![]() |
Ali Kaybal
Abanın Kadri
Abanın kadri yağmurda bilinir Damla,damla düşer, ıslanmaz güzel Güzelin kadri sevence bilinir Dalga, dalga eser, yıpranmaz gazel Ali Kaybal |
Acele İş
Acele işe şeytan karışır Aheste, aheste öpeyim ben Dudaklar sevgiyle tanışır Elime değer tenindeki ben Ali Kaybal |
Adam Sandık
Girip çıktığı ahır Sürekli çeker kahır Dert soranı çifteler Eşekmiş adam sandık Sarıldığı düz duvar Herhal bizi kucaklar Zehir kusarmış meğer Sarmaşık adam sandık Konuyor gelip geçen Kuştu üstünde öten Yaklaşma batar diken Çalıyı adam sandık Ay ışığında gördük Karanlık olmaz dedik Kendimiz gibi bildik Gölgeyi adam sandık Tuzlanıp yenilir hep Rengi bizce münasip Soyulmuşuna kanıp Hıyarı adam sandık Başında ünvanı var Sonunda hep çuvallar Meğerse yüreği dar Kavuğu adam sandık Ali Kaybal |
Ağaç
Gönüle ateş düşürürler nar ağacından, Aşıklara yer ayırırlar dar ağacından. Ali Kaybal |
Ah Çeksem
Gök gürültüsü gibi gür yüreğim, Bir kuş uçar gibi özgür dileğim, Aşk olup gönlüme gir sevdiceğim, Gözlerine bakıp bakıp ah çeksem. Yavruyu kaybetmiş kuzular ağlar, Göl üstündeki ay ceylanlar bağlar, Aşk ruhuma gizlenmiş, dertler çağlar, Benden uzak günlerine vah çeksem Ali Kaybal |
Akıbet
Asil gönlüm, gezen her güzele boyun eğmez, Güzelliğin olmasa, nazın çekmeye gelmez, Aşkı hakikatle baş göğe değermiş derler, Diz bükülür yerinden, yere düşmeye gelmez. Dermani dertlenir de, hasrete boyun eğmez, Dillerde dolaşır adı, gizlemeye gelmez, Sevenler vuslatla erişir, kavuşur derler, Diliyorum adını, kahır etmeye gelmez. Ali Kaybal |
Aksi Güzel
Güzelliği görülse de yarimin, can sıkar aksidir, Kusursuzca görünen, yarimin suya düşen aksidir. Çağırsam gelmez yanıma, gönlüme sorsan aksidir, Dikenler arasında gül, güzelliğin suya aksidir. Ali Kaybal |
Aleviyiz
Orta Asya'dan gelmiş Türkmenleriz Kopuz ile söylenir nefesimiz Ahmet Yesevi oğlu Hazretimiz Yol gösterir lambanın aleviyiz. Hacı Bektaşi Veli ocağımız İnsan sevgisi dolu kucağımız Muhabbete açılır dergahımız Aşk ile yanan kalbin aleviyiz. Kerbela'da kimse kalmasın susuz Dinsin rüzgar, çalkalanmasın deniz Haksızlığın karşısında hepimiz Şerri yakan ateşin aleviyiz. Kur'anı Kerim bizim kitabımız Hulefayı Raşidin'e saygımız Hazreti Peygamber nur kaynağımız Ali aşkıyla yanan aleviyiz. Ali Kaybal |
Alın Yazın
Yakınsın ayna gibi, Dokun, parmaklarımın ucuna, Derinsin mana gibi, Anlaşılmaz yorum yapıldığında, Gömülü kalırsın, sırların arasına, Alamam avuçlarımın ortasına, İhtiyacın olursa eğer, anka kuşuna, Kapıyı her çalışta, ben çıkacağım karşına, Yedi kat göğe erer, aşkıma direnme boşuna, Yalnız, benimle olmak yazılır alın yazına. Yakınsın kan gibi, Dolaşırsın damarlarımda, Uzaksın hayat gibi, Kalp atışlarım durduğunda, Gömülü kalırsın toprağın altında, Alamam avuçlarımın ortasına, İhtiyacın olursa eğer, fatiha okunuşuna, Sualine cevap verir her dokunuşuna, Yedi kat yerin dibi olsa, gideceğim boşuna, Yalnız, benimle dolaş yazılır alın yazına. Yakınsın güneş gibi, Sıcaklığın hissedilir sırtımda, Uzaksın ışık gibi, Deniz feneri olduğunda, Sıkışır kalırsın, duvarların arasında, Alamam avuçlarımın ortasına, İhtiyacın olursa eğer, kutup yıldızına, Birlikte rota tutarız, denizin ortasına, Yedi fersah mesafe olsa, sığınırım aşkına, Yalnız, ben yelken açmış olurum alın yazına. Ali Kaybal |
Allah Belanızı Verecek Sizin
Ey kana susamış, kan emiciler, Korsan gemisiyle kör gemiciler, Şeytanın ipiyle kol geziciler, Allah belanızı verecek sizin. İhtişamı bulup zevke dalanlar, Allah’ın emrini hiçe sayanlar, Fakir fukarayı ezip kıyanlar, Sonunuz çok kötü olacak sizin. Beytül male dalıp bizim sananlar, Kayıtsız kametsiz malı çalanlar, Huzur bozanlar, gerçek çıyanlar, İçinizi ateş saracak sizin. Allah’ın adıyla vaad edenler, Sözünü tutmayıp geri dönenler, Sevgiyi bırakıp kini güdenler, Başınıza taşlar yağacak sizin. Adalet diyerek zulüm verenler, Yanlış karar ile hüküm sürenler, Peygamber sözünü yere serenler, Üstünüze toprak dolacak sizin. Ali Kaybal |
Allah İçin Güzel
Sıcağı görünce nefes, titrek buğulaşır, Kirpikler arasından, gözler ürkek bakışır, Asaleti istersen, duruşu kibarlaşır, Allah için güzel, övgü dizmek de yaraşır. Burnu havalıdır, kaf dağına yanaşır, Renk katar güzelin sohbetleri, anlatılır, Dili şekerli badem, lafa balla karışır, Allah için güzel, övgü dizmek de yaraşır. Neşe ile misk-ü amber kokusu saçılır, İmrenir sarmaşıklar, duvarlara sarılır, İnce gerdanı, ceylana nazire aratır, Allah için güzel, övgü dizmek de yaraşır. Dermani süzülür gülün, kuğuyu çağrışır, Omuzlardan lüle, lüle saçları taranır, Koluna taksan ahenkle, gelinlik yakışır, Allah için güzel, övgü dizmek de yaraşır. Ali Kaybal |
Anam-I
Uyku mahmurluğunu atmadan uyanırım Yumuşacık göğsüne başımı dayanırım Sözlerin güven verir ben sana inanırım Yaradan cennetini sana sunmuş be anam. Gözlerine baktıkça kendimce avunurum Sahip olduğum sensin, seni hep savunurum Senin yüzün gülünce ben hoşnut bulunurum Yüreğine ferahlık şefkat konmuş be anam. Ali Kaybal |
Anam
Hak'kın nuru var gözünde sürmeler çekilmiş Sırtında ipek boynuna inciler dizilmiş Cennet senin ayağının altına serilmiş Dünya nimetinin sebebi sensin be anam. Elif lam mim okunarak konmuş senin adın Hatice'yi, Fatma'yı uygun görmüş kitabın Muhammed'in aşkı ile geçti tüm hayatın Nerede görsen hayran oldun elife anam. Dünyaya teşrif eyledim senin kucağında Şefkatli sözlerin yankılanır kulağımda Açılmış gül eyledin yurdumun bucağında Ninnilerini özledim durmadan de anam. Çocukları kınalı kendisi mis kokulu Edebin kaynağısın terbiyenin okulu Yurdum seninle kutsaldı ismi Anadolu Konu oldun söylenen güzel türküye anam. Yüzüne bakmak ibadettir nasıl üf derim Dokuz ay on günün hakkını neyle öderim Senin için ölmek az cehenneme giderim Dağlar yıkarım benden istediğin ne anam. Elime diken batsa kahrımı çekiyorsun Bir söküğüm olsa görüp onu dikiyorsun İyi olsam kötü olsam sen yaş döküyorsun Bütün acıları gömersin sinene anam. Korkardım karanlıktan kabus dolardı gecem Uyanırdın sen hemen düşecek olsa gölgem Başımı biraz göğsüne koyayım mı desem Her seferinde sen bana he derdin he anam. Gül olayım istedim senden güzel diyar yok Bülbüllerin coştuğu bir sinede figar yok Gönlümü koşturdum senden daha güzel yar yok Seni bırakıp gideyim ben nereye anam. Dermanî'yim ayağının turabı olayım Veysel Karani gibi dönüp seni bulayım Kalbimin bir köşesine tek seni koyayım Her vuruşunda kurban bu can verene anam. 01-02-2007 Figar = yaralı Ali Kaybal |
Ankaralı Arıyorum
Gönlüm aşktan yaralı Dertler olmuş sıralı Arıyom Ankaralı Yar deyip de sevecek. Olalım en paralı Alalım en pahalı Bulalım Ankara'lı Kaşı gözü yerinde. Olmam artık oralı Derdi beni vuralı Olsun eli kınalı Yar deyip de sevecek. Olalım en paralı Alalım en pahalı Bulalım Ankara'lı Kaşı gözü yerinde. 03-03-2006 Ali Kaybal |
Aramızda Kader
Aradım yari buldum derken güle, Açıldı, yar oldu aramda kader. Arkamda dağ gibi dur derken hele, Yığıldı, dağ oldu aramda kader. Parlayan yıldız buldum derken şule, Çıban, irin oldu aramda kader. Toprağa damla buldum derken böyle, Yıkıcı, sel oldu aramda kader. Ali Kaybal |
Artık Sensiz
Karanlık kaldı dünyam köhne ve sessiz, Örümcekler ağ örmüş, duvarda ilbiz, Gölge hareket etmiyor, artık sensiz, Yokluk oldu dünyam, ev bensiz, ben sensiz. Yapraklar kımıldamaz, ağaçlar renksiz, Karaya vurmuş balıklar, küskün deniz, Rüzgarlar serin esmiyor, artık sensiz, Batar oldu dünyam, ev bensiz, ben sensiz. Dermani dermansız, kuşlar kaldı evsiz, Isıtmaz güneş, gözümde ışık fersiz, Parlak doğmuyor gün, ruhum artık sensiz, Yıkıldı bak dünyam, ev bensiz, ben sensiz. Ali Kaybal |
Arzum sensin
Dün gibi, ayak izlerini taşır kaldırımlar, Nasıl destekler bu omuzu, senden ayrı beller. Yad eder, kulaklarım senin hatıranla çınlar, Nasıl dinler, başka dilden dökülürse nağmeler. Avuçlarım da, senden kalan hatırayı saklar, Asla giremez içine, okşanmaz başka eller. Ne olur! Erkenden paydos etmesin kara gözler, Gönlüme sorar ayaklarım, senle gitmek ister. Dermani sensiz olmaz, yeşillik içinde yer ver, Karşılasın seni, beyaz giysilerle melekler. Ali Kaybal |
Asla Olmaz
Ayrılığı sana, yalnızlığı bana yarasa, Yarasalar uçar mı, gün ışığına takılsa, Denizde dalgalar, vadideki yankılar sussa, Yalnızlık haykıracak, balıklar denizden çıksa. Ali Kaybal |
Aşık İçmiş Ya
Aşık içmiş ya hasret çeşmesinden, Elinden düşmüyor saz, telde sensin, Gülümser toplanır gül bahçesinden, Dilinden düşmüyor haz, dilde sensin. Hayal dersin, bulunmaz böyle düşden, Gözünden şaşmıyor tez, gözde sensin, Desen kız, vazgeçersen işvesinden, Gönül koysan bırakmaz, tende sensin. v - - - / v - - - / v - - Ali Kaybal |
Aşk
Aşk dediğin şişede mey gibidir, Yanında su olmadan içilmesin, Her gördüğün güzel gönül çevirir, Kalbe danışmadan ten biçilmesin. Ali Kaybal |
Aşk İzlerin Görünsün
Aşk izlerin görünsün bülbüllerin ötende, Bağrında depreşir dert, gözler yaşın dökende, Has bahçedir gönüller, güller açar, diken de, Gönlümde sen açıl gel, bahçemde gül açıl gel. Aşkınla gezdirirsin, yaş döktürür sevende, Dağlar geçit bırakmaz, yağmur yağıp düşende, Derman bulunmuyor yâr, bir başka el sürende, Gönlümde sen açıl gel, bahçemde gül açıl gel. - - v / - v - - / - - v / - v - - Ali Kaybal |
Aşk Yarsız Kalmaz
Bal, bal demekle ağız tatlanmaz, Yar, yar demekle gönül odlanmaz, Sevda düşünce gönlün içine, Alevi çıkar, kalpte saklanmaz. Yari saracak kollar sızlanmaz, Güzeli gören göz arsızlanmaz, Seven tende kibirin işi ne, Kalbime giren aşk yarsızlanmaz. Dermani’yim, niyetim saklanmaz, Kalbim kanar, kötüye katlanmaz, Akıl ermez şansın gidişine, Delidir gönlüm, aşktan sulanmaz. Ali Kaybal |
Aşka Boyun Bükerim
Aşka boynum bükerim, hizmeti bulsun andım, Kalbi açtım sana, görsem yanarım ben yandım, Sis olup geçti gönül, ömrüme bak uslandım, El değinsem, saçının telleri okşar kaldım. Damla düşsün dileğim çok sana, yalnız sandım, Kaysa gökten yere değsin, onu çok kıskandım, Yas olup geçti gönül, ben yine coştum vardım, El değinsem, saçının telleri okşar kaldım. Ali Kaybal |
Aşkın Bittiği Yerde
W. Şhakesperare der ki: “Aşk; öyle toy ki, vicdan nedir bilmez. Şunu bilmeyen var mı; sevgiden doğan vicdan” Adem ve Havva’dan beri Seçildi konular, verildi öncelik Ne dünyanın oluşumu Ne ateşin bulunuşu Her dilde karşılığı vardı onun Karşı cinste, yattığı bir koyun İlk sırada yer alır, Çünkü; İnsancıl bir histi bu oyun “Karşılaştın mı? Otuz saniye yeter Ya devam edilir, yada biter” Böyle tanımlanır, Bilimsel ifade de aşk. Belli ki, Aşka ifadeler kondu, Şekiller çeşit sundu. Bunların en güzeli Belki de şiire dökmekti. Kimi zaman, Allah’a olan inançtı. Sevgiliyse kalbe doğan Duyulan hissi yansıttı. Sonra, Asıl hikaye başladı, Aşkın bittiği yerde. Sevgiye dönüştü aşktan sıyrılıp Sevgili çekip gitti, başını alıp “Ayrılık oldu artık” ansızın planlanıp Sevdiklerini zannedenler Yıllarca aşık rollerinde Adına kader dediler En kötü olanı da buydu Arada kaldı ince çizgiler Kör kalındı, görülmedi gözlerinde Zamanı doldurmuş heder Sağır sultan dahi duydu Aşk öyle toy ki Vicdan nedir bilmez Sevgiyi öyle koy ki Vicdanı kalpten silmez Yalnız şunu bil ki Aşkı kirletti günümüz “Seni seviyorum” la verildi yetki Şarkı oldu dile, söylendi hece, hece “Seni seviyorum” da sanki Zirveydi, bayrak dikildi, inildi bence “Seni seviyorum” demem halbuki Sonu hüsran olur, çekilir işkence Ve Kopuş başlamıştır Sevdanın bittiği işte bu zamandır Ali Kaybal |
Aşkın Görüntüsü
Benim kalbimde durur, Gök yüzünde aylasın, Aşkım yüzüne vurur, Sen aslında aynasın. Hasret çeken bülbüldür, Her çiçeğe kanmasın, Muhabbetin gülüdür, Başka dala konmasın. Sevgi beyaz kuğudur, Göl içinde oynasın, Aşkı dışına vurur, Fıkır, fıkır kaynasın. Dermani aşka nûrdur, Dilim başka anmasın, Sende karşılık bulur, Gönlüm boşa yanmasın. Ali Kaybal |
Atasözü-12
Acı Patlıcanı Kırağı Çalmaz Ahmaksa, Hayattan Dersini Almaz Kimse Kazanmadı Gönül Kırmayla İnsan Seven Olur, Gönül Kırılmaz Ali Kaybal |
Atasözü-13
Aça, Dokuz Yorgan Örtmüşler Yine De Uyuyamamış Karnını Doyurmadan, Yatağa Girip Yatması Yanlış Umurunda Olmaz Verilen Görev, Bilmez Değerini Nöbete Verilen Gamsız, Nöbetinde Uyuya Kalmış Ali Kaybal |
Atasözü - 7
Abdalın Karnı Doyunca Gözü Yoldadır Fakir Yalanır, Zenginin Ağzı Baldadır Menfaati Uğruna, Uçar Sinek Gibi Yaşadığı Çöplük, Gözü Konar Baldadır Ali Kaybal |
Atasözü -1
Abdal Ata Binince Bey Oldum Sanır Şalgam Aşa Girince Yağ Oldum Sanır Çulu Dökülür Abdalın, Herkes Tanır Suyu Çeker Şalgamın, Aşık Usanır Ali Kaybal |
Atasözü -10
Acele İşe Şeytan Karışır Hata Seninle, Kusur Yarışır Besmeleyi Çek İşe Başlarken Tökezler Şeytan, Yere Yapışır Ali Kaybal |
Atasözü -11
Acemi Katır, Kapı Önünde Yük İndirir Açılır Heybeler, Gizlisi Kalmaz Devrilir Sakın Ha, Uzak Dur Cahil Olandan Şiddetle Üzülen Sen Olursun, Düşmanların Sevinir Ali Kaybal |
Atasözü -2
Abanın Kadri Yağmurda Bilinir Aba İçinde Sarılır Gelinir Sudan Bahane Serilir Önüne Abadan Yoksun Çok İnsan Bilinir Ali Kaybal |
Atasözü -3
Aç Köpek Fırın Yıkar Güneş Çarığı Sıkar Açlığa Terbiye Olmaz Can Sıkarsa Can Yakar Ali Kaybal |
Atasözü -4
Aç Ayı Oynamaz Akıl, Baş Bulamaz Dost Gerçek Olanda Açlıkla Sınamaz Ali Kaybal |
Atasözü -5
Abdal Düğünden, Çocuk Oyundan Usanmaz Usta Olmadık Kalfa, Peştamal Kuşanmaz Sakın Ağlama, Boşuna Geçer Zamanın Oyunla Geçen Zaman İşine Yaramaz Ali Kaybal |
Atasözü -6
Abdalın Dostluğu Köy Görününceye Kadar Dostluğun Önüne Konur, Menfaatler Radar Dil Ucuyla Sevgi Sunanlara Kanmayasın İstediğin Dostluksa, Sürsün Mezara Kadar Ali Kaybal |
Atasözü -7
Abdalın Karnı Doyunca Gözü Yoldadır Fakir Yalanır, Zenginin Ağzı Baldadır Menfaati Uğruna, Uçar Sinek Gibi Yaşadığı Çöplük, Gözü Konar Baldadır Ali Kaybal |
Atasözü -8
Acılı Başta Akıl Olmaz Sürülü Tarla, Çakıl Olmaz Cefa İle Ömür Sürende Saç Dökülür Beyaz Kıl Olmaz Ali Kaybal |
Atasözü -9
Açlıktan Kimse Ölmemiş Yüzüne Vurur Meneviş Mide Boşa Çalışmıyor Getirir Ağzından Geviş Ali Kaybal |
Avşar Kızı
Yıllara meydan okurdum aşar gibi, Hız bulurdum, ceylanlarla koşar gibi, Önümde yükselen dağlara çatardım, Yanımda bir güzel bulsam avşar gibi. Duygu yüklenirdi kalbim coşar gibi, Dalga, dalga vururdum hep taşar gibi, Önümde duran denizleri yutardım, Gönlümde bir güzel bulsam avşar gibi. Uykudan uyandırırdım okşar gibi, Gülistan içinde bülbül yaşar gibi, Uzanıp gök yüzünden yıldız toplardım, Kalbimde şavkını bulsam avşar gibi. Dermaniyim, derdin zevki boşar gibi, Acıyı bulmazdım tende şaşar gibi, Paratoner gibi şimşek saklardım, Dizimin dibinde olsun avşar gibi. Ali Kaybal |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:00 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.