www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ersen Devrim Şimşek (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145341)

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:04 PM

Ersen Devrim Şimşek
 
**Eski Sevdalar Gibi Değilsin**

Sen, daha önceki sevdalar gibi değilsin
Seninde gözlerin kara
Kaşların simsiyah, ok misali
Ama, sende yüzü güldüren başka bir hava var,
Bir şarkı, söyler gibi bakışların
Hiç yazılmamış, bir beste gibisin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin

Bırak, tutuşsun göz bebeklerin
Bırak, umutların sonbahar rüzgarıyla serinlesin
Derdin varmış eskiden;
Sana yapılanlar haksızlıkmış
Bırak, söyleyen ne isterse söylesin
Bir tek sensin, sen olan
Sen cama yansıyan buğulu suretlerden
Daha gerçeksin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin

Bir resim çizilir, duvarlara
Taze umutlardan
Bir güneş ışığı sızar
Karanlıklara, sırdaş bulutlardan
Her şey bir vesile arar
Dile, sende vesile-i muhabbeti
Sen, hiç karanlıklara doğmamış şafaklar gibisin
Sen, eski sevdalar gibi değilsin

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:04 PM

Açık Mavi Sessizlik

Sokak lambaları aydınlatıyor,
Uzayıp giden kapkara geceyi
Bir şehir yapayalnız, ıpıssız yatıyor
Bakınca uzak diyarlara, bir göz ucu ile
Görürsün gökyüzü ile sarmaş dolaş
Mehtaba doğru uzanmış denizi,
Eski aşkları anar gibi,
Artık kaybolmuş, ılık rüzgar ile esen gülümsemesi
Gündüzün yorgunu, puslu *******in sahipsiz yetimi
Her yanını sarmış, insanın o kanlı eli
İnce ince gözyaşı, kahverengi bir pas rengi
Yosunlara dikmiş, açık mavi gözlerini
Kasvetli ihtiraslara kurban solurken, zehri

Seyrediyor sanırsın, Ayın yavaş yavaş süzülüşünü
Demir hançerli canavarlar ile, boğuşan iskeleyi
Acı ile karışık bir tebessüm atar gibi
Hüzünlü bir şarkı söyler, sanki
Bürünmüş ay ışığına, ufka doğru bakar misali
Ararsın martı çığlıkları arkasında, o eski gamzeli gülüşünü

Ağır ve horlanmış denizin, insan ile kavgası
Bir öç alma misali vuruyor karaya, en derin dalgaları
Yaldızlı rüyalara uyanıyorken, gece
Kapılar ardında saklı bir yol, bilinmezliklere gebe

Birkaç derin kahkaha bozuyor,
Açık mavi parıltısını, sessizliğin
Gülmekten katılan gözlerin arkasında, beliriyor
Umudu kaybolmuş,
Kırık dökük bir hayat…
Deniz renkli gözlerde, anlık korkularla savaş
Her saniye, biraz daha biraz daha, bedbaht
Küçük zevkler ile çehreler, öylesine sarhoş
Biter en derin sohbetlerde yalnızlıklar,
Yüksek tonlu sesler arasında, yorgun kalabalıklar,
Boğulur, şarap kadehlerinde zaman
Şeytani naralarla, hor ve hakir insan
Dakikalar, saatler, *******…
Farkı yok, hepsi birbirinden beter
Aynı renge soyunur, artık bedenler
Acılara sünger mi çeker, kanlı mezeler
Arar hüznün giriftarı yüzler
Küçük küçük neşeler…
Açık mavi sessizlikte
Hüsran dolu *******

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:04 PM

Adın: Yaşam Olsun

Diz çökünce anladım hayatı
Yaşlı gözlerle bakmayı
Gorunmez mi yasamin ardindaki perdeler
Gizli sandığımda değilmis meğer
Apaçık gördüğümdeymiş sır

Sen hiç bakmadın mı dağlara
Yücelerden yüce midir
Eleyip, üflersen
Kum olup giden midir
Sen hiç görmedin mi
Bir dakikalık zevk uğruna
Bin keder satın alanı
Ve yavrum varlığına mühür olsun
Adın yaşam olsun
Ağaç diplerinde yatanlara selam
Soyadın ölüm olsun

Sende hayata diz çökme
Gurur ile salınıp gezinme
Bir yol vardır boyun eğdiren
Bir yol vardır huzura erdiren
Ve sana arta kalan senden
Bir yalan gibi belki
Bir rüyadan ibaret
Hiç gördün mü ki
Kitaplarda adı geçenleri
Hiç var değilmişçesine
İşte yavrum
Bir sır değil benden sana kalan
Ne de hiç bilmediğin
Hep duyup merak ettiğin
Hiç koşulsuz gönül verdiğin
Sen düşün ve bil ki
Akıbetin seni kucaklasın
Mezar taşlarında yazanlara and olsun
Yavrum, senin adın yaşam
Soyadın ölüm olsun...

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:04 PM

Ağlayan çocuk

Gözlerin eskisi gibi bakmıyor
Bu suçlayıcı ifade neden
Çıkar gözbebeklerinden isyanı
Sevginin her damlası kaybolup gitmeden
Bir hata deyiveriyorsan adına
Masum bir gülücük düşsün ellerinden
Ne yazsam belli edemez içimdeki buhranı
Hiç farkı yok kahroluşumun
Sırtından vurulmuş bir askerden

Andıkça gülümsersin sanma
Hep isyan edeceksin olanlara
Sıyrılıp çıkınca ruhum bedenden
Bir o vardı anılarda gülümseyen
Gizli kalmış köşelerde
Ağlayan bir çocuk
Ezik kalmış sevgilerin hayali içinde
Umutların girmediği kapalı bir penceredir
Silinen her hayaldedir gözleri
Nasıl olsa oda mazinin adıdır
Resimlerde kalan
Haykırışların sancısıdır...!

Sakarya-Mayıs 2000

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Annem

Bekle Annem
Dönüyorum evime
Bu sabah kahvaltıda bende varım
Bir sıcak çay, iki zeytin çoktur bile
Bir parça sevgi ver yeter, doyarım

Onca yol kat ettim
Ama yorgun değilim
Özlemleri uyuttum göğsümde
Üstümü ört Anne
Sıkıca sarsın sevgin
Hani eskiden anlatırdın
O sesinden ninni dinlemeyi özledim
Zaman az, günler kısa
Bir akşam vakti; yine çıkıp gideceğim
Belki bir yaz sabahı
Belki bahar
Aylar sürse de ayrılık
Yine de geleceğim

Dizinde uyuyup, tatlı düşlere dalarken
Kan ağlayan yüreğime sevgi ekeceğim
Bilsen nasıl yalnız
Nasıl üzgünüm
Bir sana içimi dökerim Annem;
Bir parçasın sen yüreğimden
Kanımdan kan, canımdan cansın
İki gülden tek ayakta kalan
Ömrüm yanında harcansa
Yine de sana doyamam

(Tüm annelere en derin sevgilerimle...)
(Sakarya-17.04.1997/12:30 Salı)

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Arıyorum

Kaybettim hasletler içinde özbenliğimi
Hüzünle çarpan bu kalp benim mi?
Ne oldu, o gülümseyen sıcakkanlı adama
Heyecanla çarpan bu kalp benim mi?

Arıyorum şimdi köşe bucak
Ellerimden kaçıp giden hayallerimi
Bilmem artık yarınım ne olacak
Bir vefa bekleyen bu kalp benim mi?

Kalıvermiş aşkların eski pırıltısında aklım
Solan her güle ah-ı figanım
Geçivermiş bir durakta beklediğim zamanlarım
Bir gülüşe muhtaç bu yüz benim mi?

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Artık Yoksun

Gözlerden uzak
Uçsuz, bucaksız çöllerde
Dağlarda, taşlarda
Arardım aşkını
Belleğime kazınmış bir kere…
Ipıssız köşelerde, açan bir çiçek görsem
Hep seni hatırlatır diye severdim
Sonra, bir çocuğun gülümsemesinde bulurdum tekrar seni
Şefkate muhtaç, yüzlerde görürdüm
Duygu selinde boğulurken biçare ve mahcup,
İnceden inceye içime sızan hatıralarını anımsar
Yeniden hayran olur
Gözyaşı ile anardım seni…
Hep yollara küserdim
Seni alıp götürürdü, benden uzaklara
Bir bahar akşamı
Bir kış günü
Geri getirir mi diye
Camlardan bakar, özlerdim seni

Sen, ruhumdan apansız çıkıp gittiğinde
Yalnızlığımla baş başa çaresiz kalıverdim
Arardım, dört duvar arasında
Gülümseyen gözlerini
Donuk suretli fotoğraflarda
Uzanmayan ellerin vardı
Sevdan ile boyanmış duvarlara
İçli içli bakarken
Taze gün kokusu, birde sen yoktun odamda
Cenaze otosoyla her gün taşırlardı
Seni evimin bahçesinden
Hep gözü yaşlı kalışım canlanırdı, karşımda
Her gece, her göz kapayışımda
Bir hayal oluverirdin, rüyalarımda
Karanlıktan korktuğunu hatırlardım
Gel, ne olur gel artık
Diyen sesini duyar
İçimi eriten sevdanı hissederdim, ama…
Gözlerini göremezdim
Bırakma ellerimi ne olur, beni yalnız bırakma
Yaşaran gözlerimi silerek uyanırken
Sensizliğin derin uykusundan
Her odana girdiğimde
İlişiyor hala gözlerime
Son gün yazdığın iki satır not:
“Sevgin ve duan yeter bana…”
Hayır, hayır yetmiyor,
Sensizlik milyonlarca defa, fazla geliyor

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Arzdan Arş’a

Mumdan kalelerin, arkasında beliren gölgeler
Paralel evrenlerde, takyonlarla gizlenen gerçekler
Birkaç angstrom ötede, en garip bilinmezlikler
İlimlerle kuşatılmış insan, sahipsiz mi?

Bir ağ gibi, uzanan kromozom dizinleri
Adenin, guanin, sotizin, timin bileşimleri
En hassas örgü ile örülmüş hücreleri
En kusursuz fabrikalar, sahipsiz mi?

Güneş hükmünde toplanmış, sayılı seyyareler
Fisyon-füzyon ile, açığa çıkan müthiş enerjiler
Arzdan arşa, kurulu kritik dengeler
Yerden göğe ufuklar, sahipsiz mi?

Gecenin karanlığında, yol alıp gidenler
Kendine mahkum hep, ben diyenler
Ademden ebede, akibet yüklenenler
En muhteşem saraylar, sahipsiz mi?
Arzdan arşa âlemler, sahipsiz mi?






Takyon: Kütleleri sıfır olan ve bu sayede ışıktan daha hızlı gidip gelebilen parçacıklar.
Angstrom: 0,0000000001 metre.
Adenin, Guanin, Sitozin, Timin: Nükleik asitlerin yapılarında bulunan azotlu bir purin bazidir..
Seyyare: Bir yerde durmayıp yer değiştiren. Gökte veyâ güneş etrâfında dolaşan yıldız.
Füzyon: Çekirdek Birleşmesi. Hafif radyoaktif atom çekirdeklerinin birleşerek, daha ağır atom çekirdeklerini meydana getirmesi olayı.
Fisyon: Çekirdek bölünmesi. Kararlılığı az olan ağır çekirdeklerin bölünerek, daha kararlı çekirdeklere ayrışmasıdır. Atom bombası, bir fisyon tepkimesi örneğidir.
Adem: Yokluk, olmama, bulunmama, hiçlik hali.

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Arzuhal

Ey yüreklere sevda eken nazlı dilber
Baharın ılık esen samyeli ile, gel
Her yanda açıversin laleler, menekşeler, güller
Yalnızlık sinemi daraltmadan, gel

İnce ince bir ah ile geçerken zaman
Gecenin karanlığı ufka uzanmadan, gel
Sevdanın kor ateşi bağrımı dağladığı zaman
Buzlu soğuk sular ile, toroslardan akar gibi, gel

Fuzuli gibi, aşk-ı mecnun istidadından
Gönül kendini çöllere vurmadan, gel
İlahi sur ile, can bedenden ayrılmadan
Fani ömrüme ab-ı hayat gibi, gel

Çare bulmaz ki bu gönül, tabip ile, merhem ile
Bir seni arzuhal eder, gel
Mutmain olmaz bu gönül, mal ile, servet ile
Bir aşk-ı sevda ile dolu, gel

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Aslına Mecbur

Her şey aslına mecbur
Buzdan kaleler suya döner
Yalnız bir çizgi ile sabit olur
An gelir, zaman yurduna döner

Boş mezarlar dolup taşıyorken
Dünya bir hancı hükmünde
Benim ben diyene bak
Onlar şimdi sessiz taşlar yerinde

Gülersin elbet, ağlamayı bilene dek
Kaparsın gözlerini, güneşi görmeyerek
Sen bu işleri olmaz mı sanırsın
Ey Ademoğlu, akıbetine bak
O Yüce Haşmete boyun bükerek

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Aşikâr

Bir nefes almak kadar yakın, ölüm
Sessiz bir tükeniş zaman oluklarında, har
Nice kavramlar ile, hayat kördüğüm
Sebeplerin gizlediği izler, aşikâr

Uzak tepelere yansıyan, gecenin koyu rengi
Ufka yazılmış sanatlarla, beyni törpüleyen sorular
Kim bozar akıp giden, bu ahengi
Gözlerin görmediği eller, aşikâr

Bir damla su, umut penceresi gibi, berrak
Yaşlı gözlerin ardında saklanan, hatıralar
Bir bebeğin gülümsemesi gibi, sırlaşık
Bir çiğnem et parçasında hayat, aşikâr

Bir beste gibi, yaşam, garip bir bekleyiş
Ölümün uzandığı eller gibi çaresiz
Gidersin ansızın bilinmedik, bir vakit
Taşlara yazılan isimler, aşikâr

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Babam’a

Doğum günün kutlu olsun, Babacığım
Neler yaptın onca yıldır bizden uzakta
Zaman akıp gidiyor nasılda,
Hep sen kutlardın ya, doğum günlerimi
Bugün de ben geldim, Babacığım

Hani, bir seferinde çok hastaydım,
Başımda oturup ağlamıştın
Hep kaybetme endişesi ile sevmiştin beni
Belki de, benim bitmeyen hastalıklarım yüzünden
Kendini içki kadehlerine vermiştin

Hani, pikniğe götürürdün bizi
Maç oynardın bizimle
Her dönem karneme, ilk teşekkürü sen verirdin
Herkese anlatır, övünürdün benimle

Babacığım, şimdi neler yapıyorsun
Gülleri severdin ya,
Bahçemizin her tarafında güller var, kırmızı, sarı
Bulunduğun mekanın nasıl, mutlu musun?
Ben ve kardeşlerim de iyiyiz.
Torunların var, boy boy
Hep seni soruyorlar,
En küçüğü hala anlayamadı
Bir gün gelicek diyor, hala ümidi var,
En çok ses tonunu merak ediyorlar,

Telefonda annem var, Babacığım
Akşam yemeğine çağırıyor, beni
Hala bıkmadın mı, her sene
Her doğum gününde oraya gitmekten diyor.
Geliyorum, anneciğim
Babam, hep gülleri sever
Dikenler çıkmış, her tarafta
İsminin yazdığı taş, biraz kirlenmiş
Yine geliceğim, Babacığım
Sen merak etme.
Seni seviyorum, Babacığım…

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Beni Yalnız Bıraktın

Nereye gittin, kayboldun bir anda
Aradım bulamadım, seni dünyada
Sihir miydin, yok oldun son anda
Beni dünyamda, yalnız bıraktın

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Bilmece

Canımın özüne hapsetmişim, seni
Nereden bileceksin ki,
Gün boyu aklımdasın, kelime kelime
Hece hece, gönlüme vurulmuş, bir bilmece

Gözyaşı ile akarsın, katmer katmer *******ime
Hüzünle bir şarkı mırıldanır dururum, sessizlikte
Her gün yaşanıyor içimi dağlayan, bu vesvese
Kavuşmak ile kaybetmek arasında, bir bilmece

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:05 PM

Bir Bahar Düşle

Bir bahar düşle…
Kupkuru dallarda açan,
Bir tomurcuk misali, olsun umutlar
Soğuk odalarda, özlemle tutuştuğun zaman
Tutmak için elini, uzanan eller gibi, Vefakâr...

Bir bahar düşle…
Kasvet hayallerini üşüttüğü an,
Hüzün boşalır ya, her bir yandan,
Bir göz arar gibi, boşluğa baktığın zaman
Belirir dalgalar arasında o an, yeşil kanatlı kuşlar…

Düşle, bir bahar olsun…
En demine vurduğu anda yalnızlıklar,
Sızınca belleğinden, en can yakıcı hatıralar
Haydi düşle, martı çığlıkları arkasında, yakamozlar
Bir son gibi midir, yeni başlangıçlar
Hiç umudum kalmadı, dediğin zaman
Görünür, gecenin sonunda, parlayan ışıklar…

Bir bahar düşle…
Hayallerin ötesinde,
Gökkuşağı ile, yedi renk canlandığı zaman,
Bir tan ağartısı, hüzme hüzme karanlığı boğduğu zaman,
Ruhtan bedene, umutlar ekildiği zaman,
Ne güzeldir o, hayalleri süsleyen, baharları düşlemesi…

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bir Başkaydın Sen

Bir gülüşündü, beni benden eden
Bir tebessüm konduruşun vardı, yanaklarına
Bir mimik çakardın, özlemli edalarınla
Bir gamzeli gülüşün vardı ki senin,
Derin sevdaların uçurumuna atardın beni

Sendin, arzuların alevli ateşi
Aydınlatırdın, hasretin ile kararmış geceyi
Bir hayalin bile yeterdi
Yapayalnız bıraktığın zaman bile, iskelelerde
Akşam kızıllığı ile, batıverirken denizde
O serseri edan yansırdı, her bir gölgeye

Bir yağmur damlası olurdun,
Yaz güneşi ile bulutlarda,
Düşüverirdin avuçlarıma…
Mehtaplı *******de
Sallardım seni, usul usul koynumda

Yokluğunda, varlığını özlerdim
Varlığında, en doyumsuz anlarını
İşte ben böyle severdim, seni
Terk edip gitmeden önce beni

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bir Dahası Yok

Seninle elele kol kola dolaşırdık
Üzgünüm
bir daha olmayacak
Her akşam yıldızları sayardık
O günler, bir daha olmayacak

Seni arayacak bomboş kollarım
Bir şafak vakti
Seni beklemek olmayacak
Yasa bürünecek büsbütün yüreğim
Sevdamız duasız kalacak
İkimize yalvarışlar
Bir daha olmayacak

Deli deli esmeyecek rüzgar
Son anda bir kuytuda buluşmalar
Söyle, değdi mi bize yaptıklarına
Yürekten gelen gülüşler, kayboldular

Bir dahası yok
Son bulmuş bu sevda
Kaybolmuş mazide, kopan yapraklarla
Tatlı anılarda, yerini alanlarla
Bu sevda, bir daha yaşanmayacak

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bir iki üç (Son Selam)

Yaşlı gözler bakarken ardından
Bir yiğit daha uğurlanıyor
Edirne’den Kars’tan Urfa ’dan
Kim bilir hangi diyardan
Belki de benim köylümdür
Aynı ekmeği paylaşmış
Yudum yudum su içmişizdir,
Aynı testiden

Yattı pusuya beklemeye
Azrailin gölgesinde
Şerbetini içmeye Peygamber tahtının
Ulaşmaya o kutsal mertebeye
Gün alacakaranlığa boğuk
Aylardan şubat
Etraf kar,tipi,soğuk
Gözlerden uyku sırılsıklam akarken
Bir titreklik bedende o gün

Böldü derin düşünceleri
Birkaç kahpenin mermileri
Kızgın çatışma başladı
Kan götürürcesine gövdeyi
Can dostu tek kurşunla yere serildi
Bir hüzün, bir hırs koptu içinden
Gözlerde yaşa, silahta kurşuna döndü
Ona da nasip oldu
Bir acı bir sızı derken
Sol kolu yanına sessiz sedasız düştü

Faltaşı gibi açıldı gözleri
Hırpaladı göğsünü
Kurşunun ikincisi
Bir kaburgasını parçaladı
Yeşil mintanını allara boyayıp
Kürek kemiğinin iki santim altından
Deldi geçti, karıştı karanlığa

Anası babası ne yapardı yari
Yine de korunmalıydı vatan
O kan mıydı öyle oluk oluk akan
Atıldı korkusuzca, yaklaşmakta iken
Sürgüsünü sürmüş bir kahpe
Gözleri sinsice gözüne bakan
Son birkaç kurşun çıktı namludan
Bir acı inilti ile yıkıldı yere

“rüzgar sen misin öyle;
göğsüne esen
kan yayılmış her bir yere
desen desen”

Karanlığı yırtarcasına
Çıkageldi üçüncü kurşun
Davetsiz bir misafir gibi
Kalbin sağ karıncığından girdi
Ağır ağır nefesini kesti
Taşıyamaz oldu ayakları
Genç yaşında yorgun bedenini
Kan oluk oluk toprağa karıştı

“Toprak; ne zamandır su içmedin
Kanını çekiyorsun öylece damarlarına”

son birkaç sözcüktü
“La İlahe İllallah”
dilinden süzüldü
secdeye uzanır gibi, dizler çözüldü
göz kapakları özlemişcesine
birbirine sarılıp kaldı
boynu büküldü
yüzü koyun yıkıldı öylece toprağa
Günün ilk ışıkları vururken Bayrağa;

Aydınlandı gün sayım yapıldı taburda
Hemşehrim eksikti aralarında
Ağır ağır yanaşırken motor sesi
Görüldü, bayrağa sarılı naaşı
Kan kırmızı Bayrak değil sanki
Mehmed’imin delik deşik mintanı
Eller selam için alında
Gözler kan çanağı
Yaşlar süzülmekte
Kara haber tez ulaştı
Beklenir oldu şehidimin yolları
Çoktan hazırdı, kefeni, baş tahtası
Daha yirmisinde konulacağı mezarı
Bahtsızım,
Mekanın cennet olsun
Tüm şehitler gibi
Uğurlar olsun
Korkma peşin sıra gelen çok olur
Giremez bu Vatana hiçbir uğursuz

Ölü denmez sana elbet
Sen ki dirilerden diri
Sizlere konaktır cennet
Bulmak buymuş gerçek hakikati

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bir Sevdadır Yaşamak

Koparırken daldan gülü
Bir türkü hep hüzünlü
Yaşamak nefes almak değilmiş
Ağlamakmış gülmeden önce

Arama aradıklarını
Kaybolan mazilerden
Umutsuz çıkılmazmış
Dipsiz kuyular içinden

Bir sevda olsun yaşamak
Masallar gibi derinden
Yürekler kurtulsun artık
Canlar Pazar yerinden

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Biraz Sonra

İşte biraz sonra geleceksin
Uykusuz gözlerimden habersizce
Karanlıktan kurtulmuş boş sokaklardan
Geçip gideceksin Biraz Sonra

Güneş haber salmış geceye
Karanlık uzanmış
Sararcasına gökyüzüne
İşte o an geleceksin
Yorgunluktan yıkılmışcasına
Biraz Sonra

Biraz Sonra
Ben yine hasret doluyum
Seni anıpta bedbahtça
Uykumdan uyanacağım
Sen yine habersiz ıssız yollarda
Umutlara uzanırcasına dalıp gideceksin
Biraz Sonra

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Biraz Ümit

Açmadı ki yüreğimde güller
Her mevsim bana güz
Bir heyecan ver
Biraz ümit
Aydınlanır bahtında gönlümün
Karanklıkların ardında saklıdır
Hep gündüz

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bu Ne Amansız Bir Sevdadır

Hicrana yazıldı yüreğimin hasretleri
Bu ne amansız bir sevdadır
Bir gülüşünü bile elli metreden özletir
Bu ne amansız bir sevdadır

Billur dudaklarına aşk namına ateşi konduran
*******in ayazında andığım bu deli sevdadır
En tenhalarda açan kardelen misali
Bu ne amansız bir sevdadır

Karışmış kanıma her daim dolaşan
Canımı özüne katıp taşıdığım bu sevdadır
Kavuşmayı kasvetli rüyalarda tattıran
Bu ne amansız bir sevdadır

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bu Son Hatıran

İçim yanıyor sevdiğim ardından
Gözyaşı kaldı, Bu son hatıran
Başımda eserdi delice sevdan
Gözyaşı kaldı, Bu son hatıran

Gelecek için hayaller kurardık
******* bizimdi, yıldızları sayardık
Bir sahilden, denize bakardık
Esen rüzgârlarla yalnızım, Bu son hatıran

Bakarken yüzüne göremezdim gerçekleri
Gözlerin unuttururdu bana her şeyi
Neyleyim bilmem ki, şimdi sensiz günleri
Kâbus dolu rüyalarım, Bu son hatıran

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Bul Beni

Bir garip hüzünlerdeyim
Ara bul beni, Sevdiğim
Gülümsemiyor artık, yüzüm
Sesimi duy, Sevdiğim

Dilimde, bir acı intizar
Kulağımda hala, kahkahanın sesi var
Her köşede, seninle hatıralar
Biraz neşe, biraz hüzün var
Kırık dökük kalmışım, Sevdiğim

Rüzgarlarla eserdi, baharın sam yeli
Her nefeste doldururdu, sevdan yüreğimi
Bir sonbahar günüydü, bıraktın ya ellerimi
Bom boş kaldı gönül, Sevdiğim

Bir garip hüzünlerdeyim
Ara bul beni, Sevdiğim
Gülümsemiyor artık, yüzüm
Sesimi duy, Sevdiğim

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Düşünürüm

Düşünürüm bazen
Çekilip odamın bir köşesine
Bakarım, penceremden içeri yansıyan
Işık hüzmelerine
Beynim ile dilim arasında
Zuhul eden derin girdapları
Ararım, her bir köşesinde odamın
Yıldızların ötesindeki mesafelerin sırrını
Dalarım için için kendi içime
Bir bakterinin yaşamını düşünürüm
Tek tek yaşadığım anları
Halden hale giren
Bedenimin bana öğrettiği
Marifetleri düşünürüm

Bir hüzün basar yüreğimi
Bilirim beni ben yapan sebepleri
Başka kimseye benzemeyen yüzümü
Bir eşi daha olmayan parmak izimi
“Bu sensin sen” diyen ses tonumu
Düşünürüm, içimde beni benden alan sebepleri

İnce ince akan gözyaşımı silerek
Açarım, dünyayı kucaklayan penceremi
Güneşin yüzümü ısıtışını
Denizden ılık ılık esen rüzgarın
Kulağıma “hayat hayat” diye
fısıldayışını dinlerim…

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Ellerin Gelini

Bekledim seni o aynı yerde
Gelmedin sandım ki unutmuşsun
İki damla dökülmüş yüzüne
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun

Beyazlar içinde yaslar tutmuşsun
Ayrılık lafını anar olmuşsun
Bu son, “göz nurum” veda demişsin
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun

Soldurmuşsun elinde tuttuğun çiçeğini
Siliver duvağından akan gözyaşlarını
İçinde sakla, mezarlara göm sevdiğini
Ziyan olan sevdamız gibi
Ziyan etme kendini
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun

Acı bir hatıra koydum ben adını
Çok gördün ya bana bir vedayı
Bir imza ile bitirdin,
Bu büyük sevdayı
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun

Yolları ayrılan iki yabancı gibi
Ölüme giden bir suçlu gibi
Aşkı inkar eden yalancı gibi
Duydum ki, ellere gelin olmuşsun

Çok sevdim seni kavuşuruz diye
Beraber mutluluk buluruz diye
Bitmedi bu ayrılıklar, sevdiğim niye
Duydum ki, habersizce gelin olmuşsun

30.05.1994 04:00

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Elveda

Bir hayaldi o gün;
Ruhumun derinlerinde beliren
Belki bir daha hiç yaşanmayacak
O iki gönül bir daha bir araya gelemeyecek
Sarsılacak dünyaları, fırtınaya kapılmış gibi
Kader nereye savurursa oraya gidecek

Sen kal
Ey gönlümün sevdayı menba-ı
benden çok uzaklarda
Ben gelirim yine, her bahar buluşuruz
Bir virane de
Hayallerimizi tebessümle süsleriz
Aşkımızı ölümsüz olmaya çağırırız
Hatıraları bir bir yerlerinden çıkarırız
Ümitlerimizi savururuz sonsuza
Ve ayrılırız bir akşamüzeri
Bir daha görüşmeyi umut ederek
Ayrılırız aşkımızın hayat bulduğu viraneden
Elvedayı unuttuysam kızma
İlk yaslandığımız ağaç..

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Ey Gül-ü Rana

Senin için, şiirler yazdım
Adına, şarkılar söyledim
Seni aradım
O müstesna, iklimini özlerken
Yokluğunda, hüzünlere alıştım
Sensizken, Ey Gül-ü Rana

Poyraz rüzgarlarına kapıldım
Anlık sevdaları, tamah sandım
Adını anmaktan, yorulunca dilim
Bir gaflet uykusuna daldım
Sensizlik sarmışken, bütün fecr-i alemi,
Bir hoş sedanı aradım,
Sessizlikte, Ey Gül-ü Rana

Ümit ettim, karanlık dehlizlerde
Yorgun bakışlarla, dağların ardında rüyalara daldım
Kasvet, üşütürken hayallerimi
Avuçlarımı yakıp kavuran, zakkum çiçeklerine sarıldım
Bütün ruh-u bedenim kahroldu, can cağızım
Sensiz, sana sevdalar aradım
Yedi kat alemde, Ey Gül-ü Rana

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:06 PM

Gel

Ümitle yeşerttiğim aşkım
Denizde bir kum tanesi
Boğulurken tane tane baharım
Gönlümün sevdalısı gel, ol

Dudağımda kilitlenir
İsminin ilk hecesi
Aşkın bir kandamlası misali
Sarar büsbütün içimi
Yakıp kavurur sanki
Yok hiç insafı
Bir damla su gibi, ol
Gel, dol içime

Dileğim benden başka
Hiç kimse görmesin seni
Aşkın bana lütfedilmiş
Sevmesin başka hiç kimse seni

Duyayım her seferinde
O heyecanlandıran sesini
İçimi öyle yak
Öyle ürpert ki bedenimi
Ne bir ah çekeyim
Ne de bir intizar
Duman duman sindireyim hep seni
Gel, Ey gönlümün zalim güzeli

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Gönül Ateşim

Sevdim yıllarca, sevilmekti dileğim
Söndü umutla yanan, Gönül Ateşim
Sıkar hasretler, daralır kalbim
Feryatlar içinde, Gönül Ateşim

Sardı ellerim, bomboş hayalleri
Gördü gözlerim, utanç dolu yüzleri
Kulaklarımda, yemin kokan sözleri
Söndü taş kalplerde, Gönül Ateşim

Aşkım bir sır oldu, hatıralarda
Rüzgârda sallanan, yalnız dallarda
Sevdiğim, bırakıp gittiğin anda
Söndü yangınlarda, Gönül Ateşim

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Gözlerine Mahkumum Bu Gece

Tutuver zamanı ibresinden
Akmasın hiçbir an bile
Seyredeyim mehtabı bakışlarında yine
Gözlerine mahkumum bu gece

Bir çiçek gibisin zarif ve ince
Sus, hiç konuşmayalım saatlerce
Ne ay uyansın, ne de yakamozlar
Gözlerine mahkumum bu gece

Denizden esen ahu rüzgarlarla
Tel tel dokunurken saçlarına
Susalım, aşkımız dillenirken şarkılarda
Kurulu bütün saatlerim yalnız sana
Gözlerine mahkumum bu gece

Çakır gözlerinde hayatın nazlı tadı
Ümitler yeşertsin bu ölümsüz sevdayı
Görmez gözlerim artık ne dünyayı, ne ayı
Gözlerine mahkumum bu gece

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Hala Aklımda Çocuksun

Karanlık uzanırken şehre ansızın
Bir hayaldin sen
Yollar aldı götürdü seni
Sonsuz bir karanlık ardında
Çocukça feryadım yankılandı sokaklarda
Söyle
yalnız birkaç satır için mi?
Geçti bunca sene
Senden habersizce
Masum gülüşünle
Hala aklımda çocuksun
Çok zor değildi duyabilmek sesini
Ufuklar kadar uzak olsa da düşümde

İzmir-2001

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Hani

Avuçlarımın arasında kayıp düşmeyecektin hani
Yıldızları düşlerken çakıl taşlarına takılıp düşmeyecektin hani
Yosunla süslü gözlerinde, sebepsiz fırtınalar
Ardında yalan hatıralar
Bırakıp gitmeyecektin hani

Bembeyaz pamuk gibi ellerini
Bir başka el tutmayacaktı hani
Mehtabın ışıltısı ile parlayan gözlerini
Bir yabancı göz sevmeyecekti hani

Yana yakıla sevmişken seni
Bir vefadan uzak çıkmayacaktın hani
Ruha can gibi şakıyan sesini
Donuk suretli resimlerde haykırmayacaktın hani

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Her Adımım Babam kokuyor

Babam kokuyor, her adımım
Her adımım hasret, hayal kırıklığı
Ümitsizlik oluyor içime
Rüyalarımda bir hayal bana
Yol gösterircesine oğlum hadi...
Babanın yüzünü kara çıkarma
Bilirim olsaydı yanımda canım
Küçük nasihatlarla başlardı
Saçlarımı okşar severdi beni
Omzuma yaslanıp, usulca ağlardı
Alkol damarlarına nüfuz ederken
Gözlerinde hep birkaç damla yaş,
Hep isyan,hep hayal kırıklığı
Yapılan haksızlıkların feryadı
Kader derdi hep, geçici bu acılar
Ama hiç geçmedi
Canını alana dek

Neydi bu yazın Babam,
Neydi bu talihsizliğin
Ömür boyu peşini bırakmayan senin
Daha gençliğine doymadan
Koparan şey benden

Her hayalin rüyamda karşıma
İnanamıyorum sen misin
Canım, her şeyim
Yanımda hissederken sıcaklığını
Yılların özlemi hiç değiştirmemiş seni
Bak Babam, yaşım yirmiyi çoktan aştı
Sakallarım çıktı
Göğsüm kabardı
Senin için söylenenlerin ardından....

(1989'da kaybettiğim Sevgili Babama...)
(Sakarya-07.12.1997 Pazar)

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Hicran Gülleri

Ellerimde, hicran gülleri
Ve yosun tutmuş, yalnızlığım
Canlandırırken, buğulu camlar hayalini
Ah, benim vefasızlığım
Ellerimde, Hicran Gülleri
Ve onun, içimi acıtan dikenleri

Hüzünle aşındırıyor dalgalar, sahili
Ve yüzüme vuran, yağmur taneleri
Ah o, saçlarının ilmek ilmek olmuş hali
Ey yalnızlığımın, en kuytu köşesi,
Bir ses vermiyorsunuz artık, değil mi?
İçimi acıtıyor sunuz hâla, Hicran Gülleri

Nisan rüzgarlarının, eşsiz melodisi
Vapurun kalabalık içinde, ağır ağır limanı terk edişi
Beynimi kemiriyor, şimdi
Motorunun, ürpertici sesi
Bir ben ve kırılan umutlar,
Ve hatıraların, insan beynine kazınışı
Hiç bu kadar bedbaht olmamıştı
Otobüs yolculukları,
Ve hâla, yokluğunun içimi burkuşu
Ah şu ayrılıkların, hazin buseleri
Sizde mi soldunuz, yalnızlığımı perçinler gibi
Hicran Gülleri

Yarım kalmış sigara ve kahve kokusu,
Ve yolların, uzayıp giden gamsızlığı,
Ey gecenin simsiyah boşlukları,
Sende mi kaybettin, mehtabın o eski ışıltısını
Yollar ve uzayıp giden zifiri *******
Yalnızlık ve yarım kalmış sevgiler
Ve balkonda yaprakları solmuş, Hicran Gülleri

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Hülya

Gözlerinde, bir bakış olsam bu gece,
Adını tasvir etsem bilmeyenlere, hece hece

Bir mahkum olsam, gözbebeklerine prangalı
Kazısam adını sahillere, denizler gibi dalgalı

Bir buse olup dolaşsam, gamzeli yanaklarında,
Ufka salınan akşamın, bitmeyen mısralarında,

Süslerken hayalin, semada yakamoz *******i
An vursun zamana, bütün perçinlerini

Mutluluğun adı, raks ederken dudaklarında,
Mehtabın parıltısını, koysam avuçlarına,

Aynadan yansırken ahu yüzün, uzak diyarlara
Gözlerinin mavisini çalsam, donuk tablolara

Tutuşsun köz gibi duygular, avuçlarında
Gecenin hiç sönmeyen, ışıklarında

Var mı, yanında olmak gibi, bir hülya
Uzasın sonsuza, seninle başlayan, bu rüya

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

İhanetine

Bir hayalet olup düşmeli peşine
Gölgenden daha yakın damarlarına akmalı
Kâbustan öte karabasan olmalı
Kesmeli nefesini
İhanetine karşılık

Güneşini çalmalı
Karartmalı dünyanı
Sağır etmeli kulağını
Deniz gözlerine mil çekmeli
Kanser olup günden güne bitirmeli
Kin nefret kusmalı
İhanetine karşılık

Çıkarmalı bedenden ruhunu
Çare bulmadan almalı umudunu
Kalbine kazıkla bir damla sevgiyi çakmalı
Ve seni seven beni
Kollarından çarmağa germeli
Bilmem ki daha ne yapmalı
İhanetine karşılık

Neyse, olsun
Hilal kaşlım olsun
Mutluluklar senin
Hüzünler benim olsun
Güle güle; yolun açık olsun

08.06.1997 17:50

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

İki Damla Yaş

Bırakıp gittin ya beni o gün
Ümitle yeşeren aşkım yıkıldı
Canımdan üstün gördüğüm
Seni unutmak bile çözüm olmadı

Ne başka biri var hayatımda
Ayrılığın bir yara bakışlarında
Ne gözlerimde bir göz
Ne ellerimde bir el
İki damla yaş kaldı avuçlarında

Şimdi yüreğim yalnızlığa mahkum
Sensiz hayatta kalmadı hakkım
Güller gibi solar gider aşkım
Senden bana ihanet kaldı

24.07.1995 12:30
Sarıkamış

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Kaç Kere

Sarı veriyor iliklerime kadar ansızın
Saman alevi gibi, feryatsız yanıyorum ne çare
Girdabında boğulurken çöpçatan bakışların
Saf ve mahcup halini özledim, bilmem kaç kere

Yarını düne ekledim, ayları saatlere
Yolunu gözledim her gün, bilmem kaç kere
Gitmek istedim sorgusuzca, kendimden de ötelere
Koştum, yoruluncaya kadar, bilmem kaç kere

Üstümü örten simsiyah bir bahardı, yalnızlık
Karanlık sabahlara uyandım, bilmem kaç kere
Daha ne kadar sürer, bu kendimi kandırmışlık
Hüzünlerin ardına saklandım, bilmem kaç kere

Yokluğunun ağır sessizliği, sızladı durdu hep içimde
Her nefeste dinledim kalp atışımı, bilmem kaç kere
Yaşıyorken mehtapları, yakamoz gelgitlerinde
Ansızın uzanacak ellerini bekledim, bilmem kaç kere

Ersen Devrim Şimşek

GooD aNd EvıL 05-10-2009 03:07 PM

Karşıyaka Bir Başka

Sabah olmalıydı
Günlerden, bilmem hangi gün
Saat kaç?
Henüz erken
Belli güneş kurtulmamış karanlıklardan
Mevsimlerden ilkbahardı anlıyorum
Cıvıl cıvıl kuş sesleri
Çınlatıyordu ortalığı
Dalgalar acı acı dövüyordu iskeleyi
Seyrediyorum bir bankın üstünden
Birkaç arşın boyunda palmiyelerin altından
İnce ince süzüyorum enginleri
Günün ilk ışıklarıyla aydınlanırken şehir
Bilmem çok mu umutsuz, çok mu mutsuzum
Yoksa şehir mi böyle üstüme gelir
Kayboluyorum insan selinde
Günün henüz ortası
Karışmakta insan çığlıklarına
Bir akordeon sesi
Bir tezgahta, birkaç gülün yanında
Sesi duyulmakta bir piyangocunun
Yaklaşmıyorum yanına
Belli bugün uğursuzum
Ellerim tutsak olmuş cebime
Gözlerim önüme eğik
Hafif bir yel vururken saçlarıma
Bir afet görünür seyirlik
Dokunuyorum frenime ayaklarımın
Gözlerini fark etmek için
O tatlı bayanın
Çiseliyor yağmur, ürpertircesine şaşkın
Bir sürprizi olmalı bu baharın

Engel oluyor bir beden yolumda yürümeye
Atılıyorum koluna sokulup sessizce...
Adımlarından belli yaşı yetmişinde
Bakınıyor, hafif bir tebessüm ile...
Takati yok, bastonu ağır ağır taşları dövmekte
O temiz yüz bir asrın ipuçlarını vermekte

Bir ağırlık çöküyor üzerime
Yorgunluğu uzun bir günün
Ufukta kaybolurken güneş
Mavi sulara düşüyor, kızıl bir ateş
Ay yeni yeni uyanırken uykusundan
Kaçarcasına geçiyor insanlar…
Kaptırıyorum bu sele kendimi
Elveda aşığım
Elveda gündüzlerim ve *******im
Belki bir gün buluşuruz yine
Seninle olmak bir başka
Sevdiğim şehir KARŞIYAKA...

Ersen Devrim Şimşek


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:07 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.