www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Ertuğrul Şakar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=73411)

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:20 PM

Ertuğrul Şakar
 
.....Kimsesizim Ey.....

Acının türküsü yürek tırmalar
Bir hüzün durdukça o yanık seste
Akşam çöktükçe,duruldukça sular
Ve çaldıkça gönülde mahur beste

Yar sevda hasretinde,ana bir yavru
Kıyma anam,kıyma yarim,kıyma hey
Bu dağlar yücedir sesim ulaşmaz
Yapayalnız akşamlarda kimsesizim ey...

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:20 PM

....Umu.....

Daha tatmadın umutsuzluğun çaresizliğini
Hissettiğin gerçekleşmeyen hayaller sadece
Acıyı duymak kezzap gibi
Boşluklarda gerilmiş azap gibi
Kanlanmış avuçlar gibi
Bilmiyorsun ki umutsuzluğu

Umut senin tat tuzluğun
Biraz uykusuzluğun
Belki de huysuzluğun

Daha tatmadan umutsuzluğu
Bilemezsin umudu
Ağaçta tomur gibi
Bir vadide sur gibi
Karanlıkta nur gibi

Tekrar düşün iyice
Bir yorum bul yenice
Umutsuzluk sanarak
Hüzünlere kanarak
Yitirme umudunu

Umu
Kumu
Umut
Dökülüyor ellerinden

Tutmalısın
Soğumadan
Çiçekler açacak bir sabah
Gün doğmadan daha...

Ertuğrul Şakar....Umu.....

Daha tatmadın umutsuzluğun çaresizliğini
Hissettiğin gerçekleşmeyen hayaller sadece
Acıyı duymak kezzap gibi
Boşluklarda gerilmiş azap gibi
Kanlanmış avuçlar gibi
Bilmiyorsun ki umutsuzluğu

Umut senin tat tuzluğun
Biraz uykusuzluğun
Belki de huysuzluğun

Daha tatmadan umutsuzluğu
Bilemezsin umudu
Ağaçta tomur gibi
Bir vadide sur gibi
Karanlıkta nur gibi

Tekrar düşün iyice
Bir yorum bul yenice
Umutsuzluk sanarak
Hüzünlere kanarak
Yitirme umudunu

Umu
Kumu
Umut
Dökülüyor ellerinden

Tutmalısın
Soğumadan
Çiçekler açacak bir sabah
Gün doğmadan daha...

Ertuğrul Şakar....Umu.....

Daha tatmadın umutsuzluğun çaresizliğini
Hissettiğin gerçekleşmeyen hayaller sadece
Acıyı duymak kezzap gibi
Boşluklarda gerilmiş azap gibi
Kanlanmış avuçlar gibi
Bilmiyorsun ki umutsuzluğu

Umut senin tat tuzluğun
Biraz uykusuzluğun
Belki de huysuzluğun

Daha tatmadan umutsuzluğu
Bilemezsin umudu
Ağaçta tomur gibi
Bir vadide sur gibi
Karanlıkta nur gibi

Tekrar düşün iyice
Bir yorum bul yenice
Umutsuzluk sanarak
Hüzünlere kanarak
Yitirme umudunu

Umu
Kumu
Umut
Dökülüyor ellerinden

Tutmalısın
Soğumadan
Çiçekler açacak bir sabah
Gün doğmadan daha...

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

...Mutluluk Şarabı Mayıs

Ben yeşillendim
Ağaç yeşillendi
Bahara taşındık

Ben çoşku döktüm
Ağaç çiçek
Beyazlı, pembeli, morlu

Bende aşk bir meyve
Ağaçta elma, kiraz, nar
Yaza doğru bir bahar

Ben yağmurlarla yıkanırım
Ağaç yağmurlarla
İliklerimizde can suyu

Ver elini ağaç
Ver elini bahar
Yeryüzü yeniden kurulsun

Raksın eteğinde ben
Buludun içinde ağaç
Mutluluk şarabı Mayıs

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

..Kutlu Doğum...

Rebiülevvelin onikisi, pazartesi
Kainat sarayının en anlamlı gecesi

Şafağın bağrı kor,cisim ateşi sönmüştür
Güneşe ışık veren cemal nur görünmüştür

Doğum sokağı kutlu, umutlu beklenenden
Cihanın canı doğan en muhterem anneden

Yüzü nurdan kadınlar zaman ve mekan dışı
Yüzyıllardan gelirler tarihin aklı şaşı

Firavun’un eşi Asiye başucu bekler
İmran kızı Meryem, hur-i in, nice melekler

En büyük yolcu için müjde sancısı ve ter
Susayan Amine mi, cihan ondan da beter

Bir bardak su verdiler ve “içiniz “ dediler
Etrafında sevgiden pervane kesildiler

Sütten ak, kardan soğuk, içimi baldan tatlı
Bir su; idrake yetkin değildir insan aklı

Nur mahşeri süsledi, sardı, o gece arşı
Şereflendirdi mahlukatı, sabaha karşı

Abdurrahman bin Avf(s.a.v) ’ın annesi Şiffa
El verdi peygamberimize bu dünyada ilk defa

Ay gibi cehresiyle mübarek zuhur etti
Ne büyük tecellidir kainatı diriltti

Her taraf nur rahmeti, Alem muazzam ihya
Pak ol ihsan deryasında ey günahkar dünya

Bir öksüz ki, alem onun öksüzüdür
Onsuz can dembeste ve yer, gök, yıldız ölüdür

Karanlık ufuklarda “ a’taynak “ bir nurdur O
Nice alemlerin sultanına sultandır O

“Allah yardımcın olsun “ dedi meçhulden bir ses
Dünyayı gördü gözü, nazar etti ve nefes

Gayya çukurlarında dolaşır küfür pisi
Kayzerler ve kisralar cehennem meşalesi

Nefesinden sonsuz misk kokusu yayılırdı
Gören gözler ilahi cezbeden bayılırdı

İpekten yumuşaktı,manzur münevver cildi
Muazzez vücudu da güçlü, orta haldeydi

Sevimli nezih cismi beyaz ve nuraniydi
Tebessüm, latif bir pembelik, onun rengiydi

Berrak göğsü ve mühürlü mübarek omuzu
Taşır güvercin yumurtası gibi rumuzu

Parlak alnı geniş, hilal kaşları uzunca
Avlar ceylan ruhu ala gözleri vurunca

Yaratılmış olanların eşsiz güzeliydi
Gülümsedikçe sanki yerler gökler gülerdi

Ey alemin önderi, Ey şefaat güneşi
Çırpınan insanlığa cömertlik, kerem eli

Ey herkesin yükünü çeken, Ey merhamet eden
Ey günahkarların sığınağı. Ey sevilen

Ey iltifat ve lütuf sağınağı, Ey Seven
Ey alemin tabibi, derman, şifa bahşeden

Sayısız eksiğimizle iltica kapımız
Varlığıyla aklın toz olduğu Sultanımız

Seni anmaktan aciz, anlamaktan da uzak
Varlık seni taklitte, sensiz var oluş tuzak

Milyonlarca senedir beklenen gelip geçerde
Hala mı madde, hala mı ruh çare olur derde

Eğer senin deryandan bir damla alabilsek
Buhranlar nasıl biter, denesek, görebilsek

Omzumda günahtan dağlar var Resulullah
Şefaatinin hedefine yöneldik Resulullah

İnananlar dertli, yaralı kalpler kan ağlar
Layık değiliz, lakin mümin ümidimiz var
ERTUĞRUL ŞAKAR

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

Adliye Koridorlarında

Adliye koridorlarında
Bir gün başlar
Beklerim umudu
Yaşarım telaşı

Açılır dosyalar
Kapanır dosyalar
Yazar bir klavye durmadan
Hep kaderi duyarım içimde

Sesler kesilmez sesler
Hüküm bir sessizlik çiçeğidir
Bir terazi tartar
Yasa maddelerini

Bir hakim beklersin
Yolcu bekler gibi
Akrep ve yelkovan işler
Sabit ve dikeydir kapı

Adliye koridorlarında
Gün,güneş, zaman gider
Bekleyerek gidersin
Sabırla bir karara
20.07.2005 saat.11.00

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

Ah Şiir

Su bardakta ne kadar gerçek
Taş bir heykelde

Neden kendimi tanıyamıyorum
Kalıplar içinde

Gelin arabasından bir dua yükselir
İner bir basamak daha bir gelin

Dostlar tanımam için vardır
Betonu delmiş bir çiçek

Başıboşluğun adını cumartesi koydum
Zaman hamağında ki keyfim

Kaçamak gibi yüzümde ki pembe
Ah merak, ah aşk, ah şiir

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

Akşamın Deresi

Yak da git alev alev gönül penceresini
Boya; kızıllığınla akşamın deresini
Yangınlarımı kanat, kan rengi gözlerinle
Lav akışlarla boya yeryüzü küresini

Üzerime sür de dur, al giyinen karayı
Deş sen çakallar gibi, sevda yükü yarayı
Beni yerden yere çal, yenilsin omuzlarım
Kırmızı dudağından kur kıyamet sarayı

Sevginin kuleleri hayalete dönüşsün
Sarhoş bulutlar şimdi kadehlerle öpüşsün
Gerçek diye ne varsa silinsin baştan başa
Yalanlar gerçek olsun, aşk uğruna dövüşsün

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:21 PM

Alacakaranlık Bu Sevda

Kara *******in yıldızları gibi bakan gözlerin
Üşümüş çiğ tanelerince gözlerime konuyor
Alacakaranlık bu sevda

Tül dökülüşlerinde bir hüzün çağırıyor
Beklenmedik çalkalanışlarla gönlümü
Deniz basması gibi yıkılıyorum esmerce

Sıcak ve soğuk arasında bir duvar nasıl olur
Bir duvar çiçek açar mı ansızın
Ansızın dinmek bilmeyen bir yağmur
Bir yağmur bekletilmek tanımayan sızın

Ben ben tepelerinde terkedildim
Terkedildim beyza umutlarla *******e
******* çekingen kelimeleri sever bildim
Bildim yürek aşk saklıyor hecelere

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:22 PM

Alıp Çileseydin Beni

Gitmeden evvel
Ne olurdu dinleseydin beni

Alıp veremediğimiz neydi
Bir umuda bileseydin beni

İşte sabah, işte akşam; hayat bu
Alıp kalburlarda eleseydin beni

Karanlık, aydınlık, nedir gölge
Kuru bir gönle alıp çileseydin beni

Gittiğin ufuklara düşmeden önce
Yanında kısrak gibi yeleseydin beni

Akşamı giyinirken odamda acı
Ne olur bir kerecik dileseydin beni

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:23 PM

Allahım

Allahım
Bana değer veriyorsun ya
Beni seviyorsun ya
Bende seviyorum yarattıklarını
Değerli görüyorum kendimi
Senin ayetin olduğum için
Senin için

Vuslat
Perdelerin kalktığı an
En muhteşem zaman
En harika mekan
Vuslatını nasip eyle
Ey Rahim,Ey Rahman

Sana giden yollarda
Suç
Günah
Ateş
Karıştı birbirine
Ulaştır Allahım
Visaline
Visaline

Allahım
Sonsuz Varlığın için şükürler olsun
Bu fani bedenim içinde bana değer verdin
Maddemi ruhlandırdın
Düşünce verdin
Eşyayı tanıttın
Kavramayı öğrettin
Eleştiriyi

Allahım
Sevmeyi öğrettin
Aşkın aysberk dolu kutuplarını
Ya da ekvator sıcağı gibi
Yanmış sevgileri
Seni tanımayı öğrettin
Seni bilmem için
Kulluk şerefi verdin

Allahım
Mutluyum korkularımın içinde
Korkuyorum sevinçlerimin içinde
Göklerinden düşmek istemiyorum
Ateş kuyularına

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:23 PM

Altı Nisan Sessizliği

Güneş ve mutluluk tasında uyandım
Alaca karanlık yorganların içinden

Gözlüklerim daha bir oturmuştu ışığa
Kuşlar gibi sevdalanmıştı içim pır pır

Avukatlar günüydü beş nisan sahi
Eş dost hatırlamadan unutularak gitti

Kırıştırılmış yüz çizgilerinde insanlar çok ciddi
Çok ciddi ve soğuk dost olmaya

Sevmemeliyim desem de yapamıyorum
Her yaprağa, her ışığa gözüm kayıyor

Ağlak kızların alçacık çenelerinde çiçek
Gabar Dağında bahar kan sızıyor

Bir gövde büroda, bir gönül yasa tanımaz bir pergel
Önü kesilmş maddeler kalın kalın kitablarda

Sakın elindeki ve içindekileri lekeleme
Senin şelale akışlarını hep seyrediyorum

Altı nisan sessizliğinde bıyıklarım beyazlıyor
Kar beyazı çiçek beyazı gibi dönüşüyor aşka

Uysal bir oya gibi tabiat eteklerimde
Çok sessiz çiçeklenelim, pekala, birden

Pekala, bir avukatta çiçek takabilir bir yüreğe
Yeniden ölçmek için bir yüreğin debisini

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:23 PM

An Anılara Gömülmeden Gel

Bir an ne kadar önemli
Her an bir başka an

Kaybetmeden bir nefesi
Duymalı en duru sesi

An açan bir çiçek
Solmadan koklanmalı

Gel cimri ol alabildiğince
Hovardaca saçma zamanı

Yaşamaksa tadım tadım
Hayat olmalı adım, soyadım

An anılara gömülmeden gel
Uzanırken mutluluk dediğin el

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:23 PM

Anla

Yüzleş ölümünle
Hayatı ne kadar sevdiğini anla

İçindeki söyleyemediğin tutku
Seni düşman kılan zamanla

Kaçma korkularından,ver elini
Şeytandan kaçırdığın imanla

Sevdiğini şimdi söyle,seviyorsan eğer
Yaşayamazsın nefret sarkacında zanla

Korkma bir şey isterken,elma gibi
Karşılaşırsan,sarılmış bir yılanla

Düştüm ki düşüşüm ölçü bilmez
Aldatma kendini türlü yalanla

Gel,ölümünü iç kevser gibi
Yaşa ölümün ulaşamadığı canla

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:23 PM

Anlatacağım İçimi

Anlatacağım içimi
Kulaklarında şenlik
Anlatabilecek miyim kendimi
Kulaklar binlik onbinlik


Düşmanda yorulur
Yalnız bir savaşı özler
Pencerelerde bayraklar
Harp biter
Askerler gelir,barış gelmez

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Anne

Bir çocuğum sanki hiç büyümemiş
Seninle birlikte olunca anne
Hayat yokuşunda hiç yürümemiş
Dizinin dibinde kalınca anne

Mevsim bahar ise sensin tabiat
Gönlüm bir kuş olsa olursun kanat
Gözlerin ruhumda en büyük sanat
Sevgin her hücreme dolunca anne

Ne güneş isterim,ne ay,ne dünya
Gördüğüm en güzel en güzel rüya
İstemem başka bir hayal ve hülya
Mutluyum yanıma gelince anne

Seninle içiçe mevsimler,yıllar
Koşsun sana doğru gittiğim yollar
Sırtımı okşayan buselik kollar
Kurbanın olayım yolunca anne

Şenlenir seninle kapımın önü
Hayalin doldurur bütün bir günü
Kelime bulamam övmeye seni
Ben bir çiçeğinim dalınca anne

Gönül fırtınamı gözün dindirir
Öfkemi şefkatli sözün dindirir
Hüzün yağmurumu yüzün dindirir
Dünya benim olur gülünce anne

Cennet ayağının altında pınar
Sevdam bir kelebek,yanına konar
Doyumsuz bir hasret içimde yanar
Sürükleniyorum selince anne

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Aralık Ayının Koridorunda

Aralık ayının koridorunda
Beni sakla sıcak yüreğinde
Söz diye neye değer veriyorsan
Ses,melodi,titreşim

Kimse bilmesin varsın
Ayazın,karın,yağmurun arasında
sıcak bir yüreğin atışını

Yaşamak var ya gider ayak
Kimsenin göremediği bir havada
Ruh dediğimiz sonsuzluğa uzanan bir iklimde
Ve gözlerinde
Ve kulaklarında

Parıldarsan,şarıldarsan,ben duyacağım
Paltomun içinde müzmin görünüp
Görünüp,görünüp kaybolacağım
Yeşil yaprakların bittiği yerde
Son daldan düşen ben olacağım

Uyuma diye haykır bana
Seslen kapanan göz kapaklarıma
Geçen günler geçti
Kalan bir kaç yaprak yeni yıla

Aralık ayına dalacaksın
Son seviyi sunmak için bana
Harçlığı yaşam olan
Sevgiyi kutsasana

Seni benliğime alıyorum
Bu aralık ayında
Uzun bir aralık da bırakıyorum
Döne döne bana gelmen için
24.12.2004

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Ararım

Tercümeye gerek olmasa bile
Zambak bakışları yüzde ararım
Gözlerim yüzüne konmasa bile
Şekil şekil seni özde ararım

Fırtına içimde yıllardır bitmez
Hasret kervanları bir adım gitmez
Sanat dediğin şey özleme yetmez
Benle paylaştığın sözde ararım

Tebessüm yangının gülen şeklidir
Sevdanın zincirle gelen şeklidir
Suskunluk ruhumun selen şeklidir
Ilgıt ılgıt düşen hazda ararım

Mahçup gülüşünü serdiğim köşke
Mutlu nağmelerle dolsaydık keşke
Tellerle titreyip ağlayan aşka
Yanık türkü yakan sazda ararım

Sevmenin ucunda sevilmekte var
Sevda burçlarından kovulmakta var
Ölüm gibi sonsuz savrulmakta var
Son baharım diye güzde ararım

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Aşk Sabırsızlık Çeker Sabırda

Bir son var diye bekleyecek miyiz
Kilitli arzularımızın karanlığını
Aşk sabırsızlık çeker sabırda

Sözlerin saklandığı kuyularda
Kaderin sarsılmayan tiranlığını
Hayal bakışlarımıza ekleyecek miyiz

Nefreti öğrendik sessiz zamanda
Bekleyen soruların varlığını
Çelik kafeslerle çevrilmiş düşler, acımasız

İşlenmiş bir dantel gibi yamasız
Bıraktın ardında şiir duyarlığını
Aşk son teldi bu kemanda

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Aşk Sofrasında ki Kadeh ve Mey

Ses çağrıdır, hareket çağrı
Renk boyar durmadan ışık
Yürek insan olana ağrı
Sevmek, yeni elbise gibi şık

Bir tuhaf hissederim kendimi
Her duygu esintisinde yaprakça
Bütün kirlenmiş renklerin birlikteliği
Nasıl da biter akça pakça

Hissedebilmektir herşey
Tadı,kokuyu, varlığı
Aşk sofrasında ki kadeh ve mey
Sadece bir zaman darlığı

Sonlu'nun yankısı konaklıdır
Sonsuz ses ebediyet
Bir ip üzerinde uzan, dur
Başka boyutları seyret

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:24 PM

Aşk Ve Sabır Söz Kepazesi

Suskularımın buruk tadında
Yaşamın desenleri çizili
Ötesinde ne var hiç bakmadın mı
Hasret ve umutlar boncuklarla dizili
Her zaman olduğu gibi inanmadın mı

İnançlıksızlarınla sevebiliyorum seni
Sınırsız tortulardır günün mezesi
Şiiri seviyorsun ya gün günden yeni
Aşk ve sabır söz kepazesi
Giy çıkar şiir elbiseni

Sözlerin boyalarını kazı bir kez
Bir kez beni anlayabilsen ne olur
Bir kez güvensizliklerini al ez
Bir garip dua gibi seni solur
Suskular hayal kırığı umutlarla melez

Ertuğrul Şakar

OrDeRPrOs 07-01-2007 12:25 PM

Aşkı Nefret Trenlerinde Bıraktık

Heyecanlarımdan başka hiçbir şey yok elimde
Sahillerin suyunda yürümekten başka

Sevmek varken sevmemekte direnen aşklarımızla
Ne kadar krokiler karaladık buruşuk kağıtlara

Aşkı nefret trenlerinde bıraktık çaresiz
Zaman ödemelerinde kadere ilmekler attık

Beni bulmak ve beni anlatmak olmalıydı sözüm
Hep sende kırık bir plak gibi takılıp yattık

Tanıyor muydun yeryüzünü ve beni bilmiyorum
Geçmişin bahçelerinde üzümler tattık

Her anafor ters bir piramit gibi durur
Bazen de birbirimize birer sırattık

Gece yarısı ve sabah düşünceleri bir olmuyor
Hayallerimizi uçurduk, belki de böyle battık

Yine seni anlamaya çalışmam hep nafile
Ebruli bir renk katamıyorum su üzerinde aşka

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Ay'ın Gümüş Gözyaşları

Ay gümüş gözyaşlarını yaydı
Karanlık dünyasına insanların
Ay niçin şahidi olaydı,
İnsanların saklandığı karanlıkların

Yıldızların parlamasında suçu yok
Kaç yıldız olduğunu bile bilmez gökyüzünde
Yeryüzünün yörüngesinde bir ok
Bekçiliği için bir şey yok elinde

Ay'ın gümüş gözyaşları aynamda
Bana hüzün sunuyor tas tas
Ay suçlu değil bu sevdanın sonunda
Benimdir sana duyduğum ihtiras

Ay'ı ben ağlattım bu perişanlığımda
Benim için ağlıyor desem yeri
Ay her gece bulutların ardında
Gözyaşlarıyla seyrediyor sevenleri

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Aylardan Kasım

Aylardan kasım
Bu ilk değil aksırışım
Düşen her bir yaprak
Parçalanan aşkım
Kocaman leylekler sıcak iklimlerde
Ben serçelerle
Başbaşa kalmışım

Yağar biteviye yağmur
Şehir sisli
Hayat kavisli
İçimde bir dişli
Sıkar ha sıkar

Ey sevgi dediğim umut
Gel...
Beni bu karanlıkdan çıkar

Aylardan kasım
Yağmur yağmur aşkım
Ağlar

Sevmek
Karakışa
Emanet

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Ayrılık Başlangıçta Vardı

Ayrılık başlangıçta vardı
Gün ışığı süreli olsun isterim
Karanlıkta tohum korkarak bekler
Son, yorgunlukların bırakıldığı kadehtir

Kavuşmak bir ateş gibi sarar
Çatırdar kemik eklemsi
Krallar taç töreninde tükenirler
Irmak, suyun ağlar görünüşüdür

Sakın beddua muskalarıyla dolaşma
El ele hayallerinle tutsak
Serüven dediğin kara kutu
Oyun ve yosun içinde yorgun

İşte uçtu içindeki güvercinler bir bir
Gelincik çiçekleri kuşattı anıları
Eridi taşlara sarılıp yatan kar
Ey Nisan, Ey Yalnızlık, Ey Aşk Çiçeği Bahar

Uyanmaz ninnilerle uyuyor sevgi
İçini kemiren kurtlar besleniyor hücrede
Yürüdüğün adımlar hep iz yapardı
Ayrılık başlangıçta vardı

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Ayrılık Vuslat İçindi Hani

Ayrılık vuslat içindi hani
Hani gözlerinin içindeki yıldızlar
Kış sonu ayazlarla gelecekti hani
Hani ayrılık rüzgarında ki uçan tohum

Boşuna mı damladı gözyaşı dediğin yağmur
*******e yapıştırdığın ah lar karton muydu?
Boşuna mı bunca döktüğüm şiir
Suskunluğun kuru bir pardon muydu?

Gelincik çiçeği bir kalp de demlenecekti
Cemre cemre ağır ağırdı aşk
Yalan sevdanı kim bilecekti
Ayrılık rüzgarıymış meğer yeşeren başak

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Baba

Seni nasıl kaybettim
Nerelerdesin
Özlemin burnumun ucunda sızı
Alınyazı

Gün, güneş, çiçek, kuş
Sensizliğin farkında değil, sessiz
Dalga oynuyor
Rüzgarla

Hücresine atom bombası konmuş
Ben miyim hedefte
Beni avut
Unut

Herkesin sevgilisi yanında, sımsıcak
Bir dağ gibi sırtını yasladığı
Hasretin çarpanlarıyla zorluyor
Babam

Seni düşünmemek istiyorum, yok saymak
Seni girmemiş kabul etmek dünya haritasına
Zamanı sıfırlamak, bütün rakamları yakmak
İsterdim büyük adam

Seni nasıl kaybettim
Bir fincan kahve içemeden karşılıklı
Kavgaları durduramadan
Diyemeden 'Babam haklı'

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:17 PM

Bahar Benim Dersen

Bahar benim dersen
Anlarım rüzgarların niye estiğini
Gökyüzünün niye darmadağın
Mavinin arabalarını çektiğini

Bahar benim dersen
Çığlıklarımı yamarım çiçeklere
Ela gözlerimi arılara verir
Gönlümü kanat yaparım kelebeklere

Bahar benim dersen
Tabiat daha bir güzelleşir bu mevsim
Firari bir yürek benim dersen
Gelir elbette hayatı sevesim

Bahar benim dersen
Bütün delilikler sensin demektir
Bütün havalar,bütün aşklar,yapraklar
Tohum çatlasın,sevsin demektir

Bahar benim dersen
Başımı döndüren hava sensin
Ciğerime çektiğim sabah sensin
Sevi,hayat,mutluluk sensin

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Baş Düşmüş Kırık Omuz

Su susar ayna olur
Yüz düşer sessizliğe
Beşgen beşiklerde yıldız

Bütün enerji kovulur
Bürünür ıssızlığa
Ne kadar sakin sonsuz

Yüreğe aşk oyulur
İlkel ilkeler buzluğa
Kokuşmayı savmak için tuz

Sürahi camı çevre bulur
Su özenir özgürlüğe
Yürek camı tuz buz

Müzeye müzmin konur
Sevda suyu süzmeğe
Baş düşmüş,kırık omuz

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Başıboş

İşte bir artık zaman
Kararsızlığına kararsız
Zararsız
Hiç kimseye yararsız

İçimde bahardan çıkmış bir duman
Ne umudumu dolduran biri
Ne ileri, ne geri
Ölü gibi bir diri

Hiç tüketilemiyecek bir an
Belki iyi,belki hoş
Buruk bir hüzünle çoş
Başıboş

Yüreğimi yoruyor kan
Gülün rengi kırmızı değil
Tatlı sözlerle omzuma eğil
Hem öv, hem övül

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Başlangıç

İçimde yatan kelime
Sonu istememe arzusu

Direnç gösterdiğim sıradanlığa
Yaşamayı duymanın sezisi

Devredilmeklerden kurtaran beni
Pırıl pırıl bir eşiğin kuzusu

Uygar soyunmalarda ön söz
Antik ilişkilerin mazisi

Sabahları onun için seviyorum
Işığın, rengin, aşkın tazesi

Oğulcuk Otu gibi olacak
Öncesiz oynamaların gözesi

Başlangıç tadında bir evren
Gariban gönlümün mezesi

Akıl can derdinde insafsız
Başlangıç, hayallerin müzesi

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Bayrak

Ezanla birlikte yayılan seda
Şehitlik ufkunda yükselen nida
Ay yıldız beyazı şafakta sevda
Doğan güneşimsin,alımsın bayrak

Akar nehirlerde, dimdik dağlarda
Mavi gökyüzünde,İrem Bağlarda
Vatan coğrafyamda,sonsuz çağlarda
Gündüzüm,gecemsin,dalımsın bayrak

Tarih kubbesinin şanlı ışığı
Hürriyetin ruhu, nesil beşiği
Zaferler başbuğu, Hakk'ın aşığı
Devlet ezel ebed,yolumsun bayrak

Dua'da,sevinçte; umutla yeşer
Millet yaşar ise bayrakta yaşar
Gelecek çağların çoşkusu taşar
Atiye uzanan elimsin bayrak

Ülküm seni dikmek bütün burçlara
Kanımı,terimi katmak harçlara
Baş eğdirmek cümle alem taçlara
Şerefim,kudretim,kolumsun bayrak

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Bekleme Labirentlerinde

Bekleme labirentinde ışık
Saklanır duygu yoğunluğunda

Ana tanrıçalar toprak olur
Tunca döker insan suretini

Hep kendini anlatmak için
Ne heykeller yapılmış, ne taşlar oyulmuş

Ne kafalar uçurulmuş kılıç kılıç
Ne gözyaşı toplamış avuç

Suç yürekteki uçan sevinçte
Suç atardamarların içindeki kanda

Söyleyemeden susmuş taş tanrıçalar
Şekiller susmuş, kazılan taşa toprağa emek

Ve bende susacağım çığlıklarımın dehlizinde
Bahara taşıyamadan sevdayı

Çeperlerini vura vura aşk
Son yorgun kanatlarını da bırakarak semaya

Nasıl düşerse yer çekimi kuralları gibi
maddenin düşüşü gibi ağır sevdalar

Can kalmamış canan kalmamış hayallerde
Bir yeşermiş umut tamamen kuruyacak

Bekleme labirentlerinde seni
Saatler susacak son enerjisini kullanarak

Enerjiler tükenecek karanlık akşamlarda
Şarkılar tükenecek tana ulaşamadan

Bitmek karanlıklar içinde kaybolmaktır
Ana tanrıçaların taşlaşmış biçimlerinde

Kazma vurulmuş gibi yüzyıllar sonra
Yüzyıllar sonrasının yorganları altında

Bekleme labirentim olsun diye suskun yüreğim
Ebedi bir kumsalda zaten kırılmış küreğim

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Beklemek Nasıl Bir Şeydir

Beklemek nasıl bir şeydir
Bekliyorum derken bekliyor muyum
Geçmişle gelecek nerede
Nerede yüklendiğim pirizma renkleri
İçimden geçen ayrışan renkler mi

Beklerken boşu boşuna mıydı
Hoyrat vakitler saçıldı mı hovardaca
Yoksa içten bir oluşum muydu tohum
Çölün içinde akmıyor mu kum
Çatılan kaşlar mı, tüfenkler mi

Beklemek belki bir öğretmenliktir
Sevgiyi,vefayı,maziyi tazeleyen
Tetikler geleceğin meyvelerini
Yoksa hayallerin kuruması mı beklemek
Beklemek bulamadığımız kervanlarda denkler mi

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Beklemeler

Beklemeler beni usandırıyor
Her gün haber gözlemek yüreğimde

Bir merak taş gibi oturup duruyor
Çalkalanıyor zaman eleğimde

Gün ortası elim kolum bağlı
Cam aydınlığında hasret karalığı

Düşüncem meraklarda eğili
Hayal kapımda bir rüzgar aralığı

Esinti senin gelmen belki ansızın
Çöl sıcaklarında yağmur bulutu gibi

Lök diye oturuyor bağrıma sızın
Bekletiyorsun mesafesiz bir garibi

Beni usandırıyor sensizliğe alışmak
Yüreğimde gölgen büyüyor durmadan

Boş odaların yalnızlığında çalışmak
Nerelerdeydin deyip,soru sormadan

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Belirsiz Çizgiler

Geçmeli zamanlarda bir teğet
Belirsiz çizgiler döker

Ne daire olmak sevdası vardır
Ne enlem, ne boylam

Dikine baksan, yani dik değil
Yatay düzlemlerde kambur değil

Delik bir kova gibi dökülüyor aşk
Bir ıslaklık ki şebnem değil

Çalkalanan yürek denizinde
Göz göz değil, söz söz değil

Ela gözlerimi saklamalıyım kapatıp
Sözlerim beyan pazarında hep remel

Teğetlerde kalakalmış pek çok 'evet'
Hatıraların koruluğunda büzüşür

İskit inançlarını uyandıran arzular
Arzular kapalı kapılar önünden geçmeli

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Belki Diye Bir Şey Yok

Belki diye bir şey yok
Belki bir aldatmacadır

Yol ayırımına bırakılan bir şans
Tekerin takıldığı bir tümsek

Dudaklarımdan uçurduğum her belki
Bir kararsızlık pıhtısıdır

Kapalı pencerelere vuran rüzgar
Bir çiçeği kemiren rastgele bir böcek

Ne baharlar, ne kışlar devinir
Zaman beton kalıplarla gelecek

Kurumuş bir ağaca bakıp bakıp
Belki yeşerir diyemem

Doğmamış bir çocuğa söylenen bir ninni gibi
Belki diye bir şey yok

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Ben Beni

Hayal olsa,rüya olsa,düş olsa
Senin ile görüyorum ben beni
İçimdeki menzil aşksa,gönülse
Sende bulup sarıyorum ben beni

Söylenecek sözün var mı manası
Yanardağca gönül koru yanası
Bir gölgeye zamansızca sinesi
Sana doğru sürüyorum ben beni

Bir biçare olsam bile severim
Çilem ile çileleri örerim
Bulduğum an gözyaşıma sıvarım
Ancak sende arıyorum ben beni

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:18 PM

Ben Dua Seviyorum

Duygular duraksızdır
Zaman gibi akarlar
Her an, bir başka andır
Şimşek gibi çakarlar

Sakın gözyaşı dökme
Yağmur yağmasın sakın
Sevgisiz fidan dikme
Nefret yormasın sakın

Ağlayarak, umuda
Varamazsın bunu bil
Pişman olma, bu yolda
Gözyaşını hemen sil

Kutsal bir mabet kalbin
Bir çocuğum, hem masum
Aşk duadan ibaret
Ben dua seviyorum

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:19 PM

Ben Sana Geleceğim

Ben sana geleceğim
Zamanı adımlarımla bölerek
Şekil karelerini
Panosuna asarak
Gölge yutacak cismi
Ben sana geleceğim

Düşlemek ne kadar katı
Mermer damlaya esir
Özgür kuş uçmaz
Demir kafes erir

Bu son kanatlanışım inan
Ben sana geleceğim
Geleceğim

Ertuğrul Şakar

GooD aNd EvıL 12-10-2008 07:19 PM

Bende Saklısın

Bitmez karelerde zamanımdasın
Hafızama aldım bende saklısın
Gittim diyorsun ya hep yanımdasın
Hatırama daldım bende saklısın

İşitip sesini şen kahkahanı
Seninle doldurdum bütün cihanı
Çöllerimde buldum yeşil vahanı
Hayatıma saldım bende saklısın

Kopmayan iplerle seni bağladım
Her gece dizinde meczup ağladım
Hayal vadisinde çoştum çağladım
Seni senden çaldım bende saklısın

Gönül kandilimin ışığı sensin
Umudumun bitmez beşiği sensin
Şu garibin bir tek aşığı sensin
Seni canda buldum bende saklısın


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:42 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.