![]() |
Hayatımızı kolaylaştıracak püf noktalar..
Mutfaktaki kötü kokulara son
Birbirinden lezzetli yemekleri pişirdiğiniz mutfağa, istenmeyen kokular sinmiş olabilir. Hemen üzülmeyin, bunun da çaresi var. Tabak ve çatallardaki balık kokusunu çıkarmak için, yıkama suyuna bolca kahve telvesi atarsanız, sorunun çözümlendiğini göreceksiniz. Lahananın pişerken pek de hoş olmayan kokusunu önlemek için, tencerenin içine biraz ekmek içi koymanız yeterli. İşte, ev hanımlarının mutfakta işlerine yarayacak pratik bilgilerden bazıları: Soğan kokusunu ellerinizden çıkarmak için, evvelden haşladığınız patatesi, mutfaktaki işiniz bitince elinize sürerek beş dakika kadar ovabilirsiniz. Ellerdeki sarımsak kokusunu çıkarmak için de avucunuza biraz tuz alıp, hafifçe nemlendirdikten sonra iyice ovalayın. Sabunla da iyice yıkarsanız sarımsak kokusundan eser kalmadığını farkedeceksiniz. Hatta soğan ve balık kokusunun da... Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, kokunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz. Balık kokusunu tabaklardan, çatallardan, bıçaklardan çıkarmak hiç kolay olmaz. Bunun için yıkama suyunun içine bolca kahve telvesi atın. Telve, balık kokusunu emecektir. Sonra bildiğiniz gibi bolca suyla durulayın. Kaz, ördek ve av hayvanlarından eti ağır kokulu olanlarının, bu kokularını gidermek için unla ovalamak ve yarım saat kadar unun içinde bırakmak lazımdır. Av etinin hangisi olursa olsun fırında pişirmeden önce evvela haşlamalı, sonra soğan suyu, tuz, biber, arzu edilen baharatı karıştırıp, haşlanmış etin etrafına sürmeli, en son olarak da yumurta sarısını yoğurtla karıştırıp eti bu karışıma bulayıp, yağlanmış tepsiye koyup fırına sürmelidir. Karnabaharın haşlama suyuna bir miktar süt katarsanız kar gibi beyaz olduğunu, hem de kötü kokmadığını farkedeceksiniz. Kereviz pişirirken kokusunu almak için içine biraz lahana turşusu koyun. Lahananın pişerken pek de hoş olmayan bir kokusu vardır. Bunu önlemek için, lahanayı pişireceğiniz tencerenin içine, biraz ekmek içi koymak yeterlidir. Yemeğe karışmaması için, ekmek içlerini küçük, temiz bir torba içinde koymanız, sonra alıp atmanız da size büyük kolaylık sağlayacaktır. Uzunca süre kullanılmayan eski çaydanlıklar, zamanla pek de hoş olmayan bir koku edinirler. Bunu önlemek için en kolayı, içine bir parça kesme şeker koymaktır. |
Makyajda püf noktalar Yüzdeki lekeleri gizlemek ! - pigment lekelerini kapatmak mı istiyorsunuz? Önce hafif bir arındırma yapın. Cilt tonunuza çok yakın bir kapatıcıyı lekelerin üzerine hafifçe vurarak uygulayın. Bu işlemi lekeler hafifleyene dek uygulayın. Kapatıcıyı uygularken lekelerin sınırını belirginleştirmemek için etrafına doğru biraz taşırın. Fondöteninizi sürüp, pudralanın. - cildinizde kızarıklık ve sivilce varsa... Yeşil renkte bir kapatıcıyı kızarıklık veya sivilcelerin üzerine hafifçe yayarak sürün. - kırışıklıkları gizlemek... Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Fondöteninizi ve pudranızı uygulayın. - burnunuz uzunsa... Burun ucunuza koyu renk fondöten uygulayın. Fondöteniniz kompakt fondöten olursa ve nemli süngerle uygularsanız çok daha iyi sonuç alırsınız. Fondöteni sınır yapmayacak şekilde iyice yedirdikten sonra küçük dokunuşlarla pudralayın. - burnunuz genişse... Gölge ve ışığı kullanın: burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın. - çeneniz çok küçük ve içeri doğruysa... Çenenize (dudak altınıza kadar) açık renk bir fondöten sürün. Bu çenenizin hacmini artıracaktır. Koyu ve parlak renkte rujlar kullanmayın, göz makyajınıza önem verin. - çeneniz çok çıkıksa... Çenenizin ucuna koyu renk bir fondöten uygulayıp pudralayın. Dudaklarınızı öne çıkaracak canlı renkte rujlar tercih edin, böylece çeneniz belirginliğini yitirecektir. - birbirine yakın gözler... Açık tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise koyu tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin. - birbirinden uzak gözler... Koyu tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise açık tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin. - yuvarlak yüzü uzun göstermek... Yüzünüzün daha ince görünmesi için, şakaklarınıza, elmacık kemiklerinize ve çene altınıza büyük bir allık fırçası yardımıyla bronz allık sürün. Daha açık renk pudrayla alnınızı, burnunuzu ve çene ucunuzu vurgulayın. - göz çevresindeki çizgileri kapatmak... Kapatıcı bir kalemle veya ince bir fırçayı kapatıcınıza bulayarak çizgilerin üzerinden dikkatle geçin ve parmak uçlarınızla üzerlerine hafifçe vurarak cildinize yedirin. Dikkat: kapatıcınız fondöteninizden daha açık tonda olmalı. - yorgun ve uykusuz musunuz? O halde, alt kirpiklerinizi rimellemeyin; daha yorgun görünürsünüz. - dudaklarınız çatlamışsa... Ruj sürmeden önce nemlendirin ve çok koyu tonlar kullanmayın. |
Alkolsüz kokteyller
BONGO MALZEMELER - 3 cl armut suyu - 3 cl ananas suyu - 3 cl kayısı suyu - 1 cl limon suyu YAPILIŞI Malzemeler Shaker ile çalkalanır. Flüt bardakta 2 küp buz ile sunulur. GRECIAN MALZEMELER - 4 cl şeftali suyu - 2 cl portakal suyu - 1 cl limon suyu YAPILIŞI Malzemeler Shaker ile çalkalanır. 3 küp buzla flüt bardakta sunulur. MELON COOLER MALZEMELER - 3 cl kavun suyu - 3 cl armut suyu - 3 cl portakal suyu YAPILIŞI Soğutulmuş uzun bardakta karıştırılır. Bir portakal dilimi ya da kokteyl kirazıyla süslenerek 2 küp buzla ve pipet ile sunulur. SURFER'S JOY MALZEMELER - 5 cl misket limonu (lime) suyu - 3 cl karadut suyu YAPILIŞI Parçalanmış buzla 1/3 oranında doldurulmuş uzun bardakta sunulur. CITRINE MALZEMELER Hindistancevizi kreması 2 cl Muz 1/2 adet Portakal suyu 6 cl Greyfurt suyu 6 cl Şeker şurubu 2 cl YAPILIŞI Muzu doğradıktan sonra blendırdan geçirin. Hindistancevizi kreması, portakal suyu, greyfurt suyu ve şeker şurubunu ekleyin. Shaker'da karıştırıp soğuttuktan sonra, bardağa doldurarak servis yapın. (1 kişilik) |
Lezzet sırları ÇÖREKOTU: Pişirmeden önce çöreklerin, ekmeklerin üzerine serpilir, hoş bir görüntü ve lezzet verir KİŞNİŞ: Bazı soğanlı yemeklerde, ekmeklere, bisküvilere ve meyve kompostolarına arzuya göre katılabilir. MAYDANOZ: Tatlılar hariç, her türlü yemeğe istenilen miktarda konulabilir. Yaprakları bol miktarda C vitamini taşır. FESLEĞEN: Çorba, domatesli soslar, kuzu, dana, balıketleri, lahanalı yemekler ve yeşil salatalara lezzet vermek için kullanılır. TERE: Genellikle çiğ olarak salatalara katılır. Kendine özgü hoş bir lezzeti vardır. İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. YENİBAHAR: Bazı sıvıyağ ile hazırlanan dolmalarda ve sıcak yemeklerde orzuya göre kullanılır. SUSAM: Özellikle hamur işleri ve tatlılarda kullanılır. Hem görünümü güzelleştirir hem de lezzet katar KIRMIZIBİBER: Her türlü yemeğe tat ve renk verir. Acı ve taze biberler kurutularak hazırlanır. Arzuya göre kullanılır. ZENCEFİL: Özel soslu yemeklere lezzet katması için kullanılır. Hoş bir tat ve koku katar. ASPİR: Bazı pilav, sebze ve salata çeşitlerinde kullanılır. Değişik bir lezzet ve kokuya sahiptir. |
Püf noktaları I 1. Hızlı kilo verip tekrar almak vücudunuzun zayıflamaya karşı direncini arttırır ve giderek kilo vermeniz zorlaşır. Metabolizma alt üst olur. 2. Yapılan yeni araştırmalara göre meyve, sebze ve yeşil bitkileri bol yiyen kişilerin daha az kanser ve kalp hastalığına yakalandığı tespit edilmiştir. 3. Hazırladığınız kekin üzerine eritilmiş çikolata dökeceğiniz zaman, çikolataya biraz tereyağı katın. sonucunda hem lezzet verir hem de çikolatayı yumuşatır. 4. Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın. Çiviyi öyle çakın, böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız. 5. Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsinız. 6. Bayatlamış ekmeklerin üzerine su serpin ve folyo kağıda sarıp 5-10 dakika fırınlayın. Böylece taptaze olacaktır. 7. Fırında patates yapmadan önce 10-15 dakika haşlayın ve çatalla delin. Böylece daha kolay pişecektir. 8. Patlıcanları pişirmeden önce tuzlayın ve bir süre bekletin. Daha sonra soğuk sütten geçirin ve kurulayın. Patlıcanlar daha lezzetli olacaktır. 9. Tart hamuru açarken hamurun sertleşmemesi ve kıvamının bozulmaması için; hamuru bir naylon poşete koyup merdane ile yuvarlayarak açın. 10. Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın çünkü bir kuru erikte 8 kalori var. 11. Evde pasta yaparken kullandığınız meyve ve şekerlemelerin dibe çökmesini istemiyorsanız pastanıza bir miktar mısır unu ilave edin. Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler. 12. Patates pürenize değişik bir koku vermek istiyorsanız içine bir miktar hindistan cevizi atın. Tadının çok değiştiğini göreceksiniz. 13. Meyveli kek yaparken, meyvelerin kekin dibine çökmemesi için meyveleri önce una yada nişastaya bulayıp bir süre bekletin ve ardından kek harcına katın. 14. Kahvaltı ya da çay saati için hazırladığınız hamur kızartmalarının daha lezzetli olmasını istiyorsanız, hamura eklediğiniz kabartma tozuna biraz toz şeker katın. 15. Satın aldığınız kır çiçeklerinin daha uzun süre dayanarak vazoda güzelliklerini korumasını istiyorsanız, suyuna birkaç damla çamaşır suyu koyun. Daha uzun ömürlü olacaklardır. 16. Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suda bekletin, sonra yıkayın, çekmeyeceklerdir. 17. Hamur işi ile uğraştığınız zaman mutfağınızın tezgahı kirlenir. İşiniz bitince tezgahı kolayca temizlemek için bir miktar tuz serpin ve nemli bir bezle silin. Böylece tezgahınız kolayca temizlenecektir. 18. Duvar kağıtlarını yenilemek istediğinizde eski kağıtları çıkarmak her zaman sorun olur. Ilık su dolu bir kaba bir miktar bulaşık deterjanı dökün ve karışıma batırdığınız süngerle duvar kağıtlarını silin, kolayca çıkacaklardır. 19. Tart hamuru hazırlanırken topak topak olursa 1 adet yumurtanın sarısını ekleyin ve iyice yoğurarak yumurtayı hamura yedirin. 20. Evinizdeki menekşelerin daha çok çiçek vermesini istiyorsanız, toprağına yumurta kabukları karıştırın. Böylece menekşeleriniz daha sağlıklı ve daha güzel çiçekler açacaktır. 21. Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız bir dilim limon ile ovun. Böylece yumuşacık olacaklardır. 22. Etin yumuşak olması için haşlama suyuna limon suyu yada sirke katın. Ancak kızartacaksanız bir gece sirkeli ve sıvıyağlı sosun içinde bekletin. Sosun içine taze bitkilerden ince ince kıyarak lezzet katabilirsiniz. Ardından eti hiç yağ koymadan kızartın. 23. Satın aldığınız kahveyi taze saklamak istiyorsanız cam kavanoza boşaltıp içine iki adet kesme şeker atın. Ağzını sıkıca kapatın. Kahvenizin taze kaldığını göreceksiniz. 24. Limondan daha fazla su elde etmek istiyorsanız, limonu yıkayıp kuruladıktan sonra çatalla bir kez delin, sonra suyunu sıkın. 25. Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torbada elma veya armutla saklayın. 26. Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin, aksine kolonya ile ovalayın. Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir. 27. Kurabiyeleri sıcakken tepsiden çıkarırsanız tepsiye yapışmaz. Ancak sıcakken çıkartamadıysanız soğuduktan sonra 1-2 dakika tekrar ısıtıp çıkartın böylece kurabiyeler parçalanmaz. 28. Eğer cildiniz kuru ise bir muzu ezin, içerisine bir çay kaşığı bal veya bademyağı karıştırıp yüzünüze sürün. Birkaç dakika bekleyip ılık su ile yıkayın. 29. Kuru fasulyeleri dağılmadan pişirmek istiyorsanız tuzu ve salçayı ya da domatesleri fasulyeler yarı piştikten sonra koyun. 30. Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içine bir iki dal maydanoz atın. |
Fondoten kullanmanın püf noktaları
1.Mutlaka temizlenmis, nemlendirilmis cilde tatbik edilmelidir.Nemli pamuk veya ufak nemli bir süngerle sürülmeli. Sünger her kullanistan sonra sabun ile yikanmali ve kurutulmali. 2.Aydinlik bir yerde yapilmali; Gündüz makyaji; gün isiginda, gece makyaji; iyi aydinlatilmis bir yerde.Saç dipleri ile yüzün birlestigi yerde renk farkliligi olmamali. Fondöten bu bölgelerde küçük dokunuslarla iyice yayilmali. 3.Ince bir tabaka halinde sürülmeli, sonuç dogal görünümlü olmalidir. pudrasız asla: 1.Fondöten üzerine sürülecekse seffaf olanlari tercih edilmelidir. 2.Tek basina kullanilacaksa ten renginize uygun (mutlaka yüzünüzün bir yerinde denediginiz) olmalidir. 3.Büyük pudra firçasi ile ince bir tabaka halinde sürülmelidir. Firçayi, yüzünüzdeki ince tüylerin çikis yönünde kullanmalisiniz. |
Mutfak terimleri..
Alaca soymak : Kabuklu meyve veya sebzelerde kabuğun birer parmak arayla uzunlamasına soyulmasına denir. Aperatif : Yemekten önce iştah açıcı olarak alınan içki veya yiyeceklerdir. Aroma : Meyvelerdeki hoş kokuya denir. Tatlı ve pastalarda güzel koku vermek amacıyla portakal, limon kabuğu rendesi veya vanilya kullanılır. Bağlamak : Çorba ve yahni gibi sulu yiyecekleri koyulaştırmaya denir. Günümüzde daha çok nişasta ve krema en iyi iki bağlayıcı olarak kabul edilir. Barsama : Güzel kokulu, yaprakları yemeklere konan nane ve yaban kekiğinin ortak adı. Benmari : Bir tencere yarıya kadar sıcak su ile doldurularak ağır ateş üzerine oturtulur. Bu tencerenin içine daha küçük bir kap tabanı ve kenarları sıcak su ile temas edecek şekilde yerleştirilir. Yiyecekler bu ikinci kabın içine konularak pişirilir. Boca Etmek : Bir kerede hepsini dökmek. Buket Garni : Birbirine bağlanmış defne yaprağı, maydonoz, kekik. Çentmek : Sebze yada meyvaları bıçakla dikine her yönde kesikler yaparak minik minik doğramak. Çeşni : Yemeklerde farklı tatlar elde etmek için kullanılan çeşitli baharatlara denir. Demlemek : Pişen yiyecekleri ateşten indirerek kapaklarını kapalı tutup kendi buharlarında dinlemeye bırakılması. Fiske : Baş parmağıyla işaret parmağı arasında kalan miktardır. Flambe : İkram sırasında hazırlanıp sunulan alevli yemek veya tatlılara verilen addır. Fondan : Şekerleme haline gelmiş beyaz krema. Füme : Kurutarak saklama yöntemlerinden biri. Et, balık gibi gıdaların ateş dumanında kurutulması. Gato : Pastaların pandispanyasına verilen addır. Göz göz olmak : Muhallebi, pilav gibi yemeklerin suyunu çektikten sonra üzerinde oluşan küçük oyuklara denir. Gratine Etmek : Genellikle gratine edilecek yemeğin üzerindeki sosa rendelenmiş peynir serpilerek fırın ızgarasında kızartılması işlemidir. Harç : Kullanılan Gereçlerin doğranarak karıştırılması. Islatmak : Zor pişen kuru baklagillerin pişirme sürelerini kısaltmak için önceden su içinde bekletilmesi. Jelatin : Toz yada tabaka halinde satılan bir kıvam verici. Karanfilli Soğan :Kabukları soyulmuş soğana 2-3 diş karanfil saplanarak bazı yemeklerin haşlaması sırasında kullanılır. Kef : Kaynatılan yemeğin üzerinde istenmeyen kısımların oluşturduğu köpük. Konkase Domates : Kaynayan suya atılan domatesler kabukları çatlamaya başlayınca çıkarılır, soğuk suya atılır böylece kolayca kabukları soyulur. Domatesler ikiye kesilip çekirdekleri çıkarılır ve tavla zarı büyüklüğünde doğranır. Közlemek : Izgara veya kömür ateşinde sebzelerin kabuklarıyla pişirilmesi. Krim : Taze, dinlenmiş sütün üzerinde biriken yağlı kısım. Kuzu Gömleği : Kuzunun karın kısmındaki iç organlarını göğüs kafesindeki organlardan ayıran zar kısmı. Labne : Hiç tuzu olmayan yumuşak krem peynir. Daha çok tatlılarda ve pastacılıkta kullanılır. Lapa : Taneli gıdaların genellikle pirinç suyuyla kaynatılarak bulamaç haline getirilmiş şekli. Marinat : Et yemeklerine lezzet katmak veya yumuşamalarını sağlamak için taze ot ve baharatlardan hazırlanan sıvılar. Meyane (Beyaz): Eşit miktarlada un ve yağ kullanılarak hazırlanır. Yağ eridikten sonra unu ilave edip tahta bir kaşıkla karıştırarak ağır ateşte pişirilir. Meyane (Kahverengi) : Bu meyane de aynı biçimde yapılır. Ancak daha uzun süre pişirilerek meyanenin açık kahverengi bir renk alması sağlanır. Nektarin : Şeftali ağıcına erik aşılanarak elde edilen şeftali tadında tüysüz meyve. Özemek : Birkaç şeyi birbirine karıştırıp iyice çırparak yoğunlaşmasını sağlamak. Pastörize : Besinlerin özel cihazlarda 65 derece kadar ısıtılarak birdenbire soğutulmasıyla, içindeki mikropların öldürülmesi işlemi. Pembeleştirmek : Yağda kavurarak rengin dönmesini sağlamak. Plaki : Bol sarımsak, soğan, domates ve zeytinyağı ile pişirilen yemek türü. Poşe Etmek : Yiyeceğin kaynama noktasının altındaki sıcaklıkta pişirilmesidir. Kullanılacak sıvı bir taşım kaynadıktan sonra altı kısılarak kaynaması durdurulur. Silkme : Çeşitli sebzeler ve etle pişirilen bir tür sıcak yemek. Soğan (Piyaz) : Kabukları soyulan soğan ikiye kesilir. Kesilmiş yüzü altta kalacak şekilde kesme tahtasına konur. Birbirine paralel çok ince dilimler halinde kesilir.. Sote Etmek : Eşit parçalara ayrılmış sebze veya etin sürekli karıştırılarak kahverengileşinceye kadar pişirilmeleri. Tavuk Ütüleme : Tavuğun tüylü kısımlarının aleve tutularak tüylerinin yakılarak yok edilmesi. Terbiye Etmek : Hazırlanan karışımda bir süre bekletilerek yumuşaklık ve lezzet kazandırmak; veya yemeklerin suyuna un, yumurta, limon gibi Gereçleri ekleyerek koyulaşmasını sağlamak. Tuzlama : Yiyeceklerin bir süre bozulmadan saklanmasına yarayan yöntem ve bu yolla hazırlanan yiyecek. Yedirmek : Bir sıvının kendisinden daha yoğun kıvamda olan bir maddeye eklenerek karışımının sağlanması. |
Makyaja vaktiniz yoksa.. 5 dakika Eğer yüzünüzde hiç makyaj yoksa: * İnce bir tabaka halinde mat fondöten sürün. * Büyük bir fırça yardımıyla şeftali tonlarında, fazla belirgin olmayan bir allık sürün. * Nötr, ama rujun dudaklardan taşmasını önleyen bir dudak kalemi uyguladıktan sonra, pembe ya da bej renklerinde bir ruj sürün. * Tahta ya da metal bir pens ile saçınızı toplayın. Eğer sabah evden çıkarken makyaj yaptıysanız, bu makyajı tazelemeniz de mümkün: * Pamuklu çubuğa bir miktar yağsız makyaj temizleyicisi sürün. Dudağınızdaki ruj kalıntılarını ve gözlerinizin altına bulaşan eski makyajınızı temizleyin. * Transparan pudra ile yüzünüze pürüzsüz bir görünüm verin. * Gözünüzün sadece üst kısmına ince bir kalem çekin. * Dudak kalemi kullanmadan renkli bir dudak parlatıcısı ile makyajınızı tamamlayın. Biliyorsunuz, renksiz parlatıcılar özellikle de sıvı parlatıcılar çok moda. * Başınızı öne doğru eğerek saçınızı fırçalayın ve sprey sıkarak daha hacimli bir görünüm kazandırın. 10 dakika Biraz daha fazla vaktiniz var demektir. Ama yine de vakit kaybetmemelisiniz. Eğer yüzünüzde makyaj yoksa: * Yağsız bir nemlendiriciyle işe başlayabilirsiniz. * Nemlendiricinin ardından bir sünger yardımıyla mat ve kompakt bir fondöteni yüzünüze iyice yayın. * makyajınıza uygun bir göz kalemiyle gözünüzün alt ve üst kısmını çevreleyin. * Göz kalemiyle aynı renkte bir rimel sürün. * Kalın bir fırça ile allık sürün. * Dudağınıza makyajınıza uygun bir ruj sürün. Kalemle vakit kaybetmenize gerek yok. * Saçınızı hızlı bir topuzla toplayabilirsiniz. Saçınızla aynı renkle bir lastik tokayla atkuyruğu yapın. Atkuyruğunu kendi etrafında doladıktan sonra birkaç tokayla tutturun. makyajınızı tazeleyecekseniz: * Saçınıza hacim vermek için, yukarı doğru hafif bir atkuyruğu yapın. * Yüzünüzdeki fondötenin her tarafa eşit olarak dağılması için makyaj süngerinizi ıslatıp, iyice sıktıktan sonra sabah sürdüğünüz fondöteni bu süngerle yeniden yüzünüze dağıtın. * Temiz bir far fırçasıyla gözünüzdeki makyajı belli belirsiz yeni bir renk oluşturacak şekilde dağıtın. * Büyük bir fırça ile toz allık sürün. * Dudaklarınızı kalemle belirledikten sonra aynı kalemle boyayın. Ve son olarak parlatıcı sürün. * Saçınızı açın ve başınızı öne eğerek fırçalayın. 15 dakika 15 dakikanızı makyaja ayırıyor olmanız gerçek bir lüks! Bu kadar zamanda oje bile sürebilirsiniz. Ama abartmamaya özen gösterin. Yüzünüzde makyaj yoksa: * Varsa, bir damla şampuanla perçeminizi yıkayın. För ile kurutarak şekil verin. Saçınıza daha temiz ve biçimli bir hava verecektir. * Yüzünüze kompakt fondöten sürün. Kahverengi veya siyah bir kalemle gözlerinizin sadece üst kısmını belirginleştirin. * Kirpiklerinize, hacim kazandırma özelliğine sahip, siyah rimel sürün. Dudaklarınızı ten rengi bir kalemle çevreledikten sonra rujunuzu sürün. * Son olarak bir kat sedefli dudak parlatıcısı sürün. Yüzünüzde zaten makyaj varsa: * Saçınızı tutam tutam ayırın. Her bir tutamı kendi çevresinde doladıktan sonra firketeyle tutturun. Saçınıza sprey jöle ya da sprey sıkın. * makyaj temizleme mendiliyle yüzünüzdeki fondöten ve ruj kalıntılarını temizleyin. Ama göz makyajınıza dokunmayın. Bir pamuklu çubukla dağılan ve akan göz makyajınızı temizleyin. * Alnınıza, yanaklarınıza ve çenenize bir miktar fondöten sürüp, parmak uçlarınızla dağıtın. Büyük bir fırça yardımıyla yüzünüzdeki çıkıntılara (alın, çene, elmacık kemikleri) çok az toz parlatıcı sürün. * Fırça yardımıyla dudaklarınıza ruj sürün. * Saçınızdaki tokaları çıkarıp, buklelere elinizle şekil verin. * Son olarak çok kısa sürede kuruyan bir oje sürün. (Aceleyle hareket ederken meydana gelebilecek bozulmaların çok belirgin olmaması için açık renk bir oje tercih edin.) Not: Ofiste ya da evde uygulayacağınız hızlı makyaj için yanınızda her zaman, makyaj malzemesi, makyaj temizleme mendili, jöle, firkete, toka, sprey ve pamuklu çubuk bulundurmalısınız. |
Mükemmel pilav nasıl yapılır?
Mutfak ile ilgilenmeye başlayanların veya yalnız yaşayanların en aşina olduğu yemek çeşitlerinden biridir pilav. Ancak o kadar çok ve sık yapılması, pilavın en iyi bilinen ve en güzel yapılan tarif olduğunu ifade etmiyor maalesef! Tam tersine, pilav yapılması en hassas, tavının/kıvamının tutturulması en zor tariflerden biridir. Kendisi dışında lezzet veren başka malzemelerin katılmaması, bu tarifin kıvamının tutturulmasını güçlendiren en önemli faktör. Şöyle bir kişisel pilav yapma deneyimlerinizi gözden geçirin. Özellikle konuklarınız varken yaptığınız kaç pilavı göğsünüzü kabartarak, başınız dik sofraya getirdiniz? “Aceleye geldi”, “Sizin şansınıza…”, “Aslında çok güzel pilav yaptığımı söylerler”, “Bir daha o marketin pirincini almam”, “Geçen yaptığım pilav bilseniz ne güzel oldu”, “Şimdi toksunuz ya, o yüzden…” v.b. birçok bahane mutlaka size de çok tanıdık gelecektir. Artık bahaneleri bırakıp marifetinizi ortaya koyma zamanı geldi. Vereceğimiz püf noktalarıyla mükemmel pilavın tüm gizli kalmış sırlarını açıklıyoruz. Konuklarınıza ikram edeceğiniz pilavın ardından mükemmel pilavın sırlarını öğrenmek isteyenlere vereceğiniz yanıtları da şimdiden hazırlayın. Pilava lezzet katmak için önce tereyağı ile hafifçe kavurun. Böylece pirinçleriniz hem tereyağın lezzetini alacak hem de pişirme sırasında dağılmasını engelleyecektir. Pirinçlerin yapışmasını önlemek ve tane tane olmasını sağlamak için de pişirme suyuna bir miktar sıvı yağ ilave edin. Pilavınızın rengi de önemli ve ilik gibi bembeyaz görünmesi içinse pişme suyuna 1-2 çay kaşığı limon suyu eklemeyi deneyin. Pilavın pişip pişmediğini anlamak için çatala, kaşığa güvenmeyin; tadına bakın. Yenilebilir yumuşaklıkta ve dişe gelir sertlikteyse kıvamı tamamdır. Henüz yenilebilir yumuşaklığa gelmemiş ancak suyu da kalmamışsa biraz daha sıcak su ekleyin ve suyunu çekinceye kadar pişirmeye devam edin. Ekleyeceğiniz suyun mutlaka sıcak olması gerekir. Pilavı karıştırmanın, pirinçteki nişastayı açığa çıkardığını ve nişastanın da tanelerin birbirine yapışmasına neden olacağını aklınızdan çıkarmayın. Diyelim ki, pilavınız pişti ama pirinçler çok yumuşamış, yani lapalaşmış. Endişe etmeyin ve çok kısık ateşte bir çatal yardımıyla dikkatlice havalandırarak pişirmeye devam edin. Ta ki, suyunu iyice çeksin. Pilavı ısıtmak da ayrı bir maharet gerektirir. Mükemmel yapılmış bir pilavın ısıtıldığında tüm özelliğini kaybettiği de çok vakidir. Burada işin sırrı pilavı karıştırmamaktır. Pilava 1-2 yemek kaşığı su ekleyin ve çok kısık ateşte ısıtın. Pilavın tanelerinin bozulmaması için de tencereyi arada bir sallamak suretiyle alt üst edin. |
Mantarlarınız kararmasın Mantarla yemek hazırlarken, doğrandığı anda hemen kararması en büyük problemdir. Oysa ki mantarları tuzlu ve limonlu suda 5 dakika bekletip daha sonra pişirirseniz, böyle bir sorun kalmaz. Ayrıca mantarları muhafaza ederken kese kağıdında ve buzdolabında saklayın. Plastik torbalardan ise uzak durun çünkü yapış yapış olur. |
Taze mi nasıl anlarız?
Taze mi bayat mı? Hem sağlığımız hem de ağız tadımız için gıdaların bayatlarından kaçınmalıyız. Öncelikle ambalajlı ürün alırken mutlaka ve mutlaka üretim ve son kullanma tarihlerini kontrol ediniz. Son kullanma tarihi geçmiş ürünler için görevlileri uyarınız. Peki ambalajı olmayan gıdalar için ne yapacağız? Bunu satıcıların sözlerine güvenerek yapmak pek akıl kârı değildir. Bu nedenle hangi gıdanın nasıl taze, nasıl bayat olduğunu öğrenmekten başka çaremiz bulunmuyor. İşte bazı gıdaların taze olup olmadıklarını anlamak için birkaç püf noktası: Dana eti alırken yağına bakmak lazım. Yağı hem beyaz olmalı hem de dokununca sımsıkı olduğu hissedilmeli. Dana ne kadar yaşlanmışsa, yağının rengi de o kadar sararır. Alırken en çok dikkat etmemiz gereken gıda mantardır. Bilmediğiniz yerlerden, özellikle seyyar satıcılardan kesinlikle mantar almayınız. Bildiğiniz ve güvendiğiniz yerlerden alırken de dikkatli olmayı yine unutmayın. Mantarın lekesiz olanı makbuldür. Renginin de beyaza yakın ya da hafif bej olanını tercih edin. Brokoli çok dayanıklı bir sebze değildir. Alırken lekesiz, canlı ve yeşil olanını seçin ve kısa zamanda tüketin. Taze fasulye alırken fasulyelerden bir tanesini kırmadan almayın. ‘Çat’ diye kırılmıyor, esniyorsa almaktan vazgeçin. Aynı şey enginar için de geçerlidir. Enginarın da taç yaprağını kırmayı deneyin. Balığın tazeliğini kontrol etmek için ise, gözlerine ve yüzgeçlerine bakmak lazım. Gözleri parlak, yüzgeçleri koyu kırmızı ve pulları gevşek olmalıdır. Midye, istiridye türü kabuklu deniz ürünleri denizden çıkınca su kaybetmeye başlar. Taze olup olmadığını anlamak için ağırlığına bakmak yeterli. Ne kadar ağırsa o kadar tazedir. Istakoz alıyorsanız biraz yakından bakmakta fayda var. Eğer kırçıllaşma varsa ıstakoz yaşlı demektir. Yumurtaların tazeliğini test etmek içinse tuzlu su kullanabilirsiniz. Günlük olanlar suyun dibine çökerler, 3-5 günlük olanlar suyun ortasında, bayat olanlar ise suyun yüzeyinde dururlar. Yumurtaların taze mi bayat mı olduğunu kırarak anlamanız da mümkün. Aldıktan sonra üzerinden uzun zaman geçtiğini düşündüğünüz ve bayat olma ihtimalinden şüphe ettiğiniz yumurtaları kullanmadan önce ayrı bir kaba kırın. Sarısı dağılıyorsa bayat, derli toplu duruyorsa tazedir. |
Et pişirirken
Benmari usulü pişirme, yemeğin tencerenin altında yanan ateşle temasının önlenmesi amacıyla, içinde su olan bir tencerenin içine oturtularak yavaş yavaş pişirilmesi yöntemidir.Bu yöntem tercih edildiğinde, alttaki tenceredeki suyun, üstteki tenceredeki yemeğin en az yarısına kadar gelmesine dikkatedilmelidir. Fırında tavuk pişirirken tavuğu, içinin pişmesi, dışının yanmaması için, göğsü altta, sırtı üstte olacak şekilde tepsiye koyun ve fırınınızı 160 °C'de kullanın. Fırında pişirdiğiniz tavuğu hemen yemeyecekseniz ve kurumasını da istemiyorsanız, fırından çıktığında üzerine Sana ve limon suyu sürün ayrıcada alüminyum folyoya sarın. Tavuğunuz yumuşacık kalacaktır. Et, tavuğa göre daha uzun sürede pişer. Eti fırında yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C'ye ayarlarsanız, yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C'ye ayarlarsanız, daha iyi sonuç alırsınız. Eğer eti fırına vermeden önce yağlayacaksanız, yağlı tarafının gelmesine dikkat edin. Tariften yemek yaparken ölçülerin uygulanması büyük önem taşır. Şeker, un gibi malzemeyi kap içinde ölçeceğiniz zaman, yerleştirmek için bastırmaktan kaçının Aksine, hafifçe bir biçimde karıştırın. Tariflerdeki ölçüler buna göre verilmiştir. Birçok çorbaya, sosa ve pilava lezzet veren et sularının iyi sonuç vermesi için, günlük tüketilmesi gerekir.Et suyunun defalarca kaynatılması, lezzetini bozulmasına neden olur. Rostoyu pişirdikten sonra 15 dakika bekletip servis yaparsanız, hem lezzeti daha iyi olur, hemde daha rahat kesilir. Izgara etlerini servis yaparken üzerlerine aromalı bir parça Sana koyarsanız değişik bir lezzetelde edersiniz. Sote etmek, sebze balık veya etlerin, yağda karıştırılarak veya iri parçalar halindeyseler alt üst edilerek, rengi koyulaşıncaya kadar pişirilmesidir. Sote ederken, pişirilecek malzemenin eşit büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir. Küçük parçalar halinde doğranmış sebze, balık veya etler sote edilirken, tava veya tencerenin kapağı kapatılmaz. Ama parçalar büyük ise, malzemeler renk aldıktan sonra, kapak örtülerek pişirmeye devam edilmelidir. Et kavururken tencerenin etrafında biriken (yapışkan) maddeleri sıyırarak tencerenin içine alın. Çünkü bu maddeler bol miktarda aroma içermektedir. |
Yemekte görgü kuralları
• Bıçak kullanırken çatal sol, bıçak sağ elle tutularak kesme işi yapılır. • Masada çatal sola, kaşık ve bıçak sağa yerleştirilir. Bıçak, kaşık ile tabak arasına konur. Bıçak sağ elle tutulur ve işaret parmağı bıçağın keskin olmayan tarafına dayatılıp kesme işi yapılır. Bıçağı kullandıktan sonra masaya bırakmamalı, tabağın üst yarısına, size doğru yanlamasına ve keskin tarafı içe gelecek şekilde koymalıdır. • Çatal ise kullanıldıktan sonra tabağın üzerine, bıçağa paralel ve soluna, çatalın sapı sağda ve ağzı yukarı doğru ya da bıçağı dik olarak konur. • Kaşık, bıçak gibi kullanılır. Esasen kahvaltı hariç, kaşık sofrada sadece yemeğin başlangıcında çorba için gereklidir. Görgülü bir ev sahibi özel yemeklerde veya aile arasındaki yemeklerde kaşığı bıçağın sağına yerleştirir. • Yukarıdakilerden başka masa düzeninde salata veya tatlı için çatal balık çatalı, tatlı kaşığı, buzlu içecek kaşığı, çorba ve çay kaşığı kullanılabilir. • Salata ve çere çatalı normal yemek ,çatalından kısa olup her iki işte de kullanılabilir. Salata yemekle beraber verilecekse çatal, yemek tabağının sol, yemek çatalının iç tarafına konur. Özel yemeklerde salata çatalı yemek çatalının dış tarafına konabilir. • Balık çatalı diğerlerine oranla daha kısa ve düz olup kaşığın sağ tarafına yerleştirillr. • Tatlı kaşığı, tatlı tabağı içerisine konur. Fakat daha önceden de masadaki yerine konabilir. • Çorba kaşıkları çorba tabaklarının sağ tarafında olup diğerlerine oranla en uzun saplı olanıdır. • Büyük servis çatal ve kaşıkları, servis masalarında servis edilecek yemek tabaklarında bulunur. Tabağınıza servisi kendiniz bunlarla yapmalısınız. • En resmi masalarda bile üçten fazla çatal ve gene üçten fazla bıçak bulundurulmaz. Ancak gerektikçe kullanılacağı yiyeceklerle beraber servis yapılır. • Özellikle öğle veya akşam yemeklerinde, bütün konuklar için masaya önceden yerleştirilmiş bir servis tabağı bulunur. Bu tabak öteki tabaklara göre daha büyükçe olup, sonradan servis edilen tabaklar bunun üzerine konurlar. • Salata tabakları daha çok düz ve yuvarlak olurlar. özel yemeklerde yemek, salata ile aynı tabakta servis edilebilir. • Çorba, tatlı ve meyva tabakları, daima bir başka tabağın içinde servis edilir. • Sürahi, bıçakların üst tarafına konur ve su bardakları, konuklar yerlerini almadan doldurulur. • Şarap bardakları sürahinin sağına ve masanın kenarına yakın yerleştirilir. • Peçeteler resmi olmayan yemeklerde çatalların soluna, resmi yemeklerde servis tabağının içine konur. Masaya oturonca ev sabiresi, peçeteyi alır almaz siz de onu takip etmeli ve peçeteyi sağ üst köşesinden tutarak a.çıp dizlerinize yerleştirmelisiniz. Peçeteler kullanıldıktan sonra resmi yemeklerde tabağın sağına bırakılabilir. Özel yemeklerde kağıt peçete konmuşsa, bunlar tabağın sağına bırakılır. Kağıt peçeteleri elinizde buruşturup topaç haline getirmek ayıptır. Resmi yemeklerde sofraya oturduktan sonra tabağa el sürmek veya hele garsonun işini kolaylaştırmak için ona uzatmak görgüsüzlüktür. Konuk hizmet etmez. Konuklara hizmet edilir ve esasen bu maksatla davet edilmişlerdir. • Yemekten sonra peçetelerin katlanması, ev sahibınden bir davet daha istediğiniz anlamına geldiğinden uygun değildir. Yemek esnasında masadan kalkmak gerekirse, peçete sandalye üzerine veya masanın size ait boş yerine bırakılabilir. Peçeteye ağzını, etrafa göstermeden silmeli ve peçetenın yağlanan veya kirlenen kısımlarını diğer konuklardan gizlerneye çalışmalıdır. |
Çilek nasıl temizlenmeli?
Bu meyve yaygın tarımla değil, yoğun tarımla, seralarda üretilir. Bol miktarda yapay gübre, kimyasal gübre kullanılır. Sofraya koymadan önce bir çok kez sudan geçirerek onu kimyasal gübrelerin zehirleyici etkilerinden arındırın. Hatta en az üç kez yıkadığınız çileği bir süre, içinde sirke bulunan bir kapta bekletmenizde büyük yarar vardır. Böylece kimyasal gübreler ve tarım ilaçlarının zehirli artıklarından tümüyle temizlenmiş olursunuz. |
Nane ve dereotunu saklarken
Sebzeler içinde özellikle nane ve dereotu iyi korunmazsa çok çabuk bozulur. Peki nane ve dereotunu nasıl saklamalıyız? Taze nane, dereotu, fesleğen gibi otları bozulmadan saklamak için bu otları ince ince kıyıp porsiyon halinde folyoya sararak derin dondurucuda dondurabilirsiniz. Bunun yanında otları ince ince kıydıktan sonra buz kalıplarına koyup buzlukları su ile doldurarak da dondurabilirsiniz. Ayrıca ince kıyılmış otları kavanozlara koyup sıkıştırdıktan sonra üstüne sirke, kaya tuzu ya da sıvı yağ koyarak buzdolabında bekletebilirsiniz. |
Peynir seçerken ve saklarken Eğer büyük bir kalıptan büyük bir parça kestirip alacaksanız, kalıbın nemli ve çatlak olmamasına dikkat edin. Çünkü bu durumdaki peynirler kurumuştur ve taze değildir. Peyniri saklarken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli nokta ise, havayla temasını kesmektir. Şeffaf folyoyla sıkıca sarılmış peynirler için en ideal yer, buzdolabının alt gözleridir. Peynirin servisine gelince. en iyi tadı alabilmeniz için servisten 1 saat kadar önce oda sıcaklığında bekletin. Kaşar peyniri ve gravyer peynirini kuruduğunda sakın atmayın. Rendeleyerek çeşitli yemeklerde kullanabilirsiniz. Ayrıca kaşar peyniri bir süre sütün içinde bekletirseniz yumuşadığını göreceksiniz. |
Gıdaların tazeliği için
Yaşlılık alametleri İstakoz alırken kabuğuna biraz daha yakından bakın. Eğer kırçıllaşmışsa, bu onun yaşlı olduğunu gösterir. Balığın tazesi parlak gözlerinden, koyu kırmızı süzgeçlerinden anlaşılır. Bir de pulları gevşek olmamalıdır. Midye istiridye gibi kabuklu deniz ürünlerini, elinizle şöyle bir tartın. Ne kadar ağırsa o kadar tazedir. Taze fasülyeyi, enginarın çanak yaprağını, kırmadın almayın. 'çat' diye kırılmıyorsa zaten hiç almayın. Brokoli alırken lekesiz ve canlı yeşil olanını tercih edin, ve bekletmeden tüketin. En dikkatli seçilmesi gereken gıda mantartır. Unutmayın lekesiz olanını ve renginin beyaza yakın ya da hafif bej olanını seçin. Dana eti alırken bilmeniz gereken en önemli nokta; yağlarının dokununca sanki bir mermerin damarları gibi sımsıkı olması. Bir de beyaz olmalı. Hayvan yaşlandıkça yağı sarı bir renk alır. Bayatından kaçın Yumurtalarınızın taze mi bayat mı olduğunu anlamak istiyorsanız, onları içine biraz tuz katılmış suya atın. Günlükler suyun dibinde 3-5 günlükler ortasında, bayat olan yumurtalarda yüzünde dururlar. Yumurtanın taze olup olmadığını, onu kırarak da anlayabilirsiniz. Kırdığınızda sarısı yayılıyor, dağılıyorsa, bayat, bombeli bir şekilde duruyorsa taze demektir. Bu yüzden onları teker teker bir kaba kırın, bayatları yemeğe karıştırmadan atma şansınız olsun. Patatesler Uzun süre kullanmak için fazlaca patates alırsanız zamanla kabuklarında göz göz tomurcuklar belirir. Onları tırnağınızla kazıyarak almanız gerekir. Aksi halde patatesin özüyle beslenen tomurcuklar, kısa zamanda buruşmalarına yol açarlar. Yeşil sebzelerin canlılığını korumak için Satın aldığınız maydanoz, kıvırcık, marul, dereotu gibi sebzeler buzdolabında bir süre beklediğinde canlılıklarını yitirirler. Servis yapmadan önce tekrar diri hale getirmek için, yıkayın ve 2 lt. Suya 1 yemek kaşığı limon suyu koyarak hazırlayacağınız karışımda 10-15 dakika kadar bekletin. Uzun süre dolapta kalıp pörsüyen salatalığınızı diriltmeniz mümkün. Salatalığınızı yıkadıktan sonra 10-15 dakika limonlu suya yatırırsanız yine o eski taze görüntüsünü elde edebilirsiniz. Hatta aynı yöntemi maydanoz için de uygulayabilirsiniz |
Keki kalıptan çıkarırken
Güzel bir kek yaptıktan sonra onu kalıptan düzgün bir şekilde çıkarmak için neler yapmalı? Keki fırından çıktıktan sonra 15 dakika ıslak bir bez üzerinde bekletirseniz, bıçağı kekin çevresinde şöyle bir dolaştırdıktan sonra kalıbından kolayca çıkarabilirisiniz. Ancak kek hamurunu kalıba dökmeden önce kalıbı yağlamayı da unutmayın. |
Yemeklerde renk ve lezzet Bazı et yemeklerinde şarap kullanılması o yemeğe lezzet katar. Ama eğer şarap kullanmak istemezseniz, yarım bardak suya üç çay kaşığı sirkeyle birlikte, yarım çay kaşığı da şeker katarsanız, aynı işi görecektir. Havucu kaynar suda haşladıktan sonra onları hemen soğuk suyun içine atacak olursanız, renklerini kaybetmelerinin önüne geçmiş olursunuz. Pişirdiğiniz ciğerin daha lezzetli olmasını istersiniz kuşkusuz. ciğeri pişirmeden yarım saat kadar önce sütün içinde bir süre bırakın. Bu şekilde tadı daha çok hoşunuza gidecektir. Sosisleri su kaynarken değil de soğukken koyun kabın içine. Bundan başka çok az olmak şartıyla süt de ekleyin ve çok harlı ateşte pişirmeyin. Bu şekilde çatlamalarını önlemiş ve de daha lezzetli olmalarını sağlamış olursunuz. |
Sebze ve meyvelerın kurutulması
Kurutma, gıdaları uzun süre saklamak için çok eski zamanlardan beri kullanılan bir metoddur. Sebzeler ön işlem olarak sıcak suya daldırılarlar veya buhara tutulurlar. Sıcak suya daldırma işlemi için, içinde su kaynayan bir tencereye sebzeler ısıya dayanıklı kevgirle daldırılarlar. Meyvalar için kurutma öncesi değişik ön işlemler mevcuttur. Bunlardan bazılarını, kükürtleme gibi, evlerde yapmak pratik değildir. Evlerde uygulanabilecek bazı ön işlemler aşağıdaki gibidir: Her 1.5 çay kaşığı limon tuzunu 1 litre suda eriterek hazırlayacağınız çözeltide meyvaları 30-60 saniye bekletin. Her 3 yemek kaşığı limon suyu ve 1 litre suyla hazarladığınız karışımda meyvaları 30-60 saniye bekletin. 1/2 kahve fincanı toz şekeri 1.5 fincan kaynar suyla karıştırdıktan sonra ılıtıp içine 1/2 kahve fincanı bal kattığınız çözeltiye meyvanızı 3-5 dakika daldırdıktan sonra kurun. Ön işlem çözeltisinden çıkardığınız meyva ya da sebzeyi bir müddet süzülmeye bırakıp kuruladıktan sonra kurutun. Kurutma işlemini ev tipi kurutucularda yapabileceğiniz gibi gölgede yere sererek de kurutabilirsiniz. Çok yüksek sıcaklıklarda kurutmamaya özen gösterin. Çünkü yüksek ısı özellikle sebzelerde kahverengi lekelerin oluşmasına neden olur. İdeal sıcaklık 30-35ø arasıdır. Kurutma işlemini temiz örtüler üstünde yapın. Meyva ya da sebzeyi örtünün üstüne tek sıra halinde dizin ve kuruttuğunuz ürünü sık sık alt üst etmeyi unutmayın.7) Sebzelerde kırma testiyle kurutma işleminin bitip bitmediğini anlayabilirsiniz. Kırdığınız zaman, sebzenin ortasında nemli kısım kalmamalıdır ve kolayca kırılmalıdır. Meyvaların ise kuruma işlemi bittiği zaman, yapışkanlıkları kalmamalıdır. 8 ) Yeterli derecede kurutulduğundan emin olduktan sonra sebze ya da meyvaları soğumaya bırakın. Kurumuş ürünün raf ömrünü uzatmak ve böceklenmeyi önlemek için aşağıdaki işlemlerden birisiyle mutlaka pastörize edin. Derin dondurucu: Kuru ürünü plastik poşetlere doldurup ağzını kapatın ve derin dondurucuda en az 48 saat bekletin. Fırın: Fırını önce 80øye ısıtın. Kuruttuğunuz ürünü bir tepsiye ince bir tabaka halinde yayın, ısıttığınız fırında meyvaları 15 dakika, sebzeleri de 10 dakika tutarak pastörize edin. Fırından çıkardıktan sonra ürünü soğumaya bırakın.9) Nem geçirmeyen kavanoz ya da plastik torba gibi kaplarda kuru, serin ve loş bir yerde saklayın. Bu şekilde 6-8 ay dayanırlar. Ancak içinden alırken nem kaptırmamak için kuru elle çalışın. |
Güneş lekelerine son..
Çok fazla güneş altında kalmaktan kaynaklanan güneş lekelerine karsı doğal malzemelrle savas açın: Malzemeler: yarım kavun ( mevsimine göre 1 adet seftalide olabiliyormuş) 1 tane elma 1 fincan kırmızı şarap 2 çorba kaşığı şeker kavunu ve elmayı rendeledikten sonra içine sarap ve sekeri de karıştırın.Daha sonra güneş alan bir yerde 10 gün bekletin.10 gün sonunda karışımı temiz bi tülbentle süzün..Hergün bir pamuk yardımıyla lekeli bölgeye bu karışımdan sürün..Sonucu farkedeceksiniz |
Ev Hanımlarına Pratik Bilgiler... Yerdeki cam kırıklarının toplanması, gözler yaşarmadan soğanın doğranması ve odaya sinen sigara kokusunun giderilmesi, ev hanımlarının en çok yakındığı konuların başında gelir. Uzmanların aşağıdaki önerilerine kulak verilmesi halinde, bu sorunların üstesinden gelmek mümkün görünüyor. Cam silme suyuna hiç tuz katıldığını duymuş muydunuz? Katacağınız bir parça tuz, hem camların daha kolay temizlenmesini, hem de pırıl pırıl parlamasını sağlayacaktır. Çoğu zaman ev hanımları, kırılan bardağa üzülmez, yerlere saçılan cam kırıklarını nasıl toplayacağını düşünür. İşte böyle bir durumda kırıkları temizlemenin en emin yolu, ıslatacağınız bir parça pamuktur. Islak pamuğu yerde gezdirin, cam kırıkları pamuğa takılacaktır. Soğanınız acıysa, gözleriniz yaşarabilir. Ama soğanı, kullanmadan bir-iki saat önce soyup soğuk suda bekletirseniz, tüm acılığı yok olur ve gözleriniz yaşarmaz. Patates veya patlıcan kızartmalarında yağın sıçraması doğaldır. Çünkü ne kadar kurularsanız kurulayın, bu iki sebzenin saldığı su, yağın sıçramasına sebep olur. Bunun için de her ihtimale karşı yağa bayat ekmek kabuğu koyun. Odalara sinen sigara kokusuna karşı, odalarınızın bazı köşelerine, ipe geçirdiğiniz ıslak bir sünger asın. Islak sünger tüm sigara kokusunu alacaktır. Limonlarınızın daha fazla su vermesini istiyorsanız, bunları sıcak suya atın. Faydasını göreceksiniz. Şişe ve kavanozların üzerinde bulunan ve çıkarmakta zorlandığınız etiketi, önce biraz suyla nemlendirin, ardından mum ateşine tutun. Çıkaramadığınız etiketlerin kolayca çıktığını görebilirsiniz. Yıkarken esneyen trikolarınızı, yıkadıktan sonra önce ılık suya, sonra da bir miktar sirkeli suya batırın. Trikolarınız eski şekillerine kavuşacaklardır. |
Zayıf görünmenin püf noktaları İyi görünmek için zayıf olmak gerekmiyor.Doğru kıyafetlerle zayıf görünmekde mümkün.İşte size modacılardan zayıf görünmenin püf noktaları. 1. Tek renk kullanın.. Gece mavisi, kahverengi ya da siyah gibi tek renk koyu renkli elbiseler giyin.. Bunun yanı sıra aynı rengin farklı tonlarını da birlikte giyebilirsiniz. Bej, deniz mavisi, mercan ya da teninize en iyi giden renklerde desenleri bulunan giysiler de olabilir. Eğer rengin sizi daha kilolu gösterdiğini düşünüyorsanız, elbise olarak sizde nasıl durduğuna da bakın. 2. Kumaşları doğru seçin.. Katı, sert ve ağır hatta yapışan kumaşlardan uzak durun. En iyi seçim hafif, yumuşak ve giydiğinizde vücudunuzdan kayan kumaşlardır. Amacınız vücudunuzun genel şeklini görmek olmamalı.. 3. Vücudunuza göre ayarlayıın. Geniş omuzlarınız varsa, vatka ya da herhangi bir omuz aperatı kullanmayın. Kayık ve yuvarlak yakalı giysileri tercih etmeyin. Üstünüzü daha küçük göstermek için modaya uygun V yakalı elbiseler, V yakalı üst ve etek veya bol pantolonları tercih edin. Eğer üst küçük alt büyükse, yani armut vücutluysanız, boynunuzu kalın göstermeyen, omuzlarınıza uygun sizi dik gösteren kıyafetleri arayın. Üst için yuvarlak, oyuk yaka kesimleri, alt için de düz etek ya da normal kesim pantolonları seçin. 4. Kalça ve basenler Büyük kalça ve basenleri kamufle etmek için, rahat pileli, bel kısmı büzgülü rahat etek ve pantolonlar tercih edilebilir. Modaya uygun, düz çizgiler yan cepli ya da cepsiz modeller seçin. Basenleri küçük göstermek için beli düz yarım ya da dizden hafifçe aşağıda pantolonlar arayın. Daha uzun ve zayıf görünüm için pantolonunuz ya da eteğiniz yere değecek kadar uzun olmalı. Basenlerinizi daha fazla kamufle etmek için etek ve pantolon giydikten sonra kalçalarınızı örtecek kadar uzun bluz ya da bluzunuzun üzerine hjafifi dantel ya da örgü tunikler giyebilirsiniz. Kalçalarınızdan aşağısının çok fazla uzun olmamasına dikkat edin. 5. Kesim ve dikişileri inceleyin Giysilerinizde, özellikle ceketlerde kare şekilli olanları ya da sıkı saran modelleri tercih etmeyin. Bunun yerine hatları hafif belli eden modelleri tercih edin. Elbiselerin dikişleri daha ön plana çıkartılmış olabilir. 6. Ayakkabıları unutmayın Sadece elbiselerle zayıf görüneceğinizi sanmayın. Giysilerinizi belirledikten sonra ayakkabılarınızı deneyin. Özellikle ayaklarınız genişse ince şeritli ve düz sandaletler, ufak topuklu ayakkabılar giymeyin. Bunun yerine, kısa topuklu ya da üzerinde durabiliyorsanız yüksek topuklu ayakkabılar giyin. 5 cm'lik topuk ne giyerseniz giyin sizi daha ince gösterecektir. Ayak bileğinize dolanan ayakkabılardan, kare topuklardan uzak durun. Tüm bunlar sizi daha bodur ve bacaklarınızın daha kısa görünmesine neden olur. |
Saçları parlatan öneriler Kurumuş yıpranmış saçlara sahip olanlara sıcak yağ tedavisi, fazla ince, çabuk kırılan saçlar için hint yağı tedavisi öneren uzmanlar, koyu renk saçların parlak görünmesi için ise zeytinyağı ve bal tedavisini tavsiye etti. Uzmanlar, güzel, parlak, canlı ve kolay şekil alan saçlara sahip olmak için şu önerilerde bulundu. - Sıcak Yağ Tedavisi Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarla¤¤¤¤¤, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıka¤¤¤¤¤, iyice durulayın. - Hintyağı Tedavisi Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya bastırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir. - Zeytinyağı ve Bal Tedavisi Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derinize ovarak ve tara¤¤¤¤¤ yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar. - Protein Tedavisi Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke, mümkünse elma sirkesi ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz. - Kakao Yağı Tedavisi Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir. - Mayonez Tedavisi Kuru saçların en büyük ihtiyacı saç derisinin tıkanmış olmasından dolayı kaynaklanan yağ eksikliğidir. Bu açığı gidermek için mayonez tedavisi uzmanlar tarafından önerilen bir bakım türüdür. Bir yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı, işe koyulmadan hemen önce karıştırarak çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice içirin. Ardından saçlarınızı tara¤¤¤¤¤ bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıka¤¤¤¤¤ durulayın. Bu tedavi baş derisine nem kazandırılmasına yardım eder, kuru saçın yağla beslenmesini sağlar. |
Cildi canlandıran 20 öneri..
Cildi Canlandıran 20 Öneri" Canlı ve parlak cilde sahip olmak zor değil ancak biraz emek ister. İşte mükemmel cilt için 20 öneri.. 1-Genel yüz temizliğinde kullanılan maskelerden peeling etkisen sahip olanlar, bu sayede ölü hücreleri ortadan kaldırarak, derinlemesine temizlik sağlıyor. 2- Yüzünüzü tazikli su ile yıkayın. Bu şekilde yapılacak duş, ofislerin yol açtığı cilt stresinizi azaltır. 3- Artık cilt bakım ürünlerinde de rastlayabildiğimiz C vitamini, kan dolaşımını ve kolajen üretimini hareketlendirdiğinden, bu tip ürünleri tercih edin. 4- Ayaklarınız parmak uçları, yüzünüze sinyal gönderir. Alnınızda oluşacak kırışıklıkları önlemek için ayak parmaklarınız üst kısmına düzenli aralıklarla sertçe bastırın. 5- Cildinizi nemlendirin. Yeni çıkan bir çok nemlendirici gün boyu etkiye sahip. Proteinli ve bitki özlü olanlar ise cildi aktif hale getirip üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturmasını sağlıyor. 6- Yüzünüzü haftada iki defa kremleyerek 5 dakikalık masaj uygulayın. Bunun için, parmaklarınızı kullanarak oval hareketlerle çeneden yanaklara, alnın ortasından dışa doğru, burun yanlarından alnın ortasına doğru inip çıkarak masaj yapın. Ağzınızın çevresini, yukarı doğru hareketlerle ovun. 7- Gece saat 1’den önce güzellik uykusuna yatmayı ihmal etmeyin. Bedenimiz özellikle ilk uyku saatlerinden gece yarısına doğru büyüme hormonları üretir. Bu hormonlar ise hücre yenilenmesini hareketlendirir. 8- Kremlerin içindeki enzimlerin faydalarını biliyor musunuz? Biyo teknolojik yöntemler taklit edilerek üretilen minik protein molekülleri, ileri yaşta, insanların cildindeki dolaşım sistemini aktif hale getirip ciltleri koruyucu hücreleri güçlendirir. 9- Koku kompresleri cilt ve duyuları canlandırır. Dörder damla limon ve selvi ağacı özünü ve iki damla ardıç yağını, iki litre kaynar su içine koyun. Özel yüz havlunuzu bu karışımın içine daldırın ve yüzünüze ölçün. 10- E vitaminin bulunduğu kremler hücrelerin gerilimini azaltır. Ultroviyole ışınlarının, atık gazların, nikotinin oluşturduğu saldırgan serbest radikaller cildin zamanından önce yaşlanmasına neden olur. E vitamin cildi bu zararlı etkenlerden koruyup nemlendirir. 11- Yanaklarınız derisini gerginleştirmek için jimnastik yapmalısınız. Bunun için ağzınızı kapatın, yanaklarınızı içeri doğru çektikten sonra, ellerinizin yardımı ile yavaş yavaş gerin. 12- Patates masajı cildi tazeler ve dinlendirir. Öncelikle çiğ patates dilimlerini 10 dakika buzdolabında bekletin. Cilt temizliğinizi yaptıktan sonra, soğumuş patates dilimleriyle yüzünüze masaj yapın. 15 dakika boyunca patatesi, suyunun cildinize etki etmesini bekledikten sonra yüzünüzü yıkayın. 13- Duru, yumuşak bir ten için AHA komplekslerine başvurmak bir zorunluluk. Bu isimle tanınan meyve asitleri, cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlarken, tahriş de etmiyor. Ayrıca besleyici yağlar da içeriyor. 14- Kolajen tabakasını harekete geçirecek bir içecek hazırlamaya ne dersiniz? Bunun için 250 gr domates, 2 şeftli, kabuğu soyulmuş yarım limon ve bir havucu katı meyve presine koyun, bir damla zeytinyağı ve bir miktar iyot tuzu ekleyin ve karıştırın. 15- "Şikaku" baskısı herhalde birçoğunuzun yabancı olduğu bir kelime. Bu basit egzersiz gergin yüz kaslarını yumuşatmaya yarıyor. Söz konusu baskının uygulanacağı enerji merkezi, gözbebeğinin hizasında, gözaltlarındaki kemikler üzerindedir. Bu bölgeye, en az 5 saniye süresince, parmaklarınızla bastırın. 16- güzellik kapsülleri cildi bütünüyle beslemese de, işlevini içeriden yürüten bir hücre yenileyicisi olarak görev yapıyor. Vitaminler, nemlediriciler ve doğal maskelerle cildin esnekliğini sağlayabilirsiniz. 17- Oksijen maskesi, bir çeşit expres lifting görevi görür. Bu uygulamayla, hücrelerin oksijen alımı 10 dakika içinde yoğunlaşır. Sonuç olarak, cilt olabildiğince taze ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. 18- Lipozom maskeleri besleyicidir. Aynı zamanda, cildin alt tabakalarına da nüfuz ettiklerinden, etkilerini uzun vadede gösterirler. 19- Turuncu ışık, hücreleri canlandırır, mavi oksijen alımını artırır, sarı cildi ölü hücrelerden arındırır ve yeşil kuproza karşı etkilidir. Renkli ışık tedavisini ancak güzellik merkezlerinde bulabilirsiniz. 20- Ampuller ve yenileyici kapsüllerle yapılacak yoğun bir kür, kışı sert koşullarına karşı cildin dirençli olmasını sağlayacaktır. 4 hafta boyunca yüzünüzü kremlemeden evvel sürün. |
Ergenlik sivilcelerinden kurtulmak için Bir avuç papatyayı pırasanın sıkılmış suyuna atıp kaynatın. Daha sonra sıkarak çıkardığınız papatya posasının içine bir tutam şahtere otu ilave edin ve krem kıvamına gelinceye kadar badem yağı ekleyerek yoğurun. Hazırladığınız kremi cildinizi temizledikten sonra sivilceli bölgeye sürün. Birkaç tane narın kabuklarını biraz sirkenin içine atıp kaynatın. Elde ettiğiniz karışıma gül suyu ilave edip, bu sıvıya batırdığınız temiz bir pamukla temizlenmiş ciltteki sivilceli bölgeye kompres yapın. Bir avuç gül yaprağı, bir avuç şahtere otu ve bir avuç papatyayı sirkeli suda kaynatın. Daha sonra süzün ve elde ettiğiniz posaya dövülmüş nar kabuğu ve krem kıvamına gelecek kadar badem yağı katarak iyice yoğurup sivilceli bölgeye sürün. Bir avuç şahtere otunu kaynar suda yarım saat bekletin. Daha sonra temiz bir tülbentten geçirerek süzün. Elde ettiğiniz sıvıya 10-15 damla badem yağı ilave ederek iyice karıştırın. Hazırladığınız karışıma batırdığınız temiz bir pamukla sivilceli bölgeye kompres yapın. |
Sivilceler için elma sirkesi 1 çay bardağı elma sirkesine yarım çay bardağı su ekleyin ve bir parça pamuğu bu karışıma batırıp sivilce üzerine bir süre kompres yapın. Faydası olduğunu göreceksiniz... |
Giysilerin incelikleri
Kazaklarınızın Tüylenmesini Önleyebilirsiniz.. Hep tüylenmesinden korktuğumuz ve yeni aldığınız kazakların tüylenmemesi için bir naylon torbaya koyarak 24 saat buzdolabının buzluğunda bekletin. Tüylenmesi önlenir. Kazaklarınızın Tüylenmesini Önleyin Yeni aldığınız kazakların tüylenmemesi için bir naylon torbaya koyarak 24 saat buzdolabının buzluğunda bekletin. Tüylenmesi önlenir. Kadife Giysiler Kirlenmiş koyu renk kadife elbise ve pantolonlarınızı tuzla temizleyebilirsiniz. Temiz bir fırçayı temiz ve kuru bir tuza batırarak giysinize kuvvetle sürün. Lekeler gidecek, kullanılmaktan doğan parlaklık kaybolacaktır. Ayrıca eskiyip de parlayan pantolonlarınızdaki bu parlaklığı gidermek için ütü bezini sirkeli suyla ıslatın, sonra çok sıcak su ile ütüleyin. Parlaklığın tamamen kaybolduğunu göreceksiniz. Parlayan Kumaşlar Etek ve pantolonlarınızda parlaklıklar oluşuyorsa, bu kısımları yeni kesilmiş bir patatesle iyice ovalayın. Kuruduktan sonra fırçalayabilirsiniz. Parlaklıktan eser kalmaz. Ütü Yaparken Ütü yaparken, ütüleyeceğiniz gömlek, etek gibi giysilerin altına çarşaf, perde, havlu gibi ğeniş satıhlı eşyalar koyarsanız ikisi birden aynı anda ütülenecektir. Sararan Giysiler Sararmaya başlayan beyaz giysilerinizi bir kaşık oksijenli su kattığınız 1 litre ılık suda 1 saat bekletin. Triko Yıkamanın Sırları İster yün, ister merserize, ister sentetik iplikle yapılmış olsun, her örgüde ortak bazı kurallar vardır: -Her zaman için, sadece ılık su kullanın, durulamada bile. Durulamada sık sık değiştirerek bol su kullanın. -Giysileri sabunlu suya iyice daldırın ve çitilemeden nazik bir şekilde yıkayın. -Örgü giysileri asla sıkmayın. Aksi takdirde giysileriniz elastikiyetini kaybeder ve deforme olurlar. -Islak örgü giysilerinizi sıkmayın, kuru bir havlunun üzerine yayın. Üzerine de ikinci bir havlu koyun ve havlunun üstüne basarak fazla suyu alın. Sonra giysinizi, ısı kaynaklarından uzak bir yere koyun. Örgüleri Ütülerken En iyi ütüleme metodu, giysini altına nemli bir bez yaymak ve üzerine hafif, kuru bir bez koymaktır. Kuru bezin üzerinden fazla bastırmadan ütüyü geçirin. Sıcak ütüyü asla yünün üzerine direkt olarak koymayın. Örgüyü hep tersten ütüleyin. Tüylenen Kazaklar Eğer kazaklarınız eski bir görünüme bürünüp, üzerinde yer yer iplik kümecikleri oluştuysa üzülmeyin. İşte size yepyeni ve yumuşak bir kazak elde etmenin yolu: Önce elinizle iplik kümeciklerini ayıklayın. Sonra kıl bir fırça ile örme yönünün tersinde kazağınızı fırçalayın. Kazak ipliklendikcçe bu işlemi tekrarlayın. Kazağınızın yepyeni olduğunu göreceksiniz. |
Saç maskeleri
Saç bakım maskeleri, saç tellerini onarır ve saçların derinlemesine bakımını sağlar. Maskenizi saç yapınıza uygun olarak seçin. Etkili bakım için haftada bir kez uygulayın. Boya, perma, güneş gibi saçları yıpratan durumlarda ise haftada 2 veya 3 kez şok bir kür uygulayın. Böylelikle saçlarınız eski canlılığına daha çabuk kavuşur. Kullanım önerisi: Fındık büyüklüğünde bir parça maskeyi temiz saça uygulayın. Maskenin saça daha iyi ve hızlı nüfuz etmesi için saçınızı sıcak bir havlu ile sarın. Maskede önerilen süre kadar bekledikten sonra bol suyla durulayın. Durulamanın sonunda diplerden uçlara soğuk su tutun. |
Ufak At Da Civcivler Yesin..
Erkek arkadasının anlattıklarına ne kadar guvenıyorsun? söyledikleri yalan olabilir mi? Vücut dılıne bakarak yalanlarını kolayca yakalayabılırsın! 1.KOLLAR Yalan soylerken kolların durumu cok onemlı. eger kollarını,senınle konusurken gogus hızasında bır barıyer gıbı bırlestırıyorsa, yalanları sıralamaya baslamış demektir. tabii ki bu hareketi normal zamanlarda bir alışkanlık olarak yapmıyorsa... 2.DAHA AZ GÖZ TEMASI Erkek arkadasınla konusurken,onun gozlerınden yalan soyleyıp soylemedıgını anlayablırsın! ilk yapacagın sey, nereye bakıyor buna dıkkat etmek. tabii ki rahatsız edici bır sekılde degıl , caktırmadan. eger senınle konusurken , gozlerını senınkılerden kaçırıyorsa yalan soylemeye basladıgını hemen anlayabılırsın. o anda , soyledıklerının ınandırıcı olması için uzaklara dogru bakmaya baslar ve gozlerını senden kacırmaya calısır. bu arada goz bebeklerı heyecandan buyur, normalın dısında goz kırpmaya baslar. bir yandanda anlayacagın dusuncesıne kapılıp strese gırer!!! e tabii, yalan soylemek kolay iş degıl. 3.BÜZÜLMÜŞ VEYA SIKIŞTIRILMIŞ DUDAKLAR Konusurken gergın gorunen bır agız , yalan soyleyen bır agızdır! eger erkek arkadasın soyledıgı yalan ıle ılgılı kendısını suclu hıssetmeye baslarsa, duduklarının kontrolunu kaybeder. bu da onu, yalanını anlayacagından dolayı korkutur ve endıselendırır. hal boyle olunca arada sırada dudaklarını ısırmaya baslar. butun bunlar yuzunden ise , agzından cıkan kelımeler hatalı olmaya baslar. e bu durumda ona soru sormaya baslayabılırsın 4.SES Yalan soylemek zor iş! kendını savunmak ve ustunluk için agresıf davranıslar sergılemek ise, işin en kolayı! erkek arkadasın yalan soylerken hemen sesının tonunu yukseltmeye baslar; uzerıne gıttıgını hıssederse sana bagırabılır bıle. aynı zamanda sık sık gırtlagını tutarak bogazını temızlemeye baslayabılır. 5.ÇATIK KAŞLAR Onun yalanlarını yuzunun ıfadesıne bakarak da anlayabılırsın. cunku yalan soylerken kendını ıfade etmesı oldukça zorlasır, duraklayarak konusmaya baslar. yuzune baktıgında her zamankınden farklı, sert bır ıfade gorebılırsın. 6.OMUZ HİZASI Onunla konusurken bedebının ust tarafı garıp bır sekılde hareket edıyorsa, yalanlar agzından dokuluyor demektır. genellıkle omuzlar stres altındayken cok gergın olur ve kasılır. eger arada sırada omuzlarını sılkıyorsa, bu işte bır iş var demektir! 7.EL HAREKETLERİ Yalan soyleyen erkekler ellerıne hakım olmazlar. ya sureklı hareket ettırır yaa da ara sıra burnuna, yuzune dokunur. hatta yuzunde bır sey vasrmısta onu alıyormus gıbıde yapabılır. anlattıklarının gercek olmamaması onu strese sokar, bu tarz hareketlerle durumu ort bas etmeye calısır. bu hareketlerı ozellıkle gecmıste soyledıgı bır seyle ılgılı hatırlayamadıgı durumlar olursa daha cok yapar. cunku attıgı yalanları hatırlaması gercekten zordur. 8.AYAKLAR Ayaklar durusu ıle onun attıgı yalanları anlaman mumkun. eger bır yerde oturuyorsanız , yalkları kaçmaya hazır gıbı senın ters acında olur. bazende utanmış gıbı, ayakları içe donuk bırbırıne bakıyor olabılır. eger kıvranan hareketlerle ayaklarını capraz yapıyorsa da gergın dmektır. HAYDİ KIZLAR İŞ BAŞINA |
Kışın Yumuşak Eller İçin Kışın Yumuşak Eller İçin... Eller, vücutta en çok yıpranan organımız. Öyleki estetik mucizesi bile düzeltemiyor. Peki, bakımını nasıl yapmalısınız? Ellere ne zarar verir? *Fazla sıcak ve fazla soğuk su *Deterjanlar, evde kullanılan temizlik ürünleri *Güneş, soğuk, yağmur, deniz ve toprak da elleri hırpalar. Elleri nasıl korumalısınız? *Suyla yapılacak işlerde lastik eldiven giyin. * Ev işlerinde ise pamuklu eldiven kullanın. Elleriniz için küçük yardımcılar *Ellerinizi ıslattıktan sonra iyice kurulayın. El kremi ya da losyon sürün. *Ellerinizi günde iki, üç kere yumuşak sabunla yıkayıp bol suyla durulayın. Günde bir kere parmakları, tırnakları fırçalayın. *Sert olmayan bir ponza taşı da elleriniz için yararlıdır. Sert derileri aldığı lekeleri de çıkarır. *Haftada bir kere ellere çok yağlı kremle masaj yapın. Her parmağın ucundan başlayarak dibine kadar iyice sıvazlayın. Avuç ve el üstüne masaj yapmayı unutmayın. Bunun için en uygun zaman gece yatmadan öncedir. *Arada bir ellerinize kalın tabaka krem, vazelin sürün pamuklu eldiven takıp yatın. *Uyumakta biraz zorlanabilirsiniz. Ama sabah kalktığınızda elleriniz çok bakımlı olacaktır. * El üstlerine sürülecek parafin tabakası gözenekleri açmak için çok yararlıdır. *Limon da eller için yararlıdır. Elin rengine iyi gelir. Özel bakım gerektiren durumlar *Esmer lekeler: Bunlara yaşlılık lekeleri denir. Ellerde kahverengimsi lekeler oluşur. Bu lekelerin çıkmasını geciktirmek, hatta önlemek mümkündür. Bunun için filtreli güneş ilacı kullanabilirsiniz. Eldeki benekler için de pigmen renklerini açan bir krem yararlı olur. En kötü ihtimalde suda çıkmayan fondotenle kapatabilirsiniz. Bu yöntem aynı zamanda damarların gözükmesini engeller. * Soğuk kabarcıkları: Parmakların yeteri kadar hareket etmemesi, soğuk ve nemden yeterince korunmaması neden olur. En iyi yol, egzersiz yapmaktır. Çünkü bu egzersizler kan dolaşımını hızlandırır. *Sert deri ve çatlaklar: Bunlara soğuk hava, elleri fazla zorlayan işler yol açar. Çatlaklara kir dolabilir. Bu kirleri limonla çıkarabilirsiniz. Sonra da bir parça pamuk yardımıyla zeytinyağı sürün. Bir süre bekledikten sonra ellerinizi sabunlu suyla yıkayıp iyice durulayın. Tabii ki sonra krem sürmeyi unutmayın. Bunun her gün yaparsanız elleriniz düzelir. El ve parmak egzersizleri *Yumruk açma: Yumruğunuzu iyice sıkın. Sonra parmaklarınızı öne doğru mümkün olduğunca açın. İki eli de aynı zamanda yapın. Bu hareketi en az 6 kere yapmalısınız. * Parmak ayırma: Ellerinizi avuçlarınızın yere bakacağı şekilde tam önünüze koyun. Parmaklar birbirlerine sıkaca yapışmış olsun. Sonra parmaklarınızı açabildiğiniz kadar açın |
parfüm saklama tekniği Bir avuc para verip aldiginiz parfumunuzu nasil korumaniz gerekiyor? Aldigimiz parfumleri actiktan sonra iyi kosullarda saklarsak, kokulari 6 ay ile bir yil arasinda dayanir. Peki, kokuyu cildimizde uzun sure nasil tutabiliriz?Gun isigi ve hava ile temas, parfumleri bozan oksidasyonu saglayan faktorlerin basinda gelir. Bu nedenlerden dolayi, parfum sisesinin kapagi, kullandiktan sonra siki bir sekilde kapatilmali ve parfumun gun isigindan korunmasi icin tercihan kutusunda saklanmalidir. Parfumlerin buzdolabinda saklanmasi parfumunun dengesini bozar ve kokusunda degismelere neden olur. Parfum ve eau de parfume'lerin buzdolabinda saklanmamalari gereklidir. Eger sogutulmus ve tazeleyici bir urun kullanmak istiyorsaniz aftershave veya cologne formlari almalisiniz. Bu urunler buzdolabinda da saklanabilirler. Bir parfumun cilde tatbik edilmesinden sonra kokunun kaliciligi ortalama 3 saat kadardir. Yikandiktan sonra, cilde nemlendirici yaglar surulmus ve daha sonra parfum tatbik edilmisse sure uzar. Deniz seviyesinden yukseklere ciktikca parfumun etkisini kaybetmesi hizlanir. Daha sicak havalarda ve nemin yuksek oldugu durumlarda kalicilik artar. Parfumun saca ve sac diplerine uygulanmasi da yanlistir. Sacin ve sac diplerinin yagli ortami, parfumun yapisini degistirebilir ve kokuyu bozabilir. Ayrica parfumunuzdeki alkol, sacli derinizin kurumasina neden olabilir. Parfumunuzun kaliciligini ve etkinligini arttirmak istiyorsaniz, parfumunuzu nabiz hissettiginiz deri noktalarina, boyun, kulak arkasi, bilekler, dirsek ici bolgelerine tatbik etmelisiniz |
Mayo seçiminde püf noktalar Deniz, kum ve güneş... Kendiniz için mükemmel bir tatil planlarken canınızı sıkan tek bir şey mi var? Siz de deniz kenarında salına salına yürüyebilirsiniz… - En güzel taraflardan en sorunlu bölgelere kadar vücudunuzun her santimetrekaresinde n haberdar mısınız? Eğer öyleyse doğru yoldasınız; zira önerilerimizi doğru bir biçimde uygulayabilmeniz için öncelikle vücudunuzu çok iyi tanımanız gerekiyor. Unutmayın; neye ihtiyacınız olduğunu sizden daha iyi kimse bilemez! Çoğumuz kış biter bitmez “bu vücutla yazın nasıl mayo giyeceğim?” diye hayıflanmaya başladık. Hemen açlık grevine girmeye niyetlendik. Bugünlerde de sürekli tartılıp basen ve belimizi ölçüyoruz. Tüm bu çabalara rağmen ‘hâlâ olmadı!’ diyorsanız, hayatı kendinize zehir etmenize hiç gerek yok. Biraz ilüzyon ile gözleri gayet güzel boyayabilir. O halde önerilerimize kulak verin: Boyuna çizgili mayolar zayıf gösterir! Deneylerle kanıtlanmıştır… Altı kaval üstü şişhane biçiminde dengesiz bir vücut yapınız varsa, vücudunuzun bu birbirinden tamamen farklı iki bölgesini bikini ile iyice ortaya çıkarmaktansa, tek parça ve dikine derin kupları olan mayalorı denemelisiniz. Bikini, alt ve üst olarak vücudu böler. Önerdiğimiz mayo ise sağ ve sol olarak bölecektir; kimsenin de sağ tarafının solundan çok daha şişman olabileceğini düşünmüyoruz açıkçası! Balık etliler kızmayın ama zayıflıktan yakınanlar da var hayatta! Ola ki çok zayıfsanız, bu durumu kamufle etmek için iri desenli mayoları tecih edin. Bu size bir kaç kilo daha bonfile kazandıracaktı r… Küçük bir renk oyunu: Açık renk mayolar olduğunuzdan daha kilolu, koyu renk mayolar ise daha zayıf görünmenizi sağlar… Geniş kalçaları saklamanın en ideal yolu -sizce bir sakıncası yoksa-dikkati göğüslere çekmektir. Açık renkler daha çok dikkat çekeceği için üst kısmı açık, alt kısmı koyu renk ve desensiz olan mayolar hem göğüslerinizi olduğundan daha iri gösterir, hem de gözleri kalçalarınızdan uzak tutar… Göbecikli(!) iseniz, ama üçgen bikini giymeye kalkmayın, tüm dikkatleri hiç istemediğiniz bir biçimde üzerinize çekersiniz. Düz renk mayoları tercih edin. Desenli bir model giyerseniz, göbek kısmınızdaki desenler balon üzerindeki resim misali irileşeceği için yine dikkatleri göbeğinize çekmiş olursunuz… Eller silikon kuyruklarında iken sahip olduklarından memnun olmayanlarımız da var! İri göğüslerinizi saklamak istiyorsanız, üçgen bikinilerden kaçınmalısınız. Bikini üstlerinin altlara göre daha koyu renklerde olması, göğüsleri biraz daha küçük gösterir. İşte altın kural: İri göğüs sahipleri, daha düzgün bir görüntü için, kesim nasıl olursa olsun balenli modelleri tercih etmeli. Bu arada iri desenlerden de kaçınmak gerekiyor… Küçük göğüslü kadınlar aslında aramızda en şanslı olanlar! Küçük göğüslü bayanlar; son yıllarda yeniden moda olan boyundan bağlamalı üçgen bikinileri rahatlıkla giyebilir ve 75 ile 85 hissi yaratabilirsiniz. Geometrik desenler ya da çiçek desenleri de sizin için ideal. Ancak elde 75’i bile doldurmayacak kadar az malzeme varsa, içi dolgulu push-up üstleri kullanmaktan başka çareniz yok. Ya da bu yıl paranızı tatile değil, estetik cerraha yatımayı düşünün… Bu arada straplez bikini üstleri küçük göğüslü kadınlarda çok hoş duruyor; bizce bu modelleri giyebiliyor olmanın keyfini çıkarmalısınız! Mayo alırken… Renk seçerken teninizin koyulaşacağını dikkate alın Alışverişe çıkmadan önce fazla yemek yemeyin Mayo ile güneşleneceğinizi unutmayın. Dolayısıyla çabuk kuruyan mayoları tercih edin Vücut şeklinize önem verin ve kendinizi kandırmayın. Bunun için çok fazla detay bilmenize gerek yok. Aynaya bakarak neyin sizi daha zayıf tuttuğunu görebilirsiniz. Mayolu görüntünüzü incelediğiniz ayna, duvara sabit değil, hafifçe öne doğru eğimli olmalı. Ayna karşısında oturup kalkın, ellerinizi kollarınızı hareket ettirin. İçindeyken rahat etmediğiniz bir mayo seçmemeye özen gösterin… Fazla oyuk mayolar için yeterince kilosuz ve kaslı olmak gerekir Göğüs kapları çok önemlidir. Göğüsleri bastıran mayolardan kaçının. Aşağısı iyi olsun diye üstten fedakârlık yapmayın İncikli boncuklu mayoları tercih etmeyin; iki günde dökülebilir. Kumaş kalitesinden emin olmak için tanınmış markaları tercih edin. Uzun ömürlü mayolar… Mayonuzun çok kısa bir süre içinde emekliye ayrılmasını istemiyorsanı z ona iyi davranmalı ve bazı detaylara dikkat etmelisinizi. İşte daha uzun ömürlü bir mayo için yapılması gerekenler: Mayonuzu her kullanım sonrası,elde, ılık su ve beyaz sabun ile yıkayın Mayonuzun güneş yağı, güneş sütü ve benzeri tüm kozmetiklerden arındığına emin olun Çamaşır makinesi, sıcak su, deterjan, çamaşır suyu ve diğer ağartıcı temizlik maddelerini kullanmayın. Kuru temizlemeye vermeyin… Birden fazla renklileri ıslak olarak bekletmeyin Mayonuzu direkt güneş ışığında değil, gölgede ve tersinden sererek kurutun Mayonuzu ütülemeyin Seçtiğiniz model, fosforlu renkler taşıyor ise güneş ışığına karşı çok daha duyarlı olduklarını unutmayın. Fluoresan renkler, üretim özelliklerinden ötürü güneş ışığının, havuz klorunun ve deniz tuzunun etkisiyle diğer renklerden daha hızlı solar... Yaldızlı ve baskılı desenler sürtünme sonuçu aşınabilir; nazik kullanın… Mayonuzu (ıslak veya kuru) asla kapalı plastik torba içerisinde muhafaza etmeyin Havuzlarda hijyen sağlamak amacıyla kullanılan klorun mayo kumaşına zarar verdiği bilinen bir gerçektir. Esneme, erime ve hızlı solma gibi etkilere hazır olun Havuzda giydiğiniz mayonuzu her kullanım sonrası mutlaka iyice durulayın. Yetersiz durulama sonucu dokularda kalan klor mayonuzu yıpratır |
Yanlış Bildiklerimiz.. *Köpük: Alkol içerir ve dolayısıyla saçı kurutur. Saçınıza bakım köpükleri kullanmanız daha faydalı olur. * Jöle: Saçın nefes almasını engeller. * Sprey: Jöle ve köpüğe nazaran daha az zararlıdır. * Serum ve parlatıcı sprey: Saça nem ve yağ kazandırır. Oluşturduğu film etkisiyle saçı korur ve spreyin zararlarını azaltır. * Kına: Çok zararlıdır ve yaptırılmamalıdır. Saçı kurutur, doğal yağını alır. Eğer yaptırılacaksa uygulama sonrasında yağlı bakım yapılarak saça kaybettiği yağ geri kazandırılmalıdır. * Boya: Saçı besler, faydalıdır. * Oreal: Saçı bozar ve zararlıdır. * Şampuan: Kaliteli şampuanlar tercih edilmelidir çünkü saç kendi yağıyla beslenir. Kalitesiz şampuanlar yüksek deterjan oranıyla saçın yağ dengesini bozar. Kaliteli şampuanlar ise saçın yağ dengesine zarar vermeden sadece saçın üstündeki kirleri temizler. Dalga belirginleştirici ve saç düzleştirici şampuan diye bir şey yoktur. * Sabun: Saç kesinlikle sabunla yıkanmamalıdır. Sabun saça yapışır, nefes almasını engeller. Oysa ki saçın üzerindeki kirlerle birlikte akıp gitmesi gerekir. Sabunla yıkadıktan sonra saçınızı şampuanla yıkasanız bile sabunu arıtamazsınız. * Saç Kremi: Hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Saçların uçlarına da kullanılmamalıdır. Çünkü saç ucundan nefes alır. Saç kremi saçın nefes almasını engeller. * 2'si 1 arada şampuan: Kesinlikle kullanılmamalıdır. * Perma: Yaptırılmamalıdır, ancak yaptırılacaksa da çok iyi yerler tercih edilmelidir. Perma öncesi ve sonrası bakım ihmal edilmemelidir. Ben, işlem görmüş saça perma uygulamam. * Defrüze: Aynı perma gibi zararlıdır. * Balyaj: Dikkatli yapılırsa herhangi bir zararı yoktur. * Röfle: Zararı yoktur ancak ben uygulamam. * Meç: Zararı yoktur ancak ben uygulamam. * Kaynak: Değişiklik isteyenler yaptırabilir. Hiç zararı yoktur. Çok iyi bilen kişiler yapmalıdır. 2 aydan uzun süre kullanılmamalıdır; kullanılırsa ense kökünde ve yanlarda dökülmeler başlar. * Fön: Çok zararlıdır. Haftada bir defadan fazla uygulanmamalıdır. Evde kendi kendine fön çekmek doğru değildir. * Maşa ve Pres: Fönden daha fazla tercih edilmelidir. Saça ciddi bir zararı yoktur. |
Çay saatinize hoş bir arkadaş Kahvaltı ve çay saatlerinize lezzetli bir tad katmak için yapımı son derece kolay bu sosu arzu ettiğiniz baharat ve garnitürlerle zenginleştirebilirsiniz. http://image.haber7.com/haber/52299.jpg Kahvaltınıza, hoş bir sos ekleyerek biraz daha cazip kılabilirsiniz. koyup karıştırın 2 dakika sonra indirin.Malzemeler • 3 orta boy domates • 150 gr beyazpeynir • 1 yemek kasigi margarin • 1 çay kasigi karabiber veya kirmizibiber ve baharatlar Tarif Domatesleri enine ikiye kesin. Çekirdeklerini çikartin. Kabuklari kalacak şekilde, yalniz domatesin içini rendeden geçirin. Bir kasik yagla atese koyun. Kisik ateşte 10 dakika pişirin. Içine rendelenmiş peynir, biber ,arzu ettiğiniz baharatlardan |
Narenciyenin donmamışı nasıl anlaşılır?
Vücudu grip ve soğuk algınlığına karşı doğal olarak güçlendirdiği kabul edilen turunçgilleri satın alırken dondan zarar görmemiş olanları seçmek gerektiği bildirildi. http://image.haber7.com/haber/52387.jpg Vücudu grip ve soğuk algınlığına karşı doğal olarak güçlendirdiği kabul edilen turunçgilleri satın alırken dondan zarar görmemiş olanları seçmek gerektiği bildirildi. Vücudun C vitamini ihtiyacını karşılamak için özellikle kışın bol miktarda alınması tavsiye edilen portakal, mandalina, greyfurt gibi turunçgiller, kış aylarının en fazla tüketilen meyveleri olma özelliği taşıyor. Konya'da toptan yaş sebze ve meyve satışı yapan Fuat Kibrit, kışın turunçgillerin tüketiminde, ürünün dondan etkilenip etkilenmediğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Dondan etkilendiği nasıl anlaşılır? Dondan zarar görmüş portakal, mandalina gibi turunçgillerin satın alınmaması gerektiğini belirten Kibrit, "Dondan etkilenmiş meyve çok diri durmaz, kendini bırakmış gibi görünür. Ayrıca don görmüş turunçgiller ele alındığında kabuğu normalden çok daha kolay soyulur. Dilimlerin içinde, normal portakalda bulunmayan beyaz tanecikler görülür, ayrıca meyve yeterince sulu olmaz" dedi. Kibrit, portakal ve mandalinanın tazeliğinin, sap kısımlarının yeşil olmasından da anlaşılabileceğini ifade etti. Ambalaj içinde paket olarak satılan portakalların da hileli çıkabileceğini dile getiren Kibrit, satışa hazırlanmış poşetler halinde narenciye tercih edilmemesinin faydalı olacağını, bu paketlerin iç bölümlerinde don ya da kalitesiz ürünlerin yer alabildiğini vurguladı. Taze sıkılmış portakal suyu 2 saat içinde tüketilmeli Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Elgün ise "Taze sıkılmış meyve sularının bekletilmemesi önemlidir. Uzun süre beklerse içindeki özellikle C vitamini okside (sirkeleşme) olabilir. İçindeki B vitamini de eriyerek etkisini hızla kaybeder. En doğrusu 2 saat içinde tüketmektir, ancak en fazla bekletilme süresi 24 saat olabilir" dedi. Prof. Dr. Elgün, sıkılmış meyve sularının tat, koku ve vitamin açısından daha uzun süre özelliğini koruyabilmesi için içine bir miktar limon sıkılmasının yararlı olacağını sözlerine ekledi. |
Lezzetli et pişirmenin püf noktaları
Eti daha lezzetli yiyebilirsiniz. Bazı ayrıntılara dikkat etmeniz yeterli. http://image.haber7.com/haber/44732.jpg Daha lezzetli bir yemek için etinizi terbiye edebilirsiniz. En basit olarak zeytinyağ, tuz ve biber ile etinizi bir süre marine edebilirsiniz. Bu, hem lezzetli hem de yumuşak olmasını sağlar. Aşağıdaki kurallara uyarak her zaman lezzetli biftekler, bonfileler, pirzolalar pişirebilirsiniz... Öncelikle etleri nasıl pişireceğinize karar vermelisiniz. Biftekleri hızlıca bir tavada ya grill’de ya da ızgarada pişirebilirsiniz. Etiniz ne kadar yağlı olursa o kadar yumuşak olur. Ancak kaloriler yüzünden çok endişelenmeyin, eti kendi yağında pişireceğiniz için yağını salacak ve böylece kalorisi de azalacaktır. Bifteğin kenarında şerit halinde yağ halkasının olması da yemeğinize lezzet katacaktır. Etin 1,5 cm’den daha ince dilimlenmiş olmamasına dikkat edin. İnce et pişirken kurur ve sertleşir. Bifteğiniz 4 cm’den kalın ise bıçakla üzerine küçük yarıklar açın. Bu şekilde sıcaklık etin içine de nüfuz ederek daha kolay pişmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca bu şekilde biftek pişirken içine doğru kıvrılmaz. Bifteği pişirmeden önce oda sıcaklığında olmasına dikkat edin. Tavayı ya da ızgarayı etleri yerleştirmeden önce ısıtın. Daha lezzetli bir yemek için etinizi terbiye edebilirsiniz. En basit olarak zeytinyağ, tuz ve biber ile etinizi bir süre marine edebilirsiniz. Bu, hem lezzetli hem de yumuşak olmasını sağlar. 2,5 cm kalınlığındaki pirzola, biftek ya da t-bone pişirecekseniz öncelikle ızgarayı ısıtın ve etleri yerleştirdikten sonra, sıcaklığı orta seviyeye (70ºC) getirin. 6-7 dakika kadar bir yüzünü pişirin ve diğer tarafını çevirin. Eti sadece bir kez çevirmeye dikkat edin. Diğer yüzünü 9 - 12 dakika kadar pişirirseniz normal, 12 - 15 dakika bekletirseniz de çok pişmiş biftek hazırlamış olursunuz. Bonfile pişireceksiniz, geceden marine edip buzdolabında bekletmenizde yarar vardır. Oda sıcaklığına gelen eti önceden ısıtmış olduğunuz ızgara ya da tavay yerleştirin ve orta sıcaklıkta ters yüz ederek 7 - 10 dakika kadar pişirin. Bonfilenin genel olarak az pişmişi tercih edilir. Tenderloin ve madalyon cinsi eti ise 1 saatten fazla marine etmemelisiniz. 2,5 cm kalınlığındaki filetoyu daha önceden ısıttığınız tavaya yerleştirdikten sonra 5 dakika bir yüzünü pişirin. Ters yüz ettikten sonra ise 6-7 dakika daha pişirin. |
Ezilmiş Halılar
Halılarınızın ezilmiş yerlerini düzletmek için, ıslak bir bezle ılık ütüyü bu ezilmiş yerlerin üzerinde gezdirin. bu işlemi yaparken ütüyü çok fazla bastırmamaya çalışın. Ezilmiş olan kısımların dikleştiğini göreceksiniz. Gerekirse biraz da fırçalayabilirsiniz. |
Çiçekleriniz Bozuluyorsa
Evinizdeki çiçekler bazen böcek yüzünden kurur. Onların çiçek köklerini yemelerini önlemek için sigara külünden yararlanın. Çiçek köküne dökeceğiniz küller, böceğin hastalanıp ölmesini sağlar |
Koltukların Tozunu Alırken
Elektrik süpürgeniz yoksa ve koltuklarınızın tozunu almanız gerekiyorsa, şu yöntemi uygulayın. Tozunu alacağınız eşyanın üstüne nemli bir bez yayın, beze sopa ile vurarak tozunu çıkarın. Çıkan toz nemli beze yapışacaından hem oda tozlanmaz, hem de eşyalarınız tertemiz olur. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:12 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.