![]() |
Evren Özyılmaz
Acı Günler
Engin denizlerin aç çığlığı bu Beni çağırıyor Köpüren dalgaların akıl almaz yükselişi Beni çağırıyor Bahçelerin çiçek, katliamların kan kokusu bu Beni çağırıyor Nedensiz soruların, cevapsız bekleyişi Kırık bir aynanın acı dolu bir parçasında Görünenin aksi bir gülüş bu 1993 / İzmir Evren Özyılmaz |
Alay
Sen, Siyah bulut ardında ki Küçük beyaz ışık Sevmemiş, sevilmemiş yüreklerden O öpülesi gülüşler Öpmeyi bilmedik dudaklardan Unutturmuş umudu ayrılıklar Zamanın alay ettiği aşklarda. 1992 / İzmir Evren Özyılmaz |
Aliş
Perdeleri açıyorum. Gün ışığıyla uyanmalıyım. Ayın şavkı vurmalı gece odama. Gecenin aydınlığını hissetmeyi seviyorum. Oda belli belirsiz bir ışıkla doluyor. Sonra duvarlara bakıyorum. Penceremden, tellere takılmış bir uçurtmayı görüyorum hep. Rüzgarda sallanıyor uçurtmanın kasnağı, bir iki parça kağıdı kalmış, dalgalanıyor. Her gece o uçurtma için üzüldüğümü biliyor musun sen? Ve o uçurtmanın sahibi gönlü çocuk, yaşı büyük ya da kendi küçük, yüreği kocaman bir çocuk için üzüldüğümü biliyor musun? Bir sokak lambası var. Bir yanıyor bir sönüyor. Sarı ışığı bir doluyor odama, bir boşalıyor odamdan ve yüreğimden. Sıraya koymuyorum. Zamanını tutmuyorum. Asla tesadüf olmayan rastlantıları yaşamayı seviyorum. Sonra duvarlara bakıyorum bir yanan bir sönen ışıkta. Vücudumun sıcağı her harekette yüzüme vuruyor. Ben bu sıcağı seviyorum. Gözlerim açık, aklıma geliyorsun hiç olamadığımız denizin kıyısında. Belli hazırlamışım kendimi böyle bir hayale. Denize bakıyorum. Rüzgar camımda. Açsam camı dolacak odama. Bense dışarıda olmak istiyorum.. Denize bakıyorum. Deniz benim diyorum Deniz, Karşıyaka’nın ışıkları. Balığa açılan tekneler de. Lüx ışıkları yanıyor içlerinde. Bir martı gece kaçağında, bir şey demek istiyor. Biliyorum. Aklıma adı düşüyor martıların. Yüzümde bir gülüş var belli. Görüyorum aksimden. Yüreğim neden acıyor ki? Bilmiyorum. Kapayıp gözlerimi uyuyorum. Ekim 2002 / İzmir Evren Özyılmaz |
Anladım
Karşımda şehrin ışıkları Anladım bu damlalarla dolarmış denizler Bu damlalarla taşarmış kimi zaman Yanımda boş bir kadeh İçmişim hepsini bitirmişim Kalmamış bir damlası bile Ben mi içmişim hepsini? Öyleyse neden açım hala böylesine Bir iki damla bıraksaydım Böyle bir gece için Karşımda şehrin ışıkları Anladım bu damlalarla dolarmış denizler Bu damlalarla taşarmış kimi zaman Evren Özyılmaz |
Aşk İle - II
Titreyen dudaklarında bir kelime var. Söylemiyorsun, biliyorum. Titreyen dudaklarında bir damla su. Tuzlu! Hangi denizlerden geliyorsun? Hangi sular boğdu seni? Sakın durma! Sakın sakinleme kıyılarımda. Kıyılarımda dalga kıran kıyılarımda dalga bozan Kıyılarımda bir inci tanesi şekillenmemiş, öylece duran. Ağustos 2004 / İzmir Evren Özyılmaz |
Aşk İle - III
sen sussan ben dinlesem gözlerinden akan geceye bir girsem bir değişsem belli etti gözlerin siyah mavi yeşil kahve fırtınalar topluyor, sabaha diniyorsun. fırtınalar buluyor sabaha ölüyorsun. Ağustos 2004 / İzmir Evren Özyılmaz |
Aşk İle - IV
Tuturdu bir gül diye sarısı olacakmış Bu kadar kolay mı gül (ek) mek sarı sarı aklımda varken bunca acı anı Ağustos 2004 / İzmir Aşkile sevgi ile... Evren Özyılmaz |
Aşk İle
AŞK İLE Kapıma üç kez vurdular. Üç kez döndüm yolumdan Üç küçük söze kandım Üç güzel söze tav oldum ben. Kapım tam üç kez kırıldı. Üç kez zorla girdiler odama, kovanıma Üç gen, odalara mahkum etti beni Üçüz gözlerle, ucuz sözlerle 16 Ağustos 2004 / İzmir Evren Özyılmaz |
Aşk ile V
Kıpkırmızı Alı alına, moru moruna yakışır olgun sevdaların. Sen olmamış sevdaları kopartmadan durabilir misin dalından? Sabırla büyümeye bırakabilir misin? Sen sakinlik nedir bilir misin? Sakince beklemek. Sen gökyüzüne yalvarıp Bir damla yağmur için bekler misin? Sen güneşe haykırıp, Nefesini verir misin dalındaki sevdalara? Söyle Sen şehvetine, Sen hırslarına, Sen insanlığına karşı koyabilir misin? Sen olmamış sevdaları kopartmadan durabilir misin dalından? eylül 2004 / İzmir Aşkile Sevgi ile... Evren Özyılmaz |
Ateş
gözlerin dumana batmış kirpiklerin alev alıyor sessizce bakma! sessizliğin çınlıyor karalarımda bir kan damlası mı akan alnından? güneş tepende aya daha çok var sımsıkı tuttum avuçlarımda düş maskelerimi avuntularında Evren Özyılmaz |
Ayrılık
............. Adamın elleri omzunda dolanıyordu. Kadın sert bir hareketle uzaklaştı. Kırılan kalbi adama çocukları için miras kaldı. Suçsuzdu o.... Kadın anlamaz aşktan. Gönül çalmayı iş sayar kendine. Kadın bağırıyor... Adam duymuyor ki...Adam seyrediyor.. Kadın ağlıyor, adamın içi kanıyor. Aynı kumlarda uzansak yeniden Aynı aşkla kavrulsa bedenimiz Sen yine sever misin beni? Bir şişe şarap ya da Bir kadehte kaybolur musun yeniden? Sevmedim seni Hiç.... Hiç hayalin yok penceremde Gel desem gelir misin? Bana bak desem Bana bak ve sadece Gözlerin sarsın *******ce Yıldızlar çok Yıldızlar göz kırpıyor bu gece Her gece mi? Değil..... Bu gece Duyuyorum seni Sesini alçaltma sakın Duyuyorum seni Susma sakın Bak Sevmesem seni İstemesem de Gel dersem gelir misin benimle? Kanımda dolanıyor yalnızlığın Ruhumda dolanıyor sevdasızlığım Aşkım.... Sevmesem seni İstemesem bile Git dersem bakmadan arkana Döner misin geldiğin yere? Adam elini ceketinin cebine soktu. Buz kesti elleri... Yine de sıcaktı yüreğinden kadının. Kadın endişesiz. Kadın acımasız... Adam “biliyorum” dedi... ”biliyorum seni de”.... “Bir dizede anladım”... Adam uzaklaştı. Arkasına bakmadı. Kadın ardına baktı. Ardına düştü. Elleri toprakta... Elleri toprak tutuyor. İnce.. Uzun... Elleri toprak kokuyor. Şarap dolanıyor kadının gözlerinde.. Şarap kokuyor... Git desem gider miydin böyle? Ardına bakmadan. Ardına bakma desem Dönüp bir kez bakmaz mıydın hüzün kuşlarına? Git dedim. Ben dedim. Ben çekeceğim gönül kuşlarını Yemleyeceğim her sabah Sularını verip besleyeceğim Sen bakmasan da ardına Onlar büyüyecek Sen düşünme Kal gittiğin yerde Sakın dönme gözlerime Yıllar var.. Görmedi yüzünü adam. Yıllar var bir yudum şarap içmedi şişeden. Kadın büyüttü gönül kuşlarını. Hüzün yollarında hala kanat çırparlar. Yıllar var görmedi yüzünü kadın. Yıllar var bir yudum şarap içmedi şişeden. 2002/İzmir Evren Özyılmaz |
Az Votka
Gecenin ayazında Çeşme sabahında bir votka şişesinde boğulurken efkarlar denize akıttığım sevdalarım kapatılması unutulmuş bir şişede tekrar aktı geceye ve ben yudum yudum içtim yine yudum yudum aktın içime gördüm içimde büyüttüğüm çıkmasın diye direttiğim bilmem akıtmak mı iyiydi Ege *******ine bilmem yudum yudum bitmek mi iyiydi. gözlerimi kapatınca hayalin dokunuyorsa sevdalarıma bilirim sevmek iyiydi bilirim ben olmak iyiydi yeniden *******de Evren Özyılmaz |
Azat
Azat ettim kalbimden Tüm 'di' li geçmiş zamanları Şimdiler de geniş zamanlar Hüküm sürüyor yüreğimde Bir kaçışı vardı 'di' li sevdaların görülmeye değer Bir bir ayrıldılar Selamsız hatırlar Azat ettim kalbimden Tüm 'di' li geçmiş zamanları Şimdiler de geniş zamanlar Hakim yüreğime Bir yanımda döner dünya Bir yanımda gülen sevda Evren Özyılmaz |
Bastırılmış Sevdalar
İçimde susmuyor deli ağlayışlar Her hatırada dökülen yaşlar İçimden çıkmak için çabalayan hıçkırıklar Duymasın karanlık çılgın haykırışları Kırılıp dökülen, sonrası kaskatı heyecanları Hazmedilememiş sevdaların çabası mı? Sindirilememiş aşklar mı? İçimde susmuyor deli ağlayışlar El vermiyor bastırılmış sevdalar Çekip çıkaramıyor giderek yitirilen aşklar 1994 / İzmir Evren Özyılmaz |
Bebek
İşte yine bir bebek ağlıyor Bilmediği bir hayatı yaşamaya hazırlanıyor Bilmiyor sevgiyi İlk öpüşmeyi Yağmur altında dolaşmanın zevkini Ama belki de ağlıyordur bildiği için Dünyada ki; Kini Acıyı Nefreti 1990 / İzmir Evren Özyılmaz |
Bekliyorum
Bekliyorum seni, Dudaklarında bir gülümseme Kalbinde bir dolu aşkla, İçinde umut, Yüzünde heyecan, Gözlerinde sevgiyle bekliyorum seni Ayrılığın acısı Sevginin mutluluğu Özlemin çığlığıyla bekliyorum seni. Evren Özyılmaz |
Belki
Daldan bir umut kopardı bana Bir tutam sevgi Yağmurlu bir gündü üstelik Aşkın ışığında parıldayan yağmur damlasıyla, Bir öpücük verdim dudaklarına Kopardığı umut, belki birkaç kır çiçeği Belki ince bir papatya, belki de bir leylakda Evren Özyılmaz |
Bilir misin?
Bilir misin sevdayı, sevdalanmayı? Islanmayı tepeden tırnağa aşkla, Bilir misin güvenmeyi? Ellerine bırakmayı kendini fütursuzca Bilir misin? Gülmeyi ama dolu dolu Gülmeyi ama içten Gülmeyi ama sebepsiz Bilir misin? Evren Özyılmaz |
Bini Birden
Düşün ki binlerce at, Upuzun bacaklarıyla koşuyorlar dörtnala, Yeri sarsıyor şiddetleri, Simsiyah olanı var, Tek bir ak yok üstünde Parlak, Gün ışığını yansıtıyor gözlerinde Alacalı olanı var Sanki kovboy filmlerinden fırlamışta girmiş içime Koşuyorlar dörtnala Düşün ki binlerce at koşuyor içimde Çıkmak için çırpınıyor Kalp atışlarım,tempo tutuyor yürüyüşlerine Bazı oluyor, şaha kalkıyor bini birden Bir gürültü kulakları sağır eden Daha mı büyük bilmem Sessiz bakışlarda duyamadığın serzenişlerden. Evren Özyılmaz |
Bir An
Dolmayacak bende yerin Olmayacak başka başka bakışlar Ne mavisi olacak Ne karası nede böyle ıslak yeşili Olmayacak başka başka gülüşler Isıtan içimi yakan alev alev Güzelliği sözlerinin Dalıp dalıp gittiğim Sevgisi gözlerinin Kirpiklerin buluşunca Anlık hüzünler yaşanır ıstırap çeken gözlerimde Ve mahrum kalışı gözlerimin gözlerinden Geçmez olur o bir an Tekrar kavuşunca gözlerim Sevdiğim,aşık olduğum taptığım delicesine Bin yıl geçse birden bire Anladığım bir an olur Fark etmezdim 1994/ İzmir Evren Özyılmaz |
Bir mum ışığında sevda nasıl görünür bilir misin?
Mum ışığında yüzün belli değildi. Sadece gözlerin yarışıyordu ışıkla. Aksine, inadına gözlerin muma, her yeri aydınlatıyordu gecede.. Gece daldığı ışığa mı sana mı beziyordu bilmem... Saçlarının bir kısmı var bir kısmı yok... Yok olan kısmında yok oldum ben de Ve var olan kısmında doğdum yeniden. Ellerin.... Ellerin dokunmasın bana yanabilirim.. Ve gözlerime bakma ne olur her an baştan çıkabilirim. Mum ışığında yansıyan ruhunun aksi vuruyor duvara. Duvar canlandı. Beyaz donuk rengi gitti birden.. Bir sarı oldu güneş gibi, Bir mavi oldu deniz gibi, Ve bir siyah oldu sensiz ya da senle geçen her gece gibi. Mum ışığında ayağa kalkma sakın. Dönünce muma arkanı saçlarının arkasından parlayan ışığa bakamam... Bakma bana... Ben seni duvardan izleyeceğim.. Hafifçe eğil bana.. Ve mum bitince dalacak gece karanlığa Ve ben eriyeceğim çaresiz sana. Çaresiz gözlerim, arayacak boşuna. Duvardan izleyeceğim seni. Ne olur bakma bana. Ve mum bitiyor sevdiğim. Günler geçiyor geceye yeniden. Seninle gece olmak vardı. Seninle aynı şamdanda erimek vardı *******ce... Evren Özyılmaz |
Bir Sen
göz yaşlarımı tutamadığım ağlamak için zorlandığım eridiğim aşklar erittiğim hayatlar savuşturduğum tasalar büyüttüğüm yaralar sarılıp sarmalanıp yattığım beden bir ben bin kez sadece sen Eylül 2004 Evren Özyılmaz |
Boşuna
....................... ve kumsal boyunca uzanan deniz kumsal boyunca uzanan gök kumsala serdiğim yüreğim bastan çıkaramaz beni boşuna dalgalanma, kızıla boyama gözlerini gözlerindeki kızılı tanıyorum hazırlıklıyım tüm olacaklara kızılın parlarken çehrende boşuna! dalgalanma! kızıla boyama yüreğimi. 2002/ İzmir Evren Özyılmaz |
Bu Gece
Güneş yeni terk etti hüzünleri Kızıllık hakim yüreğime Ay bu gece hilal yine Sivriliği batıyor gökyüzüne Yüzüme vuruyor gözyaşları Ağlıyor ince ince Şehrin ışıkları cümle kuruyor 'Yakamoz yok' diyor 'bu gece' 'Bir daha ki sefere' Yeter bekletme kumsalları Alıştırdın sıcaklığına sahilleri Kumlara basma Yada hep öyle kal Sen gidince, Ağlıyorlar ardından kum taneleri Ya o martılar! Ah o martılar, geceye inat Yıldızlar, sana hasret Bir ben bana kalan gecede Bir de sevdam benden uzak. Evren Özyılmaz |
Bulacak Seni
Gülüşlerimde sen Yaşayasım seninle Ağlamalarda sen Bir gün serin sular alırsa beni Ölümümde sular sen Ben ölüm istemiyorum seninle Günler istiyorum yaşanası Doya doya öpüşler istiyorum Sevmeler, gülüşler istiyorum Ayrılıklar, özlemler, gözyaşları belki Seninle istiyorum Bir çizilmemişse hayatımız Ayrı olsun istiyorum gidişimiz Sen gelmeyesin istiyorum Yaşayıp hatırlayasın istiyorum Sevgilerden zevk Hatalardan ders alasın istiyorum Gün bugündür Gelecek Ölüm bulacak bedenimi Yalnız bedenimi Ruhum yaşayacak Daha diri, daha güçlü Sen baktıkça gökyüzüne Ay yanında yıldıza Bin kat artacak gücüm Sen de olursan eğer dünyada misafir Bulacak seni Belki severken Belki ayrıyken özlem duyarken Bulacak seni Çevrende dolanacak Belli olmaz Belki dokunacak Ürpereceksin! 1994/ İzmir Evren Özyılmaz |
Cadde
Yağmur yağmıyordu, Karanlık da değildi cadde Aksi gibi bir güneş parıldıyordu tam üstünde Yalnızda değildi şarkıya,şiire inat Yüz kişi vardı belki yanında Yüz kişi birde kendi Yüz bir çift ayak yürüyordu Yüz bir düşünce vardı caddede Belliydi yüzlerinden Yüz kalp çarpıyordu sevgiyle Bir kalp vardı kırık caddede Bir sevda türküsü söyledi Sözleri yarım, sözleri yanlış Ve bir sevda şarkısı ekledi üstüne Birden yüz çift göz baktı gözlerine Yüz çift sevda aktı kalbine Yüz bir çift ayak yürüyordu yine Yüz bir düşünce vardı caddede Ve yüz bir kalp çarptı sevgiyle Evren Özyılmaz |
Çağrı
Ellerini istiyorum Sevgini Gözlerini, sözlerini Seni istiyorum Hemen, şimdi, şu an 1992 / İzmir Evren Özyılmaz |
Çaldı Biri
Gördünüz mü? Bir mektubun satırlarıydı, Satırlar arsına sıkışmış bir duygu Papatyaydı o ilk Kurumuş kalmış defter arasında incecik Sarısı beyazı bir olmuş Gördünüz mü? Bir kucak vardı kocaman Ebedi bir öpüş, bir bakış Duydunuz mu? Sıra sıra dökülürdü yanaklara Duydunuz mu? Kilometrelerce uzaklardan yetip gelen sevi sözleri Buralarda olmalı, yanı başımda Gördünüz mü? Dudunuz mu siz? Buralarda olmalı Dokunamadığım, özlediğim Biri aldı onu benden Aldı sakladı bilemediğim yerlere Bilemediğim, görüp de alamadığım yerlere Çaldı biri Gördünüz mü? Evren Özyılmaz |
Çalıntı Özgeçmiş
Özgeçmişim çalıntı Karşı komşunun burnunda hala Portakal çiçeği kokusu O kadar mandalini ben hiç yemedim Özgeçmişim çalıntı Hatta hiç katılmadım birinci çıtlık savaşına Hiç bilmem istop oynamayı Yakantop ya da saklanbacı Özgeçmişim çalıntı Ben uydurdum karşı komşunun oğlunu Uzun boylu, yeşil gözlü Ben hiç aşık olmadım ona Ve o hiç olmadı zaten Çalıntı özgeçmişim Tüm hayallerim Ve çalıntı tüm gerçeklerim Evren Özyılmaz |
Çeyrek
aşka çeyrek var. var var olmasına da ben beni beş geçiyorum. uzaktan on kalayım sevdalara yakınıma gelince gözlerin özlemişim akrep içime ihanet ediyor yelkovan nefesinden kaçıyor sen yanıma gelince ah o gözlerin yeniden özlemişim akrep’ im bir yana, ben bir yana senin dudakların değince dudaklarıma yel’ im bir yana her yerden beni kovan kovana. Evren Özyılmaz |
Çizgi
Ölümün çizgisini çizsem bir anda Ve geçsem o çizgiyi sadece bir adımda Eminim cennet dedikleri güzel değil senli günlerden Ve cehennem kötü değil sensiz geçenlerden Bir umut varsa bir tomurcuk seni senle yaşamaya dair şu dünyada Sıkıca sarıl bana Alamasın beni buralardan bir fırtınayla Ama ki yoksa bir umut Kar yağmışsa metrelerce lapa lapa goncaların üstüne Ve bahar hiç gelmeyecek Gün hiç doğmayacaksa üstüne Bırak beni bırak Bir değil bin fırtınayla alsın beni İnan daha iyi Seni sensiz yaşamaktan. Evren Özyılmaz |
Çocuk
Aldanmışlığım mı gözlerimden damlayan, sevdalarım mı bilmiyorum Bildiğim şey; ben daha bir çocuğum. Küçük. Bildiğim bir şey var bir çocuk. Susmadığım zamanlarım var. Sus denecek anlarım. Konuşmadığım günlerim oldu. Saydığım da geçtiğim günlerimi, yine de ben bir çocuğum. Elimdeki topu havalara atıyorum. elime düşüyor. Rüyamda bir uçurtma var bir çiçek takıyorum, çiçek elime düşüyor. Bir uçan balon alıyorum. Uçan bir balon bu. Bırakıyorum. Bana değil, bir yerlere yine düşüyor. Ben yapmadım diyorum! Ben yapmadım! inanmıyorlar. Çünkü bildiğim bir şey var; ben daha çocuğum küçük. Ben söylemedim diyorum. Ben vurmadım. Ben atmadım ona o taşı. Duymuyorlar. Ben bir çocuğum. Çayı bol şekerle içmek, içine o eski bisküvilerden doğramak istiyorum. Patatesi hala ezerek yiyorum. Ben diyorum, ben diyorum seni hiç sevmedim. İnanmıyorlar. Ben bir çocuğum Küçük. Hiç büyümedim. Alın ellerimden, beceriksiz ellerimden bu elma şekerini. Yine düşer sonra. Bir şekeri daha kırmak istemiyorum. Evren Özyılmaz |
Dert
Alamadığım şeker olmalı tek derdim İkinci kez binemediğim atlıkarınca Ya da sürülmesine izin verilmeyen oje Küsmek ve barışmak; Bir parmak hareketinde olmalı yeniden Önümüze gelene bin tekme atmalıyız yine Kolkola, omuzomuza Sevda çekmek olmalı tek derdim karşı komşuya Tek derdim karşılık görememek olmalı Duvarda ki tabloda yaşamalıyım yine Yürümeliyim kıyısınca nehrin Güvendiğim yıllarımda olmalıyım Güvenildiğim yıllarımda Evren Özyılmaz |
Dinle
Dinle! Aşkın sesini duyuyor musun bedenimde? Atan her damarda bir ateş bu bir çırpınış Son nefesini verirken bu beden, Son kez çarpacak yine, Sonsuz çığlığını hiç yitirmeden Bir yıldırım bu düşen Bir çağlayan gürleyen İste! Aşkın sesini duyuyor musun bedeninde? Evren Özyılmaz |
Doğum Günü
Sen doğduğunda ben, ne çok zaman geçirmişim sen varlığı olmadan. Sen doğduğunda ben, hiç bira içmemişim Allah'ıma şükür kordon boylarında Sen doğduğunda ben, öyle sıcak dostluklar da yaşamamışım, Sen doğduğunda ben, en çok bebek için ağlamışım ve sen doğduğunda ben, aslında yeniden doğmuşum. 2003/İzmir Evren Özyılmaz |
Eskici
Eskilerim var. Yerlerine mandal alamadığım eskilerim var. Plastik bir kap kacağa vereceğim, Çok delik deşik bir hikayem var. O kadar yıpranmış ki utanıyorum veremiyorum kimselere. Bir elma şekeri var. Birazını yedim ama. Eskiler alıyorlardı ya hani. Eski bir radyo gibi Dört gözlü bir ocak gibi Eskilerim var Hiç el değmemiş hatıralar gibi. Evren Özyılmaz |
Geçiyor
Geçiyor zaman Ama acı, ama tatlı Ama öyle, ama böyle Ne bir zaman isteğimiz kadar yavaş Ne de şu an hızlı Aldırmıyor isteklere Geçiyor kendi bildiğince. 1992/ İzmir Evren Özyılmaz |
Gel
Ağlıyorum duyuyor musun? Göz yaşlarım yanaklarıma inmeden kuruyor pınarlarda Sevgilim duyuyor musun? Sana gel diyorum. Evren Özyılmaz |
Gidiyorum
Gidiyorum Yüreğimin bir köşesinde var olan yüklerle Taşımaya gönüllü Taşımaya razı olduğum sevgilerle gidiyorum Gidiyorum Kısacık zamanların en geniş dostluğu ellerimde. Tam da derken yok, Tam da derken olmaz bir kez daha diye. Bir İzmir akşamında 'hep de seni bulsa böyle yaralanmış insanlar' Sen bir yaraya kendince, Sen bir yaraya yürekten, Sen bir yaraya olabilecek en büyük merhem Gidiyorum Biliyorum tekrar paylaşacağız bir yudum birayı, bir nefes sigarayı, var oldurulacak beş kuruş parayı Uzak değilim birbirini anlamayan iki insan kadar. Uzak değilim karşılıksız sevmeyi bilmeyen yürekler kadar Gitmiyorum Senden, Benden, Bizden uzak kalacak kadar. 06/03/2003 İZMİR Evren Özyılmaz |
Gözlerim
Gözlerimi cezalandırmayın Onlar hür olsun istiyorum. Gözlerime perdeler koymayın Onlar gördükleriyle yaşarlar Şeker yiyen bir çocukta, Ümidi, mutluluğu görürler. Sevinçle bakarlar. Tellere konmuş bir kuşta, Hüzün görür onlar Acıyı da öğrenirler Gözlerimi cezalandırmayın Onlar özgür olsun istiyorum Zamanı gelince dönüp geriye de bakarlar Pişmanlığı yaşarlar Dinmiş sevgileri, saygıları da Hataları öğrenir onlar Ders almayı bilirler Gözlerime yasak koymayın Geçmişi, geleceği, şuanı Özgürce, kanunsuzca, sınırsızca Görsün onlar Anlayın, Onlar gördükçe öğrenirler Öğrendikçe bilirler Hatayı da, affetmeyi de Gözlerimi cezalandırmayın Onlar bilir sevmeyi de Evren Özyılmaz |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:33 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.