![]() |
Geç Dönen Sevgili
Geç Dönen Sevgili
Bir sabah sen uyurken, bir çığlık kopacak Bu çığlık seni ve herkesi uyandıracak Kalkıp nereden geliyor diye bakacaksın Baktığında bizim evden geldiğini anlayacaksın Sen daha şaşkınlığını atamadığın bir anda Bir sela sesi çınlayacak bu şehrin sokaklarında Tüm insanlar toplanacak birden oraya Benim öldüğümü söyleyecekler sana İnanmak istemeyeceksin onlara Sonra koşup geleceksin bizim eve Sarmışlar beni beyaz bir çarşafa Bir hoca, dua edecek baş ucumda Derken tabuta koymak isteyecekler beni Vermemek için tutacaksın beyaz kefenimi Yalvaran gözle bakacaksın onlara Dokunmayın diyeceksin ne olur dokunmayın ona Ben koyarım onu tabutuna Ellerin varmayacak beni tabuta koymaya Mecbur olduğunu anlayacaksın bir anda Koyacaksın beni o uzun sandığa Ve dönüp onlara beni sevdiğini söyleyeceksin Sonra dönüp bana İnan bu sözüm yalan değil diyeceksin Sarılıp tabutuma bir off... çekeceksin İşte o an benim aylarca çektiğimi Sen bir anda çekeceksin Geçte olsa hatanı anlayacaksın Bir an yaşlı gözlerle bana bakacaksın Bak sana döndüm diye yalvaracaksın... Mecburen seni seveni.. Beyaz kefeninde bırakacaksın Ve o günden sonra insanların dilinde Geç dönen sevgili olarak anılacaksın” |
Durma Öyle
Değiştir yıldızların yerini... Ayın yerini... Korkma güneşten... Aç gözlerini... Bir su mavisi ol Saçıl maviye... Gökkuşağına boya renklerini... Uç bir kuş kanadında Rüzgara karşı Takıl bulutların peşine... Fırtına ol meltem ol Dans et başaklarla.. Nedensizce aşık ol delicesine... Yağmur ol Düş sevdiklerinin üstüne Azgın bir nehir ol Ak akabildiğin yere... Durma öyle... Karış toprağa çoğal Sevda ol..aşk ol Aç çiçeklerini aşk dolu yüreklere.. Seni sevdiğini düşün herkesin, Çekinme, Kandır kendini. Sevginin olduğu yerdesin.. Sil at Hayatından mutsuzluk veren herşeyi.. Birgün, Anlayacaksın nasıl olsa Vakit dolduğunda... Sevmek yanlışsa, Doğruyu yapmak Kimin umrunda. Düş gönüllere, Aşık olmanın Ve aşkı yaşamanın Çok yolu vardır.. |
Ne çok sevmiştim seni!!!
ağlasam sesimi duyar mısın? söylesene,susturabilir misin beni? sevsem seni delice; durdurabilirmisin ki? hani bir resmin vardı cüzdanında. yanında benim,bıraktığın şimdi hiç birşey yok hatıralarda, düşündükçe ağladığım nasıl sevdin ki sen beni? aşkın çoğu azı olmaz. sorarım,nasıl bıraktın? böyle vazgeçmek olmaz. şimdi herşey anlamsız olacak. kırık dökük anılarla.. biliyorum,yeniden başlamak zor olacak. kalbimdeki yaralarla.. bu yaptığın yanına kalırmıydı sence? ama seviyordum seni işte. bilseydim,sana bağlanırmıydım? beni gerçekten sevmemişsin bence... öyle çok hayal kurdum ki senle. neden,neden bana izin verdin?? niçin,ummadığım anda; hayallerimi frenledin?? hayallerim boş artık güvenim ilk günkünden az çünkü. biliyorum,bir o kadar daha hayal kuracağım. ama yine boşa çıkacak. ne çok sevmiştim seni. sende böyle sevseydin beni... anladım ki benim sevgimin anlamı yokmuş.beni ondan daha fazla seven çokmuş. resimleri ellerimde,baktıkça ağlıyorum. gözlerim bir pınar. duygularım param parça; kalbim kırılmış virane... içimde hep bi korku... beni hep sevsin istiyorum. o günden beri dünyam karardı,güneşim kayboldu. hep ellerini tutmak istiyorum... |
Ayrılık Sevdaya Dahil
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın En görkemli saatinde yıldız alacasının Gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan Onu çok arıyorum onu çok arıyorum Heryerimde vücudumun ağır yanık sızıları Bir yerlere yıldırım düşüyorum Ayrılığımızı hisettiğim an demirler eriyor hırsımdan Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş Tedirgin gülümser Çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili Hiç bir anı tek başına yaşayamazlar Her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili Telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar Gittikçe genişliyen yakılmış ot kokusu Yıldızlar inanılmıyacak bir irilikte Yansımalar tutmuş bütün sahili Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var Öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil Çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil Çünkü ayrılanlar hala sevgili Yanlızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık Hava ağır toprak ağır yaprak ağır Su tozları yağıyor üstümüze Özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır Eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı Karanlık çöktü denize Yanlızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin Ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin Kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan Bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince Sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice Yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak Bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına Benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle Sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız İkimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız Hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi Tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı Hala kıpkızıl gülümseyen sanki ateşten bir tebessüm zehir zemberek AŞKIMIZ |
BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka yerde olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın, orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin. Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim. Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle... Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı. Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin. Sevdim işte ötesi yok... |
AŞK BİTTİ
Bir aşk nasıl biterse Öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim Alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, Dostlara mektup yazmayı, Çiçekleri sulamayı Unutmuşluğum gibi bitti. Bir aşk nasıl biterse, Öyle bitti bu aşk da. Yürümeyi yeniden öğrenen Felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi Ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara Yeni bir adres bırakmalıyım. Pencereleri açmalı, Kitapları düzenlemeliyim Belki, bir yağmur yağar Akşama doğru Yarıda bıraktığım Şiirleri tamamlarım. "Aşk da bitti" diyordu ya bir şair, AŞK BİTTİ İŞTE.. TAM DA ÖYLE. |
şiirler birleşerek romantik bir ortam oluşmuş
saygılar... |
" Yaramda Gidişin Saklı "
Kanlı-bıcaklı değil bu aşk Zanlı ve yasaklı... Dönüşünün canı cehenneme! Yaramda gidişin saklı..... Darağacında asılı sevdam Gel de kırdır bana şu kalemi! Hem kimse görmez, vakit akşam Ölüm çözsün kahrolası denklemi... Teslim olduğum gece dünden kalma Bana vuslat şiirleri yazdırma artık... Bir gecelik izin ver de öleyim? Sonra istersen yeniden başlasın ayrılık... |
bEniM ... SaNa ihTiyAcıM vArDı ! SeNinsE haLa SusmAya ! ...
Dün gece ,,, Hiç olmadığım kadar ihtiyacım vardı sana !!! Ağlıyordum hıçkırarak ... Sesini duymak iyi gelecekti bana , emindim . Telefonu elime aldım . her canım yandığında , birine ihtiyaç duyduğumda yalnız olmayı seçen ben , bu defa istemedim ... kısa bir mesajdı ... ! ... Sana İhtiyacım Var ... ! Sonra ... ağlarken uyumuşumm ! Ve sen ,,, cevap yazmaya bile tenezzül etmemişsin . Benim canım yanıyordu , ve sen hala kendi düşüncelerinde boğuluyordun ! Oysa ,,, böyle anlarda ne önemi vardıı kırgınlığın ? Benim , SaNa ihtiyacım vardı ! SeninSe hala susmaya ! ... Şimdi bende susuyorum ... Yine tüm cümlelerimi içime sakladım , Yine bir sürü cevapsız soru kaldı bana ... ! GiDiyoRsun belki ... SadeCe şunu söylemek istiyorum son olarak ; Benim , dün geceee ... SaNa ihtiyacım vardı ! Seninse hala susmaya ! .. |
SeN hIç AsIk OlDuN mU ? ? ?
Ayriligin adini Kalbimi yazdim Neden iciyorsun diye sorma Sen hic Asik olmadin mi kanka Neden agliyorsun diye sorma sorma bosver gitsin be.. ... Onu unutmak icin baska birini sevmedim Onu unutmak icin baskasini görmedim Ben onu unutmak icin bana yaptiklarini günlerce sayikladim Yine ama yinede unutamadim Ve suan yemin ediyorum ben bu askimi ondan baskasina yar etmem nerden sevdim yarabbim beter olsun böyle aski, beter olsun bu sevgisi bir daha dönmesin kendisi hep sorardin neden iste bu iste buyüzden aglarim kanka |
Özletiyor Seni Bu Yağmurlar
Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları Tarih de kekemeleşiyor bazen Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun |
Aşkı Sırtından Vurdum
Acısını içtim aşkın, Hüznüne dokundum Gökkuşağı gibi değildi renkleri Siyahında boğuldum. Yoruldum,hep yoruldum Kime tutunduysam yaralı kanadımla Yalanlarında kayboldum. Masum bir çocuk bakışıyla geçtim Aşkın kör gözlerinden Yüreğimi büyüttüm, Düşler yetiştirdim minik avuçlarımda Ağlamayı öğrendim, Gülmeyi unuttum. Hırçın denizlerde, Boşa kürek çektim hep Yalnızlığın kıyısında, Unutulan bir liman gibi Bekledim,durdum. Nereye gittiğini bilmeyen bir yolcunun Sessizliğinde geçti hayatım Aşkı bulayım derken, Yolumdan oldum. Korkularım büyüdü aşkın kollarında Sessizlik parladı içimde, Bir yakamoz gibi. Üç kuruşa yalnızlığa sattı Gülen suretimi Ne bana gösterdi kendi yüzünü, Ne güldürdü benim yüzümü Yar olmadı bana hiç Seslendim ses vermedi Sonunda sustum Ve bir akşam üstü Aşkı sırtından vurdum!.... |
Ölmüş İçimde Hasret
İçimde bir sıkıntı Bir kasvet... bir duman... Dünya dar gelir inan Seni düşündüğüm an Titreyen ellerimde Sevgimiz arap saçı Umrumda değil zaman Çalsa da bilmem kaçı Zincirlere vurulur Umutlar liman liman Dünya dar gelir inan Seni düşündüğüm an Koparsam zincirimi İlk koşacağım sensin Sen çaresizliğimin Çaresiz ümidisin Bir hayıra yenilmiş Yüreğimde bin evet Kavuşmayı unutmuş Ölmüş içimde hasret Bir de çökerse kasvet... Karanlık...duman duman... Dünya dar gelir inan İşte bana o zaman Dünya dar gelir inan Seni düşündüğüm an...... Sevgilim biz ikimiz Ay ve Güneş gibiyiz Alev alev yansak da Artık birleşemeyiz Hasretin tohumunu Çıkar at yüreğinden Bahar da yaz da geçti Artık yeşeremeyiz...... |
Sensizliğin İlk Sabahı
Bu sabah hüzünlüyüm, dokunsalar ağlarım.. Kalbim acılarla dolu, yokluğunun ilk sabahında.. Unutmuşum saatleri, zamanlar durmuş senin için.. Gidişine sabahlar bile isyan etti.... Sensiz güneşler bile doğmuyor, gözlerimde.. Zaman acımasız, zaman hain.... Bir sözünle güneşler batırmışsın, sabahlarımda.. Atmış gitmişsin beni bir köşeye.. Yokluğun bana doyar, ben yokluğuna susamışım.. Aklıma geldiğinde yudum yudum tükenirim.. Yokluğunun ilk sabahında... Bir gün gelir bende çekip giderim sevginden.. Ama ozamana kadar bin kere ölürüm.. Bin kere dar ağacına asarım duygularımı.. Ama yinede fayda vermez, isyan ederim kaderime.. Dudaklarım boykot etmiş adını , zamansız.. Matemini dalga dalga yazarım *******ime.. Gözlerim seni ağlar, ellerim seni yazar.. Ben çeker giderim hayatından, sen kalırsın o şehirde.. O şehirde insanlar çabuk unutulur, çabuk biter sevgiler.. İçeceğim yokluğuna , bu gece nöbet nöbet.. Lanet olsun bu karşılıksız sevdalarıma.. Lanet olsun beni hiç sevmemişliğine.... Benim olmayacağını bilerek yazacağım.. Ve benim hiç olmadığına içeceğim.. Vaad edeceğim bir şey yok sana benden başka.. Ama sen beni anlamadın istemedin asla... Uzaklarda ışık var ama senin ışığına benzemez.. Öyle bir ateş yaktın ki bende yazmakla bitmez.. Sen beni aramazsın, özlemezsin biliyorum.. Ben seni esen yellerden bile soruyorum... Öyle bir şarkı olsa ki seni anlatmasa.. Öyle bir şiir olsa ki seni yazmasa.. Öyle bir gün olsa ki senle doğmasa.. Çeylan gözlüm, yokluğunun ilk sabahında.. Sana hasretim sarılmasa.. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:37 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.