www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   İsmail Tekin (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145431)

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:32 PM

İsmail Tekin
 
“Özlem, Hasret, Sıla…” Ne Dersen

gecenin nemi,
gözlerimde yosun tutmuş deniz.
hasretin çerçevesinde
hayaline sarılmış aşık bir ben
ne zaman bir fotoğrafına baksam
anılarım demlenir.
ağlamalar hiç bu kadar anlamlı gelmedi bana
değer bir insan “sen” en değerlim
hatta değerini tarif edemediğim sevgilim.
kurumuş dudaklarımda
ne zaman ismin titrese
“KANIYORUM”
özlem hasret sıla ne dersen
ne uyuyasım geliyor
ne rüya göresim “sensiz”
“YANIYORUM”
bilirim ki sevmek bu aşk bu
bilirim ki kimsenin bilmediği mutluluk bu
frenlemek zor gelir kimi zaman
atlayıp uçmak yanına konmak vardı ya şimdi
her zaman için
birlikte olamadığımız zamanların telafisi için
“Allah’ım görüver aşkının hatırına”
ve senin için bitiremediğim
dualara dualar ekliyorum
sabırla bekliyorum
zor olsa da sabır acıtsa da hasretin
olsun
duayla, sabırla, aşkla
“ANIYORUM”

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

….. Ve ……

Olur da dışardan acı ağlamaklı uluma duyarsan
Yerinden kalk ve pencereye koş
Perdeyi aç
Bir gece
Bir dolunay
Bir senin için
Uluyan ve gözleri tarih taşıyan bir kurt göreceksin
Dolunay gölgesinde
O kurdun sağ gözyaşından ben
Solundan sen
Akacaksın
Çenesinde birleşip damlayacağız
Tek hamlede
Toprakta can bulup
Koca bin yıllık çınar olacağız
Ve bir gün
Bir şairin biri
O çınara ismimizi kazacak
….. ve ……

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

……Ve Yedi Tanımsız Kişi

Bugün yedinci ayın yedisi, yedi misafir geldi,
Yedik, içtik, şükür… Yedisi de birbirinden güzeldi.

Yedi mısra, yedi şiir yazdım, nedense,
El, ayak, göz, kulak, dil ve alın ve ense.

Dönencemde yedi gezegen sallıyor, yedi kuyruk,
Üstümüzde yedi komutan yazıyor, yedi buyruk.

Kilit vurmuşlar kapımıza, hem de yedi tane,
Yedi bekçi önünde, içimizde yedi hane.

Yedirmişler düşümüzde ruhumuzu, yedi başlı canavara,
Uyandık.. Yedi cellat çekmiş ipimizi, boyunda yedi yara.

Yedi asır, yedi yıl, yedi gündür hala da ordayız,
Sıkıştırmış, yedi adam bizi beynimizde, zordayız.

“ Yedi kat semada aziz eyle ruhumuzu ” diye çok dua ettik,
Tam yediyi yedi geçe, yedi tanımsız kişi, dünyayı terkettik.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

Adım Kazılı Şiir

İsraf etme, insan ol
Sakinleş, sabır taşı
Mantığını kullan, keşfet
Acele etme, iyi düşün
İsabetli ol, aklını çalıştır
Lisanını kullan, sakın aldanma

Takas etme, sadece sen ver
Emin ol, öyle davran
Kafanı kullan, inançlı ol
İnsaflı ol, değer ver
Nazını kullan, aşkı utandır, aşığı kandır

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

Adını Unuttum

Yeni tohumlar, yeni fidanlar zamanı,
Teni bir oda, eski bir aşkın dumanı,
Bir gemi battı, yer mi? Kalbimin limanı;
İçinde dalgın insan, adını unuttum.

Sevmek güzel mi güzel, başka bir değişle,
Al eline aşkı, nasıl işlersen işle,
Çıldıracağım anlaşılan bu gidişle;
Kalbimde kalmış yayan, adını unuttum.

Merhaba yeni yıla, eski yıl hoşça kal,
Şimdi başka bir hayal, eski aşklar masal,
Bir meyve oldu yeni sevda, bir portakal;
Vitamine doyuran, adını unuttum.

Dün bir ara düşlerken, uyuyakalmışım,
Kendimi bilmiyordum, nasıl da dalmışım,
Kalkmışım sonra, saçı sakalı yolmuşum;
Beni bu hale koyan, adını unuttum.

Kul isteyince Yüce Mevlam verir elbet,
Kalp kırılınca, düzeltir taze muhabbet,
Dağılınca sevda, kalır sıska hayalet;
Sessiz ve siyah duman, adını unuttum.

Unutmak ruhta karışık bir düşüncedir,
Hayallerin astarı düşler, ipincedir,
Kimdi o ya, düşünüyorum kaç gecedir?
Aklımı karıştıran, adını unuttum.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

Adsız Şairin Adı

Kendin yaşarsan acı olur,
Yaşayanı görürsen acımak.
Acı çekersen sancı olur,
İnanç ister taşımak.

Bir yerin bağdaş kurar,
Bir yerin yüzüstü uzanır.
Hayat büyük bir kumar,
Kimi kaybeder kimi kazanır.

Bazen istemek yetmez,
Çalışmak da gerek.
Ömür biter dert bitmez,
Bilerek bilmeyerek.

Yuva ister gönül çocuklaşır,
Ağlayarak gelirsin dünyaya.
Yaş geçtikçe istek çoklaşır,
Benzersin bir kayaya.

Tahmin et ne kadar ömür,
Ne kadarına kadar geldin.
Güneş ne kadar harcar kömür,
Ne kadarında güzeldin.

Hayal vardır gerçek gibi,
Yaşamak zaten elinde.
Ya işin kimdir galibi,
Kaç ton yük var belinde.

Can canı buldu mu coşar,
Kim engeller mutluluğu.
Çoğa varmaya herkes koşar,
Çokta unutmak için yokluğu.

Şair anlatır kendi dilince,
Kim dinler kim kabule alır.
Delidir derler belki ölünce,
Kendi gider adı kalır.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:33 PM

Adsız’ım

Adını gül koydum,
Güller kıskandı.
Adını dal koydum,
Eller kıskandı.

Adını göl koydum,
Seller kıskandı.
Adını çöl koydum,
Diller kıskandı.

Adını bal koydum,
Arı kıskandı.
Adını al koydum,
Sarı kıskandı.

Adını taş koydum,
Dağlar kıskandı.
Adını kuş koydum,
Bağlar kıskandı.

Adını saz koydum,
Ozan kıskandı.
Adını yaz koydum,
Yazan kıskandı.

Adını köy koydum,
Şehir kıskandı.
Adını çay koydum,
Nehir kıskandı.

Adını düş koydum,
Rüya kıskandı,
Adını aşk koydum,
Dünya kıskandı.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Ağlayan Ağlayana

Bebek aç kalınca ağlar.
Kalp aşk alınca ağlar.
Ölüm can alınca ağlar.
Hayat ruh salınca ağlar.

Ağlamayana helal olsun ağalar...

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Alışkanlığım

yüreğime işledim seni
ince
bir
nakış gibi

gözüme giydirdim seni
sakin
bir
bakış gibi

volkanlar patlıyor içimde
hayata
yakarış gibi

üşüyorum ağustosta
sanki
kış gibi

melekler aşkımıza göz kırpıyor
sanki
alkış gibi

nefesim nefesine tiryaki
alışmış gibi
alışmış gibi

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Allahaısmarladık

Allahaısmarladık
Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık

Bu son görüşmemiz
Eyvallahlar aldı merhabaların yerini
Giderken unutma
Aşk küllerini


Elimde beyaz tebeşir
Mutluluğun resmi karatahtamda
Siyah-beyaz film gibi
En nostaljik duygular
En çizgisiz kağıtlar
Cebimde tertemiz
Ve sensiz


Titreyerek ruhumun atmosferinde
Bir sen kaldın vücudumda
Bir aşk
Bir ayrılıktan bir avuç ter
Artık yeter


Islak mutluluğun
Kuru tarafından yakaladık sandık
Afalladık ayağımız takıldı
Bir çırpıda çıra gibi yandık
Eyvah ki bu rüyadan çabuk uyandık


Unutma; unutmadan
Unutmamam gereken
Unutulmuş beni


Çok laf gereksiz artık
Haydi
Allahaısmarladık

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Allahaşkına

Karanfil bakışlı aşkımın diğer yüzü elbet sen,
Unutma sakın! Arada gönül sarayıma uğra,
Bana uğra n’olursun Allahaşkına.
Düşündürme duran aklımı kara kara,
Üzme canı n’olursun Allahaşkına.

Hiç olmasa da solmuşlarından bir gül yolla,
Ya da bir mektup, hem de muhabbet kuşlarıyla,
Günün her vaktinde, hatta geceye beş kala;
Ara beni n’olursun Allahaşkına

Duman duman hıçkırıklarla ve öksürüklerle tüt,
Aşkı menekşeler ve güllerle gülerek yürüt,
Sıcak yüreğime su serp, aşk ver, bakışla büyüt;
Hep mutlu ol n’olursun Allahaşkına.

Karalardan da karanlıkça uykusuz bir dünyadayım,
Sensizliğin kızıllığında üşüyen bir hülyadayım,
Aşk düşün içinde, ben de umutsuzca bir rüyadayım;
Anla beni n’olursun Allahaşkına.

Allahaşkına söyle, senden çok şey mi istedim,
Ki sana karşı tertemiz duygucuklar besledim,
Gönlümü aşkın narin laleleriyle süsledim;
Konuş susma n’olursun Allahaşkına.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Anlayamadığım

Üşüdü maviliklerim
Köklerimden çürüdüm
Benden sen çıkardım ben kaldım
Bakakaldım
Seni dilendim
Kirlendim
Bardaktan boşalırcasına melekler ağladı
Temizlendim

Günahım çıplaklığımdı aşka
Toprağa bağırdım
Cesedim gülümsedi
Ağladım

Senin içinde, dünyadan elendim
Senin için de kederlendim
Yaşamaya ertelendim
Efendim

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Annem

Romatizmadır, baş koyduğum dizleri,
Bir kadın: “Anne”, ela bela gözleri,
Hala alnımda durur, dudak izleri;
İlk terbiyem annem.

Utangaç güller, serilir yıllarına,
Bulsam, görsem, tekrar düşsem yollarına,
Hani üşüsem, sarardın kollarına;
Battaniyem annem.

Saçlarında karlar donarmış, bak hele,
Gözyaşları karışmış, denize, sele,
Gidiyorum, ayrılık bu, “Güle güle”;
Hiç gülemem annem.

İlk sende tanıdım, kıldım ilk namazı,
İlk tesbih, ilk peygamber, ilk Allah lafzı,
Ben razıyım, Yaradan da olsun razı;
İlk seccadem annem.

Hastalansam da ağlasam, başucumda,
Üşüsem, birden avucun avucumda,
Aylardan mutluluk, şefkat orucumda;
Sahur gecem annem.

Hatırlar mısın, ne mamalar yapardın,
Ne zaman korksam, gözlerimi kapardın,
Ninni söyler, kirpiklerini kırpardın?
Her bir tanem annem.

Gurbetine hasret gölgelendi şimdi,
Sılayı kökten bitirmek, ilk işimdi,
Aç kapını bu sana son gelişimdi;
Annem, annem, annem.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Artık-larım

dudaklarını rahatsız etmeyecek dudaklarım
olmayacak dudaklarım dudaklarında artık
gözlerim gezmeyecek yanaklarında
oynamayacak kirpiklerim yanaklarında artık
“seni seviyorum” demeyeceğim
fısıldamayacağım kulaklarında artık
sinirini bozacak bir ben olmayacağım
lokma lokma kalmayacağım kursaklarında artık
ne haber alacaksın benden, ne bir çift söz
bundan sonra bir ben olmayacak topraklarında artık

çünkü biz aşkı
ne yarınlara
ne dünyaya
ne rüyaya…
yarınları attık
rüyayı sattık
dünyayı yaktık
çünkü biz aşkı
cennete bıraktık

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Asalet

Kurşuna dizildi,
Taşlarca ezildi,
Tabuta kazıldı;
Acı, keder, hüzün.

Kalbi büyük eser,
Avucunda kevser,
Mutluluk gülümser;
Kahverengi gözün.

Gün geçer, ün geçer,
Düş geçer, aşk seçer,
Teninde gül açar;
Gecen ve gündüzün.

Sinema tadında,
Bir feyz var adında,
Aşkım bu kadında;
Asalettir özün.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Aşıkların Aşığı

Kök salmış içime, çaresizliğin sarmaşığı,
Olmuşum çünkü, ışıksız yıldızların aşığı.
Kim çözecek şimdi, yüreğimdeki karmaşığı,
Sende hallederim ancak, yalnızların aşığı.

Kaderimdir bu, katlanmam gerek ölünceye dek,
Zaman zaman ağlayıp hem zaman zaman gülerek,
Ama içimde bir yerde solmayacak tek çiçek;
Ebedi sen olacaksın gamsızların aşığı.

Madem ki hastalık sevgilerdeki en son nokta,
Madem ki bir elin yokta madem bir elin çokta,
Madem ki sen yoksun artık karşımdaki sokakta;
Ne yapalım, kaç bakalım, kurnazların aşığı.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:34 PM

Aşk Nedir?

Aşk nedir?
Şahanedir
Bahanedir
Tane tanedir
Hane hanedir


Aşk nedir?
Pastanedir
Dostanedir
Postanedir
Hastanedir


Aşk nedir?
Minedir
Eminedir
Kirinedir
Birinedir


Aşk nedir?
Divanedir
Mevlanedir
Medinedir
Annedir

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Aşk Olsun-1

Güneşin doğuşuyla yine yeni bir sabah işte,
Kuşlar cıvıl cıvıl, çiçekler uyanmış.
Nefesler tazecik yine de acayip neşede,
Yürekler yüreklerin üstünde yanmış.
Sen de o sıra öyle bitkinsin, suskunsun.
Neden böylesin ve durgunsun?
Neden istekli gülmüyorsun,
Canının istemediği kadar çok
Ve yaşamın sıkıldığınca?
Kızıyorum şimdi bak, çilekeşim,
Aşk olsun doğrusu aşk olsun sabah güneşim.

Kızgın bir havaya yakın bir noktada,
Renkler daha net… El sallıyorlar parklardan.
Varıyorken tam da gönüller gerçek tada,
Güllerimizi sulamışlar bile ta yukardan.
Sen de bu ara eski bir banka oturmuşsun.
Neden yalnızsın ve susmuşsun?
Neden yürekli sevmiyorsun,
Canının istemediği kadar çok
Ve hayatın yıkıldığınca?
Kızıyorum şimdi bak, aşk demişim,
Aşk olsun duymadın aşk olsun sönmez ateşim.

Akşam ufuktan görünecek birazdan,
Yaşamak gediyor, işte tam da böyle.
Memnunuzdur yine dallardaki kirazdan,
Mutluluk boğulacak yeni sevinçlerle.
Ama sen hala niye öyle garip durmuşsun?
Neden ellerinle yüzünü kapatıyorsun?
Neden, sürekli düşünüyorsun?
Haydi canım gül sevindiğin kadar
Ve üzüntüler kırıldığınca…
Kızıyorum şimdi bak; bu son delirişim,
Aşk olsun aşkım aşk olsun aşka son debelenişim…
Ve aşk olsun ki bana, yalnız seni sevmişim…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Aşk Olsun – 2

Oysa ki;
Ben seni Türkçe sevmiştim,
Sırf anlayasın diye.
Anlamadın niye…

Aşk olsun…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Ateş Düştü İzlerime

Isıt sevgilerle yüreğimi, ışık tut gözlerime.
İyi hissetmiyorum kendimi; ateş düştü izlerime.

Yalancısın şeytan kadar, günahların aydında.
Vefasızsın yılan kadar, ejderha var kaydında.

Silik görüyorum ayı, yıldızları çalmışım.
Ya gel dayı dayı, derken yolda kalmışım.

Dinle rüzgarın yasını, dinle bak ne diyor.
Kırmışsın kafatasını, aklın nereye gidiyor.

Haydi aç yelkenleri, bir umut bekliyorum.
Güldeysen yol dikenler, yoksa toprağa geliyorum.

Yanımda dur ey güzel, sönüyor bak ışığım.
Yeter! Geleceksen gel, buz, buz gibi aşığım.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Azın Özü

Zaman hep aynı
Bir gece bir gündüz
Hiç şaşırmadı
Değişen aşk
Değişen mekan
Değişen ben
Oysa;
kan, yine kırmızı
gül, demode olmaz...

Güneş hep aynı
Bir doğar bir batar
Hiç şaşırmadı
Değişen kalp
Değişen dünya
Değişen sen
Oysa;
kar, yine de beyaz
gök, demode olmaz...

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Baharı Getiren Gözlerindir

fidanlar, yağmurları izler topraktan, umutlu
camlar, henüz çarpan ilk damlalarla mutlu
dışarıda ıslak kediler
yere dökülmüş çöpler
suskun insan kalabalıkları
kahve vaktinde, sabahın ilk ışıkları
iki perdelik drama
yanardöner perdemde; ama
hasret, kalbimde ayak izlerindir
kış bitti bitecek...odama,
baharı getiren gözlerindir

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Benzersiz Aşk

hangi aşk benzer bu aşka
kaç tanesinde saat durur
kaç tanesinde ay tutulur
ve utanmalar kaç tanesinde bu kadar gerçekçi
ve gözyaşları kaç tanesinde böyle görmeden aşkla beslenir
mutlulukla yıkanır

hangi aşk benzer bu aşka
kaç tanesinde şeftali özgürlüğü sıkılır dudaklara
kaç tanesinde elmalar bu kadar kırmızıdır
ve kalpler kaç tanesinde böyle atar titrer severgezer
ve Tanrı kaç tanesinde böyle lütufkardır
ve kaç tanesi sabırkardır, kardır

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Beş Aralık Gecesi

Kardeşimin doğum günü şükür Allah'a
Ve cennete yeni bir gül daha
Dedem çiçeği...

Doğum da güzel ölüm de ama
Aslında en çok koyan adama
Ayrılık gerçeği...

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:35 PM

Bilmiyorum

Hiçbir insan yoktur ki hayali olmasın
Hayatı yaşamak mı yaşamayı hayal etmek mi sorun
Bunlar belki de hayali sorun
Ya da
Hal-
lü-
si-
las-
yon

Yok olmuşluğunun varlığına yansıması;
Kırık bir yansımadan arta kalan bir yansıma
Kararan yüzünün yerdeki su birikintisine vurması
Yani senin yansıdığın su birikintisinin
Gözlerindeki boş bakan ifadesi
Yok olmuşluğunun varlığına
Yan-
sı-
ma-


Sır duvarlarına astığım adsız geminin yelkeni kırıldı
Güvertem kana bulandı
Ve hiçbir dünya toprağı böyle kan görmedi
Hiçbir kalıcı tarihi savaştan
Hiçbir yenilgi altı milyar insanın yaşam atmosferine
Dam-
la-
ma-


Ayrılık sentezinin yapıştığı kadar zamana
Kaç ******* iklim oldu mutluluk kıtasının kabuğuna
Kaç zaman kaç an kaçamak yaşadı dudaklarımız
Kaçırdık aklımızı ve hiçbir kaçak akıl uğramadı
Ka-
çış-
la-
ra

En son güldüğümde kaçtı saat
Ve ben giderken kaç saat kaçtı uykum
Bil-
mi-
yo-
rum

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Akşamüstü Seni Yaşamak

çok az seni yaşamak için bir akşamüstü
ona rağmen yaşamaya çalışıyorum birazını
nasıl mı?
- ilk önce saçlarından sarılmak gerekir aşka
- gözlerinden süzülüp, parlamak merceğinden
- gözyaşlarıyla soğuk yanaklarından sıyrılmak
- en acı tarafından alevsizce yanarcasına donmak
- dudaklarından hayal edemeyeceğin kadar ıslanmak
- şart mutlaka tatlı öpücüklerde bu
- bıkasıya öpüşmek tertemiz heyecanla
- sızmak ta yüreğinin içine aşkı alabildiğine kadar
- dibine daha dibine en dibine inmek içinin
- ve tek aşka konsantre olmak evet
-ve bu da bize yakışır elbet
-daha sonra mı?
şimdilik burada bıraktık
sonrası bir başka akşamüstü artık

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Anlık Gülüşlerinde

Derin derin denizler dalgalanıyor
Bir yudum gözlerinde
Kar gibi ellerin ellerimde
Beyaz pamuklar kadar tertemiz
Minik kıvılcımlar saçıyorlar
Yüzündeki neşecikler
En çok da yanakların güzel
Kırmızıların en kırmızısı
Tazecik gönlün de umarım ki
Açıktır bir ömür boyu sevgiye
Parçalanıyor aynalar baktığın an
Temiz güzelliğinde
Karanfiller daha bir güzel kokuyor
Hür nefesinde
Çiçekler daha bir renk açıyor
Saçlarının ipekliğinde
Aşk yine bir başka doğuyor
Bir anlık gülüşlerinde

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Göz Kırp Yüreğime

Ateşleri aşmış gözlerinin terini söndür kutupta,
Aşkı sabırsız, derdi desensiz, çöl halimi unutup da,
Güneşin sahte ışığındaki pür sessizliği yutup da;
Beyaz bir göz kırp yüreğime yüreğinden;
Bir tebessümlük düş kuruver fazlaca gereğinden.

Kaynar sular dökülür gibi olsun, taşalım çok kerece,
Sadeliği korunacak gülmelerin, en az kırk senece
Hadi ondan da vazgeçtim, sevginden de; ama sen sadece,
Ayaz bir göz kırp yüreğime gözlerinden,
Bir gecelik şarkılar mırıldan aşkın sözlerinden.

Adamakıllı bir yol tut, buzul dağların eteklerinden,
Bir-iki kavanoz bal ol, çatı başındaki peteklerden,
Saraylar yaptır yüreğine de, tat kondur kır çiçeklerden;
Kiraz bir göz kırp yüreğime hislerinden;
Bir günlük deniz deniz bak gözündeki sislerinden.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Kız Sevmeliyim

bir kız sevmeliyim; ama erkekçe…
kaşı gözü sorun değil
duyguyu derinde bulsun
ölümsüz olsun aşkı
ismiyle dolsun şarkı
sularca durulsun da durulsun
ceylanlarca koşsun yorulsun
olsun, olsun da taştan olsun

bir kız sevmeliyim; ama ürkekçe…
korkutsa da beni bakışları
yaz gibi bütün kışları
darılmasın diye kuşlar
arada bir olsun uçuşlar
dolsun aşk dolsun boşalsın
gönlünü iki avuç yaş alsın
olsun, olsun da üç kuruştan olsun

bir kız sevmeliyim; seçe seçe…
gülsün durmadan susmadan
aramıza sular sızmadan
dursun birazcık kızmadan
gözü sürme burnu hızmadan
bu aşkı tarih yazmadan
olsun, olsun da kumaştan olsun

bir kız sevmeliyim; ama tam mertçe…
o da beni sevmeli tabi
dayanabilmeli buna kalbi
ben olmalıyım tek sahibi
göklerde yıldızlar gibi
olsun leylalar gibi
uzun yaylalar gibi
olsun, olsun da yavaştan olsun

bir kız sevmeliyim, artık zamanı…
diğerleri gibi kalmamalı sadece anı
ve öyle bir kız sevmeliyim ki her anı
içimde bitirmeli ve delirtmeli ruhumdaki canı
damarlarımdaki kanı
işte böylesine bir kız sevmeliyim…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Ölünün Not Defterinden

...
Yıllanmış yılların
Yıldıramadığı yıldızların
Bol olduğu bir sene…
Gözlerimi açtım
Nisanlardan bir güne…
Az evvel okundu sabah ezanı
Rüzgar yokluyor gözümden sızanı…


Bir aralık atıverdim kendimi dışarı
Sanırım epeyce yol attım
Farkında bile değilim
Yüzüm sapsarı
Efkarımı rüzgara sattım…


Bir dosta rastladım
Andık eskileri…
Seni söyledi bana
Dedi; “görüştük geçende”
Dedim; “dök içindekileri…
Bir kağıt çıkardı cebinden
Bir de kalem…
Dedi; “adresi bende”
Aklıma geldi eski çilem…


Yazdı şu mahalle bu sokak
İşte numara…
Aldım kağıdı attım cebime
Yaktım bir sigara…
Sonra ayrıldık tekrar görüşmek üzere…
Düşündüm son fırtı da çektikten sonra…
Alem ne derse desin
Kararım kesin…


Yürüdüm kararırken hava
Gündüz yakıcı
Gece bedava…
Gittim…


Şu mahalle bu sokak
İşte gösterilen numara…
Çiçek bile almadım bak
Kahretsin…
Yaklaştım eski heyecan sinemde,
İlk günkü gibi saf
Ve deli o dönemde…


Yüreğim bir kanarya çırpınışı
Dizlerim titretir dağı-taşı
Ve yağmurda başlamaz mı aniden
Sırılsıklam oldum yine ben


Baş parmağımla da olsa
Son hamleyi yaptım
Ve zile bastım…
Kapı hafif hafif açılacak gibi
Acaba nerelere kaçabilirim Yarabbi
Ve bir yüz anılarda
Ki eskimeyen
Şaşkın bir ifadeyle karşımda
Sen…


- tanıdın mı? ! .
- … (cevap yok)
- ben o şair? ! .
- … (ağız burkurak cevap yok)
- sen o şiirlerimin kaynağı! ! !
- … (eh biraz anımsar gibi)
- tamam


buyur etti içeri
git der gibi geri geri


- ne içersin? ! .
- Acı kahve en azından,
en acısından…
bir sigara yaktım…
içerde tanınmadık sesler
evin içinde bilmediğim sisler
çoluk çocuk sesleri
ben şaşkın…
ve geldi kahve
aramızda ayrı dünya sisleri
ben de aşkın…


oturdu karşıma ve;
- eee
- sen anlat
- üç çocuk bir yuva
(mutluluk bedava…)
sadık bir eş kolunda…
kısaca her şey yolunda
muhteşem bir hayat
maviliklerde yat
- sevindim (buruk bir sevinç) , güzeldi
sonra kocası geldi
tanıştık…
mutlu bir çift
benimse yüreğim paslı bir kilit
yemek, sohbet, çay…
saat iki bucuk
gökte dolunay…


gitmem gerek
baktım son kez
masum bir yüz
yok bir pürüz
acımaklı bakışların altında
ezilmiş biri “ben”…
kınalı sevdalar salonunda
üç çocuk kucağında
kocası kolunda
bir sevgi ocağında
kısaca dedim ya her şey yolunda…
bense
boşver be
yalnızım demektense…


yaşarken ölen
ağlarken gülen
çileyi bilen
seven
serseri bir şair
elimde iki satır şiir…


kapıya kadar yolcu etti karı-koca
ölüme davetiye gibi
çocuklar güle güle
sebepsiz bir gözyaşı
gülemem
şimdiden böyle
nedendir bilemem…
yak bir sigara daha
çok var daha sabaha
- eyvallah, allahaısmarladık
- …

bilinmeyen gecenin koynunda
uyumaya çalışır gider kalır vücut
gözler afyon…
ve bir kamyon…
ışık-mışık…
gürültü-patırdı…
vurdu, sanki vuran yemezmiş gibi
havada yerde
kaç metre
serildim yere…


artık cansızdım
zamansızdım
sızdım…
yanık resim elimde
ismi hala dilimde
ağzımda yarım sigara
vücudum yara
kan revan heryerim
daha soğumadan terim


vuranlar kaçtı çoktan
öldük iyi mi
hiç yoktan…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Senede Seni Yaşamak

Dizini çekmiş göğsüne, tek başına,
Oturmuş düşünüyor, ocak perisi.

Dışarı çıkar çıkmaz kar dolmuş başına,
Gülüşüyle ısıtıyor, şubat neşesi.

Damdan dama konar, aldırmaz yaşına,
Çapkınlık diz boyu, mart kedisi.

Aman dikkat! Düşmeyesin sakına yağmur bakışına,
Bir gün… İki.. Üçü.. Beşi.. Aşık eder nisan yedisi.

Parlament mavisi düşler düşer de üzülmez,
Bir başka olur, dolunaylı mayıs gecesi.

Çözmesi zordur onu bir türlü, akıl da erdirilmez,
Bulsan bilinmez, yazsan çözülmez haziran bilmecesi.

Nice aşıklar yakmıştır o, ölen dirilmez,
Cehennemden parça almış, temmuz güneşi.

Aylardan bir ay var ki, aşk doludur görülmez,
Söndürsen sönmez, yaksan ağustos ateşi.

Kopmuş yaprak gibi kurur evvel, fakat sonra kırılmaz,
Yağmuru başka, rüzgarı başka güzel, eylül delisi.

Yıldızlar pervanedir, ay enerji… Saçlar bozulmaz,
Adamı ölüp ölüp diriltir, sanki ekim çilesi.

Deli deli eserdi, eser eser konu olur,
Aşkları çalar, sonra parçalar kasım rüzgarı.

Kumsallara uzanır, her daim ondan bahsederim, çünkü hoştur,
Demli çay kıvamında, deli aşık olurum aralık akşamı.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Şair Daha

Dünya alem ibret alıp seyreylesin,
Kefensiz bir vücudu toprak neylesin,
Sağlık olsun, bir şair de gidiverdi,
Allah rahmet eylesin.

Uyku nedir bilmez ihtiyar gözleri,
*******in düşü; ayak, taş izleri,
Şiirlerde kaldı, dolu boş sözleri,
Allah rahmet eylesin.

Sokaklar tanırdı onu tek tabanca,
Kalp avucunda, on binlerce kanlı kanca,
Öldürdü çile, ayaküstü kalınca,
Allah rahmet eylesin.

Hayaldi sevda, uçurumlara düştü,
Kan yağmurlu, mezar vakti, saat üçtü,
Dönmemecesine evreninden göçtü,
Allah rahmet eylesin.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:36 PM

Bir Yerlerde

Bir cam kavanoz, içinde bir sürü şeker,
Başında bir çocuk, şeker mi şeker,
Bir elinde kırmızı bir balon,
Bir elinde çubuk kraker.

Bir teneke, içinde yanan iki odun,
Başında bir ihtiyar, üzgün ve yorgun,
Ne elde var bir şey ne avuçta;
Kış günü bir köşede, öylece suskun.

Bir park duvarı, önünde koptu kıyamet,
Başında iki genç, budur vaziyet,
Ay ışığında güneş pırıltısı;
Bugün verildi, büyük ziyafet.

Bir tel kafes, içinde iki mavi kuş,
Başında bir kadın, uyuyormuş,
Kar yağmış saçlarına, ocağına;
Eritti bir kristal dokunuş.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Boyacının Kızı

Denizler mavi,
Çimenler yeşil,
Limon sarı,
Elma kırmızı.

Ya sen boyacının kızı?

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Buz Gibi Aşığım

buz gibi aşığım; lakin nefesinin ışınında
buz gibi aşığım; lakin sesinin sarışınında

yanardağ gibi
yanar bakışların
dokunuversen
eriyeceğim
gözbebeğinin birinde

çarpıcı kış akşamlarında aşkın
daha sempatik
daha çekici
daha ateşli
ki daha mert…
daha titrekçe
daha donukça
daha soğukça
ki daha sert…

çünkü dedim ya
farklı bir lisanda

buz gibi aşığım; lakin nefesinin ışınında
buz gibi aşığım; lakin sesinin sarışınında

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Can

Allah’ın lütfettiği biricik cana,
Doyulur mu yoksa kıyılır mı bilmem.
Seni seviyorum, desem mi acaba,
Ayılır mı yoksa bayılır mı bilmem.

İnci yaşlarını yağmurlar kıskansın,
Yıldızlar avucunda bir dem yıkansın,
Damarlarımda can veren deli kansın;
Dolaşır mı yoksa dolaşmaz mı bilmem.

Yalnız sen, yalnız sen, kıyamete dek sen,
Yalanlarımda yalnız, asıl gerçek sen,
Yalnız yürekten sevdiğim yar, bir tek sen;
Sevilir mi yoksa sevilmez mi bilmem.

Noktasız cümlemde bambaşka hecesin,
Gördüğüm kördüğüm en zor bilmecesin,
Uykusuz dünyamda tek kalan gecesin;
Kararır mı yoksa kararmaz mı bilmem.

Saçlarda meltem rüzgârları utansın,
Gülüşte hayata neşeler katansın,
Bir masal ormanında yüzyıl yatansın;
Uyanır mı yoksa uyanmaz mı bilmem.

İçte yaşayan yaşanılası cansın,
Kırk yıl hatırlı kahve konan fincansın,
Yanar-döner, deli-dolu heyecansın;
Duyulur mu yoksa duyulmaz mı bilmem.

Ne Karac’oğlanım ben ne mecnunum,
Sende mutluyum senle, sana mecburum,
Acaba, ne olacak benim bu sonum;
Bilinir mi yoksa bilinmez mi bilmem.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Cenaze Namazım

Gün görmemiş sancılar *******i bekliyor,
Yolu açın, açılın artık çıldırıyorum.
Küçük dağlarım daha taptaze emekliyor,
Kendimi yok olmaya doğru yıldırıyorum.

Bir umuttur yanar her sabah, yeni bir umut,
Gözümün önünde her sabah acımsar bulut,
Olanca nefesinle sen o bulutu kurut;
Yoksa bedenimi şu çöle fıldırıyorum.

Acı acı ağlamak, çözüm değilmiş meğer,
Gülebilmek, yüreğe yakışan büyük değer,
Her zaman ağlıyorsam hiç gülmüyorsam eğer;
Cenaze namazımı kendim kıldırıyoruım.


s

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Cennet Kokulu Annem

Düşlerimin merkezine, saltanat kurmuş kadın,
İşaret parmağımla, buğulu camlarda adın.

Uzaklarda olmanın, yakın ayrılık dokusu,
Tarhana çorbasının, burnumda taze kokusu.

Durup durup özlediğim; ama gizli gizli,
Gözlerimin güldüğündeki tebessüm hali.

İçimde gizlediğim, canından kanından,
Dünyaya, dokuz ay gibi kısa bir andan,

İlk ayrılık telaşıyla, hediye eden rahminden,
Bir an bile tereddüt etmeden veren, servetinden.

Bir parçamı bile vermeyen, kırmızı halılar serseler de,
Gözünü kırpmadan canını tüketen, çarmağa gerseler de.

İnişli çıkışlı hayatımda, harcadığım terler senin,
Toz duman dünya haritasındaki, yemyeşil yerler senin.

Sen hazinem, sen tarihimin en asil kadını,
Melekler kıskansın seni, vicdanlı kanadını.

Hiçbir merhamet yoktur ki, senden başka hiçbir canlıda,
Üst üste dünyalar kenar olur, yürüdüğü halıda.

Cennete rızan olmasa nasıl giderim, gidemem,
Ver ayaklarını öpeyim, cennet kokulu annem.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Cinayet Ve kadın

Hayatımda en doğru bir kadın sevdim
O da öldü
Onu ben öldürdüm
Ellerimle bıçaksız
Gözlerimle bakışsız
Gülüşümle yapayalnız
Her şeyimle
Onu ben öldürdüm

Yalnızlığımda kul oldum
Ağlamalarımı sapladım kağıtlara
Gönüller yaktım
Geçmişe baktım
Sesimi uzattım ağıtlara
Gençliğimden kovuldum
Yaşlılığım yeşerirken
Ağarırken yaşlarım
Dökülürken yaşlarım
Göçerken içimde sakladığım
Kanatsız kuşlarım
Gençliğimden kovuldum

Hayatımda en doğru bir yalan söyledim
Mutluyum dedim

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:38 PM

Cinayetin Ardından

kadınım, içime bilmece bıraktı.
Damarları gözleri kadar kuraktı.

Minik parmakları, büyük yumruğa dönüştü,
Yumruğunu ezdim, parçaları yere düştü.

Kılım bile titremedi, dünyamda ölürken.
Kahkalarla yıkandım ben, o gömülürken.

Kan lekesi toprağa sıçradı nihayet,
Bu ne ilk cinayetim ne de son cinayet.

Kimsin, ne, nerdensin, kaçıncı aşk kaçıncısın,
Benim için tatlıydın, sen kendine acısın.

Senin bedelin bedenindir, onu taşımalısın,
Acımasızlığın kapında, karşılamalısın.

Hiçbirşey basit olmadı, cesedin kadar,
Tabutlar geniştir sana, temiz toprak dar.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:58 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.