www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Korkmaz Bıçkın (https://www.cakal.net/showthread.php?t=85801)

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:35 PM

Korkmaz Bıçkın
 
Affet sevdim
tesadüf müydü aramadan bulmak

Yoksa bulduğumuz kişide mi arıyorduk aşkı?

Boş verdim

Ben alıştım da, seni bu kadar çok sevmeme

Omuzlarımdaki melekler şaştı

Ve bir bilsen, yokluğunda ne uykularım kaçtı

Kenar mahallenin fakir sokağında, oyuncakları kırıldı diye annesinden dayak yemiş masum bir çocuğun

Gözyaşlarını biriktirdim sana...

Gidersen ağlarım belki

Ama sen hep gül

Gözlerindeki güneş batmasın yeterki...

Tabiata inat,

Hiçbir çiçeğe benzemeyen bakışların her an beynime kazılır.

Söylesene, sen şiir olmuşken, sana şiir mi yazılır...

Mecnundan nasihat aldı yüreğim

Ferhat tan kuvvet
Seni bu şiir rahatsız ettiyse, ne olur beni affet

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:36 PM

Dostumdan başka düşman tanımadım, bir de sen sevme.
Daha sevda türküleri söylemeden terk edeceksen eğer,
Sarılmadan darılacak, kanmadan kandıracak
Ve yanmadan yakacaksan, ben yokum!

Oyun değil aşk dediğin
koyun değil yar dediğin,
güdüleceksem eğer,
yanına kalmaz kâr dediğin.

Şımarma bakışlarımdan, kördüğümdü sende gördüğüm
Aşk değil prangaydı yüreğime ördüğüm.
Hep terk edildi fedakârlığım, gittiler işte sonunda,
Boşunaymış hepsinin uğrunda defalarca öldüğüm.

Şimdi git; dokunma benim derdime
Sen serçe parmağına ilk baharlar konmuş yeni bir sevda bul kendine.

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:37 PM

Bilir misin ufuk dedikleri şeyin ucunda hiçbir şey olmayan bomboş bir hayal olduğunu
Sever misin yinede,kanar mısın bile bile
Ben kandım.

En erken ben geç kalırdım
Son aşkı kaçıranlar arasından.
Peşinden koşsam aptal
Ucundan tutsam kara sevda
Ve dokunsam ağlayacak kadar platonik bir sarhoştum.

Yalnızlığımın tek tanığıydı seyyar satıcılardaki kitaplar.
Hep ön sözlerinde âşık olurum bilinmez bir aşka

Tanıdığım gözlerde yabancılaştıkça
Kendi kalabalıklarından çıkıp
Başkalarının yalnızlığını rahatsız eden
Tüketmeyi icad etmiş tembel bir şarkı,
Yeni sevdalarımın hayalini kuruttu.

Yinede sevdayla başlardım her yeni güne
Gözlerimde gelincik, ağzımda kırlangıç
Kucağımda ay ışığı yetiştirip,
Bahçesinde melek büyüten cennetimin
Doğmamış güneşine vurulurdum...

Şimdi, Kim o demeden özlemlerimin kapısını açıp
Yanlış aşklara yeltenen zavallı bir kalbin esiri olduğumdan beri,
Sahte bedenlere girip müebbet cezası yemiş ruhlar kadar özgürlüğe muhtacım.

Ve anladım ki,
Hangi mutluluğa çeyrek kalsa saatler
Yine oraya toplanacak bütün menfaatler.

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:37 PM

Olurda ecele âşık olursam senin yerine
Darılma sakın,
Bastığın toprağı andırır gözleri
Ölürde, meleklere sarılırsam ince belin yerine
Kıskanma sakın,
Taptığım kokunu andırır bedenleri

Gelirde, bir kuş olup konarsam pencerene,
Özleme sakın,
Yuvamdır yalnız geçen akşamların.
Ve bir buse bırakırsam yaralı gülüşüne,
Şaşırma sakın,
Onlar, gözyaşlarının memleketinden hediye

Bırakırda geri dönersem geldiğim yerlere,
Uyanma sakın,
Tekrar gireceğim rüyalarına...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:37 PM

Değişen ben değilim bakışlarındaki kış
Çaresi çaresizliğinde gizli
Vazgeçmeyi akıl edememiş vazgeçilmişliğimin
Adının yarısı kadın iken kopmak zordu senden

Gel sök gök kuşağının rengini kalbimden
Aç musluğunu gözyaşlarımın
Boya çığlıklarımı kırmızıya
Aldat! Anlat hayallerime yalanlarını, Ağlat

Senki merhabaların katili
Benki bir baltayla sap arasında mekik dokumuş
Berduş ve serseri
Soyadımla birlikte söylenen resmi bir adım olmadı belki
Ve kuru aşkımın yanına katığım
Sevdim seni, sadece sevdim
Ruhundaki sevda atığım

Güneşe palto giydirip kış resmi çizdiğimiz
İlkokul masumiyetiyle tutulmuştum sana
Şimdi anlıyorum güneşin neden üşüdüğünü
Gözlerindeki zifiri karanlıklara bakınca
Hep kâğıtlara seni çiziyorum kış yerine
Üşüyen ise yüreğim.

Sımsıkı tutunup senden arta kalanlara
Düşümün düşkünlüğüymüş,
Düşüncesizce seni düşleyişim diye avunuyorum

Cesareti kadar ürkek
Korkaklığı kadar medenî
Dün kadar kül
Sevgi kadar gül
Olmaya hazır bir tomurcuğu, gidişinin ayak sesleriyle ürpertip
Kaktüs çiçeğine sevdalanmasıyla
Susuzluğa karşı meydan okuduğu çaresizliğinde yitirdim

Gidişin belkide
Damarlarının cellât kırmızısı maviliğinden çıkıp
Hüzzam kokulu yaraların kabuğunda filizlenmiş
En zamansız zamanların vaktini çalmış
Vakitsiz bir Azraillin mesaisidir

Kim bilir belkide aşk
Sevildiğin kişiye acı çektirmektir.
Bu yüzden ne yapsanda vazgeçemiyor
Ve beni unuttuğun yerinden öpüyorum.

Bir kalem alırsın eline, şiir yazmak için
Kramp girer yüreğine
Veremezsin hissettiklerine biçim...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Bir sevda mektubunun son satırına nokta koymadan önce,
Bir kaç kadeh şiir içtim bu gece
Nefretini üzerime çakarak yağan, sensizliğin sağanağına tutuldum
Her damlasında biraz daha kuruyor hayallerim
İliklerime kadar sinmiş, bir unutulmuşluğun hüznü..

Dört tarafı yalnızlıkla çevirilmiş bir ızdıraba
yalan sarısı yaprakları döküldükçe
ve ezdikçe deli yangınların
Ufkumu kanatıyor, gül yüreğindeki diken..

Bu kaçıncı sensizliği söndürüşüm kül tablalarında
Bu kaçıncı savruluşum göz yaşlarımın dalgalarında
Şimdi bir tebessümün amortisi kalır geriye
Ve tutmamış bir aşkın mayası, benden sana hediye..

Bir kaç kadeh daha şiir içip, körkütük şair olsam
Hangi nakarata sığar ki sevdan
Gözlerinin dibindeki uzaklardayken
nasıl anlatabilirim ki yüreğimdeki gökyüzünü..

Şimdi utangaç bir isyan teselli eder,
senden vaz geçen öfkemi
Zimmetine geçirdiğin yarınlarım yüzünden
Güneşlerim hep düne doğdukça,
Kimyasal bir aşkın izlerini taşır
yüreğimdeki kabuk tutmamış yaralar
Ve bir olasılık gelip, beynimin kapısını aralar.

Ya aşk evrim geçirdi, ya da ECELİN adı zaten aşktı...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Hangi cennet bulutu getirdi,
Yüreğime damlayan yüreğini
Hangi firari akıllar göremedi,
Bakmaya doyulmayan güzelliğini
Hangi uğultu fısıldadı,
Kulağıma merhametini

Bana mı geldin!

Gökyüzü sandığım, odamdaki tavana konmuş bir karasinek,
Ne kadar yıldızsa, o kadar parlaktı benim geleceğim.
Sesi soluğu kesilmiş sevinçlerimin merhemi,
Ve olmayan yarınlarımın ümidi olmak için mi geldin?

Bana mı kaldın!

Gelmişsin artık haydi gir yüreğime
Uyandırma elvedalarımı
Basma kuru dallarına terkedilmişliğimin
Yoksa yine bana kesilir bu sevdanında faturası
Ödeyemez meteliksiz kaderim.

Gördüğünde kör olmak, yandığında kor olmaksa aşk
Bu kör yangınıyla sana biriken beden
Hasretinle her gün kalp ağrısıyla sevişsede yeniden
Merak etme, Birgün bile sormayacak Neden!

Ama gideceksin biliyorum.
Aslında sen,
Ucuz bir şarabın en pahalı hayaliydin
Tütünümün dumanındaydı saçların
Bir çay bardağını kavradığımda hissederdim
İnce belini, sıcak tenini, şeker dilini

Birazdan doğar güneş
Başlar savaş kaldığı yerden
Birazdan gelir bir nefret
Kovar beni kalbindeki yerimden...

Şimdi ölü kuşlar satılır yüreğimin tezgâhlarında
Kanadında yarım kalmış bir umut
Gözlerinde ise bu sevdayı unut sözcüğü...
Doğma güneş, doğma. Bırak hayalim sevsin.

Ben darağacıyım, nar değil
Bu sevda, hasretime bile yar değil...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Hadi, gürlesin ağzından küfürler
Yağdır nefretinden yağmuru

Sarmaş dolaş sustuğun
belki de geleceği kustuğun
o yalancı sarılışın, senin kadar yabancıymış bana.

Hatırlıyorum da, bir ömrü paylaşmanın heyecanıyla
her aşkı bize benzetir, her çocuğu sevdamıza büyütürdük.
Oysaki büyütemediğim tekşey, bencilliğine gizlediğin sevginmiş.

Her sen oluşumda,
biraz daha benden sonralarına yaklaşırken
gözlerinden kayan sevdamızın yıldızlarına dilekler tutup,
bitmesin sarılışların diye,
masum sandığım dudaklarına adaklar kondururdum.

Bak, şimdi bir aşk ölüyor senin yüzünden.
Merhametin kadar ıssız, yaşantın kadar sefil,
görebildiğin kadar kör bir ömre kaybetmişliğinin kefili yaptın beni.
Ve acıların hissesinden yangınıma bir pay, bir kül bıraktın.

Sen gerçeklerin yalancısı, sevdaların yabancısı
Terk etmeyi kar sayma sakın
Bir gün gelir, sevdamın tokadı kalbinde patlar.

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Dün başladı yine bugün
değişen hiçbirşey yok.
Bir anlam veremediğim güneş doğdu yine
alacasından çıkıp karanlığın.

Zaten karanlıktım bende
Ufkum gibi umudum gibi
Bir dilim sevdadan uzak yaşadım hep
zenginliğim gibi bencilliğim gibi.
Birgün,bir ay,bir yıl geçse ne çıkar ömrümden
sensizliği çıkaramadığım sürece gönlümden.

Beni bırakıp,KAL dediğin yerden giderken
Yanına hıçkırıklarımın telif hakkını alıp,
tek celsede mutluluk boşayan hakimler gibi
Yorgun aşkımın kaleminide kırdın...

Gül yüzünü omuzuma yasladığın anları,
sevinçlerini susarak öptüğün dudaklarımı,
o hiç bitmeyecek dediğin sevdaları,
vicdanının topraklarına gömüp
kaderimizi silerek gittin...

Senden geriye kalan bu baş ağrısı,bu boş şişeler,
Karşıt iki fikir gibi,
her tartışmanın sonunda mağlup olsalarda sevgine,
Tek ortak çaresizlikleriydi seni beklemek...

Gitme
Daha yağmur yağacaktı çatımıza
Gitme
Melekler konacaktı balkonumuza

Gittin
Hiçbir mahcubiyet asaletin kadar sefil etmedi beni
Gittin
Ruhu hasta,şairi yasta ihtiyar bir şiir bıraktın

Bittim
Hiçbir karanlık gidişinin gölgesi kadar
zifiri ölümlerin arefesine savurmadı beni.

Bittim
Öyle yakınımki ölüme,
yinede söylemeyin gülüme...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Herhangi bir ülkenin, herhangi bir insanı olsalarda
Her çocuğun ana dilidir ağlamak
Beni bir kez güldürmedin ya
Demek ki ben seni, doğarken sevmişim!

Terk edilmeyi hak edecek kadar masumdum
Çünkü; benim aşklarımın hiçbirinde,
domuzdan elde edilmiş herhangi bir katkı
maddesi olmadı
ve sana yazdığım hiçbir şiirde, sanal aşk uygulaması yapılmadı!
Ben seni, bağıra bağıra sevdim...

Her çocuğun ana dilidir ağlamak
Söyle; sen doğarken ağlamadın mı!

Resmi kıyafetlerin kılığına girmiş, karakteri sahte *******de
sayısız, saygısız insanların saygı duyduğu,
yürekten cebe inmiş aşkların banknotunu,
çoktan tedavülden kaldırmıştı azrail
kimse farkına varamadı
Söyle; sen doğduğunda aşklar kaç paraydı!

Öğrendiğime pişman olacağımı bilmiyordum,
öğrenmeyi öğrenmem gerektiğinde.
Geç öğrendim!
Aşk bulunan değil, sadece aranan birşeymiş !

Hiç bir ülkenin hiçbirinde sevgi kalmadı!

Olsun
Ben aşığım, mesleğim göze almaktır ölümü
Çok geç artık
sana değil,
senden daha masum bir Cellata verdim gülümü...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:38 PM

Saçlarından bir tek teli

Koparsaydı sevda yeli

izin alıp Allahım´dan

Ben koparırdım kıyameti



Şimdi ise gidiyorsun

Anladım ki sevmiyorsun

Bari bırak bundan sonra

Senin adın yalan olsun



Hayalimi kaç yağmur ıslattı benim

Gözlerimde bir bilsen kaç güneş battı

Ben severken vurgunu kalbimden yedim

Sen bilmem ki kim bilir hangi düştesin



Beddualar ruhumu sardı

Beni gören hep sen sandı

Söylesene ne olursun

Senin günahından sonra, cehennemde yer mi kaldı

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:39 PM

Çocukluğum benden yaşlı,
ben yağmurdan.
Yağmur sudan ıslak,
gözlerim senden.
Sen bende yasak,
ben yüreğinde...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:39 PM

Sayfalarında hicran bestelediğim,
ıssız raflarımın tozlu defterleri arasında buldum sana bu şiiri.
Her satırında terk ettiğin yeri kanatan
yalnız bir gencin buruk yakarışı yatıyor.

Öylesine susuzmuşki o zamanlar sana,
her gördüğünde kör olmuşcasına
tozlu kiremit kokulu sokaklarda
Önüne neyin çıkacağını bilmeden
serseri savurgan bir sevinçle
mutluluğun acı narasını atarmış.

Hangi köşe başından dönse,
karşısına çıkan ayrılığa meydan okurmuş gibi,
ıslıklarına gizlediği gözyaşlarıyla Allah a ettiği duaları,
Tükenmişliğine siper edermiş...

Sen hiç bilmeyecek olsanda
O en sevdiğiniz şarkıyı,
Yüreğindeki soy ağacının kökü yapıp
Saydam gözlerindeki nehirle sularmış.

Tenine değilde terine dokunmaya çalışanlara inat,
O en saf haliyle,Birgün sevecek diyerek
Çöl ortasından topladığı gelincikleri yollarına serip
Mahkum bakışlarıyla,yitik eylül akşamlarında seni beklermiş...

Şimdi bakıyorumda
Öyle bir vicdan bırakmışsınki bana,
Kapımda küfür ettiğim dilenciler
Avlusundan geçip gittiğim camiler
Yüzlerini görmek istemediğim komşular
Ve yarın öderim deyipte,
Bir daha asla uğramadığım esnafların ızdıraplarını içtiğim içkileri,
Benim değil senin günahların...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:39 PM

Sen, çocukluğunda kaç kapının ziline basıp kaçabildin!
Kaç ağaçtan elma çalabildin!
Kaçarken,kaç defa çaldıklarını yere atıp,korkularını saçabildin!

Sen,düğün arabasından sana uzatılan beyaz bir zarfın içinden çıkan bahşişle
kaç defa evine ekmek götürdün!

Sen, kaç kere hayal kurdun! kaç deniz kızı girdi düşlerine!
kaç kere aldattı seni bir yunus balığıyla, ve kaç defa okyanusun ortasında yalnız kaldın!
Kaç kere gökyüzündeki yıldızları annen sandın!...

Sen;sana kalan devren satılık bir umut
ve ikinci el bir yalanla,
piyasası olmayan aşkların pazarlığını kurduğunda
benim bedenim çoktan satılmıştı pazarlarda!...

Bir tek ruhum yaralı kurtuldu bu savaştan
ne azrail satabildi umutlarımı,nede bir cellat satın alabildi aşklarımı...

Bulutlara yük olduğum simsiyah bir akşam
ilk kez öğrenmiştim ağlamayı
Çünkü ben,sevmeyi babamdan öğrendim.

İçinde merhametin boğulduğu deniz,sevgilerin kül olduğu bir yangında,
belki yar,belkide yılana sarılacak kadar kördü gözlerim.
Terk ettin!
ama hala seni özlerim...

Senin hayallerin cebinde,gözlerin gökyüzünde,
yıldızlar kaysın diye
Benim çoktan umudum kaymış
beklerim,mevlam yanına alsın diye!

Hadi söyle; tavana asılı hükümsüz bir ip,beraat ettirir mi beni bu sevgiden!
yoksa sen mi kurtulmalıydın,
bir ipin boynundaki,yada olmayan sevgilerin koynundaki,terk edilmiş aşkların müebbetinden ...

Eğer seni nasıl sevdiğimi bir görseydin,inan kendine aşık olurdun.

Sana bu şiiri gözlerimle yazdım.cesaretin varsa,ellerinle oku!

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:39 PM

Hayret! Nasılda ışıldıyor yüreğin
Sen gerçekten kulmusun
Sevdanı gördüm gözlerinde
Yoksa ulaşamayacağım nurmusun

Çırpınır güzelliğinin yakamozunda şiirler
Nakarat nakarat yakar bedenimi şarkılar
Mısra mısra, mızrak mızrak
Saplanır gözlerime güzelliğin.

Gülüşün bir çocuğun sevinciyle
Bayram öncesi arifeleri hatırlatır
Öyle özlem, Öyle elbise, Öyle pabuç
Her açılan kapıda şevkatinle karşılaşmak
Öyle şeker, Öyle fıstık; Öyle lokum

Hasretinin hararetiyle buğulanmış bir cama,
İsminin baş harfini yazınca büyürüm yeniden
Öyle mecnun, Öyle Ferhat, Öyle kerem

Sen yüreğimdeki iklimin baharı
Sen Lisanı olmayan dillerin alfabesi
Sen, yavan bir hasretin sevda katığı
Sen Bir ilâha niyetlendiğim sahurum.

Gitme sakın yüreğimden âşık sana bu şehir

Asılmış suratların boynundaki ilmik
Çatılmış kaşların şakağındaki kurşun
Bükülmüş dudakların isyandaki dilleri
Yokluğunla savaşmanın, çırılçıplak kışı
Hep mahcubiyet doğurur güneş yerine.

Oysa güneşimsin sen
Uslanmaz ki sensiz bu beden
Bir tebessüm et yeter
Bakışındaki nakışa gölge olmam ben.

Fesat bir yalnızlık var içimde
Yoksun ya yanımda olmasın kimse mutlu

Şimdi sensiz açan çiçekler solsun
Ağustos ayında, el ele tutuşmuş âşıklar donsun
NEYSE! Hepsi bir yana dursun,
Sadece sana öleceğim Ecelim olur musun?

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:39 PM

Kokunu çiçeklere, gözlerini ceylanlara
Hasretini de bana miras bırakıp cennete gittiğinden beri
Her yeni gün buz gibi bir cehenneme uyanıyorum.

Neydi bu gidişin adı gülüm, bumuydu sözümüz
Hani kan ağlasak da hep gülecekti yüzümüz!

Şimdi kim çekecek benim kahrımı
Kim sarılacak iliklerime kadar sımsıkı
Kim besleyecek hayalimizde büyüttüğümüz o mavi gözlü kızımızı

Zor muydu yaşamak, çok mu pahalı geldi dünyanın kirası da
Sana ait hiçbir şeye dokunmadan cennete taşındın be gülüm!
Gittin!
Kaç kat boya, hangi renk kapatır adının sindiği duvarları.
Kim susturabilir içimdeki feryadı.

Gittin ya,
Sensiz kalbim sevda yetmezliğiyle sıkışıyor
Sanki ecel süsü verdiler aşkımıza.
Kim kıskandı, kimin nazarı deydi
Dokunmayın ne olur, ne olur Allah aşkınıza!

Ey Azrail
Sadece bir can mı aldığını sanıyorsun,
Hançerinin ucuna yüreğimde takıldı.

Artık ne işe yarar bu dünya sensiz!
Bıraktın ya ellerimi böyle nedensiz
Bilki çok yakındır, yanına geleceğim kefensiz...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Sen, bilinçaltıma bilinçsizce yerleşmiş, bir iç savaşın son yaralı askeri gibi ürkek,
tüfeğini aşka çatmış yüreğimin yasadışı sevgilisiydin.

Gittiğinde, nefretinden beraat etmiş küçücük bir umudun süt annesi,
üvey sevmelerin kucağında, ayrılık emzirdi dudaklarıma.
Ve yokluğunda kızamık geçirmiş yıldızlar,
pudra diye bulutları sürünce yüzlerine, sebepsiz karardı hayallerim

Senden sonra hiçbir sevişme senin tadını vermedi
Ve hiçbir ana, evladına senin adını vermedi

Belki tutmadı ellerini ellerim
Belki yasaktı saçlarının ışıltısı gözlerime
Çünkü hiçbir zaman inanmadın sözlerime.

Olsun be, sev diye değil sevgili bil diye
Bir sigarayı bırakamadım bir de seni!

Kolay değil bir ilaha şiir yazmak
Serden gidiyorsun gülüm, akıl da söz mü kaldı!

Dayanılmaz bu acıya
Kestim bileklerini intihara teşebbüs *******in
çıkmadı ruhuma sinmiş dudaklarının tadı,
Düşmedi dilinden karanlığın, uykusuz sevdamın adı

Kime baksam senden başkasını göremiyorum
Azrail mi kaybetti yeteneğini, yoksa ben mi ölemiyorum
Elimde değil unutmak
Tetikte bir aşkın tehdidinde,
Her gece kendimle savaşıp sana yeniliyorum.

Ben beklerim sevgili
Eğer birgün, düz mantıklı kahpe bir el uzanırsa saçlarına,
İşte o an sorarsın aşkın adını
Ve anarsın, belki yine kanar diye.

Kanarım, okyanuslarım kırmızıdır benim
Kan kusarım ama susarım gene de sahte sevdalara.

Kim bilir, belki de tedavülden kalkmamıştır harbi sevgiler!

Sevme diyordun sevgili
Unutma ki, ben seni değil, sendeki beni sevdim
Ve artık gelmesen de olur, nasıl olsa sana benzedim…

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Başkalarıyla yaşamak istedikçe değer kazanıyor senin sevdan
Esneyişlerin kalbimeymiş, boşluğa değil
sıradanlığın bile muhteşemliğinmiş, basitliğin değil..
Tarifi imkansız duygular içerisindeyim
Elde edemeyeceğimi bile bile yaşamaya çalışırken varlığını
Ansızın bir taş oluyorum, değeri anlaşılmayan
Eziliyorum sonra cüzdan sevdası yaşayanların ayaklarının altında..
Susarak haykırıyorum çaresizliğimi,
var gücümle bağırıyorum sessizce..
Ucu olmayan bir kalem oluyorum sonra
Ne hissettiğimi bildiğim halde yazamıyorum bir türlü.
Kurumuş bir ağaç budağından yeniden filizlenmiş bir çiçek gibi,
tutmak istiyorum sevdanı
yaşamak istiyorum yalnızlığını.
Sana açmak istiyorum bütün çiçeklerimi..
Artık seni her hissedişimde
Buluşmak istemiyorum yalnızlığımın sokağında kahrolmuşluğumla
Uçsuz bucaksız bir başlangıcım şimdi
Huzurunda huzursuzlandıkça huzurum
çıldırasıya özlüyorum hoş sohbetini
Aşk musluğundan sızdıkca sevgi damlacıkları
kalbimin okyanusunda boğuluyor yüzme bilmeyen ruhum.
Sabrımı zorlasa da sabırsızlığım
Beklerim türkü gözlüm
Bir umut diyerek fosil sevdamla...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Yine okyanus gözlerinden düştü sevdamın rakım ı,
Boşveer
Getir sen bana dolaptan rakı mı
hiç sevmez zaten tuttuğum takımı
Aşkımda içki dostumda...

Gülünce güller açarmış
bakınca gözler kaçarmış
sevince sevda saçarmış
satınca yürek yakarmış

Umrumdamı sevmem ben
Leyla seni seçmem ben
Bir yetmişlik içmezsem
Aşık diye gezmem ben

Toprağıdır taşıdır
ekmeğidir aşıdır
her kurduğum hayalin
değişilmez tek sırdaşıdır

Bu hayali kuransın
bende yari bulansın
bir damlanı deviren
yaptığından utansın

Senden başka kimim var
kapağında gül kokun var
ben vazgeçmem alkolden
çocuk! git sen yare var

Hayataymış tasası
çekilmiyor tafrası
yetmişliğim olmazsa
bu hafta dert haftası

Her bahçemde bağ olsa
üzümünden şarap olsa
dert etmem hiçbirşeyi
meze bulurum nasıl olsa

Çay benim çeşme benim
yaramı deşme benim
elin boş geleceksen,
kapımdan geçme benim

Güller hastaymış solsun
içtim yine oh olsun
karışırsan içkime
bu kalpten kovulursun

Bu sevda burada bitmez
Dalımda bülbül ötmez
Bir kadeh daha getir
bu aşka ömür yetmez...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Bazen bir mutluluk kaçırır insan,
Belki de Kader
Bazen bir kadeh taşırır insan,
Belki de Sabır
Bazen bir avuç kalbe küser insan,
Belki de Dünya
Bazen aşkını görür insan,
Belki de Rüya
Bazen aklını yitirir insan,
Belki de Yar
Bazen mevsimsiz üşür insan,
Belki de Ayrılık
Bazen sevmek ister insan,
Belki de Sevgisiz
Bazen dua eder insan
Belki de Çaresiz...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Buz tutmuş aşkının azabına uğramış hazanımla
Yarınlarımı terk ettiğinden beri
Tek bir kurşun bıraktım sevaplarımın tam ortasına
Şarjörünü gözyaşlarım takıp
Hiçe saydığın gururumun tetiğini kalbim çekecek

Şafak yüreğimide söktü bu sabah
Senin kadar vicdansızım artık

Seninle başlayan sensiz günlerin acısı
Tenimde hicrana bürünmüş yaraların sancısı
Tohumuna nefret bulaşmış isyanımın yankısı
Ve bir daha asla göremeyeceğim
Kurak bakışlarının şarkısıymış seninle aşk

İçimde öldüğünde gömdüğüm gülüşünü
Tabutuna yuva yapmış günahlarının böcekleri
Her bir zerreni kemirinceye kadar,
Son baharda yaprak yerine intikam dökecek ağaçlar

Tek bir kurşun bıraktım sevaplarımın tam ortasına
Şarjörünü omuzumdaki melekler takıp
Hiçe saydığın gururumun tetiğini cennetim çekecek

Şimdi sevdalara tövbe ettiğim mutsuzluğun kervanıyla
Gökkuşağına kezzap suyu katarak
Ruhumdaki savaş masumu çocuklarıda alıp,
Kefensiz *******in sabahına gidiyorum...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:40 PM

Hadi çek git buralardan, kimseye zarar vermeden
Senin ardına bakmamış hayatın
Ardına bile bakmadan
Uzaklaş bir an önce, sessizce
Yokluğunu da al yanına varlığını hissettirmeyen
Sus sonra bağırarak sus, herkes duysun sesini, SUS..
Teşekkür et ızdıraba seni terk etmediği için
Sarıl boynuna dertlerinin, hep seninle olduğu için
Git hadi durma buralarda.. Ne değişir ki kalsan
Nasıl olsa var olduğun kadar yoksun hayatta...
Gittiğin yerde bir dilenci eli gibi uzatma sevdanı bir daha
Sökmemiş şafakların ardına saklan,
Görmesin kararmış gözler yarım kalan aydınlığını
Geçmesin yüreğindeki gökkuşağından hiçkimse,
değiştirmesinler sevda rengini
Dokunmasın merhametsizler merhametine
Göm türkülerini toprağa,
Anlamını yitirmesin hiçbir nakaratı
Ufkuna pusu kurmuşlar umudunun,
Çıkarma sakladığın yerden masumiyetini...
Git artık buralardan,
benden çok uzakta olsan da
çek git, bir yarın bende kalsa da
Git hadi bir an önce, ÖLÜMÜMDEN ÖNCE...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:41 PM

Faili meçhul sanılan gözyaşlarımın tek zanlısı
Puştluk vakti çekip gidince anladım,
Ayak parmaklarının ucundaymış kaderim

Yüreğinde aşk müebbedi yemeğe hazır bir sevdalıyken
Terk edişinle tahliye ettin serseri sevinçlerimi bu hayattan.
Ve kuyruğuna hayallerimizi bağladığımız yıldızlar,
Seninle birlikte gözlerinden kayıp gittiler.

Öyle yalnızım ki sayende
Belki bir sarhoş, sokaktan geçerken şarkı söyler diye
Pencereleri açık bırakıyorum.
Ve uyku dedikleri şeyi sensiz hiç aramıyorum.

Keşke zamanı olsa da şu zamanın
Birazcık beklese gözlerine bakarken,
Kal diyemiyorum...

Sen, yavan ekmeğimin arasında bir gülücük,
Umutlarımın arasında desteğini katık yaptığım baharımdın.
Her aklıma gelişinde vicdanıma kan,
Gururuma kin kusuyorum, dön diyemiyorum.

Farkında değildin, öptüm sen giderken
Ve yolun açık olsun diye ardından aşk döktüm...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:41 PM

Kendimi dinliyorum bu gece
Çok uğraştım, sensiz çıkmadı dudaklarımdan tek bir hece.
Hep gittiğin gün geliyor aklıma.
Önce eşyaları topladın, sonra kapıyı çarptın kalbime.
Ardından ne bir not, nede yarınımıza güneş bıraktın.
Kızımız ağladı sen gidince.
"Baba, Annem nereye gidiyor" dedi, sustum, ağladım, kan kustum.
Kendi gözyaşlarımda ıslandım o an. Bir yanım çocuk, sol yanım ihtiyar kaldı,
ve gözlerim geçmişe daldı.

Şimdi beni kim görse,
yar mı deydi saçlarına, ağarmış,
gün mü battı yüreğinde, kararmış deyip hesap soruyor.
Ve ıslıklarım donuyor dudaklarımda.Bilmiyor kimse gittiğini,
inan sensizlik bana çok koyuyor.

Ne olur dön gün batışlım, bırakma bizi böyle.
Olmuyor işte, yapamıyorum!
Yine beğenmedi kızımız kahvaltısını
Her cümlesinde "annem olsaydı yapardı" diyor
Oysa bilmiyor neler yaptığını, söylemedim, seni hala komşuda sanıyor.

Hangi yağmurdasın gülüm,söyle sevdan nereye damlıyor
inan yavrumuzun gözyaşları ciğerimi dağlıyor.

Ne zamandır aynı kıyafetleri giyiyorum,aylardır ödemedim kirayı.
Neyi biriktirsem alkolle karıştırıp,sana,hasretine harcıyorum *******i.

Söz veriyorum,bir daha söndürmem saksı diplerine sigaramı
fırlatmam çoraplarımı bir kenara.
Hep sen kazan zararı yok,zarda tutmam tavla oynarken
yeter ki dön gün batışlım.

Fikrim,söyle bana Bu yarsız geçirdiğim kaçıncı iklim !

Çok oldu aynalara küseli,baksam tanımam belki de kendimi
Hiç sormadım giderken ayrılığın nedenini
Çünkü ben sana hiç küsmedim,ama anlatamadım derdimi.
Yeter! Aratma artık her gece boş yatağımda bedenini...

Düşlerim yarım,sevinçlerim yarım,bilmem sensiz neler olacak yarın.
Hançerim ol kanat yüreğimdeki gülleri,
layık değilim sensiz yaşamaya,topla ardımdan külleri..

Şimdi sensiz çaresiz,her gece resmine bakıyor,gözlerindeki cennetten malzeme toplayıp
sana şiir yazıyorum...

Attım elimden şemsiyeyi,yarla karışık hasret yağıyor
koynumda aşktan yeni çıkmış bir yürek,sırılsıklam ıslanıyor...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:41 PM

Sevgilim
Sadece seni sarmışken kollarıma
Sende gelip sarılabilir misin?
Cesaret edebilir misin bendeki hayalini kovmaya?
Mutlu yıllar diyebilir misin, ?
Sevgini her gün yeniden doğuran yüreğime?

Ve susabilir misin senin gibi?
Sen kendine susayabilir misin? Benzeyebilir misin hayaline?
Sevgilim
Sen beni, senin kadar çok sevebilir misin?
Sana sevgilim dememe izin verebilir misin?

Okyanusa, denize, bir meleğe benzeyebilir misin?
Seni senden kıskanabilir misin?
İltifat edebilir misin olmayan kendine?

( Ben ettim, sen etme! )

Sevgilim
Verecek kimse yok diye, geri sokabilir misin açan çiçekleri toprağa?
Küfredebilir misin martılara,güneşe, günahsızlara?
Sen kendi hayaline küsebilir misin?

Ben küstüm!
Ne olur sevme beni sevgilim, sen yeterince seviyorsun!

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:41 PM

Zamanın olmadığı bir yere götür beni
Paranın geçmediği, çocukların büyümediği
Güneşin batmadığı, çiçeklerin solmadığı
Sevdaların bitmediği bir yere...

Günahlarının ağır bastığı sol omzunu
Yorgun hayallerin bastonuna dayamış,
Cenaze kokan yaşlı bir ömrün ecel süsü verilmiş
Ölü bakışlarındaki son feryatlarıydı bunlar.

Cam kırığı değil dost kırığıydı beklentilerini kanatan

Tanıdık yüzlerde yabancılaşanlara
Yarım yamalak verilen selamlara
Sohbete başlamadan söylenen elvedalara
Ve tebessümlerini karantinaya alanlara kızıp,
O masum sevdalarını
İliklerinden söküp, gözlerinden dökselerde
aşk oldu,sevgi oldu,hasret oldu kendine büyüdü..

Hiç inanmadı varlığına paranın
Batırmadı gönlündeki güneşi
Nehir aktı sözlerinden, soldurmadı çiçeklerini
Her sevdayla yeniden doğdu, hiç büyütmedi içindeki çocuğu...

Sonu başlatacak kadar cesurdu!

Ve şimdi, tövbelerine batan dostlarının nefretiyle
Hiçbir şey bulamadığı hayattan, herşeye doğru yol alırken
Zamanın olmadığı bir yerde, ALLAH ın ülkesinde yaşamanın sevinciyle,
sevdiklerine küsüp hayata öldü!...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:41 PM

Sen ölümle arana mesafe koyacak kadar soğuk bir kışı andırıyordun
Geride ise, gözyaşlarına acımayacak kadar masum bir seveni kandırıyordun

Özlemlerime koşacağım anların teneffüs zilini çalmadığında,
Geçmişteki mutluluklar yeter dermişçesine
Tren çığlığı rayların küflü demirlerinin,
Masumiyetine benzediği zamanları kazıdım hafızama.

Şeytanla dost olan acımasızlığının teseddürüne bürünmüş sahte yüzün
Kim bilir Daha kaç kişiye verecek hüzün.

Başkalaşan kişiliğin, kimden darbe almışdı da
Yoksulluğumu büyüttüğüm kurak tarlamın ekinlerine,
Bir karga gibi sokulup, oruç bozarcasına
İyinin ve kötünün kararsızlığıyla saldırdın?

Asil bir sefillik deryasında
Oltama takılan yosun kaplamış yüreğin,
Gurur diyerek yaşamaya çalıştığım
Paslanmış ufkumun sis çökmüş hayalini çürüttü.

Duymayı çoktan unuttuğum
Sağırmı oldum yoksa dedirten tatlı sözlerini,
Hangi sütü lekeli ananın evladına söyledin de
Notasız besteler gibi
Türküsüz bir ömre mahkûm bıraktın beni?

Ama bir gün hepsinden bıkıp,
Bakkal defteri ve taksit kartları sıkıntısında
Sade bir ömrün kenar mahalle saflığında yaşamak istiyorum dersen,
Ve sorarsan bu acımasızlığından kurtulmanın yolunu
Sana tek tavsiyem, Azraillin elinden su iç!

Bir insanı sevmekle başlıyordu aşk
Ve terk etmesiyle acı.

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Ağustos ayında kopan fırtınalar üşütüyordu ölümü
Kökü olamayan bir çiçek kaç gün güneşe tutunursa,
Ölümüm de sana tutunuyordu, üşüyordu..
Hasretinin mevsimini yaşıyorum
Yokluğun güneşi de üşütüyor
Oysa ayaz *******imin sıcağıydın, yalnızlığımın kalabalığı.
Olmayan seni seyrederken bile
yeniden doğmaya hazırlanan bir bebek oluyordum
uykusundan uyanmış,
o en masum halimle bakıyordum ulaşılamamışlığına..
Ölüm bile gülüm oluyordu.
Bazen öylesine kızıyorum ki
kimsenin hak edemeyeceği sevdanı yaşıyanlara
fedakarlığının o en saf halinde, seni keşfetmiş sayanlara..
Bu kadar basit değildin sen
Kainatın başlangıcı, sonsuzluğun sonuydun.
Ne bir şekilde başlanıyor, ne de bitiyordun.
Ama nasıl keşfedilmiş saydılar seni?
Rüyada bile görülemeyecek kadar uzaktayken,
nasıl dibindeydin sıradanlığın.
Melekler fedakar mıdır, eğer öyleyse bana da göster o fedakarlığını
sana yalnızlığımın dibi kurumuş aşk çeşmesinden koparıp vereyim,
korkarak açmış masumiyetimin simgesi olan o en son gelincikleri..
Bir merhabaya elveda demek istemiyorum artık
başlangıçlarım bitişim olmamalı ..
Yarın doğacak güneşi tahmin edersin,
Çünkü dünü yaşadın..
Bahar gelince açacak çiçekleri bilirsin,
çünkü baharı yaşadın..
Sana olan sevdamı ise asla tahmin edemezsin
Çünkü imkansızı hiç yaşamadın..
Ağustos ayında kopan fırtınalar üşütüyordu ölümü
çoktan soldurdum artık sana büyüttüğüm içimdeki gülümü...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Meteliksiz ceplerindeki asgari ücretin nefretiyle
Bakışlarında akbabalara yem olmuş bir ceset,
Yüreğinde ise ne olduğunu bilmediği cesaretle
Issız sokaklarda işsiz bedeniyle dolaşırdı.

Hiçbir mesainin kölesi olmadan
Hakkı ödenmeyenlere haykırırcasına,
Bu teslimiyet NEDEN! Diyerek
Kendi yoksulluğunun esaretiyle
Hiç yaşayamayacağı zenginliğin hayalini taşırdı.

Ne dostlara ısmarlanacak bir bardak çay,
Nede bir sevgiliyle gidilecek sinema parası olmasa da
Göz bebeklerini taciz eden yaşlara inat
Beklentilerini içindeki karanlığa siper eder
Sırtında, kendi derteriyle yaşıt
Çam dalları taşıyan atalarına huzur arardı.

Soğuk fabrikalarda dert üreten
Çok çocuklu işçilerin saflığına,
Babalarının ihtiyarlamış alın terini hiçe sayan
Ve annelerinin başarılı olsun diye okuduğu her dua da
Yeni bir sevgili değiştiren üniversiteli kızlara isyan edip
İnadına işsiz kalarak
Herkesin bilip de söyleyemediklerini dile getirir gibi
Kuru ekmeğini cennete banarak yaşardı...

İşsizdi o,en az çalışanlar kadar
Beden değil ama Fikir terinin yorgunluğuyla...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Onlarımı daha çok sevdim, seni mi anlayamadım
ama galiba, ben seni aldattıklarımla aldattım!
Yarısı sendeydi beklentilerimin, yarısı onlarda
beni yürekten seven biri olsa anlar da, galiba ben aşkı azraille aldattım.

Nefsi körelmiş bakışlarım oldu çoğu zaman
sevişmeyi hatırlatan ağustos *******inde.
Ne yürekleri etkiledi beni, ne de gözleri
birbirinden güzeldi de hepsinin sözleri
ben ruh ararken bedenlerinizi aldattım.

Ne kadar ilgini çeker ekolojik dengeden bahsetsem!
Elimde değil ki, çok eşliliğin verdiği bir kasvetsem.
Git başkalarını sev istersen,
işe yaramaz bilirim, bekle desem, affetsen!

Öyle deme sevgili, pencerene sor beni,
kaç gece sağanak yalanların altında dudaklarını hayal ettim bir görsen!
Deli gibi sevsen ne fayda, ruhu değil de bedeni aldatmaya müsaitsen
Ölürdüm de uğruna, ten beklemez sevgili, aşkım desem sabretsen!

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Ne bir dondurma,nede bir elma şekeri kandırabildi beni
İçini açmaya kıyamadığım kumbaramda
çocukluğumun ilk harçlığıydın..

Bu yüzdendi belki de cimriliğim

Aklımda,fikrimde,kumbaramda sen
Seni sana biriktirdim, bir görsen !

Patlayan bir topun peşinden koşan
kenar mahallenin o en cennet sokağında
belki annesi duyar diye
avaz avaz ağlayarak dizleri kanayan bir çocuğun,
acısı saklı yüreğimde...

Hatırlar mısın
"Öpte geçsin" derlerdi
yara bandı rolüne bürünmüş dudaklara
Ve inanırdı
öz annesi tarafından kandırılmış,merheme muhtaç bütün fakir çocuklar

Belki çok beklemez gidersin bu şiirden
Hadi,sende beni kandır !
"Öpte geçsin"
Ruhumda biriken bir volkanın patlamaya hazır sevgisi dudaklarına.

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Sevda aşırdım yağmurun koynundan
Aşk heryerde beni arıyor!

Şiire döktüm gözlerini ve ellerinde çiçek açtım
Sevdiğim,sayende ben bir tek aşktan kaçtım

Dalgalı saçları yeşilmiş Denizin
yok yok kandıramazsın artık
Mavi boncuğun umrumda mı
çok canı yandı bu Kerizin.

Gece gel,
pencerenin dibindeyim,hazır dedi çeyizim
sabaha kadar havladı
Paçamda sokak köpeği,sarardı gene benizim
Sevdiğim,
Babana selam söyle,ben aşkı oyun sandım
hala yanıyor genizim...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:42 PM

Bakışlarında doğmamış bir çocuktum
gözlerini her kırptığında
Zaman durdu,ben içinden geçtim
Yaşlandım sevdiğim

Nefretinde çöllere ağlayan bir yağmurdum
yalnızlık vurdu,kan kustum
Paslandım sevdiğim

Yokluğun,gölgesi olmayan bir Çınar dı
Kalbime çok sevda kondu,birtek sendeydi gözüm,
Ey benim özüm!,kırdım baltamı
yaslandım sevdiğim...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:43 PM

Siz benim seçemediklerimdiniz
Gün oldu önümden geçtiniz,gün oldu ömrümden
Kaldıramayacak kadar ağır dert taşıyordu belki de başımız
Yada yetmiyordu o an suyumuz aşımız

Bu yüzden göremedik birbirimizi
Bir merhaba sözcüğünün içine gizlenmiş
O en çılgın sevişmelerin önünden geçerdik de
Akşam olunca kaderimize ağlayıp yalnızlığı seçerdik…

Radyo dinlerdik çoğu gece
Bir şair yalnızlığımızı tasdikler,
her şarkıda olmayan sevgililerimizle hayalimiz dans ederdi
Canlı yayına bağlanmış,cansız,isteksiz insanlar bir sevda seçerdi kendilerine
“ Sıradaki intihar benim olsun “

Siz benim ayrılığı hiç düşünmediğim ama hep aynı ayrılıktaki sevgililerimdiniz
Biraz kıyafet,birazda kıyamet balosuydu hayat!
Hakarete maruz,iltifata gebe düşük belli bir ömür giymişti üzerine…
Farkına varırdı birileri,suç üstü yakalanırdı beklentilerimiz
Kefilsiz senetsiz kısa mesajla sevgili dağıttılar!
İmla hatasıydı belki de zoraki sevmelerimiz
Çünkü seçmece değil,rasgeleydi bize düşen aşk!

Siz benim yüreğimde çürüyen,
seviyorum diyemeden terk ettiğim sevgililerimdiniz…

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:43 PM

On dört yaşındaydım henüz
Masumiyetimizi koruyan o dev gibi adam,
Babam öldüğünde anladım hayatın zorluğunu.

Dilimde dua,elimde boya sandığı ile
Ürkekliğine gizlediğim çocukluğumu,
Ayakkabıların esnaflığını yaparken yitirdim.

Babamdan tek kalan mirastı gururum.
Garip anamın bir tas çorbasına ekmek
Kardeşlerimin çaresizliğine merhem olabilmek için çalışır,
Rengi solmuş,soldurulmuş kısık sesli isyanımla
Kimselerin görmediği,zindana dönmüş *******de ağlar,
Gözyaşlarımın her damlasında biraz daha büyürdüm.

Ne odam kireç,nede yüzüm güleçti benim

Hayattaki tek yarimdi anam.
Bir gülüşüne okyanusları çiçek yapar
Kınalı ellerine cennetten nur toplardım.

Yoksulluk yüreğime çisil çisil damlarken
Yamalı ceketimin içine gizledim mutluluğu.
Koynumda kime biriktirdiğimi bilmediğim bir sevdayla,
Hem kendim büyüdüm,hem de kardeşlerimi büyüttüm.
Kendi isteklerimi karşılayamamış olsam da
Onların neşesiyle teselli bulup,
Hep hayallerimi gözyaşlarımda öğüttüm.

On dört yaşındaydım henüz,Koskoca bir adam gibi...

(Bu şiir yavuz şahin e yazılmıştır)

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:43 PM

Gece yarısı günaydın dedim uykusuzluğa
Yanağımda Azrailin busesi
Dudaklarında beni son kez uyutmak için söylediği ninni,
“ölüm var” diyordu kulağıma…

O öldürdükçe, Ben yaşıyordum

Oysa
Çaresiz oltamda yemsiz sevdalar
Ve ayrılıklara boğulmuş umutlarımla
Koskoca bir ömür büyütmüştüm kollarımda.

Ne çabuk geçmiş zaman
Ben seni bekliyordum, o geldi!

Geride
Cinsel düşlerdeki, dinsel utanmaların vebali asıldı boynuma
Sen ise,
Sahte sevdanla, kim bilir kimlerin koynuna…

Henüz erken, giymeye kefenim yok yanıma
Ölmüyorum arkadaş! Sok hançeri kınına…

Sevdiğim,Hadi gel artık
Belki çok kadın öptü ama
Hala seni bekliyor,
Bir türlü prense dönüşmedi bu kurbağa…

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:43 PM

Sana bu şiiri laf olsun diye yazıyorum

Gözünde sinek ikilisi kadar değeri olmayan bir iskambil kağıdıyım.
Hayat kumarında tebessüme mağlup hayallerim

Yağmurun suyuna bandığım yavan aşkım
sevmeyince yine yolunu unuttu kör yüreğim
yorgun ve şaşkın.

Umut ıstakasına konmuş sahte okey ile hayalin arasında bir bağ kurdum
Ve Anladım ki, yalnızlıkmış benim yurdum...

Sevdiğim,
ama hala açık sokak kapısı
ve posta kutusunda yüreğim...

Rakının içindeki alkol değeri miydi ilk dublede sarhoş eden
yoksa aşkın içindeki özlem mi?
Kim bilir,belki de birazcık gizem.
Söylesene,neydi karşına çıktığımda dizlerimin bağını çözen?

Benim alnımın secdeye değdiği bir an vardı
Ve hiç görmeden taptığım Allah ım.
İşte öyle sevdim desem inanır mısın?
İnanır mısın gözlerinin içinde gördüğüm Cennete? ...

Hiç isyan etmedim çocukluğumda,
Annemin sürdüğü kuru ekmeğimin üzerindeki salçaya
Neden demedim babamın attığı tokata
Gülümseyebilmekti tek derdim
Şimdi gülüyorum halime...

Ben seni maksat şiir olsun diye sevdim.


Yüreğimde peygamber mührü
sabrettim öfkene,belki bir gün diner diye...
Olmadı
Geride,kalp ameliyatında aşkı alınmış
asık suratlı,sevgisiz biri kaldı.
Her aşkın bir kurşunu varmış
beklemem artık,
Şakağıma bir namlu,bir intihar dayandı...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:44 PM

Sevdanın yükünü kaldıramam,ben gidiyorum.
Şimdi sen,kibarlığı tatlı dilinle dilimlersin,
Bense ekmeği böler de yerim
Ve nasır tutar,bükülür çalışmaktan belim.

Bizde sevmek alnından öpmektir.
Ne seni bara götürecek kadar param var
Nede bu soytarılığa göz yumacak kadar sabrım.

Bizim güneşimiz nasırlıdır,hüzün doğar sabahları
Sen canın sıkılınca,tatile çıkar ertelersin aşkları
Şimdi saysam anlatmakla bitmez aramızdaki farkları,
Sen altın kal,ben gümüş böbürlenip anlatma yediğin haltları.

Doyuramam gönlünü süslü kız,az gelirim sana

Benim gözümün üzerinde kaşım var,
Sana bu koca dünya bile çok dar
Ben seversem ömrüm olur,etmem kimselere yar,
Sen sayarsın aşkları,sanırsın ne kadar sevsen kar.

Kim bilir,senin hayalinde kaç mevsim saklıdır
Benimse hep kıştır iklimim,buda yoksulluğun farkıdır.
Satmam sevdamı paraya pula,yaşadığım ülke öz güveninim çarkıdır
Çünkü geçmişe saygım var,hep atalarım haklıdır.

Ben değişemem süslü kız

Hiç özenmem ıslak saçlı delikanlılara
Asla takmam kulağıma küpeyi
Ama hep küpe olur kulağıma,
Giydiği kıyafetle değişirmiş insanların kaderi...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:44 PM

Sevgililer atlasının gözyaşlarında
boğulduğun okyanus,
Yalnızlığın coğrafyasında bir çöl çiçeği,
İklimsiz çatlamış dudaklarınla sevişen rüzgar,
Ayrılığın doğum gününü kutlar.
Ve her sevdayı elinden alır,
Aşkı bilmeyen aç kurtlar...

GooD aNd EvıL 09-01-2007 12:44 PM

Gramla mutluluk satan kuyumcularda rastlardım gözlerine
Cebim kadar yüreğimde yanardı.
İşporta tezgâhlarının ikinci el kitapları kadar
Yorgun ve değeri yitirilmiş yaşantımın arka bahçesinde yeşerirdi
Kuru dallarımın yaprakları

Gün batımlarının hiçbir işe yaramayan alın teri yorgunluğuyla
Cebimdeki meteliği sevdana biriktirirdim.

Hep yemekten sonralara sakladığım paketteki son sigaramı
Şimdi sensizliğin sonralarına saklıyorum.

Bu ateşi sönmüş hayatın ızdırap sokağında
Kuşların bile kırıntı bulamadığı bayat ekmek kuyruğunda,
Yarı aç bedenlerin sefilliğini unutmak için
Sevdalarını katık yapmaya çalıştığı saklı yakarışta olduğu gibi,
Bende sana aç kaldım.

Hiçbir yeterlilik yeteri kadar yeterli gelmiyor insanlara
Sadece sevmek yetmezmiş gibi
Sevdalara vasıf aranıyor.

Beyaz atları haciz edilmiş prensler
Yayan aşkların yavan hasretiyle
Kavuşamamanın bekâretini çaresizliğe bozdurdukça
Aklımı ilaha naklediyorum...

Oysa en zor zamanların tek tesellisiydi aşk.
Onu da bencilliğe kilitleyip,
Üzerine fesatlığı örttüğümüzden beri
Hep kuyumcular satıyor mutluluğu...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:51 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.