kendine Aşk be dostum, aşk be dostum. |
Aşk Sokağımı Basıyor Hüzün
Gülümün goncaları soluyor ışığın yetmez, Neredesin? Gönül perdelerini açıp girecek gibiyim Bir günün diğerini aratır, bilirim tutmaz, Her şeye rağmen bir gece sana gelip kalacak gibiyim Aşk bu, sevda bu harareti sarmalar beni, Cayır cayır yanarak, kor olacak gibiyim. Sensiz huzur vermez, kovuyor sanki buralar beni, Özledim, sensizim, ilk gördüğüme seni soracak gibiyim. Sen giderken inan beni de alıp gitmişsin, kalanlar bana yaramaz, bir eskiciye verecek gibiyim. Pembe düşlerimi siyaha, mora çalıp gitmişsin, Ne gördümse, kimi gördümse şerre yoracak gibiyim. Ya senle, yada hiç başka çözüm yok. Bilsem neredesin, her şeyi terkleyip gelecek gibiyim. Ben seni isterim başka sevdalarda asla gözüm yok, Aşkta sınır tanımam talihin zincirlerini kıracak gibiyim Ne yaz kaldı, ne bahar her mevsim hazan, Çöğürleri, dikenleri gül yerine derecek gibiyim. Nedir bu kara yazı ey sevgili yaradan? Her kim çalsa kapımı azrail diye canımı verecek gibiyim. Sen yoksan aşk sokağımı basıyor hüzün, Ne güneş, ne ay gayrı uğramaz olur. Durmadan çınılar kulaklarımda en son kelimen sözün, ağlama, üzülme, arkamdan bakma demiştin! Sadece bunun için gönlümde, gözümde ağlamaz olur. |
Aşkım Oradamısın?
Bir bakışınla aşkım kararmış dünyamda, Onlarca şimşek çakar farkında mısın? Bir gülüşünle canım solgun doğamda, Yüzlerce gül açar farkında mısın? Bir tek sözünle tatlım durgun kalbimde, Deli fırtınalar kopar duyuyor musun? Bir dokunuşunla bir tanem soğuk tenimde, Kor ateşler yanar biliyor musun? Bir öpüşünle can tanem tatsız ruhumda, Binlerce tat keşfedilir anlıyor musun? Kalmadı gizlim saklım, her şeyim ortada, Duy beni artık aşkım orada mısın? |
Aşkın Bestesi
Yüreğim yeller gibi coştu esiyor, Mantığım karşı çıkmaz hala susuyor, Aşkı çok görmüşler de dostlar küsüyor. Dinle aşkım, herkese rağmen...... Bir sevda şarkısını tutturdu gönlüm, Güftesi sen, bestesi ben, nağmeleri biz! Yüreğim buz kesmiş, titreyip durur, Bende derman kalmadı sar beni ne olur, Bilirsin seninle bu bedenim can bulur. Dinle aşkım, hepsine rağmen..... Bir sevda şarkısı tutturdu gönlüm, Güftesi sen, bestesi ben, nağmeleri biz! Her lokma da, yudum da senin tadın da, Neşem de, sevincim de senin yanında, Aşk formülü sensin, şifresi saklı adında, Söylüyorum aşkım, çok şeye rağmen..... Bir sevda şarkısı tutturdu gönlüm, Güftesi sen, bestesi ben, nağmeleri biz! |
Bahar Ol Aşkım
Sözüm sözdür, hasret giyinmiş aşkım Sanma ki gittim gideli seni unuttum, Yokluğunda taşları bastım öksüz sineme, Kendimi avuttum, Her yudumda düğümlendi sensiz lokmalarım Ama gene de yuttum, Dayanamadı kalbim, aşkım deli yaz oldu Senin için tüm buzları erittim, Aç artık gönül kapılarını canım, bak işte geliyorum! Unut artık derdi, hüznü bahar ol aşkım, işte dönüyorum! Yudumumda, lokmamda, nefesimde hep sen vardın, Aklım şaştı, Olmayan sabahlarla, doğmayan güneşle Gönlüm hasretini paylaştı, Gönül kuşum dayanamadı isyan etti, Senin istikametine yollara düştü, Heyecanlıyım, aklımda yine sen varsın, Elim ayağıma dolaştı. Aç artık gönül kapılarını canım, bak işte geliyorum, Unut artık derdi, hüznü bahar ol aşkım, bak işte dönüyorum! Her an benimlesin, yaşıyorum Perde, perde her anımı, Yıldızlar şahidimdir, *******ce Duyarlar yüreğime isyanımı, Seni düşünmek, seni özlemek her daim Kaynatıyor kanımı, Hala bende kalan sıcaklığın zemheri misali Titretiyor tenimi, Aç artık gönül kapılarını canım, bak işte geliyorum, Unut artık yalnızlığı, hüznü, özlemleri, bahar ol aşkım, çiçeğe dur, Bak işte dönüyorum, İnan hala seni, Anamın ak sütü kadar tertemiz sevdamla, Hala, hala seni... Seviyorum! |
Baktıkça Erittin Gönül Yağımı!
Böyle sorgusuz sualsiz gitmek olur mu sandın? Gidişinle yangınlara tuttun gönül dağımı. Uzaktan uzağa böyle sevda olur mu sandın? Karşıdan baktıkça erittin, koymadın gönül yağımı. Yar aşk yarası sensiz derman bulur mu sandın? Umutlarla, bekleyişlerle geçirttin en güzel çağımı. Ey zalim, sualsiz sorgusuz mizan kurulur mu sandın? Kestin cezamı, attın da bana mesken ettin hayat zindanlarını. |
Bal Tatlısı Gülüşler
Bu gece gel yanıma, düşlerime dol, Zamanı durduralım, saatler sussun. Gül kurusu düşlerime, Bal tatlısı gülüşlerinle gel ortak ol, Varlığın uykularıma bir ahenk katsın. Sev beni, keşfet beni, Ne dersen de, ne istersen iste Bende hep kabul. Tenin tenimde binlerce yangınlar yaksın. Sevdan yüreğime sımsıcak aksın. Bu çocuksu ve saf yüreğimle, Tüm samimiyetimle itiraf ediyorum: Hazırım işte, varım seninle, Sonuna kadar var mısın benimle? Ne olursa olsun, Benim umurumda değil. Kim bilir belki de oluvereceğiz, Günahkar bir kul! Ben yinede her şeye razıyım, İster alem anlasın beni, İsterse ölüm fermanımı yazsın. Her şeye rağmen seni istiyorum, Artık sıcaklığın tenime, adın kalbime Kazınarak çizilsin. Gözümde yok sensizsem eğer, Umurumda bile değil, Bu dünya yıkılsın bozulsun! |
Bana Benden Yakın Bir Dost Ararım!
Dertteyim, gamdayım uzağım dosta, Yüzüm hiç gülmüyor, gönlüm hep yasta. Ruhum teslim etmem, bilin son nefeste, Kalbim arzu eder bir candan dostu. Yoktur bu halimi bir sorup gelen, Var mı ki dertlerimi yakından bilen? Bu dert kör kurşunudur yüreğimi delen, Ruhum isyanlarda gayrı, aleme küstü. Kapatır gözlerimi hayaller kurarım, Kabus gibi düşlerimi hayra yorarım. Bana benden yakın bir dost ararım, Bulan, varsa söylesin, benim yüreğim artık, Umudunu kesti. |
Bana Dokunma!
Coşkun pınarlarımı kurutacaksan, Her gün bir öncekini aratacaksan, Aşk yollarında yalnız bırakacaksan, İstemem sende kalsın bana dokunma! Mutluluk artık serabım olacaksa, En güzel duygular yasak kalacaksa, Böyle si bir aşk neye yarayacaksa? İstemem sende kalsın sakın dokunma! Baharı yazı bırak diye isteme, Meşgulüm, yorgunum diye bahane deme, Seveceksen erkekçe, yada hiç sevme, İstemem sende kalsın bana dokunma! Sen bir gel ben sana binlerce geleyim, Sen bir gül ben yoluna binler sereyim, Candan sev her şeyimi sana sunayım, Ya böyle.... yada sakın kafanı yorma! |
Bana Yetiyor
Bir gülle, bir diken misali sanki, Seninle aşkımız sürüp gidiyor. Başka beklentim yoktur inan ki, Sımsıcak sevgin var ya: Bana yetiyor! Arada sırada bir batsa da dikeni, Razıdır bu kalbim acı çekmiyor. Adadım bu aşka bil ki kendimi. Varlığın bir tanem var ya: Ömrüme ömür katıyor! Dilek Aksoy |
Barış
Savaşlardan barışlara, Götür bizi fani DÜNYA! Acı dolu bu düşlere, Son ver artık fani DÜNYA! Barış çiçeği solmasın, Bırak açsın fani DÜNYA! Çocuklar hiç ağlamasın, Bırak gülsün fani DÜNYA! Kini, nefreti unutalım, Sevgi, barış gerek bize, Gelin dostlar birlik olalım, Gerek var mı başka söze? |
Barış İçin!
Şu toprağa barış için, Üç beş fide diktin mi hiç? Dökülen kanlar yüzünden, Oturup yaş döktün mü hiç? Özgürlük denen duygunun, Adı, şanı var mı sende? İnsanlık denen olgunun, Sınırları dar mı sende? Dikseydin ümitler orman, Olur idi dost dağında. Arasaydın dertler derman, Bulur idi her çağında. Şu kısacık ömründe hiç, Olmazları oldurdun mu? Yoğun, meşgul gününde hiç, Bir öksüzü güldürdün mü? Bir gülüşe mihnetini, Yıllar boyu taşıdın mı? Çekip dostun zahmetini, Feleğini şaşırdın mı? Barış için emek verip, Neyin varsa sayar mısın? Yüreğini zembil yapıp, Dost sırrını koyar mısın? Doğru söze ne denir ki? Bir bilene sorar mısın? Dostça nasıl yaşanır ki? Haydi aramaya var mısın? |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:02 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.