|
Niğmetullah Uçar
Acaba
Vatan hainini besleyen devlet Türkiye’den başka var mı acaba Düşmanı bağrına basan bir millet Geçmişe yarına yar mı acaba Yıkmak isteyeni besler büyütür Kin kusan caniyi vatandaş görür Vatan sevdalısı Yurt için ölür Öldüreni tutmak kar mı acaba Düşman olduğunu bilir devletim Tehdit altındadır hakimiyetim Toptan ceza vermek değil niyetim Haini ayırmak ar mı acaba Haini taltifle sevdalıyı ez Millet mutsuz iken yüzü gülemez Sevmeyen, devlette beka istemez Görmeyende fikir dar mı acaba Niğmetullah UÇAR Antalya 25.09.2003 Niğmetullah Uçar |
Acilden Giriş
Devlet memurları hastahaneye Mesai dışında gidemiyorlar Parası olmayan döner geriye Acilden içeri giremiyorlar Pazar gün kızımda el zedelendi Acile getirdim kayıt ol dendi Müdahale için para istendi Halimi arz ettim dinlemiyorlar Kimlik göstererek memurum dedim Sevki getiririm deyip direndim Para ödemeden işlem istedim Anladım ki hizmet veremiyorlar Hastalık zamanı hiç belli olmaz Memur tatil günü sevk yaptıramaz Acile gelenler geri yollanmaz Çalışanlar bunu istemiyorlar Para ödeyerek işlem yapılır Sonra sevk yaptırıp geri alınır Para iadesi çok zaman alır Erkence işine dönemiyorlar paraları yoksa derdi acilse Kayıt yapılarak hizmet verilse Devlet memuruna yol gösterilse Yakınlık alaka göremiyorlar Sayın başhekimim sayın müdürüm Hastahanenizde ben bunu gördüm Aksaklık olmasın bulunsun çözüm Devlet memurları gülemiyorlar Niğmetullah UÇAR Antalya 22.05.2006 Niğmetullah Uçar |
Adalet
Adalet olsaydı mülkün temeli İnsanlar topluca mutlu olurdu Boşta kalmasaydı mazlumun eli Müreffeh yapardık bu güzel yurdu Hakim mahkemede verirken karar Kişilere göre ayrım yapmasa Fark etmez zalimler etse de zarar Topluluğa huzur getirir yasa Zengin adam bulur karar değişir Mahkemeye karşı duyulmaz güven Hakim kanunlarla cezayı verir En aza indirir işini bilen İş bilmek torpille parayla olur Adalet tecelli etmeyecek mi Suç işleyen gider avukat bulur Zalimin yaptığı yetmeyecek mi Kanun boşluğuna sığınanlarla Toplum huzur bulmaz yaralar açar Yanlışı koruyup savunanlarla Haksızlık artıyor yürekler yanar Büyük mahkemede hak kalmaz diye Haksızlığa karşı ederiz sabır Dünyada kanunlar gitmez geriye Mahşerde haklılar hakkını alır Niğmetullah UÇAR Antalya 02.11.2003 Niğmetullah Uçar |
Adalet 2
Yasa metinleri anlaşılmıyor Bu yüzden yargıda şaşar adalet İnsanlar kendini savunamıyor Delil olmayınca uzar adalet Yasa dili ile konuşuluyor Avukat savunur yolu buluyor Vatandaş anlamaz şaşkın oluyor Bazen mazlumları yakar adalet Parası olanlar avukat tutar Kendini haksızken hep haklı yapar Ya boşluk buluyor ya hile yapar Savunamayanı yutar adalet Avukat tut diye hakim bekliyor Tutamayanlara tayin ediyor Sanığı parasız savunsun diyor Tıkalı yolları açar adalet Parayla tutulan arar yorulur Tayin edilenler isteksiz olur Emek harcayanlar yeni yol bulur Kanuna delile bakar adalet Mahrum kalır hakkı savunamayan Haksız çıkar derdi anlatamayan Hapis yatar postu kurtaramayan Sunulan belgeye uyar adalet Bazen dava açma süresi geçer Zamanı kaçıran hakkı gasbeder Haklılar üzülür haksızlar güler Gelecek beklemez tartar adalet Kanun maddesini yorumlamak zor Hukukçular bile anlayamıyor Bu yüzden haklılar haksız oluyor İşleri çıkmaza sokar adalet Yasa çıkaranlar hükümü koysun Suça ceza nedir çok açık olsun Hakim rahatlasın halk huzur bulsun Hakkı haklılığı tarar adalet Niğmetullah UÇAR Antalya 20.10.2004 Niğmetullah Uçar |
Adamımız yok
Eşkıya ülkede oynuyor oyun Olayı ortaya koyanımız yok Haber aracıdır medyalar solun Fikir söyleyecek alanımız yok Vatan hainleri savunuluyor Haklı çıkmak için yol bulunuyor Yasa dışı örgüt pankart taşıyor Bizi tanıtacak adamımız yok Neden herkes şeri korur savunur Suç işleyen. hain nasıl korunur Hırsıza arsıza arka bulunur Türkiye’me arka çıkanımız yok Bu ülke kimindir kim yönetiyor Sözde herkes candan vatan seviyor Ülke temelini şer kemiriyor Yarını düşünen takanımız yok Hak ve özgürlükler solun dilinde Emek ve yoksulluk kozdur elinde Sahtekarlık vardır işin özünde Anlatanımız yok yazanımız yok Demokrat olamaz terörist olan Sözde savunduğu fikirler yalan Emeli yıkmaktır yaptığı talan Oynanan oyunu bozanımız yok Bu ülke gariptir mazlum ezilir Zalimler her zaman işini bilir Vatan hainleri nasıl sevilir Akıl erdirecek ozanımız yok Vatana millete baş kaldıranlar Nasıl oluyor da hep haklı çıkar Televizyon söyler gazete yazar Yanlış fikirleri bozanımız yok Mazlumlar vurarak zalim olamaz Mert olup inanan maske kullanmaz Haklı suratını elden saklamaz Medyaya bunları soranımız yok Terörist ölünce polis suçlanır Vatan hainleri suçtan arınır Gazete okuyan buna inanır Gerçeği ortaya koyanımız yok Polis linç edilir hiç bahsedilmez Medyada bunlara pek yer verilmez Olaylar ortaya açık serilmez Bizim elimizden tutanımız yok Milleti düşünen vatanı seven Müslümanım diyen Türklüğü öven Halka hizmet eden hakkı gözeten yok Niğmetullah UÇAR Korkuteli Niğmetullah Uçar |
Akşehir Türbeleri
Nimetullah baba türbesindeyken Çağlayandan akan su sesi hoştu Gönlüm oralarda tefekkürdeyken Dağlar, taşlar, kuşlar, birlikte coştu Kazan dede durur ocak başında Orduya yetecek yemek pişirir Manevi bereket vardır aşında Mevla isteyince onu yetirir Mahmut Hayranide bir sessizlik var İlgisizlik onu kedere salmış Bizi kollayacak sonsuza kadar Seven gönüllerde yerini almış Nasreddin Hoca’mız mezarlığında Kubur ehli ile karşılar bizi Müderrislik yapmış kendi çağında Nükteyle dindirmiş dertlerimizi Yağlı Dede bakar yattığı yerden Dünya’ya sarılan gafil zatlara Hayır işleyelim kaçalım şerden Kalmasın gönülde kalplerde yara Seyit Yunus yapar bizlere niyaz Gafletten kurtulup gülelim diye Kulluğun temeli dua ve namaz Ebedi alemde cennet hediye Kesikbaş can vermiş kelle vermemiş Onlar sayesinde vatan bulmuşuz Bunca evliyalar gayret göstermiş Bizler anlamamış hep uyumuşuz Niğmetullah UÇAR Akşehir Niğmetullah Uçar |
Akşehire Veda
Üç buçuk yıl önce geldim bu şehre Nasreddin Hoca’nın olduğu yere Tevekkül ederek saldım kadere Geleceği tahmin edemiyorum Antalya ilinin bir ilçesinden Buraya gelmiştim Korkuteli’nden Şimdi merkezine dönüyorum ben Yarın neler olur göremiyorum İlk geldiğim zaman tanımıyordum Zamanla kendime çok dostlar buldum Güzel gün geçirdim huzurlu oldum Şimdi ayrılırken gülemiyorum Müdür yardımcısı oldum Halk bankta Mesai dışında gezdim sokakta Kimseyi üzmedim çarşıda parkta Herkes ne düşünür bilemiyorum Kötü düşünmedim kimse hakkında Görevimi yaptım Halk bankasında Çok hatıralar var kış ve yazında Hepsini ortaya seremiyorum Bütün gücümüzü ortaya serdik Darda kalanlara kredi verdik Maaş ödemede gayret gösterdik Yapılan her şeye giremiyorum Çarşı esnafından aldık ihtiyaç Pazarcılar bizi bırakmadı aç Eczacılar verdi lüzumlu ilaç Doktorları baktı gizlemiyorum Hafta sonlarında pikniğe gittik Temiz hava aldık soğuk su içtik Lezzetli meyveyi dalından yedik Hayali kafamdan silemiyorum Koca dünya bir han insan misafir Günü dolan gider yeniler gelir Bizi barındırdı güzel Akşehir Kaderden başka yol çizemiyorum Banka da çalışan arkadaşları Müşterimiz olan tüm insanları Akşehir’de kalan bütün dostları Geçmişin içine gömemiyorum Antalya’ya çıktı tayinim benim Bundan sonra artık maliyedeyim Yolunuz düşerse gelin beklerim Ciddiyim laf diye söylemiyorum Niğmetullah Uçar unutmaz sizi Hatırlayacağım hayalinizi Sıkıyorum tek tek ellerinizi Elveda demeyi istemiyorum Niğmetullah UÇAR Akşehir 17.07.2002 Niğmetullah Uçar |
Altyapı
Bizi çukurların içine salın Hizmet ettik diye büyük zevk alın Kanalizasyonun içinde kalın Sözümden geriye dönemiyorum Gidilecek yere yol bulamayız Sokaklar kapalı dolanmaktayız Sinirli dilleri durduramayız Küfretmemek için direniyorum Bari biten yeri kapatsanız da Çok hasar olmasa arabamızda Hayır mı şer mi var yaptığınızda Düşünüyorum da bilemiyorum Kazılması lazım bu çukurların Boşalması için atık suların Belki biraz rahat ederiz yarın Katlanmamız lazım diyemiyorum Yapılacak şeyler belli aslında Rahatsızlık isyan sokak halkında Bütün mahalleli tehdit altında Çileyi kafamdan silemiyorum Mütahit firmayı denetleseniz İşi fazla uzun sürdürmeseniz Milleti canından bezdirmeseniz Sonunu hayırlı görmemekteyim Kazılan çukurlar hemen kapansın Yollar düzeltilsin tez asfaltlansın İsyan sitem bitsin mutlu yaşansın Her şey güzel diye gülemiyorum Bir sokak kazılır giriş yasaktır Yan sokaktan giren şaşırıp kalır Araçlar yolunu bulmamaktadır Çukurdan tümsekten dönemiyorum Bir pilan yapılıp sokak kazılsa Komşu sokaklardan gidiş yapılsa Geçen kişilerde çile azalsa Böyle bir düşünce göremiyorum İşi biten çukur kapatılıyor Çakıllar tümsekler bırakılıyor Düzeltilen yolda yer kazılıyor Gözümün önünden silemiyorum Çağdaş bir kent için sağlıklı diye Altyapı yaparken bakın geriye Eziyet olmasın mahalleliye Olanlara anlam veremiyorum Bu işte karda mı zararda mıyız Kolay olan bir yol aramalıyız Hep mahalleliye vurmamalıyız Ben çile çekmeyi istemiyorum Hak rızası için çıkın yollara Ne haldedir banın arabalara Zarar vermeyin ki kapansın yara Susup da sesimi kesemiyorum Niğmetullah UÇAR Antalya 11.09.2005 Niğmetullah Uçar |
Altyapı 1
Altyapı yapılır hizmet güzel de Sokağa girince kayboluyoruz Kepez bölgesinde bu nasıl belde Gidilecek yeri bulamıyoruz Geniş bir alanda çalışmalar var Her sokak kapalı araç giremez Perişan oluyor bütün insanlar Yapılan hizmete anlam veremez Çukur kazılıyor kapatılmıyor Arabalar için masraf demektir Asfaltsız yollara hiç bakılmıyor Araçlar yıpranıp dökülecektir Masraf başka bir yön katlanacağız İyi bulmak için bedel ödenir Evlere giderken kaybolacağız Yollar hep kapalı buna ne denir İş makineleri mesai yapsın Bu eziyet bitsin bize de yazık Araçlar yol bulsun evine varsın Hep bizi buluyor bu nasıl kazık Kenardan başlanıp tamamlanarak Pilan dahilinde kazılar bitse Kazılan çukurlar kapatılarak Mahalle halkını çok memnun etse Alt yapı olmadan köy kalır belde Bunun farkındayım katlanmak gerek Mahalle inşaat, perişan halde Bu işi halledin gelip görerek Çukurlar kazılsın hizmet edilsin Görevini yapsın her belediye Akşam olduğunda eve gidilsin Huzurlu bir ortam bulalım diye Mahalle sakini olarak bizim Evimize gitmek engellenmesin Araba çukura girince cebim Para harcayarak zarar etmesin Halka hizmet etmek Hak’ka hizmettir Sakın ters düşmeyin vatandaş ile Bu işin çaresi tez bitirmektir Çukurlar kapansın yetsin bu çile Niğmetullah UÇAR Antalya 17.07.2005 Niğmetullah Uçar |
Anacığım
Yedi yıl önceki öldüğün yerde Başka bir bölümde yatıyorum ben Senin de kaldığın aynı günlerde Dertlerimle seni anıyorum ben Yedi yıl öncesi on bir temmuzda Tıp fakültesinden buraya geldin O günlere hayal kuruyorum da Altıncı katta bir odaya girdin Sol tarafın felçti beynin kanlıydı Doktor inceledi yazdı ilacı El kol hareketli sağ yan canlıydı Konuşman çok zordu çekmiştin acı Gece on ikide durum değişti Seni götürdüler yoğun bakıma Makineye bağlı üç günün geçti Dışarıda bekledik geldi aklıma Her gün yeni ilaç getirdik ama Son gün doktor dedi ölecek anan Kaynar su döküldü o an kafama Çaresiz sabrettim emir Allah’tan On dört temmuz günü saat on birdi Telefon açmıştık her anki yere Hemşire her zaman farkı yok derdi Yığılıp kalmıştık gelen habere Üç gün yatak derdin sonrada toprak Duan kabul oldu hoş anacığım Çocukların seni unutmayacak Dualarla seni hep anacağım Bir Pazar günüydü telefon açtım Sağ olsun dostlarım geldiler hemen Acın yüreğimde aktı gözyaşım Cenazeni dostlar kaldırdı evden Acilin önüne bakarken bugün Bekleyen görünce depreşti acım Yüzün karşımdadır kulakta sözün Mezarında rahat yat anacığım Niğmetullah UÇAR Antalya 19.07.2003 Niğmetullah Uçar |
Anaya Mektup
Memura sabredin diyorsun ana İşçi isteyince boyun eğersin Şırnaklıyı sarıp al kollarına Bizlere yanımdan uzak dur dersin Ana evladına ayrım yapar mı Rızıktan hepsine eşitçe ayır Beş parmak aynıdır biri koparmı Hakkarili gibi bizi de gayır İşçinin yanında sendikası var Eşit muamele pay bekliyoruz Yaşamak hakkımız işçiler kadar Biz de onlar kadar hak istiyoruz Zengin vergi vermez zarar gösterir Devlet kasasına girmez milyarlar Memur maaşından beşte bir verir Bu böyle sürecek nereye kadar Kiminin dayısı vardır yanında Kimisi rüşvetle köşeyi döner Genel müdürlüğün bakanlığında Bünyesinde yağcı dalkavuk siner Ulusunu sevmez bayrak tanımaz Vatan hainini korumak da ne Zorla yemi,n etti sözünde durmaz Milletçe son verdik vekilliğine Suç varsa cezada indirim olmaz Adalet yerini bulması lazım Katliamı yapan pişmanlık duymaz Onlar insan mıdır size sorarım Çok şeyler oluyor güzel yurdumda Ülkemi kurt gibi kemirmesinler Ana olup ipi sıkı tutun da Bu yüce milleti devirmesinler Dış güçler bozuyor birliğimizi Bütün hallerimiz malumdur sana Titreyip bulalım benliğimizi Büyük Türkiye’yi kuralım ana Niğmetullah UÇAR Korkuteli Niğmetullah Uçar |
Anlayış
Nasıl bir anlayış nasıl bir sistem Amirler memura bağırıyorlar Kabul etmiyorum ben normal görmem Sevgiyi saygıyı bitiriyorlar Hak verirken başka alırken başka Adalet şaşmaz ki aynı olmalı Şevksiz çalışanlar gelmiyor aşka İş yapanlar önce huzur bulmalı Aslan payı alır idareciler Kalanı pay olur diğerlerine Sahtedir saygılar yalan sevgiler İnanmayın sakın hoş sözlerine Olayın özüne değer verilmez Herkes şekle bakar kolaya kaçar Kalpte olan şeyler yüze denilmez Bu böyle sürecek nereye kadar Niğmetullah UÇAR Antalya 26.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Anne
Cennet ayağının altında madem Sen razı olursan girerim anne Dünyaya getirip büyütensin hem Öl dersen ölüme giderim anne Dokuz ay karnında beni taşıdın Zahmetimden bile büyük zevk aldın Doğurdun, doyurdun, uykusuz kaldın Hakkını ben nasıl öderim anne Yavrunu her şeyden üstün tutan sen Fedakar davrandın kar beklemeden Bana karşı şefkat gösterdiğinden Sana saygı duyar severim anne Beni yesin diye sen yemiyordun Hasta olduğumda gülemiyordun Canımdan bir parça candır diyordun Andıkça yanıyor ciğerim anne Büyüttün yine de bitmedi sevgin Hep verici oldun hiç istemedin Sağlığımda keder çekmeyin derdin Mübarek elini öperim anne Çocukken kırdıysam üzdüysem seni Hakkını helal et sen affet beni Sana hizmet için sundum bedeni Dizinin dibinde beklerim anne Delikanlılıkta çektin kahrımı Benim hatırıma sevdin karımı Eğittin, dindirdin yavrularımı Şimdi yokluğunda özlerim anne Yaş kemale erdi düşündüm biraz Dedim ki ben ona neler yapsam az İnsan olmayanlar bunu anlamaz İçimden geliyor sözlerim anne Birlikte otursak olur şahane Bana gelmemeye bulma bahane Bizim eve gel de şenlensin hane Ben de senden bunu isterim anne Sen kadar şefkatli olamasam da Senin yaptığını yapamasam da Başımın üstünde tutamasam da Seni sevgim ile beslerim anne Niğmetullah UÇAR Antalya 15.03.2007 Niğmetullah Uçar |
Antalyada Oruç
Ramazan ayında şu Antalya’da İncelendiğinde bir gariplik var Oruçlu yok gibi sokaklarında Akşam teravide camiler dolar Sanki çarşılarda ramazan değil Camilere gitsen herkes oruçlu Şahadet getirir konuşarak dil Müslüman’a uymaz gittiği yolu İnanılan şeyler yaşanmayınca Yaşanılan şeye inanılıyor Müslüman’da şuur bulunmayınca Emirlere uymak yarım kalıyor Kişiyle Allah’ın arasındadır Her koyun asılır tek ayağından Kul yaratanın karşısındadır Hesaba çekilir tüm yaptığından Kişiler topluma yön verir çoksa Özler başka ama şekil farklıdır Saygısız oluyor inancı yoksa Mazeret uydurur sanki haklıdır Oruç tutmayanlar çevreye bakar Çoğu niyetliyse açıktan yemez Kişiler az ise topluma uyar Sokakta, çarşıda ele göstermez Antalya’da durum değişik biraz Ramazan çarşıda hissedilmiyor Hesap düşünmeyen saygılı olmaz Dünyalığa açlık sevdirilmiyor Niğmetullah UÇAR Antalya 12.11.2004 Niğmetullah Uçar |
Aramızdaki Düşman
Devlet tanımayan millet düşmanı Vatanı bölmeye çalışanlar var Bölücü teröre arka çıkanı Himaye edenler kollayanlar var Milletvekilleri pazarlık eder Milli iradeyi saymaz reddeder Doğuya özerklik verilmeli der Tavizler vermeye yanaşanlar var Bize dost görünen bazı devletler Şahıslar, partiler, şefler, dernekler El altında onlar terör destekler Bütünlüğümüze karışanlar var Vatan hainine olmaz hürriyet Ceza görmelidir olan hiyanet Suçlular geziyor nerde adalet Özünde sözünde durmayanlar var Bölücü terörün niyeti belli Susturulmaz dili bağlanmaz eli Şapka çıkan başın görünür keli Vatan hainini koruyanlar var Milletvekilleri destek veriyor Görev yaptı diye savcı yeriyor Düşman kim hain kim millet biliyor Dürüst siyasetçi arayanlar var Anarşiye karşı vatana bekçi İnsanlık içinde Türklüğe elçi İmanlı kararlı ve milliyetçi Canını ülkeye adayanlar var Niğmetullah UÇAR Korkuteli 18.07.1994 Niğmetullah Uçar |
Artık Uyanın
Bin yıllık kuranın hizmetkarları İslam aleminin bayraktarları Aleme nur yayan cet evlatları Uyuşukluk yeter artık uyanın Kuranı okuyup aleme duyur Anlatmak hal ile etvarla olur Bu zamana bakar risale i nur Meseleyi çözer artık uyanın Aleme başkansın dini yaşarsan Dünyaya olursun efendi insan Saadet ararsan Halık’a dayan Tüm dertlerin diner artık uyanın Kuran bayraktarı olmuş ecdadın Muhterem mevkiye yazıldı adın İslam’ın fecrinde gaflette kaldın Aralansın gözler artık uyanın İslam alemine olursun rehber Kurana islama sarılman yeter İman gönülleri terbiye eder Acıların biter artık uyanın Müslüman dininde terakki eder Medeniyette de ileri gider Rehber arayana peygamber yeter Örneğidir dünler artık uyanın Avrupa’dan gelen fen ile sanat İslam’ın malıdır budur hakikat İçine biraz da tevhit nuru kat Türkler olur lider artık uyanın Kuran tefekkürden dinden bahseder Sanatın ustası aranmalı der Ebedi saadet nurlardan geçer İleriye arş der artık uyanın Kahraman ecdadın bir hamle bekler Beş yüz yıl uyudun bu uyku yeter Kuran sabahında açılsın gözler Gaflet yağma eder artık uyanın Kuran mecrasından ayrı kalmayın Yağmur damlaları gibi olmayın Birlikte olmaktan hiç ayrılmayın Sefalet yer emer artık uyanın Bu vatana İslam abı hayattır Risale i nurlar tek hakikattır Saadet ebedi fen ve sanattır Tarih tekrar eder artık uyanın Bediüzzamandan bize uyarı Bu millet kalamaz islamdan ayrı Türklük Müslümanlık tam yarı yarı Yaşanılmak ister artık uyanın Niğmetullah UÇAR Korkuteli 09.11.1996 Niğmetullah Uçar |
Arzularım
Hayranım ben ozanların diline Hepsi candan bağlıdırlar iline Onlarla kapılıp sevgi seline Şanlı geçmişime dalıyorum ben Tümü yöresini dile getirir Saf Anadolu’dan örnekler verir Milleti anlatır vatan sevdirir Ozanlardan feyiz alıyorum ben Mızrap tutan elinize hayranım Söz söyleyen dilinize hayranım Tüm ülkede hepinize hayranım Sizlerde kendimi buluyorum ben Vatan hainine söyleyin sözü Kızarsın birazcık hırsızın yüzü Oldunuz milletin kulağı gözü Sizleri bağrıma basıyorum ben Ahlakı kaybettik yaramız derin Ekrandan millete mesajlar verin Üzerine gidin meselelerin Benliğimi bulmak istiyorum ben Vatan sevdasıdır dilinizdeki Millet davasıdır gönlünüzdeki Ne güzel anlatır elinizdeki Sözün manasına eriyorum ben Sağır kulak duysun, kör gözler görsün Hak bilinen yolda millet yürüsün Devletin bekası ebedi sürsün Vatanı, milleti seviyorum ben Millet adınadır tüm meseleniz Aksaklığı gidermektir gayeniz Bir il bir kasaba değil yöreniz Ülkeyi içine katıyorum ben Sizlerden bir ricam, istirhamım var Derde çare olsun tüm atışmalar Ortaya serilsin suçlar,suçlular Milletim adına bekliyorum ben Niğmetullah UÇAR Korkuteli 12.10.1995 Niğmetullah Uçar |
Asker Gönderdik
Dün akşam garajdan asker gönderdik Terminalde toplu yapıldı şenlik Otobüsler gitti dönelim dedik Milli duygularım zirveye çıktı Bu millet askere yapıyor tören Can feda ediyor vatanı seven Fedakarlık yapmaz para gözeten Olaylar coşkuyu yarım bıraktı Araçlar topluca çıkmak istiyor Gişeden geçerken para veriyor Yoğunluk oluyor çok bekleniyor Şoforlar sinirden kuduracaktı Motorlar çalışır benzin tükenir Yol açılmayınca gerilir sinir Beyine kan sıçrar sıkıntı verir Bugün bu olaylar olmayacaktı Asker gönderene verirsek ceza Bu millet kendini çekecek naza Kim sahip çıkacak vatanımıza Sevenleri kimse kırmayacaktı Görevliye dedim bir çare bulun Bu özel günlerde yardımcı olun Parasız geçişle hallolur sorun Konunun üstünde durulacaktı Yarım saat için gişeyi açsak Otopark çıkışı parasız yapsak Asker gönderenler memnun olacak Yoğunluk bu stres kalmayacaktı Yada görevliler araca gelsin Çıkış ücretini alalım desin İnsanlar orada çok beklemesin Soruna bir çare aranacaktı Beş yüz metrelik yol yarım saatte Sinirle stresle zor gidilmekte Asker gönderenler bekletilmekte Bu konuda adım atılacaktı Görevli kızarak gelmeyin diyor Adama bak diye sitem ediyor Yürü yoluna der cevap veriyor Coşkulu gönlümü kırmayacaktı Gişeye ulaştım uzattım fişi İkibin beşyüzle sandım geçişi Üçbin beş yüz ile yaparmış işi Süreyi hesaba katmayacaktı Yolda bekletilir zaman geçiyor Süre aştı diye fark isteniyor Milli servet benzin tüketiliyor Herkes hatasını anlayacaktı Bu ülke bizimdir sahip çıkalım Asker gönderene saygı duyalım Vatan sevilsin ki huzur bulalım Olaylar milleti kırmayacaktı Demek istediğim eziyet bitsin Şahıslar sevinsin ülke sevilsin Askerlik coşkusu hep devam etsin Çıkışta coşku son bulmayacaktı Asker gönderirken coşan bir millet Evine giderken çekiyor zillet Milli ruh adına bu bir rezalet Kalpler acı ile yanmayacaktı Vatandaşın oğlu askere gider Bu cennet vatana can feda eder Bu mutlu gününde çekmesin keder Güzel düşünceden sapmayacaktı Bayanlar ve baylar unutmayalım Milleti devletten soğutmayalım Toplumun içini karartmayalım Bugün gişeci fiş sormayacaktı Şirket parasını almak isterken Asker babasını üzgün gördüm ben Ülke genelinde huzur beklerken Otopark bizleri yormayacaktı Niğmetullah UÇAR Antalya 12.12.2005 Niğmetullah Uçar |
Aşıklar
Kepez altındaki orman içinde Yol kenarındaki piknik yerinde Kim bilir ne vardı hayallerinde Kalbini bırakmış parkta aşıklar Büyük kalp çizmişler küçük taşlarla M ile T yazıp kalpli nazarla Doldurmuşlar çiçek, mektup, mezarla Kederi anlatmış parkta aşıklar Seviyorum diye isim yazmışlar Belli ki birine fazla kızmışlar Mesaj vermek için mezar kazmışlar Bir mezara yatmış parkta aşıklar Büyük kalp içinde küçüğü de var Çiçekle süslenmiş bir tane mezar Tanıyanlar varsa mektuptan anlar Adlarını yazmış parkta aşıklar Düşündüm onların duygularını Kim bilir belki de yoktur yarını Seyretmek isterdim o anlarını Yere imza atmış parkta aşıklar Niğmetullah UÇAR Antalya 09.04.2005 Niğmetullah Uçar |
Atam
Biz mi bekçisiyiz cumhuriyetin İçler acısıdır hali milletin Sızlıyordur şimdi kemiğin etin Her şey kararında kalmıyor ATAM Emanet alanlar hıyanet eder Şahıslar her işten menfaat bekler Adalet dağıtan hakkı gasp eder Hafızam bunları almıyor ATAM Vatan toprağına düşman girmedi Bu kahraman millet fırsat vermedi Sinsi oyunlara aklı ermedi Üstüne düşeni yapmıyor ATAM Gafil idareden söz ediyordun Hain olanlardan bahsediyordun Bu şartlarda bile görev diyordun Hitabene kimse bakmıyor ATAM Menfaat uğruna tavizler verdik Avrupalı gibi olmak istedik Ekonomimizde oluştu gedik Damardan asil kan akmıyor ATAM Sahtekar olanlar kahramanlaştı Bu millet hırsızı bağrına bastı Kimisi resminden bir maske yaptı Niyetler ortaya çıkmıyor ATAM Düşündüğün gibi çıkmadı gençlik Miskin ve şuursuz bir hale geldik Yerlere uzanmış mağrur başı dik Bir türlü ayağa kalkmıyor ATAM Kurduğun devleti fertleri yiyor Ne kadar büyükmüş bitiremiyor Gösteriş, yağcılık önde geliyor Kalpler vatan için çarpmıyor ATAM Gençlik görevini çoktan unuttu Avrupa’ya doğru yeni yol tuttu Medeni canavar bizleri yuttu Kendimize gelsek salmıyor ATAM Gençliğe hitaben benim rehberim Bu millet titreyip uyansın derim Acı gerçekleri sana söylerim Yaramız derindir kanıyor ATAM Kimse bu yarayı sarmıyor ATAM Niğmetullah UÇAR Korkuteli 10.10.1997 Niğmetullah Uçar |
Baba Evlat
Babalar oğluna verirmiş bağı Oğul babasına vermezmiş üzüm İnsan başkalaşmış haller bayağı Yanlışı görünce yanıyor özüm Bize ait olan değerler hani Dünya yaşanacak yer değil artık Toplum menfaatçi, anarşist, cani Kulların hakkını yapıyor katık Evlat babasına bakmayacaksa Yetiştirmek için çekilen niye Büyüyünce saygı duymayacaksa Muhatap olmasın gerçek sevgiye Niğmetullah UÇAR Antalya 04.07.2003 Niğmetullah Uçar |
Babam
Seksen bir yılının ağustosunda Bugün sabah vefat etmişti babam Nefesi daralıp soluduğunda Yaşarken çileler çekmişti babam Yirmi dört yıl önce ağustos dokuz Çakıllıda harman kaldırıyoruz Babam halsiz yorgun dinlen diyoruz Ekin biçemiyor bitmişti babam Sen dinlen deyince olmaz diyordu Benim yorulmamı istemiyordu Son bir gayret ile direniyordu Eynerin yanına gelmişti babam Sap yüklü hayvana binmek isterken Dermanı kalmamış bilemedim ben Elli bir yaşında hayat sürerken Dünyadan ahrete gitmişti babam O haliyle ekin biçip yoruldu Harman depilirken ortada durdu Küreğin sapına dayanıyordu Etrafa suları serpmişti babam Çeşmeden su içip doyamıyormuş İçi yanıyormuş duyanlar olmuş Demek ki yüreği çok yanıyormuş Ölüm sinyalini vermişti babam Akşam bırakmıştım yayla damında Köye gidiyordum stres altında Düğen gelecekti katır sırtında Ekini sürelim demişti babam Sabah çocukları çıkarmış evden Tarlaya göndermiş olduğu yerden Yatağında ruhu çıkmış bedenden Ecel geldiğini bilmişti babam Ben köyden gelmiştim karşıya durdum Düğeni harmana çıkarıp koydum Evin önündeki kimdir diyordum O an son nefesi vermişti babam Gelen misafirmiş hizmete gelmiş Kardeşim babama sorayım demiş Orağı bırakıp kapıdan girmiş Ecel şerbetini içmişti babam Eve yaklaşınca duydum feryadı Koşarak geldim ki yatağındaydı Yüreğim acıya dayanamadı Yorganı kafaya çekmişti babam Yörükten traktör bulup getirdik Cesede sal yapıp köye indirdik Aynı gün içinde toprağa verdik Asıl mekanına girmişti babam Toplanan dostlarım dağılıp gitti Allah sabır versin demeler bitti Günlük hayat sürdü hep devam etti Bize doğru yolu çizmişti babam Niğmetullah UÇAR Antalya 10.08.2005 Niğmetullah Uçar |
Bankada
Bugün bize sıra gelmeyecekse Kalabalık edip beklemeyelim Kartlılara hizmet verilecekse Uyarı sesini dinlemeyelim Sıra numarası alıp oturdum Gözüm bankodaki yanan ışıkta Olanı biteni anlamıyorum Kartsızlar bankoya çağrılmamakta Ünüverste ile anlaşmanız var Harç yatıran kişi beklememeli Sistem adil değil geleni sıkar Banka müşteriyi küstürmemeli Müşteri değilim harç için geldim Böyle yaparsanız olmam da zaten Çevremde olana söyleyeceğim İş bankası ile çalışamam ben Müşteriye hizmet anlayışında Porföy genişlemez böyle, daralır Bankoda memurun davranışında Zamanla çoğalmaz daha azalır İlk gelen birine sevdirilmezse Kişiler yeniden kapıdan girmez Müşteriye saygı gösterilmezse Kendisi de gelmez el de getirmez Memurlar keyfinde müşteri yaslı Acil işi olan saate bakar Eller uyuşuktur kafalar paslı Onlar mı hizmete kalite katar Göze hitap etmek bence yetmiyor Kişinin aynası yaptığı iştir Gerçek memur hızlı hizmet veriyor Asıl olan onu bekletmemektir Kapıdan girince on dördüncüydüm Kenarda oturmuş beklemekteyim Benden sonra gelip gidenler gördüm Sistemin haline üzülmekteyim Eski bankacıyım işi bilirim Sistem değiştirmek olmuyor çözüm Çalışanlar ile alınır verim Onlara haz verin bu benim sözüm İş yaptırmak için bekleyen varken Bankodaki memur rahat olursa Öfke varsa yüzde dışa çıkarken İnsanlar gelmezler sizden soğursa Ben kendi adıma memnun değilim Ayrımcılık yapan böyle hizmetten Fazla bekleyince hiç beğenmedim Siz hisse çıkarın bu şikayetten Niğmetullah UÇAR Antalya 30.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Baş Açmakla mı
Okulda görevli öğretmenlere Eteğin boyunu kısalt demişsin Evine giderken baş örtenlere Okuldan git diye tehdit etmişsin Okulda başını açan öğretmen Sokakta saçını kapatsa suç mu Konuyu tartışıp üstüne gitmen Bir aydın olarak normal mi uç mu Bayanlar sokakta baş açacaksa Sen de kot giyerek dolaşamazsın Bu işin hesabı sorulacaksa Hesabı vermekten kurtulamazsın Müdürlük saltanat değildir hocam Keyfi davranarak saldıramazsın Dışarıda insanız dinimiz İslam Töreyi inancı kaldıramazsın Kural konulmuşsa okulda geçer Öğretmen evinde ev hanımıdır Mesai dışında sokakta gezer Giyinme zevkine engel var mıdır Baş örtülü diye sevmezsen eğer O senin hakkındır istersen sevme Senin müdürlüğün okulda geçer Sokakta evlerde yetkim var deme Sen böyle yaparsan haddini aşıp Görevi kötüye kullanıyorsun İnsan olarak ta yaptığın ayıp Bak gör ki bizlerce suçlanıyorsun bayan öğretmenler İslam olamaz Dinsiz olacak mı diyor yasalar Kuralsa, okulda eşarp bağlamaz Mesai dışında gönlünce yaşar Öğrenci sokakta görecek dense Başörtülüler mi kötü örnektir Şuurlu, onurlu gençlik istense Manevi, milli ruh vermek gerekir Kötü huy taşıyan baylar, bayanlar Öğretmenlik yapar benim ülkemde Eleştirilmiyor ahlak bozanlar İnançlı insanlar neden gündemde Maneviyat lazım öğrencilere Bu güzel ülkeyi mahvetmeyelim İlimle gidilir ilerilere Gençlikte benliği yitirtmeyelim Onlara şuuru baş açmakla mı Verecek öğretmen sorarım size Milli değerleri yaşatmakla mı Hizmet ediliyor devletimize Niğmetullah UÇAR Antalya 26.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Başkalaşıyoruz
İnsanlık mı kayıp insan mı farklı Değerler kaybolmuş başkalaşıyor Her şeyin içinde menfaat saklı Çetmililer bile haddi aşıyor Eskiden samimi ilişki vardı İnsanlar dostuna hatır sorardı Severdi, sayardı, yara sarardı Bugün akrabalar uzaklaşıyor Teknoloji geldi ülke gelişti Bencillik yerleşti ahlak değişti Sevgisiz, saygısız nesil yetişti İlişkiler bile acılaşıyor Evlat hoşnut değil öz babasından Akraba kaçıyor akrabasından Dostluklar önemsiz arabasından Arabalar bile sahip taşıyor Sahte sevgilerle yaşamak acı Dostluklar değildir artık baş tacı Bu bir hastalıktır yoktur ilacı İnsanlığın ömrü çok yaklaşıyor Eskiden insanlar candan severdi Benden önce komşum akrabam derdi Fertler böyle iken toplum gülerdi Bugün herkes sinsi yara kaşıyor En yakın dostlarım beni unuttu Dosdoğru gidenler yanlış yol tuttu Zamane hükmetti bizi uyuttu Ak günler daha da karalaşıyor Toplumda huzuru sağlayan durum Karşılıksız sevmek, aşktır diyorum Ben geçen günleri arzuluyorum Bencillik, menfaat kavramlaşıyor Geçmişte yaşamak isterim ama Bugünkü olanlar gider zoruma İnanmak istemem duyduklarıma Gönlüm güzellikle tanışamıyor Çetmililer böyle davranacaksa Değerler, sevgiler kaybolacaksa Niğmetullah görüp kahrolacaksa Bu kahbe dünyada neden yaşıyor Niğmetullah UÇAR Antalya 02.07.2006 Niğmetullah Uçar |
Bayrağım
Şehitlerim kanıyla toprağı vatan yaptı Uğrunda can vererek bayrağına renk kattı Bugün bazı soysuzlar ona el uzatıyor Milleti milli ruhtan uzaklaştı sanıyor Küçücük çocuklara bayrağı çiğnettiler Kırılmalı kökünden ona uzanan eller Görünmeyen şer güçler çocukları kullandı Bu millet bayrağına sahip çıkamaz sandı Türk milleti vefalı bayrağına vatana Muketdesatı için değer vermez canına Koruyanı her zaman var olacak dünyada Rahatça uyuyacak mezarında şüheda Uzanan el kırılır ayaklar çiğneyemez Ay yıldız göklerdedir o asla yere inmez Herkes saygı duyacak ülkeye bayrağına Sevmeyen ayağını basamaz toprağına Senaryo hazırlanıp ortaya konulmuşsa Çocuklar suçlanmasın ele maşa olmuşsa Asıl olan elleri kökünden kırmalıyız Maşalara anlatıp üstünde durmalıyız Onlar doğruyu bilmez haindir azmettiren Sevda kalplere girer taşıyıcı değil gen Bu ülke bir bütündür doğu ile batıyla Hep öyle kalacaktır üniter bir yapıyla Milli öfke kabardı hainlerin üstüne Kim karşı koyabilir bu milletin gücüne Yurdumun illerinde toplandı sevenleri Hainlere dediler çok gitmeyin ileri Pencereler balkonlar donandı al bayrakla Milli ruh şahlanıyor kapı açıyor akla Hainlere deniyor bu bayrak indirilmez Birlikten bütünlükten asla taviz verilmez Şehidimin kanıyla yoğrulmuş bu toprakta Vatanını çok seven bir ulus yaşamakta Sevmeyenler var ise terk etsinler acele Yaşayacağım derse yenik düşer ecele Türkiye’de yaşayan bu bayrağı sayacak Vatandaşı olmaktan her an gurur duyacak Bu gerçeği bilmeli yaşayan tüm insanlar Onu koruyacaktır yoluna baş koyanlar Niğmetullah UÇAR Antalya 08.04.2005 Niğmetullah Uçar |
Bayramımız
Atamız oğuzlar kayı boyuyuz Orta asyalardan gelen bir soyuz Yurt olmuş bizlere anadolumuz Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Malazgirtten alparslanla girmişiz Selçuklu. Osmanlı derken ermişiz Tüm dünyayla mücadele vermişiz Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Üç kıtada yıllarca at koşturduk Dünyaya efendi bir devlet kurduk Mazlumu koruduk zalime vurduk Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Haça karşı çıktık hilalimizle Dünyayı titrettik bu halimizle Adalet getirdik celalimizle Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Yalanla hileyle hep uyutanlar Osmanlıyı parçalayıp yutanlar Anadolu türkündür unutanlar Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Etten duvart olup önünde durduk Tek vücut olarak düşmana vurduk Türkiyede cumhuriyeti kurduk Yirmi dokuz ekim bayramımızdır Niğmetullah UÇAR Korkuteli Niğmetullah Uçar |
Bediüzzaman
Dünyamızın kuzey yarımküresi Güzel Türkiye’nin doğu bölgesi Bitlis vilayeti Hizan ilçesi Nurs kötünde doğdu BEDİÜZZAMAN Anneden seyyiddir babadan şerif İlim sahasında büyük bir arif Kelimeler yetmez edilmez tarif Mübarek bir soydu BEDİÜZZAMAN Köyünde çocukken birkaç yıl kalır Tahsil yapmak için evden ayrılır Medreseler gezer feyizler alır Her gün büyüyordu BEDİÜZZAMAN Meydan okuyordu medreselere Bütün eserleri kattı ezbere Üç ay kafi geldi çok senelere Bir allame oldu BEDİÜZZAM Çocukken özlüyor peygamberini Rüyasında öper hoş ellerini Sıratta bildirir taleplerini İlim istiyordu BEDİÜZZAMAN Talebini resül kabul ediyor Kurandan ilhamen ilim veriyor Cevap ver soruya sen sorma diyor Hep sözünde durdu BEDİÜZZAMAN Buhranlı yıllarda baba evinde Derin düşünüyor kendi halinde Yine rüya görür günün birinde Hayra yoruyordu BEDİÜZZAMAN Ararat dağından lavlar fışkırır Etkisine altına tüm yurdu alır Anasına korkma diye bağırır Ümit besliyordu BEDİÜZZAMAN Uykudan uyandı gerçeği gördü Kuran etrafına çelik zırh ördü Dini İslam için önde yürüdü Baş feda diyordu BEDİÜZZAMAN Çevrede alimler ününü duyar En büyük hocalar sorular sorar Küçük said tek tek cevap sıralar Bir bir söylüyordu BEDİÜZZAMAN Istanbul’a gelip bir süre kaldı İlim deryasına çok derin daldı Kapısına soru sorulmaz yazdı Cevap veriyordu BEDİÜZZAMAN Mısırlı alimler onu duydular Avrupadan yurttan soru sordular Verilen cevaptan tatmin oldular Kesin söylüyordu BEDİÜZZAMAN Osmanlıdan Avrupalı doğacak Avrupadan bir Müslüman olacak İslamın sadası hep gür kalacak Ümit taşıyordu BEDİÜZZAMAN Payitahtta önce doğan umuttu Otuz bir mart günü doğruyu tuttu Entrikalar döndü onu da yuttu Mahkemelik oldu BEDİÜZZAMAN Vanda bir medrese kurmaktı gaye Ümmeti Muhammed kurtulsun diye Kararlıydı din ve fen öğretmeye Sentez istiyordu BEDİÜZZAMAN Fen ve din gerekli bir olmalıdır Sentez kurmak şarttır bilir anlatır Vanda üniverste sözünü alır Müsbet bakıyordu BEDİÜZZAMAN İstanbul’dan van’a ümitle döner Bir süre geçince ümitler söner dinsizlik hükmünü tam icra eder Engel oluyordu BEDİÜZZAMAN Çevresinde hoca buldu tanıştı Hiç soru sormadı ama yarıştı Dünya harbi çıktı ona karıştı Savundu bu yurdu BEDİÜZZAMAN Talebelerinden bir birlik kurdu Gönüllü alaya kumandan oldu At sırtında bile anlatıyordu Kitap yazıyordu BEDİÜZZAMAN Şark cephesi onu gördü şenlendi Talebeleriyle çok uğraş verdi Ruslar tarafından esir edildi Önde yürüyordu BEDİÜZZAMAN Esarette bile boyun eğmedi Kafirlere saygı göstermem dedi Dersanesi için yeri gösterdi Burası diyordu BEDİÜZZAMAN Kosturma ilinde üç yılı geçer Geleceği görür Ruslara söyler Sovyetler birliği dağılacak der O gün biliyordu BEDİÜZZAMAN Bir yol bulup esaretten kurtuldu İstanbul şehrinde dinledi yurdu Yuşa tepesinde düşünüyordu Çare arıyordu BEDİÜZZAMAN Darül hikmet ile onun yanında Kurucusu olur yeşilayında Yaşadı dünyanın kara kışında Bahar bekliyordu BEDİÜZZAMAN Kuvayı milliye kollanmalıdır Vatan düşmanlardan kurtulmalıdır Millet ayrılmayıp bir olmalıdır Fetva veriyordu BEDİÜZZAMAN Cumhuriyet fikri kafasında var Ankara mebusluk teklifi yapar Millet meclisine bildirge sunar Hep namaz diyordu BEDİÜZZAMAN Siyaseti pasif olarak görür Milletin haline yanar üzülür İman kurtarmaya yollar düşünür Yara sarıyordu BEDİÜZZAMAN Van’da erek dağı inziva yeri Mağaralar horhor medreseleri Mesken olur yüksek dağ zirveleri Dua ediyordu BEDİÜZZAMAN Kuran etrafında surlar yıkılır Bu kahraman millet sahipsiz kalır Baskılara karşı susmaz haykırır Geri kalmıyordu BEDİÜZZAMAN Hükümet alıyor kesin bir karar Doğu insanını batıya yayar Üstad said nursi emire uyar Karşı çıkmıyordu BEDİÜZZAMAN Çevresindekiler araya girer Seni jandarmaya vermeyelim der Üstad bu emirdir diyerek gider Hak’ka salıyordu BEDİÜZZAMAN Trapzona kadar gidilir yaya Gemiyle İstanbul sonra Antalya Uzun mesafeler girer araya Hüzne dalıyordu BEDİÜZZAMAN Burdur’da bir süre kaldıktan sonra Komşu olur garip Barla’lılarla Başlamıştır çile olan yıllara Şerden yılmıyordu BEDİÜZZAMAN Sekiz sene geçti bu ücra köyde Mutlaka bir hayır vardır her şeyde Barlanın dağında bahçelerinde Nur neşrediyordu BEDİÜZZAMAN Baskı devam eder zulümler sürer Peşinden askerler hep takip eder Üç saat yürüyüp dağlara gider Yalnız kalıyordu BEDİÜZZAMAN Tevekkül edene bulunur azık Katran ağaçları sunarlar rızık Yarattığı kulu gözetir Halık Hakkı anıyordu BEDİÜZZAMAN Üstad bir mürşittir bulur talebe Risale i nura bu asır gebe Küfüre batanlar çöküyor dibe Üste çıkıyordu BEDİÜZZAMAN Nurlu hakikate kim olur engel Gece gündüz yazdı durmadı bin el Nura hizmet eden sav’lılar güzel Fabrikam diyordu BEDİÜZZAMAN Ülkede adını her şahıs duydu Binlercesi gelip talebe oldu Mahkeme mahkeme dolanıyordu Sabır ediyordu BEDİÜZZAMAN Yirmi sekiz sene sürdü işkence Çok acı hissetti zehirlenince O iman o başı dik tuttu bence Dini koruyordu BEDİÜZZAMAN İdam talebiyle yargılanıyor Sonunda hepsinden berat ediyor Hükümet peşini hiç bırakmıyor Serbest kalmıyordu BEDİÜZZAMAN Girdiği her yerde bıraktı eser Dersaneye döndü hapishaneler Hakikatı yaydı tüm risaleler Çağa damga vurdu BEDİÜZZAMAN Denizli, Emirdağ, Afyon dolaştı Kastamonu bile davalar açtı Hakikatı yaydı hapiste yattı Yine yılmıyordu BEDİÜZZAMAN Risale i nurun yazımı bitti Talebeleriyle yine hatmetti Çok okuyun diye çok tembih etti İmanı korudu BEDİÜZZAMAN Isparta’da duran yaşlı ihtiyar Akşamüstü verdi ani bir karar Yasaklıyken gitti Urfa’ya kadar Emri deliyordu BEDİÜZZAMAN Kış günü zorlukla vardı Urfa’ya Otelci yer verdi ağır hastaya Orada kavuştu yüce Mevla’ya Sevdiğini buldu BEDİÜZZAMAN Urfa’ya her yerden bir akın başlar Cenazeye koşar bütün nurcular Kış bitmiştir artık gelecek bahar Zaten söylüyordu BEDİÜZZAMAN Mezarı başına gelen eksilmez Hükümet çekinir korkar, istemez Mezarı nakleder yerini demez Bunu istiyordu BEDİÜZZAMAN Bilinmeyen adsız mezar isterdi Mezartaşım bile olmasın derdi Şimdi mezarında otlar yeşerdi Gönülde yer buldu BEDİÜZZAMAN Isparta ilinde ama nerede Risale i nura koymadı perde Ruh sevdiği ile en güzel yerde Onlarla doluydu BEDİÜZZAMAN Çağlara damgayı vuruyor kuran Çok iyi anlıyor nuru okuyan İman kurtarmaya adanmış bir can Yüzyılın kutbuydu BEDİÜZZAMAN Dün geçti gerek yok eleme vaha Yarınlar gelmedi vakit var aha Diyorum ruhuna oku fatiha Dua bekliyordu BEDİÜZZAMAN Niğmetullah UÇAR Korkuteli 10.08.1996 Niğmetullah Uçar |
Ben Eşşeğim
Farklı bir ülkede dil bilmez gibi Gurubun içinde yalnız kalmışım Kendini beğenen horlar garibi Mutlu olamadım hoşi değil başım Kurban bayramında kayınpederde Aşağılanarak zelil geçirdim Karım bana kızar ana sever de Kabahat benimdir ben imkan verdim Benim kardeşimin yüzüne bakmaz Ben onun soyuna değer veririm Anası evinde oturur kalkmaz Ben itiraz etmem eyvallah derim Sen eşek olursan demiş atalar Semer vuran biri mutlaka olur Onurunu önde tutamayanlar Kendini en alçak yerlerde bulur Kimseye kızmaya hakkım yok benim Eşşek olan benim semer vururlar Acınacak halde değildir halim Sen mazlum durursan zalim olurlar Niğmetullah düşün kumru misali Sen bu zilletleri hakediyorsun Neşesi yerinde mutlu ahali Gülmeye hakkın yok gülmeyeceksin Niğmetullah UÇAR Antalya 02.01.2007 Niğmetullah Uçar |
Ben Ülkücüyüm
Kelepçeler sıksa kopsa da bilek Vatan için çarpar vurdukça yürek Güçlü Türkiye’yi kurmaktır dilek Horlansam da yine ben ülkücüyüm Kinim yoktur benim ere polise Tutup katsalar da beni hapise Suçlasınlar vatan sevmek suç ise Horlansam da yine ben ülkücüyüm Tüketemez kimse vatan sevgimi Saygıyla anarım şanlı ceddimi Terk etmem milleti asil dinimi Horlansam da yine ben ülkücüyüm Gül bahçesi olur hapishaneler Azmime güç verir dertler çileler Yolumdan döndürmez tüm işkenceler Horlansam da yine ben ülkücüyüm Ben nasıl severim vatan sevmezi Milliyetsiz, ruhsuz töre bilmezi Onlarda istemez sevemez bizi Horlansam da yine ben ülkücüyüm Türk’üm diyen Türk’e açıyor yara Vatanını seven düşüyor dara Yerini bırakır kışlar bahara Horlansam da yine ben ülkücüyüm Niğmetullah UÇAR Korkuteli 04.03.1993 Niğmetullah Uçar |
Benim Ülkemde
Kimisi milyonu bir günde harcar Kimi zengin olur kimisi batar Çöpten ekmek bulup yiyenler de var Tezatlar yaşanır benim ülkemde Açlar şükrediyor toklar aç gözlü İnsan ya sinsidir ya açık sözlü Kimisi kaybetmiş bazısı özlü Fakirler kollanır benim ülkemde Değerler kaybolmuş yozlaşıyoruz Dostluk bağlarını koparıyoruz Toplumda huzuru bulamıyoruz Mutluluk aranır benim ülkemde Oranlarsak eğer çoğu kötüdür İşler sahtelikle şekille yürür Kazanmak uğruna harcanır ömür İyiler kazanır benim ülkemde Tok açın halinden anlamayınca Açlar tok olamaz bulamayınca Yaşayanlar dürüst davranmayınca Sinsilik yer alır benim ülkemde İslamı yaşasak durum düzelir İnsanlar kardeşçe sever sevilir Toplumun tümüne mutluluk gelir Bunlar olmalıdır benim ülkemde Niğmetullah UÇAR Antalya 11.02.2007 Niğmetullah Uçar |
Besmele
İslam’ın nişanı tükenmez kuvvet Hayırların başı bitmez bereket Gönüllere huzur herkese rahmet İlahi nizamı kurar besmele Zerrecik tohumlar büyür dallanır Küçücük çekirdek onca yük taşır Bu işi başarmak Hak’ka yaraşır Ağaçta meyveler sınar besmele Yazın sıcağında yeşil yapraklar Başıboş olsalar kuruyacaklar Bir yaratan vardır onları kollar Dallara ferahlık saçar besmele Hayvanlar ot yerken süte dönüşür İnsanlar nimeti önünde görür Topraktaki kökler sulara yürür Kök için taşları yarar besmele Bir işe başlarken bismillah zikir Yaratan var diye düşünmek fikir Sonunda Allah’a hamdetmek şükür Muhafaza eder sarar besmele Her şey bismillah der lisanı halle İnsan besmeleyle erer kemale İşe başlanırken Allah ismiyle Bütün kapıları açar besmele Niğmetullah UÇAR Korkuteli 09.03.1994 Niğmetullah Uçar |
Bir Orhan Az Pamuk
Biri haricinde tüm Orhanları Tanımasam bile candan severim Millete saygılı olmayanları Güzel vatanımdan kovmak isterim Pamuk hem beyazdır hem de yumşaktır Lekeli olursa beş para etmez Kimse fiyatını sormayacaktır Alıcı bulmazsa tarladan gitmez Nerden çıktı bunlar nedir demeyin Pamuk lekesiz se alıcı bulur İnsan zannederek değer vermeyin Bazısı çok hain sahtekar olur Niğmetullah UÇAR Antalya 13.10.2006 Niğmetullah Uçar |
Bizim Davamız
Kardeşlik üstüne bina edilmiş Tevazu, hoşgörü ile süslenmiş Vatan sevgisiyle kemale ermiş Gönüllere dolar bizim davamız Türk İslam ülküsü temeli özü Ülkücünün birdir özüyle sözü Millet mutlu iken gülecek yüzü Gösterişten kaçar bizim davamız Türk’üm diyenleri Türk kabul eder Ayrım kabul etmez insanı sever Milletine verir ayrı bir değer Kardeşliği yayar bizim davamız Vatanı, milleti, ferdi düşünür İnsanı horlamaz insanca görür Kol kola vererek hedefe yürür İtmez kucak açar bizim davamız Kişi milletini sevmelidir der İslam ahlakını yaşatmak ister Azimla çalışmak başarı ister Yolsuzluğu kovar bizim davamız Sevgiyle saygıyla töre korunur Benlikten şaşmayan huzuru bulur Tek yumruk olursak Turan kurulur Milletiyle yaşar bizim davamız Vatan, bayrak, töre bize emanet Kutsal emanete edilir hizmet Tehlikeye karşı bedenimiz set Etten duvar yapar bizim davamız Güçlü Türkiye’yi lider yapalım Turan birliğine önder olalım Dünyaya yeni bir nizam kuralım İnsanlığı sarar bizim davamız Niğmetullah UÇAR Korkuteli 12.05.1996 Niğmetullah Uçar |
Bozuldu
Şaire rağbet yok şiir bozuldu Gayesiz anlamsız boş yaşıyoruz Duygular tükendi gönül yoruldu Mutluluk neşe yok gam taşıyoruz Madde öne çıktı geride mana Canana rağbet yok her zaman cana Meydan kalmış halden anlamayana Yarayı sarmadan tam kaşıyoruz Saygılar sahtedir sevgiler yalan Hoşgörüsüz toplum geride kalan Fazlaca kalmadı neşeli olan Kederlerle gamla uğraşıyoruz Hal böyle olunca düzen değişti Maddi ilişkiler çok derinleşti Menfaatle çıkar kalbe yerleşti Dünyaya bakarak dolaşıyoruz Niğmetullah UÇAR Antalya 02.08.2006 Niğmetullah Uçar |
Bozulduk
Bizim ülkemizi bizden olmayan Perde arkasından idare eder Baskıdan korkmayan şerden yılmayan Kazayla, kurşunla mezara gider Mafya idarenin içinde gizli İmza atan başka attıran farklı Ahtapot misali uzanır eli Yasaya uygunluk şekilde saklı Özü tam çürümüş ağaç misali Ayakta olsak da yaşamıyoruz Takke düşer ama görünmez keli Çünkü biz başlara bakamıyoruz Bağımsız yaşadık hür olamadık Verilen karardan vicdan rahatsız Torpilden, rüşvetten kurtulamadık Sinip çekinerek yaşarız tatsız İş yaptırmak için adam aranır Haktan uzaklaştık bozulup şaştık Adaletli olmak hakka dayanır Biz millet olarak çok başkalaştık Niğmetullah UÇAR Antalya 22.06.2004 Niğmetullah Uçar |
Böyle Giderse
İşe yaramazdan medet umarız Halimiz ne olur böyle giderse İş yaptırmak için torpil ararız Düzen çok bozulur böyle giderse Hizmet üretenler görevi yapmaz Hatır gönül işi ortadan kalkmaz Haksızlık toplumda huzur bırakmaz Çalışan boğulur böyle giderse Basit bir iş için adam ararız Çalışan üstüne baskı yaparız Aralardan çıkar yolu kaparız Şikayet duyulur böyle giderse Adamını bulan yapar işini Bulmayan sinirle üzer kendini Duyarsın sırada serzenişini Strese sokulur böyle giderse Memur iş yapmadan alır ücreti Saati doldurup gitmek niyeti Kaybettik görevde hakimiyeti Kaostan korkulur böyle giderse Hizmet üretenler işini yapsa Gelenler iş için yol aramasa Görev ifasında adalet olsa Çalışan yorulur böyle giderse Sineye çekerek sabreden biri Bir gün alt üst eder tüm dengeleri Artık anlayalım milli değeri Bu devlet yok olur böyle giderse Niğmetullah UÇAR Antalya 29.06.2005 Niğmetullah Uçar |
Bu Acıyı Çekmemeliydik
Vatan hainine ders veriyorduk Köşeye sıkıştı, bitiriyorduk Eşkıya inine girince durduk Haine merhamet etmemeliydik Yer altında sessiz kaldı güçlendi Eşkıya ataşkeş yapıyor dendi Hainlerden dürüst olmak beklendi Güvenip oyuna gelmemeliydik Hainlerde olmaz mertlik dürüstlük Millet meclisinden beslenir sülük Milletin sırtından kalksın artık yük Haini mecliste görmemeliydik Susturmalı onun hain dilini Gizli değil artık bildik yerini Gösterdi il günden kızıl rengini Yeniden yemin et dememeliydik Dokunulmazlığa dokunuversek Bizi kötüleyen sesini kessek Hiç değilse maaş bari vermesek Konuşmaya fırsat vermemeliydik İçde dışta yoldaş buldu kendine Vekil seçip fırsat verdik haine Yardım gördü silah aldı eline Başımıza çorap örmemeliydik Yeter artık akan kan durdurulsun İşlenen cinayet dursun son bulsun Pkk, terörist, terör kahrolsun Bunca acıları çekmemeliydik Niğmetullah UÇAR Korkuteli 27.05.1993 Niğmetullah Uçar |
Bu Danimarka
Karikatür yaptı bizi kızdırdı Çizmeyi aşıyor bu Danimarka Yeni oyunlarla sabrı taşırdı Yarayı kaşıyor bu Danimarka İnanmayabilir yoksa mantığı Bulunmayabilir akıl varlığı Belki de bozuktur kafa sağlığı Gözlere batıyor bu Danimarka İslam güneşinden kamaştı gözü Yarasa misali göründü yüzü Saygısız, inançsız bozuktur özü İslama çatıyor bu Danimarka İslamı içine sindiremiyor Hakkın resulünü konu ediyor Kendi, varlığına zarar veriyor Hep yanlış yapıyor bu Danimarka İslam bir güneştir dünyaya doğar Gökten rahmet olur yerlere yağar Yarasa gözünü gönlünü boğar Gecede yaşıyor bu Danimarka Geceyi gündüz yap çık mağarandan Gör nasıl yaşarmış gerçek Müslüman Peygamber yoluna feda eder can Gerçekten kaçıyor bu Danimarka Benim kutsalımı alma ağzına Saygı duy kişinin hak inancına Müslüman alemin kini var sana Görmeden bakıyor bu Danimarka Niğmetullah UÇAR Antalya 09.10.2006 Niğmetullah Uçar |
Bu Devlet Batar
Bin yıldan beridir hala ayakta Şaşıyorum böyle nasıl kalmakta Bürokrası hızla temel kazmakta Bu zihniyet ile bu devlet batar Maliye geriye para öderken İnsanı bıktırır hesap ederken Ayaklar yorulur makam gezerken Bu zihniyet ile bu devlet batar Toplanan paralar masrafa gider İmzayla evrakla zamanlar geçer Şekilcilik yürür gösteriş sürer Bu zihniyet ile bu devlet batar Bir kişilik yerde üç kişi varsa Bugün git demekle işler uzarsa Vatandaş mafyadan medet umarsa Bu zihniyet ile bu devlet batar Haklı mahkemede haksız oluyor Uyanık kendine bir yol buluyor Sahtekarlıklarla kese doluyor Bu zihniyet ile bu devlet batar Yetmiş üç senedir ders alınmadı Kişiler uyudu hiç uyanmadı Bu büyük millette takat kalmadı Bu zihniyet ile bu devlet batar Gaflet uykusundan uyanamazsak Yabancı benlikten arınamazsak Milli duygularla şahlanamazsak Bu zihniyet ile bu devlet batar Görevimi yaptım ben demek yetmez Bana ne demekle bu çile bitmez Yarın hepimizi tarih affetmez Bu zihniyet ile bu devlet batar Niğmetullah UÇAR Korkuteli 25.12.1996 Niğmetullah Uçar |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:36 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.