![]() |
Erhan Güleryüz
ACINDIRMA ŞİİRİ
Sağda, solda izlerin var. Zor oluyor bazen uyanmak. 'Zaman en iyi ilaç' derdi babam. Toparlanmaya çalışıyorum. Kendime yeni uğraşlar buldum; şiir, resim, tiyatro, sinema. Seni yazıp, seni boyuyorum. Seni oynayıp, seninle uyuyorum. |
ADI KONMUŞ AYRILIĞIN
Ben o eski ben değilim, çok değiştim elde değil Ben o eski ben değilim, yüzüm gülse içim zehir Ayrılığın sürükleyip kıyılara vurdu beni Kaybedenler kumsalında her gün ağlıyorum Akan yıllar sürükleyip kıyılara vurdu beni Kaybedenler kumsalında seni bekliyorum Esti rüzgarlar Bir şiir oldun dudaklarımda Tarih olmuş şarkılarda Hep seni söylüyorum Adı konmuş ayrılığın çok iyi biliyorum Seni hala seviyorum Günü geçmiş bir sevdayız çok iyi biliyorum Seni hala seviyorum. |
AH BU GÖNÜL
ne hataların acısı ne ayrılığın sancısı bu sabah mutlu uyandım bitti artık kendimle aşkın kavgası bedeli ödenmiş sevdamın acısı yamanmış dünyanın yinede gelince aklıma yağmurlarda bakışların ah bu gönül seni deli sevdi güzelim seni hep sevdi yağmurlarda solan yüzüne tutuşur bulutlu gözlerine |
AH BİR ÇOCUK KALSAM
Biz hep çocuk kalmalıydık aslında. Üç taş, üç cam olmalıydı hayat. En büyük kavgamız gazoz kapağından çıkmalıydı ve en büyük acımız öğretmenimizin başka şehre tayini olmalıydı. Biz hep çocuk kalmalıydık aslında. Büyümeğe özenmeliydik büyümeden... İnsan dediğin, yürükçe yorulan, yoruldukça ağlayan bir taş değil mi? Çözmesi zor değil. Sen ansın, yaşanan zaman... |
AKDENİZ..
Cebimde ucu ucuna yetecek bir para Ve içimde bir umutla Bir çanta ve anılar koyuldum yola Akdeniz MERHABA...! Tarlada patikada dağlarda Başka bir tad var yollarda Çok yorulmuş bir haldeydim Kendimi buldum aşkında. Bekler sahilde meltem içimde fırtına Yeniden de, sevebiliriz............AKDENİZ |
Alan
Ara Sıcak Ateş gibi bir öğle vakti denize üç kilometre ensemden döküldü aşk önümden dizlerime... oradan sandaletlere ve toprağa... |
ANLATSALAR GÜLERDİM
Dolanıp sokaklarda, arıyordum kendimi. Tılsımın ne bilmedim, bana sen öğrettin sevmeyi. Acılardan geçerken ne hissederse insan. En fazla öyle bildim, ağlamaklı gülmeyi. En uzak derinlikler dizlerimi geçmezmiş. Anlatsalar gülerdim. Aynı denizden yine geçsem, yine aynı yolu seçerdim. En uzak yıldızlar, gözlerinden geçermiş. Anlatsalar gülerdim. Bir daha gelsem bu dünyaya, ben yine seni isterdim. Her şeyim sensin, her şeyim seni sevmemden geçer benim. |
ARASICAK
Ateş gibi bir öğle vakti. denize üç kilometre. ensemden döküldü aşk. önümden, dizlerime... oradan sandaletlere ve toprağa... |
AVUCUMDA SEVDA VAR
Rüzgar dudaklarıma iki damla yağmur vurdu. Bir çocuk aşkı ki, koca insanlar böyle sevmemiştir. Akşamüstü Arnavutköy'deydim. ''Sevda'' diyorum, ''Sevda'' dedin mi gizli olacak ve çulsuz olacaksın ki değerini bileceksin, hissedeceksin. O zaman acısına da saygın olur. İki damla yağmur, ardını bilmediğim karanlıktan dudaklarıma rüzgarın hediyesi. Cebimde yumruk elim. Yanıyor avucumda, yanıyor verdiğin mektup. Bütün bulutları seviyorum. Bütün insanları seviyorum. Yaşamayı seviyorum. |
AŞK OF THE ONE NIGHT STAND
Omuzumda diş izlerin var, acısını şimdi hissetmek istediğim. Bir anıt, bir kanıt, bir yanıt. Ben de sevmiştim. Düz ve pahalı bir yalandı bizimkisi. |
AŞKINDAN ÖLMEDİM YA
Ben bir nazlı sandalda Aklım fikrim yağmurlarda Bir o eski bulut bir sen Dönmediniz, dönmediniz, dönmediniz. Ağıtlardan dağlarım oldu Sabırdan denizlerim Ben bir nazlı sandaldayken nerelerdeydin Lodosum sendin belki ben farketmedim. Ooooo aşkından ölmedim ya! Ooooo aşkından ölmedim Hala bir şansım var bu dünyada aşktan yana |
BAHÇENİN ÜRÜNLERİ
O bahçede büyüyenlerden... Ne olurdu ki... Akasyayı belediye kesti, incir zaten uğursuzdu kurudu gitti. Atilla, çocuk felcinden, Gülseren veremden öldü. Şarkılarını söylemek bize kaldı. |
BANA NE?
Ben burada büyümeseydim, bu gölde tutmasaydım ilk kaya balığını ve bu denizde yüzmeseydim ilk defa. İlk aşkımı burada yaşamasaydım ilkokul üçte... Soğuk kış günlerinde üşümeseydim kumsalında. İlk yumruğu vurmasaydım okul önünde ve yokluğu öğrenmeseydim yazlıkçılar gidince. Kürdü, Lazı, Çingeneyi, Göçmeni burada tanımasaydım. İlk darbukayı çalmasaydım o sünnet düğününde. İlk sigara, ilk bira, ilk sevda, ilk, ilk, ilk, ilk... İlk burada ağlamasaydım bana neydi Çekmece'den. |
BEKÇİ
Sen doğrularını alıp gittiğinde bir sönük soba gibi sırıttı hayatım. Sorgularını alıp gittiğinde cevaplar yarım kaldı. Bende isterdim alıp başımı gitmek. İlk kaçan kurtuldu bu savaş yerinden. Şimdi saatlere bakamayan bir bekçiyim. Hiçbir şeyi beklerken... Belki de gerçek bir kahkaha için sinirlerim bozulmalı artık. Hiçbir deli, delirmekten korkmaz. Öyle değil mi? |
BEN SEVGİLİYDİM
Oda leş gibiydi. Yerde bir minder. Kesik alkol kokuyordu yattığımız yer. Kolunu boynuma sarmış, bebek gibiydin. Çekindim uyandırmaktan. Ben sevgiliydim. Yüzünü seyrederken bir melek geldi. Ölümü anlattı bana belli deliydi. Onbeş yılın korkusu o sabah bitti. Nefesini kokladım, büyü gibiydi. Ben o sabahtan sonra ölümden hiç korkmadım. Sen yanımda uyurken irkilip uyanmadım. |
BEŞ PARASIZ
Beş parasız okul yılları Toy bir sıcak gurbet sokakları Otogarda çaresiz gururlu bir sefalet Baştan kaybedilmiş fakülte aşkları Gözümde bir çocuk, ruhum bin yaşında Yıl sonunda okuldan kovulma telaşları Yıllar yılları kovaladı Dostlar kalbimi yaraladı Ya gittiklerinden ya vakitsizlikten Bir çarem olmadı sevdiklerimden Ayrılmış yollarda hayattan geçerken Bir çarem olmadı sevdiklerimden Buldum bulmasına parayı Ne yazık ki kapatamadım ben bu arayı Ne çocuk ne yaşlıyım ama Gençliğimde olmadı Ah nerdeler Çok acaip günlerdi Öyle esip geçtiler Ah nerdeler Gitti gelmez diyorlar ama Beni terketmediler. |
BOSTANCI DURAĞI
Sensiz biçare ruhum Bomboş sokaklar Issız duraklar Derdimi duymazlar Az önce yağmur yağdı Islandı ruhum Sızlandı ruhum Her halin aklımda Artık param olsun yeter Artık bir görseydim seni Yarın seni görsem yeter Azcık bir öpseydim seni Bostancı durağında İsmin dudağımda Aklımda bi tek sen varsın Bostancı durağında Bostancı durağında İsmin dudağımda Aşkından avare oldum Yandım yaz sıcağında |
BU KADAR MI BÜYÜKSÜN AŞK?
İçimi kemiriyor, bir uyurken mutluyum. Yalan da olsa, bir umut bırakmıştım acil durumlar için minicik bir avuntu. Belkide beni sevmişti gerçekten. Hastir çekecek zaman değil. En tutarlı olan ben olmalıyım. Çünkü bütün suç sadece ve sadece benim. Ne geçmiş ne gelecek, şu an bile hiç yok gibi. Bu kadar mı büyüksün ey aşk! Gerçekten bu kadar mı güçlüsün! Her şeyin üstünde, her acının önüne geçecek kadar mı? |
BULANA KADAR
Bir nehirden geçti ruhum. Hamdı yürek, aşkta yoğruldum. Nice yoldan akıp geldim. Çok hırçındım, şimdi duruldum. Denizi bulana kadar akar sular. Geçer yürek duraklardan. Özünü bulana kadar akar yaşlar. Geçer yürek korkulardan... |
BULANIK SULARIN BALIĞI
Madem ki farkına varmakta geciktin Şimdi tutmalısın yasını. Bundan alınacak dersin var mı bilmiyorum. Bende senin gibi derslerden kaçıyorum. Her yaranın her durumun ve her olmaz olsunun ilacı, ilaçların babası. ZAMAN! Kaçma ne dersten ne aşktan ne işten. Hayat kolay mı yavrum? Dünyada bir kaya parçası olmak bile bir sorumluluk. Sen insan olmayı ne sandın? Hayatı hüzünlü bir şarkı gibi yaşıyorum ben; ölümü, acıyı, yalnızlığı... Karlı sabahlar İstanbul'da bile, bir şiir gibi. Benim işim bu, böyle görüyorum. Sen bakma yorgun, solucan gözlerime, ben şimdi böyleyim. Bu günler bittiğinde, herşeyin gözle görünür güzelliğini ve yaşamın ne kadar asil bir hediye olduğunu algılamaya başlar ruhum. Ben bulanık suların balığıyım. Şimdilik beni hakir gör, sıkılmam |
BUZDAN SAATLER
Buzdan saatler, Takvimlerde göremediğin zamanlarda saklıdır. Hiç yaşanmamış gibi, sadece ruhum üşür. Buzdan saatlerde, söyleyecek kelimesi yoktur dilin. Acı bir kabulleniş bu benim için. Vaktin geldiğini hisseder beklerim. Buzdan saatlerde gitarım sarhoş Ben yine deli, ben yine aşık. Bir martı dağlarda başıboş. Gitarım sarhoş Kapkara bir fırtına bu acısı bir hoş. |
BİLİRLER
Çok bıkarsan hayattan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir, yaşamak güzeldir. |
BİRÇOK ŞEY TÜKENDİ
Yasladım sırtımı Gürpınar çayırına. Yükledim hayalleri yıldızlara. Bir çok şey tükendi zamanın elinde. Sana ne kaldı anlat şimdi? Bana ne kaldı sorma. Akan yılların pınarında hüzünlü gözlerim. Çocukluğumdan kalma bir güzel gün özlemim. |
CANKUŞ
Efendi soğuklar geldi! Kuşlar da gittiler. Yar kalır mı bu kış kıyamette? Bu kar kokusu İstanbul sokaklarında, alır götürür beni eski şarkılara... Sen de bilirsin Cankuş! Yaşamak güzel ve zor. İş, para, aşk vb., vb. şikayetler... Birikir sıkıntılar yüreğinde. sorular cevap bekler. Elbet bir gün farkedip, yardım eder melekler. Bu kar kokusu İstanbul sokaklarında... |
CELAL İLE BEHİYE
Tarlayı ekti Celal.Bahar geldi.Çiçek oldu badem, sevindi.Atı öldü.Ana avrat küfretti şansına. Yılanları yaktı bir gece, bütün çayır kavruldu.Çok Rakı içti yalnızlık öldü.Altmış yedi yılın hesabı masalarda sızdı.O güzelim hatıraları leş gibi taşımaya çalıştı. O gece yaktı Birinci'yi...Uzandı.Döşek, saman hayata perde oldu tavan. Seyretti seyretti, iki gıdım oynadı dudağı.Güldü. Ne devlet ne dünya, bir tek o vardı evde ve Behiye'nin on sekiz yaşındaki gülüşü... Elini uzattı, okşadı yanaklarını. *Kızdın mı seninle gelmedim diye? *Amaann Celal, sanki gel desem gelecektin. *Gelirdim be! Gelirdim deyyusun kızı, gelirdim tabii.Bak ne halde ev.Çiçekler hep kurudu her taraf toz duman. *Oralar nasıl? Soba yakmaya halim yok, üşüyorum. Behiye çocuksu bir gülümseyişiyle elini uzattı. *Celal, gelsen artık diyorum.Sen sıkılırsın, bak çocuklar, çoluğa çocuğa karıştı.Evde yalnız başına olur mu hiç? Gel be Celal'im Celal güldü.Biraz yorgun, biraz kararsız. *Ben kalkamıyorum, tut elimden.Vakit geldi. Yavaş! sırtım ağrıyor. Sarıldılar, gün doğdu, günler geçti, mahalle koktu buldular onu. |
ÇIĞLIK
Çığlıklar doğumla geldi. Gözlerim açılmadan karanlığa... Hayat; minik kalbimde bir heyecan, sınırlı birkaç yıl etimde. İstesen de,istemesen de, nedenini bilmeden yaşar gidersin bu yerde. Nedenini bilmeden ''yaşadım''desin. |
ÇOCUĞUN
güneş batmadan yıldızlar görünmez elbet gelecek günler ne alır ne verir bilemem bildiğim şarkılar biten aşkların cenaze törenleridir bir şarkı söyle göm gitsin göm gitsin acıları göm gitsin yalnızlığı göm gitsin anıları sonra da otur yüreğin yeşerene kadar ağla bırak bırak başka bir yerde büyüsün o bebek belki böylesi daha iyi.... |
DAHA DÜN
Daha dün! Konuştuk uzun uzun. Bana çocukluğumu anlattı. Beni bu kadar bildiğini bilmiyordum. Beni bu kadar sevdiğini de bilmiyordum. Daha dün! Gülümseyip, ''mevsimin kötü geçtiğini, bir çok şeyin değiştiğini'' söyledi. Daha dün öğrendim uzun kış *******inde neden uyumadığını ve neden rüzgarın sesini sevdiğini. Daha dün başlamıştık biz olmaya. Baba oğuldan öte... |
DOLAPDEREDE MEDİTASYON
Adını mantram yaptım. Tütsülerde kokun var. Adeta sana taptım. Şu Auram bana dar. Astral astral giderken aşık oldum ben sana. Gel üçüncü gözüm ol, dalalım kozmoslara. |
DUR BİRAZ
Dur, dur biraz Bir dur acele etme Dur, dur biraz gitme Dur iki sözüm var yüreğimde Onu duy da git Dur çok yağmurum var dinle Yıldızlardan taç yapsaydım Nehir zülfüne Bir minik dövme olsaydım Güzel teninde Ve sen de beni sevseydin Sevmedin ki! Böyle aşkın gözyaşı Deniz olur dünyaya Ben bir ömür harcadım Bu paramparça sevdaya |
DİLARA
Dün gece sabaha kadar yürüdüm göl kıyısında. Güneş'i bekleyen bulutlar gördüm. Ay uyumuştu. Karşı köyde büyük bir ateş yakmışlar. Dumanı dağlar kadar, aşkımız kadar. Ateş böcekleri dans ediyordu zamana inat. Sen de ordaydın, saçların alev alev Dilara. Hala yaşıyorsun bende gerçeğe inat Dilara. Dilara, Dilara... 'O cenette'diyorum soranlara, tanıyanlara... |
DÖNMEDİNİZ
Ben nazlı bir sandalda aklım fikrim yağmurlarda Bir o eski bulut, bir sen dönmediniz Ağıtlardan dağlarım oldu Sabırdan denizlerim Ben bir nazlı sandalda lodosum sendin |
EFSANE
Sıcak sımsıcaktı aşk Yandı bu yaz ve yaktı bizi Beyaz bembeyaz güller Kuruyup düştü avuçlarımdan Uzak çok uzak sanki Ayrı dünyalardan bulduk birbirimizi Tuzak bir tuzak belki Güvendim bakışlarına çok sevdim seni Ben de sevdim demek yetmiyor Yanımda yoksun artık Sensizliğe gücüm yetmiyor Günler sensiz geçmiyor Efsane olmuştu iki günlük sevdamız Mevsimler geçti bak Bitti aşk masalımız Birtanem herşeyim sevdiğimdin sen benim Rüzgarlarda uçup gitti unutuldu şarkımız |
ELVEDA
Gidiyorum elveda. Unuttuğum bir şey varsa sende kalsın. Ben, unutamayacaklarımı, ister istemez yanımda götürüyorum. 5.Yağmura yürüyorum Evden çıktığımda akşam oluyordu İçimde bir yara hala kanıyordu Gözüm dalıp dalıp o günlere gidiyordu Elim kolum bağlı her yanım titriyordu Tam bu akşam böyle seni düşünürken Çisil çisil bir yağmur başladı, şaka gibi Ağlasam kimse anlamaz yüzüm gözüm sırılsıklam Ruhumu söndürsün yağmur, yanıyorum Allahım Yağmura yağmura yürüyorum İnadına inadına Yağmura yağmura yürüyorum İnadına inadına |
EYLÜL AKŞAMI
Bu eylül akşamında O güzel deli gözlerini Görebilmek için Canımı verirdim Nerdesin nerdesin Nerdesin nerde İçim dışım ızdırap Bir çıkış yolu bilmiyorum Bana dönmen için Canımı verirdim Nerdesin nerdesin Nerdesin nerde Her akşam fırtına kar yağmur Gezdiğimiz yerlerde Her akşam uğruna ağlıyorum Sen hiç bilmesen bile Ruhumdan ayrılığını koparıp Unutmak istiyorum seni Unutamıyorum. |
FESLEĞEN
rüzgarla gelen ilkbahar gibi gözlerin bıktım geceden her zaman güzeldi düşlerim niyetim sensin gel fesleğen kokulu yarimsin çarem sensin gel alnıma yazılı çaremsin sevmedim yalanı sevemem ben aldatmam seni el gibi anladım aşkı gözlerinden oldum ben de sen gibi aşkıma saygı bekliyorum senden bir acı türkü dinliyorum yelden |
GADIN
Benim istediğim ölümsüzlük iksiri değil ki. Ölümden korkanın canı çıksın. Ben, yıllardır durmaksızın beyaz kağıtlara döktüğüm lacivert gözyaşlarımı bir bahar valsiyle kurutacak rüzgarı istiyorum. Bir dakika benim gibi sevecek. Beklentisi yalnız aşk, sadakati yürekte, insanı insan edecek bir GADIN istiyorum. |
GARİBİM
Garip geldim dünyaya, şan şöhrete aldanma Heder ettim aşkımı, yürek kaldı dağlarda Ne acılar yaşandı, ne yareler kapandı Acılar haram iken, gülüşlerin yalandı... Garibim hadi gül biraz, Bu bahar dallar kiraz, Yaşamak hep böyledir, Su biter seller durmaz... |
GARİP HAMSİ
Ben bir garip hamsiyim da Düştüm dalgalarına da Düştüm dalgalarına Karadeniz zalim olma Ayırma beni yardan da Beni yardan ayırma Ben bir garip uşağımda Düştüm karasevdaya Ayırdılar sevdiğimden Kızıyorum dünyaya da Kızıyorum dünyaya gözlerime bakanlarda Garip diyor halime Ateş düştü yüreğime Aktım Karadeniz'e Ben bir garip hamsiyim da Düştüm dalgalarına da Düştüm dalgalarına Karadeniz zalim olma Ayırma beni yardan da Beni yardan ayırma Fırtına bora deniz Dalgası deli deniz Gözleri karadeniz Yol ver döneyim |
*******
Bir dağın başındayım, yapayalnız, karanlık. Karlar var bembeyaz. Bir kapı önündeyim ardı nedir bilinmez, sevmek var zamansız. Ölüm kalanlarım uydurması, ateş yananların. Doğru bir yoldur ancak dönüşü olmaz yanlışa. ******* bana seni anlatıyor, ******* bir ateştir yanıyor, ******* bir hüzündür sarıyor, ******* bir umudum yok mu? Bi yolun başındayım. Yorgun argın, kararsız. Karlar var, kuru dallar sapsarı. Bir aşkın buhranında sensizlik derdindeyim. Bitmek var, gitmek var çaresiz. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:19 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.