![]() |
Ümit Şener TA
ANILARIM ÇALMAYIN KAPIMI
siz unutulmayışın yüzleri anılarımda çatlayan. dolaşmayın koridorlarımda uykusuzluğumun çocukluğumu getirmeyin bana ağlayışlarını pencerelerin oyuncakların kırılışını rüzgarları getirmeyin tenimi süpürerek esen anılarım! çalmayın kapımı. |
BOYALI BEDENLER
ağaca vuruldu açığa saldığım imgeler yapraklarla boyandı bedenleri mavi pardösülü kadınlar gibi oturdu gözlerinde hüzün saçları ıslandı yağmurlu şarkılarda kara kanatlı melekler düştü yapraklara suyun yansımasında boğuldu aynalar |
ÇAĞIRIYOR CEHENNEM
sokuldu şeytanın namlusu usulca dizlerine döktüğü karanlıktı tapınaklardaki rahibeleri ayartan çağırıyordu cehenneme bilinmezliğin can suyu kapıların arasından. |
ÇALINAN PLAKLAR
aldatılır kadınlar milyon kez ışıklı şatolarda eksiltir cezalarını tanrılar cehennemin son durağıdır arzu sabahlara çalınan plaklar döner sönmüş bedenlere yanar kandiller cansız uyanışlarda |
DELİLİĞE ÖZLEM
uzaklık kırılma birbirini tanımlamıyor mu? hangi geçmişe sığınıyoruz hangi dünde harcıyoruz şimdileri delileri seyrediyorum gözlerinde yalnızlığa özlem belki gözlerindeki yalnızlığı özledim yaprağın gözlerini bağladım rüzgara bıraktım tenimi kentleri gördüm her gezginin bağrında kırılan savruldum bir avuçtan bir avuca nasırlar bıraktım bana dokunana gezme gönül savrulma yapraklar gibi deliliği mi özledin |
DİLİ TUTULDU DENİZİN
dili tutuldu denizin anlam veremedi delirmiş yağmurlara gemilere dokunmadan yağan dokunmayan kıyılarıma nicedir denizci hasreti çekerim unuttum diri göğüslü kızları sullarımla sevişen unuttum tuzumla yanan tenlerin kokusunu gelin girin sularıma günahınızı bana verin ben almadım çocuklarınızı babalarınızı bir kızlarınızı aldım gemicilerimi çalan. |
ESMER BAKIŞLI KADINLAR
******* süzer beni sabaha kadar esmer bakışlı kadınlar uykumu böler gerdanlığı yıldızlardır koynunda binlercesi ölür uykumu çalma be kadın sabahım var benim sarışınlığım var saçlarında cesur çocuklar büyür güne çalma beni |
ISINMIYOR BEDENİM
ayaz bir ressam giydiriyor soğuğunu tuvale camlara tıklatıyor kar perileri ben üşümezdim küçükken kıvrılırdım sobanın dibinde sığardım en sıcak köşelere kardan adamlar korkutmazdı beni büyüdü dışarıyı seyrettiğim camlar korktum küçülen kar tanelerinden olmuyor şimdi ayaklarıma çocukluktan ısıttığım çoraplar |
MASA SARHOŞ
gitti görüntüler meyhanenin aynalarından boşluğun ayakları kaldı taş plaklarda dönen masa sarhoş çiçekci kızın buseleri de gitti açılan kapının ağız kokusuyla |
MASALLARI UNUTMAK
deniz kabarır, dalgalar ıslatır derinliği karşımda bir gemi hazırlanır bir çocuk görürüm gidemem sarılır ayaklarıma iskeleler vurulur gitmelerim kızdım taşladım denizi gemilere ulaştıramadım döndüm gülümseyen çocukluğuma bırakamam! büyüdü mü yüreğin? masalları çabuk unutmuşsun! gidemedim! |
MERDİVENLERDEN DÜŞER BABAMIN SESİ
yanlışlını duyuyorum yüzümün bomboş ne kadar da benziyor ölüme bardaklar düşüyor merdivenlerden soğuk kışlar teneke kutuları ısıtamadığım kadınlar babam düşüyor ardı sıra anneme kıyardı öldürürdüm her gece titremesi düşerdi elerimin |
MUMLARI SÖNDÜREN PALYAÇO
Öldü doğum günüm palyaçolar geçti birer birer mumları söndürerek elleri gördüm beni alkışlayan babam! taş bir yürek her gün bana atan öldü hatırlardım doğum günlerini mum dikerdim duvarlara kayıp şimdi suratlar konuşmayan duvarlarda |
RÜYALARINIZIN DİLSİZ SOYTARISI
ben deliyim rüyalarınızın dilsiz soytarısı dudaklarınızdaki tebessüm benden uyandığınızdaki benden gecenin ıslaklığı düşlerde girdiğiniz boşluklar sarayı yalnız uyanmalarınız benden pırlantasıyım kraliçenin tacındaki göz yaşlarınızla kırılan ben deliyim, rüyalarınızın dilsiz soytarısı |
SANDIĞIN GÜLÜMSEMESİ
bahar yalan söylemiyor dağlarda eriyor kar güneşi kovalıyor gölgeler sesi duyuluyor gelişinin şeker bayramlarında çocuklar seviniyor bakışlarını çağırıyor gün ışığını azaltıyor yavaşça kayboluyor eteği ayak seslerinin bir kıyıda paslanıyor sessizlik yağmura düştü tabureler yaprakları kovaladı rüzgarın adımları ıslandı günahı şehrin kadın kapattı göğsünü gidene sandığına koydu gülümseyişini |
ÜŞÜDÜM
uzaktan yakalanır bazı düşler bardak gibi kırılır dün parçalarını kibrit kutularında saklar çocuk uyanıp baktığında çoğalır sığmadı bir yere anılarım çoğalmadı uykusuz dolaşmalarda avundum duvarlardaki gölgeleriyle kadınım üşüdüm sabaha kadar ÜŞÜDÜM uzaktan yakalanır bazı düşler bardak gibi kırılır dün parçalarını kibrit kutularında saklar çocuk uyanıp baktığında çoğalır sığmadı bir yere anılarım çoğalmadı uykusuz dolaşmalarda avundum duvarlardaki gölgeleriyle kadınım üşüdüm sabaha kadar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:37 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.