![]() |
Karışık Fıkralar
Çocuk okula gelir, tabii bizimki ilkokul talebesi, ama her tarafi yara bere icinde, hoca sorar
-oğlum ne oldu sana?, -Babam dövmiştir. Hoca sorar: -Niye oğlum? -Valla bilmiyom hocam aksam evde yatiyik biraz sonra babamin sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali'den ses cikmiy Veli uyudun mi, e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadim diyrem oda geliy beni döviy. Bunun uzerine hoca, bak Sehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazimdir der. Sehmus kafa sallar eve gider, ertesi gun okulda Sehmus daha fena dovulmus olarak gelir. Bunu goren hoca merakla gider yanina ; -Sehmus ne oldi kim yapti,der. Sehmus: -Bubam yapmistir. -Niye Sehmus ne oldi? Sehmus anlatir: -Hocam aksam evde yatiyik biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali' den ses cikmiy Veli uyudun mi e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Seyhmus uyudin mi diy, ben de uyumadim ama hic ses itmedim Bunun uzerine anam ile bubam bir giprasmaya basladiler anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... |
Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş :
-Ağaçta 5 kuş var.Birini vurdum kaç kaldı. Ahmet hemen : -Hiç kalmaz.Çünkü sesten hepsi uçar, demiş. Öğretmeni bunun üzerine : -Olmaz öyle şey, diye cevap vermiş. Burası matematik dersi.5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır.Ama düşünüş biçimini beğendim. Ahmet fena halde hırslanmış : -Bende birşey sorabilirmiyim öğretmenim, demiş. Sor bakalım. -3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri emerek yiyiyor.Bunlardan hangisi evli. Öğretmen kızarıp bozarmış.Sonunda : -Bilemem, demiş. -Emen mi? Ahmet cevabı yapıştırmış : -Yoo, parmağında alyansı olan.Ama düşünüş biçiminizi beğendim. |
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...." -"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..." -"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..." -"Hayirdir? Bi sorun mu var?... Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir: -"N'ooldu kizim? Anlatsana..." -"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..." -"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..." -"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim." -"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye, hemen bosanin..." -"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...." -"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?" -"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini." -"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..." -"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..." Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur: -"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..." -"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...." Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir: -" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..." -"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..." Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir: -"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk isteyenle de evlendiricem...." -"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..." -"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..." -"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..." Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir. -"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..." -" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..." -"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...." -"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..." Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar: -"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi söylemek için aramistim..." Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir: -"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli canin sagolsun senin...." |
Alican fizik dersindeymiş... Hoca bütün öğrencileri kaldırıp rutin sorular soruyormuş..." Otobüstesin çok sıcak ne yaparsın? Öğrenci: camı açarım, Hoca: söyle giren havanın sürtünme katsayısı, Öğrenci: bilmiyorum, Hoca: otur sıfır" bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor... Alican kalkmış... Hoca: oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın? AliCan: Ceketimi çıkarırım. Ama oğlum çok sıcak... Gömleğimi çıkarırım... oğlum çok çok sıcak... Alican dayanamamış: Hocam anamı da becerseniz size o camı açtırmam....!
|
Ünivetsitede Biyoloji dersinde ogrencinin birisi mikroskopta sperm ornegi incelerken bir kiz yanina yaklasmis.Kiz "Ne inceliyorsun Berkay?" deyince cocuk utanmis "Agiz ici epiteli" demis. "Peki demis kiz ben de incelemek istiyorum". Baslamis mikroskoba bakmaya. Derken profesor gelmis kizn yanina.
"Kizim ne inceliyorsun?" "Agiz ici epiteli hocam" Dur cekil bir de ben bakayim demis profesor. Egilmis mikroskoba soyle bir baktiktan sonra kiza donmus "Bir daha ornek almadan once agzini yika kizim!" |
Ögretmen ögrencilerine sormus:-
Allah hepimizin cennete gitmesini istedigi haldeniye cehenneme gönderiyor. Çocugun birisi ögretmenin sorusuna soruyla cevap veriyor: -Ögretmenim siz bizim 5 almamizi istediginiz halde niye sinav yapiyorsunuz? |
Dilbilgisi dersinde ögretmen:
"Sarı saçlı kız elleri pencerenin pervazına dayalı halde dışarı baktı ve güldü." cümlesini kim bana kısaltıp söyler?" diye sorunca, Temel;hemen ayaga kalkar ve söyle der: - ***** |
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa? -Hayır düşmedim.Arkadaşım Orhan`la dövüştük.Ben de yarın onun gözünü şişireceğim! Annesi yatıştırmaya çalıştı : -Sakın ha! Dövüşmek iyi birşey değil.Ben sana yarın pasta çörek vereyim.Arkadaşına da ver, barışın.Güzel güzel oynayın olmaz mı? -Olur anneciğim, barışırız. Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu: -Yine ne oldu? -Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor! |
Küçük John okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik
dersinden 1 aldim" der. Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim. Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu. "Has ******, ne farki var ki ?" "Ben de ögretmene aynisini söyledim |
Çocuk peltekmiş. okulda öğretmeni tahtaya 'kedi şu sütü iç' yazmış.
Öğretmeni çocuğu tahtaya kaldırıp yazıyı okumasını istemiş. çocuk: 'tedi tu tütü it'demiş. Öğretmeni doğru okumasını istemiş çocuk tekrar 'tedi tu tütü it'demiş. Öğretmen sinirlenmiş doğru okusana demiş. Çocuk: 'Anatını tittiminin tedisi ittene tu tütü'demiş |
Öğretmen sınıfa geç gelen öğreciye :
- neden geç geldin oğlum ? - Bizim ineği damızlık boğaya götürdüm hocam. Öğretmen biraz kızararak : - o işi baban yapamazmıydı? Çocuk bu soruya gülerek : - belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor. |
Kompozisyon ödevi:
Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir şekilde değinen bir yazı yazın. 1. Din 2. Cinsellik 3. Gizem 100 alan ödev: Allahım! Hamileyim. Acaba kimden? |
Kız okuldan döner ve annesine:
-"Alinin mikini gördüm anne" der.Anneside: -"Merak etme kizım, senin mağaran olduktan sonra onlardan çok görürsün." |
Baba çocuğuna :
"Oğlum, Atatürk senin yaşındayken sınıfının birincisiydi." demiş. Çocuk da babasına : "Senin yaşındayken de Cumhurbaskanıydı." |
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss Perkins'a -"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak -"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis.Öğretmen başka bir ogrenciye donmus ve -"Sen soyle Miss Sarah" demis.Sarah: -"Loş isikta gozbebegi" yanitini vermis.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey soyleyecegim demis: 1-Dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak.. 2-Aklin fikrin surekli kotu seylerde. 3-İlerde cok buyuk hayal kirikligina uğrayacaksin... |
_Altan sen kaç yaşındasın oğlum?
_Onbeş yaşındayım amca. _Nasıl olur canım!... _Evet onbeş yaşındayım. Geçen yıl yedi yaşındaydım. Bu yıl da sekiz. Yedi sekiz daha on beş et mez mi? |
Genç kadının biri ilkokul öğretmeni olarak staja başlar, çok heveslidir. Bir gün teneffüs sırasında bütün çocuklar futbol oynarken bir çocuğun oyun alanının sonunda kenarda durduğunu görür.
Çocuğun iyi olup olmadığını öğrenmek üzere yanına yaklaşır ve çocuk bir sorununun olmadığını söyler. Bir sure sonra genç kadın çocuğun yine tek başına aynı yerde durduğunu görür, içi rahat etmez ve tekrar çocuğa yaklaşarak, "senin arkadaşın olmamı ister mısın ?" diye sorar, çocuk pek hevesli olmamakla birlikte "tamam" der. İlerleme kaydettiğini düşünen genç öğretmen "Bütün çocuklar topun peşinde koşturup oynarlarken sen neden burada duruyorsun?" diye sorar. Afallayan çocuk hayretle cevap verir : "Çünkü.. ben kaleciyim!!!" |
Ali okula yazılıcakmış. Ama çok fırlama bir çocuk olduğundan babası bazı önlemler almaya karar vermiş ve okuldaki öğretmenine ve diğer öğretmenlere durumu anlatmış.
Sıra servis şöförüne gelmiş servis şöförüne oğlunun ne kadar fırlama olduğunu anlatmış. Şöför hiç oralı olmamış içinden ufacık çocuk ne kadar fırlama olabilir ki demiş. Okul günü gelmiş ve Ali alınması gereken yerden servise binmiş. Yolculuğun ilk başlarında sakin sakin oturan Ali daha sonra şöförün yanına gelerek: -"Amca benim annem tavuk babam horoz olsaydı ben civciv olurdum değilmi" demiş. Şöför : -"evet yavrum şimdi geç yerine otur "demiş. Bİraz sonra Ali yine şöförün yanına giderek -"Amca benim annem inek babam boğa alsaydı ben buzağı olurdum değilmi"demiş. Şöför biraz sinirli: -"evet şimdi git yerine otur " demiş. Biraz sonra Ali yine şöförün yanına gelerek -"Amca benim annem" demeye kalmadan şöför Ali'ye -"Ben sana bir soru soracağım "demiş ve ardından -"Senin annen ****** baban pezevenk olsaydı sen ne olurdun bakayım" demiş. Ali sırıtarak cevap vermiş: -"ŞOFÖR". |
Öğretmen orhanın defterine "oğlunuz çok konuşuyor" yazıp eve yollar.
Notu okuyan baba notun altına şunu yazıp gönderir: "Buda birşeymi siz birde annesini görün" |
TERLEMEK İÇİN
Sınavda tıp öğrencisine sordular: - Hastayı hangi yöntemlerle terletirsin? Öğrenci bildiklerini söyledi. - Başka? Belleğini yokladı, anımsadığı başka yöntemleri de anlattı. - Başka? Ter içinde kalan öğrenci: - Bütün bu yöntemlerden sonuç alınmazsa, dedi, buraya getirir, huzurunuzda sınava sokarım! |
Ilkokulda, matematik dersinde ögretmen üçgenin alanini, cocuklara su
sekilde ögretmis: Bir üçkenarlinin alani, yatayimi ile diklesiminin vurusumunun, ikiye bölümüdür. Çocuk bunu güzelce ezberlemis. Aksam babasi evde sormus: - Bu gün okulda ne ögrendiniz? - Matematik dersinde, bir üçkenarlinin alanini ögrendik babacigim. - Ya öyle mi, peki nasil ögrendiniz? - Bir üçkenarlinin alani, yatayimi ile diklesiminin vurusumunun, ikiye bölümüdür. - Yavrum, yanlis ögretmisler size. Dogrusu : Bir üçgenin alani, tabani ile yüksekliginin çarpiminin yarisina esittir. O sirada, bir yandan gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oglunun konusmasini dinleyen dede, dayanamayip söze girmis : - Ikinizin de tanimi yanlis! Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesiyle irtifainin hasil-i darpinin nisfina müsavidir |
Ögretmen çocuklara
-"Hayatta en güzel sey nedir?" diye teker teker soruyormus.Çocuklar hava, günes, sevgi gibi cevaplar verirken sira bizim *** Ali'ye gelmis.Ali de kalkmis ve -"*****" demis.Ögretmen ise felaket sinirlenerek: -"Baban yarin mutlaka okula gelsin" demis. Ertesi gün Ali'nin babasi okula gelmis. Ögretmen olayi anlatmis. Babasi da -"Çocuk iste hanimefendi. Siz onun kusuruna bakmayin, d.tü bilmiyo ki" |
Din dersinde öğrencilerine ödev veren hoca bir ara oturduğu yerde uyumuştur. Bunu fark eden afacan:
-Hocam, sen uyuyorsun! diye ikaz da bulunur. O an kendini toparlayan hoca efendi: -Haşa, haşa... der. Ben derste hiç uyurmuyum. Sadece biraz kendi ruh derinliklerime dalıp Hazreti Muhammed efendimizin yanına kadar uzandım. Bir sonra ki derste uyuma sırası afacandadır. Bunu fark eden hoca efendi hemen paralar: -Benim dersimde uyumak kimin haddine, ha? Afacan hemen yanıtlar: -Haşa, hocam. Uyumak benim neyime. Şöyle biraz kendime dalıp Hazreti Peygamber efendimizin yanına kadar uzanmıştım. Ha! Peygamber efendimiz sizi çok uzun zamandır görmediğini de söyledi. |
Öğrencinin biri, okul müdürüne "Hocam, sizin için şöyle-böyle diyorlar, doğru mu?" der. Bunun üzerine fırlama ruhlu hoca da, öğrenciye karşılık verir:
-Bak oğlum, senin için de *********** diyorlar!!!... |
Bir gözlem:
Üniversitenin ilk günü dekan bir sinifa girdi ve "Günaydin!" dedi. Sinif hep birden "Günaydin, hocam!" deyince, "A! Siz birinci sinifsiniz," dedi. Sonra açikladi: "Bir hoca sinifa girip "Günaydin!" dediginde, hepsi, "Günaydin, hocam!" derse, birinci siniftirlar; gazetelerini ortadan kaldirip kitaplarini açarlarsa ikinci siniftirlar; hocayi görmek için gazetelerinin yukarisindan bakarlarsa üçüncü siniftirlar; ayaklarini siraya koyup gazetelerini okumaya devam ederlerse dördüncü siniftirlar. Hoca içeri girip "Günaydin!" dediginde, bunu not aliyorlarsa master ogrencisidirler." |
Iki liseli genc uyusturucu icerken yakalanmislar ve cuma gunu mahkemeye cikarilmislar. Hakim - Bakin cocuklar daha cok gencsiniz size 2. bir sans veriyorum. Hafta sonu elinizden geldigince insanlari uyusturucudan vazgecirin pazartesi goruselim
Haftasonu gecmis.. Hakim - Eeee ne yaptiniz anlatin bakalim .. 1. genc - Ben 17 kisiye uyusturucuyu biraktirdim.. hakim - Cok guzel nasil yaptin? 1. genc - Iki daire cizdim.. ( O o ) seklinde ve 1. si uyusturucudan onceki beyniniz 2. si ise uyusturudan sonraki beyniniz deyince inandilar.. Hakim - Guzel, inandirici..Serbestsin..ya sen? 2. genc - Ben 156 kisiye biraktirdim.. Hakim - Ho !?..Inanilmaz,nasil ? 2. Genc - Bende 2 daire cizdim.( o O ) seklinde.. 1. daire uyusturucudan onceki kiciniz 2. si ise hapishaneden sonraki dedim.. |
Bu gerçek bir olaydir: 23 Nisan da çocuk ögretmenine sorar:
Ögretmenim 23 Nisan çocuklarin bayramidir degil mi? Ögretmen: Evet diyerek soruyu cevaplar. Çocuk : Ögretmenim siz söylemistiniz; bayramlarda insanlar dinlenir ve birbirlerini ziyaret ederler degil mi. Ögretmen : Evet yavrum. Çocuk : Anlamadigim bir sey var? "NIYE 23 NISAN DA EN ÇOK YORULAN BIZ OLUYORUZ". |
Öğretmen mevsimleri anlatıyordu.öğretmen bakın çocuklar dedi.döt mevsim vardır. ilkbahar - yaz - sonbahar - kış. ilkbaharda her taraf yeşil olur, çiçekler açar. Yaz sıcaktır. Sonbaharda meyveler olur, yapraklar sararır. kış soğuk olur, kar yağar.
öğretmen,afacan özcanı suçüstü yakalayarak sordu. - Kalk bakalımayağa ders dinlediğin yok. -dinliyorum öğretmenim -peki öyleyse,söyle bakalım,elmalar ne zaman toplanır? KIZARDIĞI ZAMAN ÖĞRETMENİM |
Birgün okulda ikinci sınıf çocuklar fotoğraf çekileceklermiş.
Öğretmenleride onlara çekilecekleri fotoğrafı anlatıyormuş. Ve şöyle söze başlamış: -İlerde bu fotoğrafları torunlarınıza, çocuklarınıza göstereceksiniz ve arkadaşlarınızı tanıtacaksınız. Bu Ali,bu Ayşe... O sırada sınıfın fırlama çocuğu Abdi bağırır: Buda rahmetli öğretmenimiz. |
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkez acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.
Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskaplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş "Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış -"Tanısana hadi lan tanısana kim olduğumu" |
He He HE ÇoK GÜzEL ...!
|
devamı gelecek...
|
Trabzon lisesinde edebiyat öğretmeni:Çocuklar size bir parça okuyacağım. Bu parçanın anafikrini en kısa zamanda ve en kısa sözle cevap vereni ödüllendireceğim der.
Öğretmen parçayı şöyle okur: "Fadime ikinci kat evinin penceresinde sabahın erkensaatinde dekolte bir elbise giyip göğüslerini pencerenin pervazına sergileyerek sokaktan geçen insanları seyrediyordu." der ve sınıfta hemen temel el kaldırır ve şöyle cevaplar. -O**** |
Ali okula başlamıştır. Akşam okuldan dönünce, babası sorar:
-Okul nasıl geçti bakalım? -Sorma baba, daha ilk günden sahtekarlığı öğrettiler. Bizim sınıfın kapısında 1. sınıf yazıyor, ama sıraların hepsi tahtadan... |
Bir Gun Sinifta Ogretmen Aile Konusunu Islerken Sinifa Sormus Cocuklar Amcanizin Heristegini Yerine Getirirmisiniz Tum Sinif Evet Demis Birkiz Ogrenci Haric,
Ogretmen Sasirarak Sormus Sen Yapmazmisin Kizim? Kiz Cevapvermis Getiririm Ama Se******** Haric.......... |
Nezaket dersi veren öğretmen; "Çok lüks bir restoranda mükemmel bir kız arkadaşla yemekteyken, çişinizin gelmesi durumunda ne dersiniz" diye erkek öğrencilere sormaya başlar. Erkek öğrencilerde sırayla cevap verirler.
İlk öğrenci direk dürüst bir şekilde "Çişim geldi, bi tuvalete gidiyorum" der. Ögretmen şaşırır, "Çok ayıp" der ve ikinci ögrenciye yönelir. İkinci öğrenci bakar ne desem diye, sonra der ki; " Benim bi tuvalete gitmem lazim.". Öğretmen daha memnun olur ama yeterli gelmemiştir. Sıra üçüncü öğrenciye geldiğinde öğrenci sırasından kalkar, gözlerini kısar, karizmatik bakışlarla "Bebeğim, benim eski bi arkadaşımla tokalaşmam gerekiyor, hemen donerim. Hem yemekten sonra seni de tanıştıracağım." der... |
Lazın oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Babası durumu görünce sormuş:
- Ne oldu ? - Matematik dersinden zayıf aldım. - Niye ? - Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim. - E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı? |
Üniversitede okuyan bir ögrenci yil sonu sinavlarina girmis ve arkadasina:
Ben memleketime gidiyorum, sinavlar belli olduktan sonra bana sonuçlari bildir, ancak telefona ben çikarsam bana söylersin. Telefona annem çikarsa zayifim olmaz da eger bir tane olursa Ebubekir'in selâmi var, dersin. Iki zayif imkansiz da eger olursa Ebubekir'in Ömer'in selâmi var, dersin. Üç zayif hiç olmaz da eger olursa Ebubekir'in, Ömer'in, Osman'in selâmi var dersin. Dört zayif imkansiz da eger olursa, Ebubekir'in, Ömer'in, Osman'in, Ali'nin selâmi var dersin, seklinde konusup memleketine gelir. Bir zaman sonra sinavlar belli olur, arkadasi sinav sonuçlarini bildirmek için telefona sarilir, telefona ögrencinin annesi çikar. -"Teyze, oglunuza söyle Ümmet-i Muhammed'in selâmi var" |
Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp, çağırarak. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve, "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim..."
der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der; "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim." Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. "Bakın" der, "Henüz maaşımı alamadım bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?" "Olanaksız bayım" der içlerinden biri, "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz." |
bi gün ögrencilerine sorar:
-kim cennete kitmek ister diye sorar -herkez parmak kaldırır. ama aralarında temel kaldırmaz. -hoca sorar sen cennete gitmek istemiyor musun? -temel okuldan sonra eve gel dedi |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:16 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.