www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Kağan İşçen (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145741)

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:05 PM

Kağan İşçen
 
29 Harfli Tarife Sığmaz Yalnızlık Akşamüstü
gözüm ayrılığı tutmadı uykuyu tutmadığı gibi
işçilerle söyleştim yol işçileriyle inşaat işçileriyle
nasırlarını taşıdım yüreğime
utanç suskunluğumu bağırdım
kimsenin bürünemeyeceği biçimlerde
sütünü içiyorum ay ışığının
ben yokum beni unutmaya gerek yok
gerçek ben değilim onunla
yazdıklarımla ben olduğum gibi
ben kendim gibiyim kayıplı kazanç
mutluyum böyle ayrıldığımca karışık
29 harfli tarife sığmaz yalnızlık akşamüstü
işçilerin yorgunluğu gibi dürüst samimi
sokak çocuğuyum yağmurla dalaşık
anlaşılması zor bulunmaz acılı

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:05 PM

Acemi Orkestra
bir sıkımlık canım var topu topu
niçin bu kadar güzelsin acemi orkestram
semtleriyle senin mi bu istanbul
hangi sokağına baksam yeni bir özlem
gecekondu evleri ziftlenmiş poyraza karşı
kime isyan ederler böyle savaş boyalı acemi orkestram
sen benim iç ritmim kursağına kadar borçlu yağmura

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Acımasız
acımasız
sevimsiz bir doğanın aynı korkunç uykusu
dünyaya geldiğini unutmaktır insan
insan:
ilk günahın unutulmuşluğu üzerine açmak bir kitabı

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Acınası
çamurlu yolların aydınlık düşleri
kışa sığmayan iç yanması
erken tanınmış geç gelişleri
bilirim gidişinden acınası

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Aç Kalkıyorum Sana Evrenimden
yıllar birikinti çoğul kırmızı alaşımlı
mor dağlarda yankılanır gürül gürül
güç bela yeni bir dil yarattık geleceksiz
beni anlarsın duyarsın diye yolların
sonu rakımı gözlerin olan şehirlere
ulaştı kaybolmuş hayallerinin
etekleri zil çalan imkansızlığı
doğrulup kalksam gök ekin yatağımdan
seyir defterimde aynı bulmaca
okyanus *******ine razıyım uzak deniz fenerli
bilinmez atlaslarda yanıtsız imlerde vardım yokluktaki varına
çal karası tadında ağlamıştık hani zamansız
ıpıssız bölgelerinde düşsüz düşüncelerinin
tabağımda gönderensiz mektupların
ömrümün en zengin sofrasında
aç kalkıyorum sana evrenimden

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Açtığın Yaralar
sığırcık yavrusu cıvıl cıvıl bende açtığın yaralar
şimdi saf tutmuş acılarım ana sütü
afrodizyak duyumsadığım düşüncelerin
artık prozac mı olur bilumum anti depresan mı
dizboyu kararsızlık alabildiğine ihtimal
kaskatı zaman med cezir umut dört mevsim vivaldi gözyaşlarım
kaygılar içimde bürünmüş sessizliğe

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Adana'da Sana Bakmak
yolların taştan
ama yüreğin pamuk gibi güneyin incisi
sen kağan'ı çıkardın baştan
kağan esmer kızlarını
yılmaz güney'in umut'u
sarı sıcak gülüşlüm
kör kemal'in ince memedi
orhan kemal'in cemilesi
seyhan nehrinde kaybetsem kendimi
doyamam pamuğuna turuncuna
sokaklarında ne çok emekçin var güzel adanam
toroslarda meçhul bir çam ağacının saadetidir ellerim
adana içinde bir yaralı oğlan
arşınlar ağustos cehennemini sevdiği gibi yarini
adana da daracık sokaklarda yitirdim yarimi
toz toprak yollarına çul serdiğim
adanada damda güvercin uçururlar
sanki göğnümden yari kaçırırlar
ben çiğdem çiğdem özlem özlem songül songül
kurarım kendi dünyalarımı mahalle düğünlerinde
adanada kamyoncular çeyiz taşır
genç kızlar hayallerini taşır
adanada salça yapar kadınlar
kan kırmızı yüreklerini saçarlar
evlerin ne güzel adana
kutu kutu mahallelerinde
damlarında uçutrma uçuru çocuklar
mektup yollarlar ilk aşklarına
canım adanam
aşklarımın tek evsahibi
kasım gülek
köprüsünde durup trenleri izlerim
sanki senin gidişini gelişini izlerim
adanada trenler katar katar umut taşır
el sallar güzelim istasyon evleri
adanada ne çok kebapçı var tablada şirin mi şirin
aşk nakışlar gibi ustalar hünerli ellerinde
binbir bereketli
adanam içinden çıkamadığım aşklarımı bir senle paylaştım
vurdum yüreğimi daracık sokaklarına

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Adana Gibi Sarı Sıcak
tek taraflı çifte suskunluğumuzu seyhan nehrine
ikicil bencilliğimizi bırakalım menderes bulvarı'na
gazipaşa'da kendini arar gibi unutmuşsun beni
benim elimde tuttuğum sinema biletini öğrenci indirimli

kasım gülek köprüsü'nde trenlerle dalga geçtim
raylar boğazıma yapıştı utanmazca gaddar
mahfesığmaz'a mahfe de sığmadı can sıkıntım da
kanalda yüzdüm beyaz donlu çocuklarla
telli dere'de telsiz keman çaldım duyasın diye

paralandım sular'a indim ******* boyu
kaçak çay içtim istasyon meydanında
seni düşünerek
adana'da damda güvercin uçururlar
sanki aşkımıza uçururlar
sokak aralarında düğün havaları yaz aylarında
seni anımsatır adana gibi sarı sıcak
genç kızlar dama cibinlik kurar ak pak
sanki hayatlarını sererler ayaklarının önüne

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Adanalı Delikanlının Türküsü
bilmemektir gitmek
ben sadece bildiğiyle kuşatılmış
bildiğim bir tek bilmediğin
dağların yalnızlığını
ayakta öldüğünü ağaçların
yalan olduğunu sendeki güzelliğin
bir bakarım kendimim sendeki güzellik
bir bakarım türkü bürünüşlü sevi sana
o benim bakış açım
ince çizgi şeklinde köy yolu gibi
bırak biz konuğu olalım ölümün
biz davetsiz ölüme davetsiz iki misafir

bilmemektir gitmek
severiz el alırdı
belki o
bilmemekten
darısı düşman başına durumları
ama sel değil çarşambayı
aldı gözlerimi
gözlerimde bir şey bırakmadı
bir yalnızlık kaldı bir de arkada bakışlarım
gözlerim bir sana açık
ne yıldız
ne hatıra defteri
ben hatır gönül bilmem bilirsin
ben aklımı yemişim peynir ekmekle
yalandı unuttuğum
ekmeğe bile körüm şimdi

bilmemektir gitmek
nah şöyle taş olayım yanlışsam
herşey bende kaldı
anamın iş çantama koyduğu azığa bakamayım
herşey bende
bir gidişin hariç
mahalle fotoğrafçısında çektirdiğin arabesk resmin
öperken kopardığım ucuzluk pazarından aldığımız
morcivert düğmelerin
en çok da dünyalar benimdir havasında gülüşlerin
ben çatık kaşlarımla ancak küçük dağları yarattımdı
bir de sabahçı kavesinde ağladımdı evsizin türküsüne

bilmemektir gitmek
herbişeyini bağışladım da
ah bir şu cahilliğin yıktı beni
gittin el itine
kırdın bu delikanlının kalbini
o ev hayalleri
o köy işi vitrinler
sandıklarda naftalinli basmalar havlular
kenarı işlemeli yağlıklar
gitti hırtın birine
ben hem mahallelinin havasını
hem de aldım kendi havamı
çıkamıyom bundan kelli kuş sohbetlerine
çocuklar götürmüyo beni mahalle kavgalarına da
bir çaycı niyazi
bir de lafçı zekiye adam yerine korlar beni
bir de kamburun zeki

bilmemektir gitmek
bilerek gidilir mi ki
deeey alamanyaya
yeminlerini de tutman sen şimdi
ne olursa olsun seni seveceğimler
oğlum olursa adını koyacağımlar
kamyoncu receple haber yollayacağımlar
istemem kız
herbirisi senin nolsun
hem bırakmadım da kahveyi
ağzım da hala leş gibi rakı kokuyor gece gündüz
pişpiriğe de başladım senin tabirinle
hayat bir bul karayı al parayı de mi annasını...
cigaradan sararmış dişlerimle sana gülemiyosam da
kaytan bıyıklarımla seni öpemiyosam da
hafta da bir gidiyom keraneye
ama söz verdiğim gibi sana kız
gitmiyom aşağı sokaktaki kadına yeminlen
pavyoncu nusrete de bastım kalayı
bir seni yıkamadım
yakamadım resimlerini
rengarenk rujlarınla ıslattığın göğneklerimi

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Adım Seni Sevme Rehberi
sığınağım zemheri
kırağı düşmüş yazdıklarıma
karabasanlara gelmişim şuursuz
ölüm ikram etmişsin duydum köşe bucağıma
yalnızlık kudurmuş salgın aşk ağaçsız gömü
gülüşünün tarihi yaptı beni ben
öğrenmek isteyenlere ölürüm bol yalansız
dokunuşum hayat dolu hikaye
kendime has yürürüm çocuk diliyle sana
adım seni sevme rehberi
sevdalılığımca ölürüm kibirli
hayatım icrada borçluyum sensizliğin kaderine
ben bilinmezlik kıskacı hayli duygulu
şiir defterimde ölüm portreleri
gönül maceram yalnızlık
sevdam hazin verimli
daima söz konusu gidişim sisli unutulmuşluğa

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Adının İlmihali
beklemek ******* çözümsüzlüğü dönmemezlik
nağmeler pes tiz salgın gibi sen vebası ömrümün
bal çalınmış sayıklamalarımda adının ilmihali italik
alevlerimden geçtim hakkını veremem közümün

kırgınım papatya göçüğü nasılsa suçsuzum feleksiz
imlası bozuk aşk deyince nedense müsaadesizlik
çıkar yollara kürek sallasam yazgı kısmet gereksiz
ahhh bitmez bu sessizlik bağbozumu bu sensizlik

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Aforizma Zamanı
ağır ithamlar baharla tazelenir titreyişinde yüzünün
acılar kıymık kıymık engeller sözcüklerin alışmasını konuşmaya
herşey seyrinde giderken başlar ölüm ben mutsuzluk konuşkanı
tertip düzen düşmandır şiire ve aşka farkettirmeden

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Ağaçlar Karanlık Güler
ağaçlar karanlık güler
ben yüzündeki şuleye tütsülenmiş içkin
yapraklar sobasız kış evi
yıldızlar kaydırak olur yüreğime
ay ışığı bozkır uykusu sert iklim
çisil çisil çocukluğumla gelir konarım selamının anlamına
mahşer yanışına dayanır yürek bir bilmez olan biten
keskin sır perdesi takvimlerde yuvasız yara
yara yara akar kanım sanki damarımı
sokaklarda kalmışım ayaz yemiş güneş yanığı
çelişkisiz çekilemem inime sen ki badem çiçek
damağımda kararsızlığının tadı kaldı
gelişini yedir bana aç açık kaldım biteviye
kanser hinliği bu mecrada uğunamam anla benzi yüreğim
çabalayarak da olsa ıskaladım hayatı hayta toy acemi
sıkım sıkım hava cıva ağar tenime varlığının yokluk sızısı
tan yeri gibi tınmazsın ey yar sabırsız
bezmez çiçeklenişi ölümüm sonsuz durak
anlamadığım kendimi sunak yaptım gözlerine
vız gelir tırıs gider harman yoksunluğumun sağır kör cesedi
şaha kalkmış zarif bekleyişsizliğimde
sancır aşkım sana
seviyorum seni

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:06 PM

Ağır Serenat
bak şimdi
durupdururken sabah oldu

durduk yerde
sustu ağustos böceği
son ağustosunu yaşar gibi ağaçlar eylüle öfkeli

gecenin yorgun düşen yanıyım
yalan sevişmelerden üstelik
ağaçlar unutmuş yağmurda dinlenmeyi
damağımda tan yerinin ağaran tadı senin gelmeyeceğinin hayatsal anlamı
kaldırım taşları da biçare gözümde
ne de olsa ezip geçtiğindir o da yürekdaş ölümüme
azgın anaforların ortasında
ateşten bir can simidi ölmek
tanrıdır şiir
o sevilen kadın
imgesini her an özlediğin

ben
kendi sularında
sevimsiz bir ıslık
sensiz bir unutkanlık ah ne zavallı

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Ağıt
türkü yanığı bakışında gurbet çığlığı
nere uzansan yaralanmış ayrı bir yol
kesin yolları aşın dağı bahçeyi bağı
kınalanmış yıllarda biçare ağıt her kol

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Ağlama
yaralıyım derinden şairane
bulamadım acılarımın kökünü gömecini
sorularım cevapsız
acılarımda benim gibi gurbetçi dünyaya
nerde bu derim
bakarım orama burama
bulamam peşinden koştuğum
yalnızlık yastık yorgan yıldız altı
açmamış çiçekleri sor derim ayrılığıma
hayat be gülüm
biter eğleşir e mi ağlama

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Ağlaşırdık
ağlaşırdık kümülüslü
sen poyraz kırgını
ben şimşeklerle yanmış çıplak gün yüzü
dalyanlarda ölüm kalım savaşı iç sıkıntısı
yaşama çırak ölüme usta aşk sarımsı güz kalıntısı ellerimde çizgi
ayaklarım göğe ererdi bahar yansıması saçlarında
yağmur damlası kokuşlu

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Ağustos Kuşluğu
en uzun tatilim ne zaman diye düşünsem
çocukluğum gelir aklıma eskimocu
şans kader kısmet de çektiririm
abim oyuncak tabanca alır mı gene
çukulatalı fabrika eskimüsüüü vaaar
mahalle maçında maradona kim olur
asfalt dökülürken okuldan kaçan kim
grayderler toprağı kaldırdı ömrüm boyunca
kabimde kalkamayan sen
silindirler ne ağır yıllarımda
kalbimi ziftleyen senin ağırlığın
babam sürgünde polis amca solcu
sürgünde senliliğim ağustos kuşluğu
fareli evimizden seni keserdim
sanki seni değil ömrümü keserdim
hurma ağaçlarında aradığım sıcaklığını
hala arıyorum özlemler yorgunu çivit hülyalı

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Aklımda
davetkar maskedir gülmek dışarı o tutamadığın
kaçamak ölgün geç kalmak sıradışı
toprağa yaslanamayan bir haldir ayrılık

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Aklımda Hep O Uykulu Gözlerin
elimi uzatsam tutacak gibiyim
kırağı düşmüş saçlarıma yabancı yanaklarını
aklımda hep o uykulu gözlerin
gözlerin belki tutkularımın hayli olgunlaşmışlığı
erik ağacı dut yaprağı
ve hala oynaşıp durmuşluğu bahar kuşlarının
bakışının anlamında gözlerinin
yoksun hem de yoksunluğumda sırnaşık
yokluğun kadar yaşıyorsun acemi hatıralarımda

kapılarını sürgülemediğin acılarım nasıl da sonradan görme
söylesem inanmazsın

oysa bilmedin
hayatımız tepeden tırnağa çalıntı bir senfoniydi
suç arkadaşım
dolu yağmış ömrüme çocuk şarkıları sığdıramadın
hiç bilmedin

bıraktım kendimi
kendime ve sana
ölümün yanında çaylak kaldığı
sensizlik denen akşam ormanlarına
yalnızlığımla kimseciklerin aşık atamadığı şehrin
ayrılık solgunu ışıklarına

evini kaybetmiş çocuklar gibi ağlıyorum
hayli yıpranmış bu romanın kör kuyularında
hasat zamanında ömrümün

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Akordiyoncu Kız
bahariye'de akordiyon çalar kız
önünde çil çil bozuk paralar
yıldızlar toplanmış ayaklarının dibinde

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Akroştiş
Galiba yol almak zamanı geldi yitikler diyarından
İsmine görülmeyen tutulmayan her köşede rastlayacağım
Tandırda ekmek pişiren eller kadar dudak bükeceğim toz duman
Mırıldanıştı sanki koskoca yeminler söz vermeler
Eninde sonunda yeşil sabun kokulu itiraflara kalacak yüreğimiz

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Akşam(haiku)
akşam başlarken
güneş kızılkıyamet
bulutlar masum

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:07 PM

Akşamı Özleyen Yıldızlar Gibi Susarım Sana
baktığın sarsıntı yüreğim yoğun
unuttum neydi o çocukluk şarkısı
ince korkar büyük sever dağlara bakar gibi
yazılmamış sözcüklerin tutanağı başımda
kabına sığmaz sular misali taşkındır öyküm
ağaçlara bakar dağlanır dudağımın kıpırıtısı
konuşamam yeni bir yaşam olur yapraklarının hazin düşüşü içime
otlara tutunan kır coşkusu sararır içimde
şehir yangın yağmur karanlık şarkısız toy
bana dediğin yakın uzaklara dalar aklım
renklerin solduğu yerde nihayetin suçluluğu
günahlar tohumu ayrılık sersemi aydınlığa hasret
akşamı özleyen yıldızlar gibi susarım sana

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Akşamüstüydü
akşamüstüydü
şehre baktım uykulu
düşündüm kendimce birşeyler
griyi ilk defa bu kadar sevdim
alıştım güneşin vedasına
şimdi evlerde kavuşma vakti
çocuklar özlemle caddeyi gözlüyor
bir kadın tüketiyor küçük hayallerini
yarınlara aldırmadan
kuşlar göğü bırakmanın kaygısıyla çığlık çığlık
akşamüstüydü
seni ilk defa mavisiz düşledim
düşlerimi sarnıç yaptım kararan buluta
her şeklini sana benzettim
oynadım yanan ilk ışıklarla
acaba orda mısın diye baktım
her pencereye ciddi ciddi
akşamüstüydü
herkes ışığına sığınmış
sokakta kimsecikler yok
annem olsa çağırırdı şimdi beni
'oğlum hadi eve'
benimse aklım hep onda
bu koşu ne zaman bitecek
onu bulacak mıyım
kalbim beni bağışlar mı
akşamüstüydü
yarınlara özlemim yok
tek düşüncem sevmek seni

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Alıngan(haiku)
bulutlar mı küs
göğe ben miyim yoksa
böyle alıngan

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Alıyorum Denizlerimi
kendini bilmez kalabalıklaştığın
o benim yenilenen islenmişliğimdir
penceremi açsam kurak bozkırdır yokluğun yaşamda
yıldızlar ekine durmuş ayrılık sanki
arpacı kumrusu gibi düşlerimde buğday tanesi dişlerinin parıltısı
çok çok diyorum rastgele yola çıkmış mürtecidir tek kişilik
yabansı dudaklarımda yenik ulaşma çabalarının şovalyesi
yağmura hazırlanan göğün hırçınlığıdır siluetin
kıraç hayallerimde serin çeşmedir sonuçsuz ihtimal hesabı
söylediğin türkünün gururlu keskinliği
zorunlu boşluğunu çekiyorum genzime çayır çimen
sokakları terkeden militan gibi bitik
alıyorum denizlerimi bir koşu düşlerimizden

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Amatörce Karalama Bir Aşk
adamakıllı manyaktım kırıntılarında sıcaklığının
tanıdık acıların gölgesinde devleşiyordu çocuksu yalnızlığımız
çapulculuğumun duldasında beklerdim teninin sıcaklığını
cenaze törenleri gibiydi buluşması sakar bakışlarımızın
bir ölünün ardından dua edercesine sevda sözleri cahil kafalarımızda
adliye koridorlarında turlayan mahkumlar kadar mırıldanmalı
ve acemiydin kollarımın arasında
bomboş bir defteri andırırdı bakireliğin
doldurmak isterdim sayfalarını yaşam birikimimle
günlük tutma isteği yakardı ellerimi
büyük işlere kalem oynatmalı dercesine
lüzumsuzluğun yüzü suyu hürmetineydi küstahlığım
neremde dünya bilemem içim dışım mahkum yeni sayfalara
belediye otobüsünde dudaklarımla buluştuğun yerde mi ki? ! ...
yol yordam bilmezim
beceriksiz
yanlış kanılarımın yanlış karalaması
serseri yabanlığında alaturka hüzünlerin
yoktur yordamı
sanrıların ötesinde gecenin tanıklığı
bir yakamozun sahte ve oynak ışıkları gibi
karaladım seni yüreğime
akordu bozuk bu kırılgan bestemizin
rast makamı dillerinde kendini bilmezim
sen şimdi gülüşlü gözlerini ayırdın bir de yoksulluğumdan
karalama aşk bu diyorum amatörce samimi
nasılsa bensizliğinle de seviyorum ya çıkmayışını yoluma
sen yerine acılar yolumun üstü
sınırsızlığımda başıbozuk
kendini bilmez kapanmaz yaralı

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anamın Eli Değmemiş Ölümdür Sensizlik
göğün kar kızıl kıyamet
sakin akşam iner gözlerime
üşümek ne mümkün yeter varlığın
varlığın bahçede gölgesi eski günlerimin
aydınlık yazlar seninle anlamlı
elimde kırık oyuncaklar
sudan köpükler
anamın eli değmemiş ölümdür sensizlik
kahverengi *******ime demli çay olur şavkır ateşin
enginlere sorduğum nazlı yatar böğrümde alelusul
kuşların mantığı işler gökyüzünde
seni sevmede yüreğim

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anarşi
aşk anarşi
aşk ölüm tanımayan köprü hayata
aşk düzensizlik
yıkıcı
aşk suçlu yaşanmalı
aramızda bilmediği kimselerin
aşk göze almalı değil ölümü bile kendini
karakalem çalışma unutulmuş
berbat karanlık fotoğrafı
deli ressam resimsiz
kulsuz tanrıça
şiirsiz şair
dilekçe pulsuz
geniş ülke bulutsuz
çocuk suçları toplamı
şarkısız koro aşk
olan ne varsa aykırı
tapınaksız dindir aşk
sessiz dil
bakışsız anlam
ölü kedi acısı
sakıncalı kaçık kaçak
zehir içilen
kaşık kaşık
tansık
kokusuz başdöndürücü koku
ilaçsız hasta/lık
ekmeksiz fırın
fırın yakan aç it
sıcak kış
soğuk yaz
tımarsız deli
değil mut aptal
umutsuz akıllı
demsiz çay
üzümsüz şarap
nedensiz nedenlerle sen aşk
nedenli nedensizlerde ben
dersem anla
aşk bende
ağlamaklıyım sana
ağlamaksız hıçkırık
sönmek bilmeyen yanağımda
aşk senli benli
sensizliğimde
bensizliğinde senin
sessizliğimle sana bıraktığım
yorum gibi yorumsuz

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anla
şarabımın rengi sokağın
başdöndürücü afiş olur asılırsın gözlerime
yasemenlere kırgın sabahlara benzer tatlı susuşun
kanıyorum anla

sana baktıkça çoğalıyorum bölünüyor tutkularımın iklimi
asi bir slogan olur haykırırsın delişmen dudaklarıma
içerimde gizli hıçkıran ceylana seker farklı küsüşün
yanıyorum anla

sen kararan şehrin şarkısız ayrılığına anne
ben şehrin alabildiğine yalnızlığının halleri
şiirlerim üstüme çekilmiş bir çizgi kovansız kurşun
anıyorum anla

keşkelere sığınan dumansız ateş olursun
üşüdükçe ateşine sokulan sanrı ben yazılmamış
boğulduğum bu vazgeçilmezliğine ölürüm peşin
sanıyorum anla

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anla Beni Sen De Kalbim Bu Serkeşlik Benim
sağ salim bakamam akranlarına akşam bulutlarının
sende buldum tüm güzelliklerin akranlarını köşe kenar
deminde bir çay yudumlasam içime inersin ılık ılık
herşeyin sonu sonsuzluk herşey eninde sonunda bambaşka
sen kalp atışlarımın ortasındaki titreme kısık sesiyle uykusuz
ilaç torbamda antibiyotiklerim ağrı kesicilerim tek bekleyenlerim
bilmez misin akşamlarım ne kısır ölüüüüm ne kısır döngü
şarkılar ne kısırlaşmış öyle ellerimde tuttuğum zaman kaskatı
içi içeriği boş loş bir korkusuzluk ince bir tevekkül bu sensizlik
yıldızlar ok yağmuru olur düşsüzlüğümün pususunda bir yarış bu
ne kendimle ne zamanla bilmem kimin fesiyle ölüşsüz bitişli
hırçınlaştıran yanım herşeyi ılgıt ılgıt o seni aramaktı çamur karası bir ağustos öğlesi
ama ben hep acıktım tenine soyunamadan kin tuttum gündüzlere gizli gizli
aşk ürettim *******i belki en büyük yanılgımdı bu
aşk yakışır her kesite çünkü zamanlı zamansız sormasız soyunmasız fark etmez
bir proleterdir o her ana çalışkan karışır her görüntüye

heeey heyyamola kalbim heyamola
kalbim çeker ağlarını aşk denizinden her tan vakti ufka bakarak
anla beni sen de kalbim bu serkeşlik benim sen serkeşliğiminsin heyyamola
göğüs teknemde kürek çekse de düşüncelerim sana siya siya
biz her an başka insanlarız
akıntıya karşı
aşkın kesinkes yıldırım kesikleriyiz gökyüzünde
denizlerin üstünde kanlı gözü yaşlı
vurgun yemiş balıkçıların tek aklı biziz
yalnızlığa mahkum bir ağacın
meyveye durma öyküsü gibi
zamanlı zamansız

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anladım Ki O
uykudan uyandım da
ağladımdı bir zaman

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anlamlı Kelime
kıt aklımla anlardım yağmur hazırlığını boz bulanık
sendi tüm ve asıl problem kuşlar niçin kanat çırpar
ağaçlar niçin sessiz gölgeleriyle ağlar böyle ayakta
sorularının girdaplı çıkışssızlığındaydı problem sende
şehir göçer bunak boyutlarında ben kalırım sayıklamalı
sunaklarında köleler kurban edilir gözlerinin seni sevmek
seni sevmek peygambersiz tanrısız dindir tapınaksız
gonca gonca harelidir kayıklar mehtaba hain yanaklarında
özürlüdür seni tanımayan yürek köpeklere zehir zıkkım lime lime
sazlar süslü haykırmasız yenip yutulmaz sonbaharlara keş
doğallığını yitirmeyen tek ve tek ölümdür tek anlamlı kelime

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anlamsızlığımla
yağmurlu şiirimle yıka yüzünü
sabahsız sabahlarda seni senle sende özlerim
bilme beni sev ve anla
kanatsız kuşlar gibi
ben benleyim anlamsızlığımla

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:08 PM

Anlık
yıldızlar kaydı lacivert gecede
tutacak dilek bulamadım
sanki çehren bir adım ötede
önce gülümsedim sonra ağladım

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:09 PM

Anneee Aklım Sende
anneee ağlamaktan boğazım şişti
kabardı damarlarım kanım biter mii
doktor iğne vurdu koluma nasıl kapanacak o deliik
anne seyyar dönme dolapçı amca ne zaman gelir
kaynamış nohutçu 5 liraya ne verir
annneee incir ağacından mutfağa fare atlar mı gene
elindeki bidona ne kadar dondurma sığar amca
anneee trenler nereye gidiyor böyle babama götürür mü
annee kimden tuz isteyeyim bugün
anneee karnım ağrıyoo dişim şişti okula gitmeseeemm
beslenme saatinde salçalı ekmek yiceeem anneeee
babam sarhoşsa hademe abi beni getirir eveee
anneee büyüdüm kocaman adam oldum
bir baltaya sap olduum
anneee aklım yine sendeeee

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:09 PM

Apartman Çocuğu
aydınlık sesler soluyorsun garipsi çökük çağrışımlı
kumral bir bahçe gezinir düşlerimde sisli
içi dolu tensel sevdalı hüzündür tehcire kurban dışımızda
yapraklarımız ışır değerdi bahara kıpır kıpır ölümlü
adressiz dilekçeydik
sen
ah sen
yavrum sen
tellerde dolaşan sahipsiz telgraf
aşkımız direklerdi fasit dairenin saçmalama payı
bahara dargın bir serçe ahıydı görmediğin
tellerde yarını özleyen kumral ela kumrular bakışsız uzaklığa uzunluğuna kıraç toprak rengi
ben bu aşktan
bu aşkın bol yangınlı önyarglı çocukluk balkonundan
bir dağ dibindeki
küçücük evlerine bakar ağlardım anlamadık
nöbetçi mahkemeydi serin davetlerin buyur eden buyruksuz reddedişlerin
ben bu aşktan tutuksuz yargılanmak üzere salıverildim

şehirler kurdum ayaklarının altına
sahil kasabaları dizlerinin dibinde ağustos yanışlı
önüme serdiğin ayrılığa basmadan geçtim
karıncayı bile ezmezdim
göz pınarlarımda oluk oluk yayla şenliği yokluğun

üşüdü ve yandı ten
ortası yoktu olamazdı
aşkın kalabalık apartman
ben kapıcısıydım sele sepet
ekmek sigara süt taşıdım
düşlerinin yorumsuz kapılarına

her daire ayrı renkte hazin
her oda tonlanmamış müzik
keder konuşurdu beni sende taşıyan asansörde:
'aşk mutlak ayrılıktır'
dudakların öyle akşam çayı oluverirdi
akşam servisinde sendelerdi kaplıca sıcaklığı arzularım
gözlerinin balkonlarında alış veriş sepeti ipli
ayrılıklar ister hüzünler alırdın
üstü kalsınlarda bir tutam beklenti

kat kat dolaştım
dairelerini tüm
ömrüm otomatik ışığı yavrum vaktim geç
ödenmemiş aidat makbuzuyum çantanda
üstelik yönetici peşimde
temizlik zamanı ayakkabılarını içeri alman gibi
önemsiz ayrıntıyım sende

birgün
bir sabah
sabah servisinde gazeteyim ellerinde
dokuz sütuna üç manşet
hicran apartmanında aşkı ölü buldular
apartman görevlisi gözaltında
sanık cinayeti kabullenmedi
yetkililer maktulun intiharından şüpheli

apartman zanlı yavrum aşkımızın apartmanı
radyoda arkası yarın dinlemeni özledim sabahın köründe
belediye çöpçüsü şikayetçi anılarımızdan
oysa kolonları sağlam derdin sevişmek
temeli yere sığmadı müteahhit evrenin tüm beğenileri

pencerene konan serçelerin gözlerinden öperim yavrum
odana konan tüm kuşlarının modern sığırtmacıyım bilesin ki
bilesin ki lekelenmemişse duvarların sayemde gülüm
olsa olsa:'şair...'yi seviyo yazı silik'
seni belediye ekipleri yıkacaklar şimdi
yerine aşksız gökdelen
ben parklarda bahçelerde sıvası sana benzeyen evlerle harcayacağım ömrümü

hem kör
hem nankör aşk
göklü
ama atmosfersiz

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:09 PM

Aptallar Sensiz Güler
şarabi istasyonlarda raylarda parlar gözyaşlarının vefasız
yerin dibine batasıca kehribari tortusu
devran yıkar nice kahrolurum sarındığım
kadehler bomboş düşmüş yanağında lal rüzgarla
faydasız nizami ölemem bu şehirler mahpus damı
heder olan gökyüzüne sormakla bitiremem bulut kahrı
sesin uzak bulanık yüzün ağzının kıyısında ömrüm kemani ince içli dağlanır hayalsizliğine gülüşünün
aşka düşer yanar dünya ben dünyasız
sakallarımdan tutam tutam ölüm açar rengine
ayakta duruşum alaimsema al hadi
aptallar sensiz güler
seninle ölüm ilmi siyaset
evren sırrı olmuş bastığın yeryüzü
cümlemize şifadır ellerin
yalansızlık kız çocuğu
aşksa açan gözlerinde

GooD aNd EvıL 05-22-2009 03:09 PM

Araf
dağıtırım hüznümü yorgun kuşların kederleriyle soluklu soğuk
kentin ana caddelerine insanlar dolar duraklarda telaşlı bekleyiş
korkuların da ötesinde yaşamda kalma tutkusu sarar binaları gri
güneş seker yüzlerden o buruk beyazlık acıtır üşümüş duyguları
ağlatan bir yalnızlıktır serçeler kırlangıçlar kışa hazırlanır gibi durgun
samimi olmak gibidir ölümü istememek belkilere bırakmak düşüncesizce
sabahsa eğer çöpçülere mutluluktur sıcak pidenin buğusu sen yağmura dağınık
kıldan ince kılıçtan keskin gülümser saksılar pencerelerden anlarsan sen anlarsın
sadece ben susarım kimbilir akşamsız güneşli bir arafla sımsıkı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:18 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.