![]() |
Sevemedi İstabul İkimizi
seninle hiç istanbulda olamadık göremedi istanbul ikimizi ne emirgânda bir semaver tüketebildik ne aşîyanda hüzün bir tepeden seyretmek için bu güzelim kenti ne çamlıca kısmet oldu ne piyer loti hiç bir vapur taşımadı bizi marmarada bir güvertede seni liseli aşıklar gibi dakikalarca öpemedim ellerini avuçlarımda tutup ta içimi dökemedim şöyle bir elimi atıp ta omzuna kolun belimde yürüyemedim seninle beyoğlunda bir sinema ya da tiyatro koltuğunda parmak uçlarıma değmedi dudakların pasajda arjantinleri çekip nevizadede bir iki tek atamadık doyulmaz uykulara bir türlü yatamadık seninle hiç istanbulda olamadık duyamadı istanbul sesimizi sahaflarda yorulup ta kitaplara bakmaktan çınaraltında mola veremedik karışıp çılgın kalabalığına kapalı çarşının tadına varamadık bir öğlen rakısının ya da sultanahmette bir müzeyi gezip dostlara uğrayamadık gülhaneden uzanıp sarayburnuna intiharı düşünemedik enine boyuna ne lâleliden geçebildik sevgilim ne kendimizden bir çalgılı kumkapı meyhanesinde ağlayamadım doyasıya sımsıcak göğsünde eski istanbulda gezdiremedim seni yemişte, asmaaltında ne kaldırımlarımı gördün ne çayhanelerimi ne çocukluğumu bildin ne gençliğimi seninle hiç istanbulda olamadık saramadı istanbul hiç bizi çılgınlar gibi dolanamadık otobüslerle trenlere binemedik bırak bütününü bu koca kentin sadece bir tek semtin içinde bile olamadık istanbul hiç doymadı bize bir tanem biz de ona doyamadık Vedat Didari |
Ayrılık Ayracı... Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor Ya da erteletiyorum biletimi son anda Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını Ahmet Telli |
Ve Unut ve Düşünme...!!
Hayatinda Olan Biten Yerşeyin Sorumlusu Sensin Başka Hiçkimse Değil Başkalarini Suçlamayi Birak Artik Biri Sana Gelip Küfür Ettiyse Bunun Suçlusu Sensin Küfür Edeceği Ortami Ve Hakki Vermeseydin Ona! Daha Sonra Ahlayip Vahlayip Bunlar Neden Benim Başima Geliyor Deme! Otur Oturduğun Yerde, Çek Acini! En Dibine Vur! İnilebilecek En Dip Yere İn! Acini Çek! Her Hücrende Hisset Bunu, Her Zerrende! Ağla , Bağir, Çağir, İsyan Et! Ama Başkalarini Suçlama Hayatindaki, Herşeyin Sorumlusu Sensin Çünkü Seni Anlamiyor Mu? Sen Bunlari Haketmiyor Musun? Yanliş Mi Tanidi Seni? Bunun İçin Mi Ağliyorsun? Neden Seni Anlamasini Sağlamadin? Seni Yanliş Anlamasina Neden İzin Verdin? Neden Şimdi Kendi Seçimlerin İçin Sizlaniyorsun? Boşuna Bu Gözyaşlari! O Senin Ağladiğini Bilmiyor! Büyük İhtimalle Başkasina Dokunuyor... Onu Önemsiyor! Bunlari Duymak Canini Yakti Mi? Başkasiyla Hayal Edemiyor Musun Onu? Senin Değil Ki O Kabul Et Artik Bunu Kimse Kimsenin Sahibi Değil! Sen Kendine Değer Vermiyorken Nasil Bekledin Onun Sana Değer Vermesini? Sen Kendine Saygi Duymazken, Kendini Sevmezken Onun Seni Sevip Saymasini Ondan Nasil Bekledin? Karşikmda Zavalli Birini Değil Güçlü Birini Görmek İstiyorum! Güçlü Olmak Zo-Run-Da-Sin! Ağlamakla, Geçişe Saplanmakla Kaybedecek Vaktin Yok! İnadina Yaşamalisin, İnadina Mutlu Olmalisin İnadina Başarmalisin! Hemen Dik Dur, Kamburunu Düzelt,Başını Dik Tut, Sil Gözyaşlarini! Böylesine Sevebildiğin İçin Kendinle Gurur Duy! Ve Unut..! Ve Düşünme!.. Yapabileceğin Tek Şey Bu! |
Yalnızca Bir Kez...
Bir kez aşık olacaksın şu hayatta, Kalp bir kez bağlanacak birine bu denli. Ama karşılıklı olacak sevda. Boş kalmayacak gönlünün narin elleri... Akmayacak gözünden acı için tek bir damla Hakedene vereceksin yüreğindeki en güzel çiçekleri Duymayacaksın hiçbir söz onun söylediklerinden başka Nağme gibi gelecek sevdiğinin tüm sözleri... Bir kez aşık olacaksın şu hayatta... Ama kıymetini bilene vereceksin bu kutsal hislerini... |
Senden kalan Birkaç satır..
Kapkara, simsiyah bir geceydi ... Ellerimi bırakmayı seçmiştin, benden vazgeçmeyi. Oysa, büyülü bir gün diyordum ,,, gitmelere dayanamazsın diyordumm ,,, vazgeçemeyizz diyordum. Sana gitme diyemedim , korktum. Utancımdan bakamadım gözlerine ... Canım çok yandı ,,, ama diyemedimmm ... ... Güzel bir kaç satır bıraktın bana. Bir de ... içi boş bir çikolata kutusu. Evet, kutusunu hala saklıyorum. Atamadım. Her baktığımda , yüzümde güzel tebessümler oluşturan boş bir kutu. Hala çikolata kokuyor ... Bana yazdığın satırları koymak istedim içinee ... Sonra , vazgeçtim. Kokusu sinmesin hiç bir yaprağa. ... Nasıl bir boşluktur bu ? , nasıl bir yalnızlıktır ? . Bir gidiyorsun içimden , bir dönüyorsun bir öncekinden daha da acı verircesine. Sensiz dolduramıyorum içimii ... Yaşıyorum , gülüyorum , arkadaşlarımla bol bol sohbet ediyorum . Sonra , Bir kenara çekilip sana şiirler yazıyorum . Ayrılığımızı yazıyorum ... Nasıl gittiğini ... nasıl engel olamadığımı anlatıyorum ... Sonra , Unutmayı deniyorum, Yabancı sevdalarda dolanmayı , bilmediğim yüreklerde var olmayı . Olmuyor. Her defasında canı yanıyor birilerinin. Sonra, Bir şarkı dinliyorum. Yine şarkıda sen varsın , ve yine bir ayrılık hikayesi ... Yine sonra, Hani bana yazdığın o satırlarr ... Yırtıp atmak için alıyorum elime kağıt parçalarını ... Yapamıyorum. Öyle yoruldum ki kendi içimdeki gel-git lerdennn ... Bitiremediklerimden ... Kararsızlıklarımdan ... Geri dön ... geri dön ... Ne olur geri dön ... Uzanıp tutuver elimi birgün. |
BÖYLE BİR SEVGİ
Hani bir şarkı duyarsın, Hani için geçer biraz, Karamsarlaşırsın, hüzünlenirsin biran, Ağlamak gelir içinden, ağlayamazsın bir türlü. Benimkisi böyle bir sevgi. Amaçsız, çaresiz, sonsuz... Unutmak yok, unutabilmek yok! ******* bitmek bilmeksizin güneşler doğar, Yapamazsın onsuz, yapamazsın tek başına, Yalvarırsın tanrıya binbir umutla... Beklersin günlerce gelir diye, ama olmaz, gelmez! Benimkisi böyle bir sevgi. Alışırsın zamanla yalnızlığa, Alışırsın acılara, karanlığa. Öğrenirsin kimin dost olduğunu, İzmaritlerin mi, şişelerin mi? Bulursun çareyi kimsesiz parklarda, Sessizlik ve soğuk dert ortağın olur. Kaçmak gelir aklına uzaklara, çok uzaklara. Yapamazsın bir türlü gidemezsin, Benimkisi böyle bir sevgi. Hem lanet eder, hem de taparcasına seversin. Görünce saklanır, görmeyince çıldırırsın. Kaybettiğini anlamaz, yenilgiyi kabullenmezsin. Ve beklersin *******ce, gelmeyeceğini bile bile... İstersin onu, yalvarırsın tanrıya, Sevmeyeceğini bile bile. Benimkisi böyle bir sevgi..... İlker TÜZEMEN |
Bu Defa Ben Gidiyorum...
Hiç bitmeyecek sandığım g-e-celerden birinde, Gözyaşlarım uğurladı seni giderken. Eskisi gibi değildi bakışların, Bir şeyler vardı yapmaya çalışıpta yapamadığın. Dindiremedim içimdeki sessiz çığlıkları. Umudum bile yetmedi seni getirmeye … Gel desem bile gelemez, sesimi duyamazdın Gözlerim gece nöbetlerinde kaldı,bekledim. Gelmedin. Hiç gitmemiş gibiydin resimlerde. Hiç kimse sen değildi ki, Sanki teninin sıcaklığı vardı bedenimde. Düşüncelerimde bir yorgunluk belirtisi, Kırgınlıklarım isyanlar içinde şimdi. Vazgectim artık! Seni sevmekten değil senden vazgeçtim. Bu defa ben gidiyorum. Kırgınlıklarımı,umutlarımı sana bırakıp, Siliyorum anılarımı. Bağrımda senin ateşin yanıyor, Elvedasız yolculuğum başlıyor şimdi... |
Seni sevmeyi ağır ödüyorum seni sevmeyi ağır ödüyorum kirpiklerim üşüyor adın her aklımdan geçişinde her gün biraz daha çoğalıyorsun içimde hasretin, hasretinde anılarım büyüyor dayanamıyorum yokluğunun varlığını her hatırladığımda yüreğimde hissettikçe derinliklerimde kayboluyorum nereye savrulduğumu bilmeden ve varlığım yok olsa diye dualar ediyorum kaçtıkça sana geliyorum kahretsin kalbimdesin kahretsin kalbimdesin kahretsin ellerinsinnnnn!!! Ama öyle bişeysinki İçimde bitmeyen hiç tükenmeyensin….. Ama bilesinki sevdiğim Uzaklarda bi yerlerde Özlenmektesin Ve umutsuzda olsa Beklenmektesin Sen yinede sakın ama sakın gelme Gelirsen Bi kez daha alışmak zorunda kalacağım sensizliğe nasıl olsa yine çekip gideceksin biliyorum Sen benim ne çektiğimi nerden bileceksin Sen hiç sensiz kalmadın ki Gitmelerin çok yaktı canımı Yanacak canım kalmadı Sakın gelme Alıştım sensizliğe desemde Yalan Kolay mı sensizliğe alışmak Kolay mı artık yok gitti unut onu gönlüm demek Dilim varmıyor kendime bile itiraf edemiyorum Şimdi kırdım zincirlerimi söylüyorum Seni seviyorum seni seviyorum seni seviyorum seni seviyorum bu lafı söylemek kolay değil inan bana sevmek kolay değil ve ben bilirsin inanmadığım bir şeyi söylemem sen inanmasan da... |
neyine aşık oldum bilmemki
bir kenarda eskiyen güzelligine mi yoksa rüzğarların getirdiği gülüşüne mi neyine aşık oldum bilmemki gözlerimde bir damla umuttun belki birgün "sevdiğim" diyecektin sanki ama terk ettin,elveda bile demededen neyine aşık oldum bilmemki bir cümleydin dudaklarımda söyleyemediğim bir hayaldin asla gerçekleştiremediğim gittin arkana bile bakmadan neyiene aşık oldum bilmemki yağmurlarla gözlerime düşen gözlerine mi yoksa damla damla yağan sözlerine mi seni nasıl sevdim ...sen anlamadım ki neyine aşık oldum bilmemki |
Son Gözyaşım... bir sevda masalını, anlamsız kıldıran yarim. gökkuşağı renklerini solduran meleğim. her adımımı,nefesimi sana verdiren güzelim. Gittin.. beni meçhule döndüren sevdiğim. arkanda bıraktığın içinde ben olan ve gözyaşına bulanmış kefenim.. artık susma zamanı geldi ey deli gönlüm; bir yokoluşu bitirme zamanı virane ömrüm. bundan sonra sana olmayacak artık tek sözüm.. senin bende tek göreceğin o kefendeki gözyaşlarıyla yıkanmış gözüm.... |
Hangi kağıda yazılıydı dualarımız hangi şubatta "merhaba"'larımız konuştu ve mayısı kaç gece ittin beni bilmiyorum çürümüş ruhumun kepenkleri indi çıkmaz sokak sakiniyim sen olmayan takvim yapraklarını aforoz ediyorum bir bir dünüm eksik yarınım yok bu günüm karanlık.. Güneşim senindir artık.. |
ben varya.. ben...... kıyamadım papatyalara beyaz yaprakçıklarını yolamadım işte bu yüzden sırf bu yüzden hiç anlayamadım biliyormusun seviyormusun.........? sevmiyormusun........? |
Önce... Gözlerin gözlerime Bir kacağı kurşunlarcasına Tel örgülerde Ve Alacakaranlıkta bir sabah Sana sensizliğimi anlatıyorum ................ Anlamıyorsun Bulutları boyadım Yine dün gece Yağmuru yüreğime Yağdırsın diye ........yağmadı Bir soru sordum ........cevaplamadı ve Alacakaranlıkta bir sabah Sana sensizliğimi anlatıyorum ................ Anlamıyorsun Saatleri kırasım geliyor zamanı durdurasım seni budenli seviyor diye kendimi vurasım geliyor kendimi vurasım!!! |
seni kaybetmek bana acı versede buna engel olmuyorum , olamıyorum. gidişim üşütür seni , biliyorum. bu yüzden seçtim bu sonbaharı bu yüzden toplamıyorum kalbimin kırıntılarını ! |
döndüğünde ben olmayacağım biliyormusun ne bir aşk ne bir sevgili sende olmayacaksın artık içimde bir iz bir anı yok edeceğim tüm yaşananı gülme beni bulamayacaksın geri döndüğünde unutacağım yada hiç hatırlamayacağım!! |
Bir masal diyarında dolaştırdın, nice bahar, yaz geçti gözlerinin mevsimlerinden. Gönlünün zindanları inadına siyah, inadına karanlık.. Şimdi buralarda yalnızım, arada bir uğrasana..! Choq SevdiqiM BiriNe geLsin.. |
Öyle bir an gelir ki Artık duramam Yollarım uzar gider Yorgunluğumu unuturum Hayatım da zaman kavramları Yok olmuştur Gülümseyen yüzüm Yüreğimin dağıtmaya Alıştığı sevgileriyle Hayatın bir nefes Olduğunu bilirim Sözlüğümün sözcükleri arasında Yok olmuştur, kötü Derin hayat çizgilerimde Yanlış anlaşılmak Kaygısı yoktur Adımlarım ne küçük Ne büyüktür Gecenin sonsuz Sessizliğinde Karanlığa gömülmüş Umutsuz ellere Avuçlarımla sarılıp Umutlar verebilirsem Sevgiden oluşan yüreğimle İşte o an Nefes almakta Yaşarım mutluluğu Artık duramam Yorgunluğumu unuturum Giderim bir şehirden Bir bilinmeyene… !! |
bir bir yarınımın günlerini koparıyorum takvimimden yüzüm eskiyor uykularım daralıyor daha az yaşayıp daha çok ölüyorum!!! |
Ağladığını istemem ben ölürsem. Beni en sevdiğin halimle hatırla. Uzak bir yerde çalıştığımı düşün. Hayatta olduğuma inan Bir gün gelir kendiliğinden Geçer bütün üzüntün Her yeni gelen günü Yeni bir ümitle beklemeli Her yeni gün yeni havalarla gelir Gece, yağan yağmurla uyursun Sabah, birde bakarsın odan güneşli. Her gelen vapur, tren Yeni insanlarla gelir... Ben esmerdim güzelim Bu sefer bir sarışını seversin Aşk yaşayanlar içindir... !! |
hafiften bir yağmur ağlıyor benimle.. bir deLi rüzgar saçlarımda yaLnızlıktan üşüyorum.. buLamayacağımı bile bile ; yine seni arıyorum..! |
Neden yağıyorsun yağmur? Nerelerı ıslatacaksın? Maksadın beni ıslatmaksa, Boşuna yağacaksın. Gerçekten baktığında, Gözlerimin ıslak olduğunu anlarsın Kalbimin ise ne denli yanmış olduğunun farkındasın Yağmurlu havaları sevmiyorum, yağma artık! Duymuyor musunuz? Hey sizler yağmur damlaları Değmeyin, dokunmayın tenime! Ayrıldığımız günü hatırlatıyor, soğuk ıslaklığınız Evet durun artık, gücüm kalmadı ağlamaktan Ayrılık çok zordur sevenlere, Gözyaşları sebepsiz süzülür yanaklarından. Gökyüzü ile birlikte ağlarlar hiç durmadan. Neden anlatıyorum ki bunları sana? Vaz mı geçeceksin yağmaktan? Yağma artık, herşeyin farkındasın Birilerinden habersizce, Daha kaç tane aşığı ağlatacaksın?... |
Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm... Önce ıpıslak iki kuş! Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden, Sonra insanlar iki gözüm! İnsanlar, Kahrolmuş!... Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan, Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu... Öksüz anılar üstüne iki gözüm! Kırık ikindiler üstüne, Kuşkulu bir yağmur yağıyordu... İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda, Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep, Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar... Yüzler karanlıktı iki gözüm! Düşünceler dar, Bir geçit bulamıyordum sana, Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik, Hep yabancıydı çaldığım kapılar!... Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden! Oysa yürek yürek son yeşermemdi, Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur... Ah sonra o yağmur iki gözüm! Ah sonra o, Yağmur!... Şimdi, En kırık vaktidir uzak inbatların... Öykümüzün en yaralı yerinden, Damlar yüreğime ılık bir sızı! Sonra birden duyar gibi olurum, Hoyrat yağmurlar altında, Martı çığlıklarına karışıp giden Çocuksu şarkımızı… ! |
yüzün düşüyor aklıma, bir yaz akşamı önümü kesen muzip yasemin kokuları, öpüşlerin alnımda dudaklarımda, hani denizden çıkıp sabun kokulu bir havluya sarılırsın ya, ve yakamozlar dökülür saçlarından, denizcilerin sonsuz mavi sevdası, tenine bulaşır ve kokun gelir uzaklardan yorgun bir deve kervanı, mavi ipekler taşır rüyalarına sensiz kayıp bir türkü ruhum, ve beni çağırıyor denizin dibine düşen saklı düşler... seni özlüyorum mavi olsun adın aşkdan koyu düşlerden açık... |
Geçmiş yaşantıyı, yaşantıları, günleri, anıları, hatıraları, Özlemleri, düşleri, hayalleri. Ve en kötüsünü hatırlamamak!!! İstense de; arzu edilse de. Gerektiğinde mecbur olunan, Tekrarlanmasını istemediğimiz; fakat tekrarlanan, Aslında hatırlamanın tekrarlanmasıdır; HAYAT??? Geçmişin güzelliklerinin... Tarih sahnesinden silemediklerimizi, duygularımızın, Anılarımızın coğrafyasına aldırış etmeden... Hatıraların kimyasını deneyemeden!!! Sorunların matematiğini çözemeden, Hayat sırlarımızın felsefesini yapamadan, Paylaşamadan; sona ermektir belki de; Hayat!! SEN NE DERECE PAYLAŞABİLDİN; KENDİNİ, BİRİLERİNİ, BİRİLERİNLE KENDİNİ??? HAYATINI??? |
artık yoksun.. veda günü gelmişti.. ağlamalkı bir durgunluk vardı gözlerinde.. oysa; benimde gözlerimde akıtamadığım yaşlar vardı.. "anlayamadığın.." koskoca bir dünya yarattım bilmeni isterim.. yeni dünyamda yapayalnızım.. "bir ben varım" "birde şarkımız.." şimdi artık yoksun.. belki bir daha birbirimizi göremiyeceğiz.. göz göze gelemeyeceğiz belki.., belki o siyah gözlerinde "o herşeyi" arıyamayacağım.. gülümseyişinden korkup gözyaşlarından saklanamayacağım.. o zman seni başkalarıda sevecek şüphesiz.. şarkımız yine çalacak ılık yaz *******inde.. ama hiç biri; evet hiç biri göremiyecek artık gözlerime ki o bir damla yaşı, bakışı ve yalvarışı.. sana binlerce yıl tekrarlanan sözlerden söyleyemezdim affet.. gözlerim anlatsın isterdim herşeyi duru bir sessizlikle.. çünkü; "bir yerden sonra en büyük sevgi susmaktır.." bilirsin seni sevmek kendimi sevmek gibiydi.. kelimeler çekilmişti aradan.. yanlız bir sevgi vardı boşlukta.. beni anlayabilirdin.. herşeyim gözlerimdeydi.. baksaydın görebilirdin..! gözlerimde bir damla yaş vardı.. "ağlayamadım.." o bir damla yaşta ben vardım.. "anlayamadın.." |
Sevda yüklü bulutlar günaydın dedi bana bu sabah Arkalarına saklayıp kahkahası bol bir güneşi, Umutları toplamışlar yıldız uçlarından dün gece Yüreklerinde o çok sevdiğim yasemin çiçekleri... Kırmızı bir gülün kokusunda kondular pencereme Kanatlarında denizi taşıyan martılarla el ele... Ben de katılabilir miyim size, dedim Güldüler... Anlayamadım. Yüreğimi uzatıp penceremin pervazına, Onları izledim uzun uzun... Suskundum...Ve ürkek Bakışlarımı bıraktım bir yasemin yaprağına, Sustu... Dudaklarımla ağladım bir zaman Düşüncelerimi yıkadım, Ve bir bardağa koyup bıraktım Martının ayakları ucuna Gagasına aldı martı hepsini ve... gitti! Ellerimi uzattım, yağmurlar tuttu Bakışlarım ıslandı dudaklarımın kupkuruluğunda Anlıyordum... Koca bir yalnızlıktı her yağmur öncesinde yaşanan Bir martıyı bekliyordu düşünceler Terketmek için suskunlukları Yürekler hep el eleydi yasemin çiçekleriyle Ve güller kırmızı açardı sevda bahçelerinde hep Tatlı bir melodi uğradı kulaklarıma, sarsıldım! Sevincim gözlerimde nemdi yine işte Bitmişti nihayet yalnızlıklarım Gülümsemeleri getirdi melodiler başka dudaklardan, Gözlerinde sevda sözcükleri, Tellerinde mektuplar...! |
Içimde bir ümit var onun için burdayim, Belki gelirsin diye senin için burdayim Vakit çok geç olsa da gönlüm mahzun kalsa da, Yine ayni masada senin için burdayim Burada izlerin var Islanmis gözlerin var Verdigin sözlerin var Onun için burdayim Inan ki sensiz canim mutluluga düsmanim, Affet beni pismanim demek için burdayim Elini elime alip öylece bir an kalip, Sana son kez sarilip ölmek için burdayim Burada izlerin var... ! |
Yaşanacak çok şey var sevdiceğim Daha çok şiir yazılacak sevdamız üzerine Çok şiir dökülecek yüreğimden Daha yürek çok titreyecek Her bakışın vücudu yakan dokunuşlarında… Eller aşk şarkısını daha çok yayacak okşamalarıyla Gece yine bitecek… Sabah yine olacak… Güneş yine ışıyacak… Ve sen sevdiceğim Her yeni gelen günde sevgi dolu bakışlarımı yine göreceksin Ben her gülümsemene yine yeniden aşık olacağım Ve sen sevdamıza bakıp bakıp Yine korkuyorum diyeceksin … Korkuyorum kaybetmekten… Korkuyorum sevda büyümüzün bozulmasından Ve yine gülümseyeceğim sana Korkma diyeceğim Dün yoktu bu sevda Bugün var ama Yarın yok olacak diye düşünme Bugün varız Bugünü yaşa diyeceğim Daha yaşanacak cok şey var diyeceğim Yine buluşacağız Bakışlarımız yine sevişecek ilk sarılışımızda Yine sevişeceğiz… Tek ruh olacağız yine her sevişmede Yine özlem olacak… Ayrılık yine kıskanacak sevdamızı Yine ayrılacağız yeniden kavuşmak için Yine özlem dolu… Yine hasret dolu şiirler dökülecek dilimden Sana yönelen her bakıştan kıskanacağım seni yine Yine gülümseyeceksin sen kıskanmalarıma bakıp Seninim diyeceksin… Benimsin diyecegim Ve seninim diyeceğim… Yaşanacak çok şey var sevdiceğim Ben sevdamı yine anlatacağım beni dinleyen her yüreğe Yine coşacağım her ismini anışımda Her sevdalı bakışta yenilenecek sevdamız Ve her özlemde büyüyecek aşkımız Ve sen yine soracaksın bana… Daha ne yaşanabilir ki aşka dair Daha ne kadar coşabilir yürek… Huzur ve mutluluk daha ne kadar olabilir bundan fazla Yine gülümseyecegiz Ve yine diyeceğiz ki Yaşanacak daha cok şey var Aşka dair Ve bize dair |
Gün battı Çoktan açtı gece sefaları hasret bahçesinin Kuşlar çoktan döndü yuvalarına Sulara selam veriyor akşamın hüznü Yağmurlar geldi ellerinde güllerle, Gelincikler geldi kapıma, kan rengi karanfiller geldi Sen gelmedin… Yelda G-e-celer de, Hercai menekşeler ortağı oldu düşlerimin Uzun bir türküyle düştü yalnızlığıma martılar Ayın sevdası geldi gelinlik göçmen bir kızın yarım kalmış bohçasıyla Kayan bir yıldızın gözyaşı geldi, elemi geldi, yası geldi; Sen gelmedin… Ümit kayığında kürek mahkumuydu hayallerim Sabahları önce resmin girdi bütün odalarıma Saçlarındı gölgesi mahzun ikindilerimin Adın yazılı kaldı sokaklarında gönül şehrimin Söndü hasret rüzgârından, vuslatın yanan mumu Erguvanlar geri geldi yaz ortasında, Erken sonbaharlarda sardunyalar geldi, Sen gelmedin… Kırık bir vazoda bıraktın can elmasımı ******* geldi, gündüzler geldi, türküler geldi, gemiler geldi, son trenler geldi, Sen gelmedin…! |
Yüreğine sağlık olsun ...
|
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:36 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.