![]() |
Serseri
Serseri
Sana kelimeler,şarkılar,beyitler Boş sözler... Olmazki boş sözler sade ve yalın! Belki rüyalar armağan Hayaller varbir ümit! Sen varsın. Sen serserimisin? Aşkı bilirmisin? Dikeni severmisin? Bir bayat ekmeyim var. Kirli bir şiltem, Eski gazetelerde bulmacalarım, Kuponlarım var. Yaldızlı kartlarım var. Tencereden darbukam var. Her gece ritm tutarım. Buğlu camlarda sen varsın. Bırak ben bende kalsın. Sen serserimisin... |
Habersiz
Öylesine önemli bir sırsın ki, yalnızca gölgemin bildiği. Öylesine derinlerdesin ki, Yalnızca gönlümün yetişebildiği. Öylesine önemli bir bilmecesin ki, adını bile anmadığım. Öylesine özelsin ki, Yalnızca rüyalarımda sakladığım. Öylesine masumsun ki, dokunmaya kıyamadığım. Öylesine bir yarsın ki, Sarılırken bile hasretimdin. Tüm bu düşündüklerim için hasret kaldığım gözlerinden öperek Senden özür diliyorum, beni affet. |
Yaşım Yirmi yedisinde, nafile
Yaşım yirmi yedisinde, nafile Gönlümden geçenler elli ikiisinde, Seviyorum seni, Gönlümün ağaran saçları boyunca, Saklaman niye, yüreğinden geçenleri, Ayıpmı, sevmek, Bunun günahı niye? Martılara yol veren elimdeki simit, Bölüşülmeye hazır,yanlız olmuyor, Şehirlerde açan yaz havasında Sensiz ayaz,sensiz zifir karası Kaybolduğum gözlerin uçurumunda...... Şu sıralar, iş güç yoğun, Oyalanıyorum, şantiye şantiye Tam unuttum diyorum, Ohh çekerken , birden Bıçak yarası gibi, geçiyorsun yüreğimden....... Anlıyorum, imkansızlığını Kahroluyorum; Ağlıyorum olmuyor, saklaya saklaya Ya sen çok güzelsin, Yok sana benzeyen kimse, Yada ben çok körüm, Görmüyorum etrafımdan geçenleri, Girmek isteselerde, naziz yüreğime, Sen; İllede, inadına ; Yeminim büyük ettim, Ya seninle, yada sensiz seninleyim, Sen beni sevmeyecekmişşin sevme, Umrumdaysa namerdim, Sensizde seni inadına seveceğim, |
Ne Yağmur Söndürür
Ne yağmur söndürür içimdeki ateşi, Ne çamur lekeler içimdeki seni, Sevgilim nabzının attığı yerdeyim...... Yüreğinden silsende beni; İnan sen benim vazgeçilmezimsin..... Güneşin battığı yerlerde, Hayalin doğar yüreğimde. Bir yaşam doğar, Bir sen olurum, Bir de ben, Kaybolan zamanın, Yitik vakitlerinde...... Yetinmek zorunda kalmışlığımla, Ben; Böyle perişan, Böyle kimsesiz, Varlığın varken, Uzayan sigaramın karanlığında Yolunu kaybeden ben; Gözümün karasında, İçimin yarasında, Şahdamarımda atanımsın sen; Susma! Sessizliğinden durur kanım, Tüm hücrelerimde yaşayanımsın sen..... |
Her Seher Vakti
Güneş hala uyanmadım mı uykundan Ne zaman göstereceksin yüzünü, İki dağın arasından Hakimiyeti ele geçirme vaktı gelmedi mi Gecenin efendisi yıldızlardan Doğ artık güneş Seherin seyri beni ağlatmadan Çiğ damlaları yağmur olmuş yağıyor üzerime Kırağı düşmüş zavvallı saçlarıma Seheryeli değmiş çıplak ayaklarıma Her seher vakti, sevipte benim olmayanın hayali geliyor aklıma Doğ artık güneş Gücüm kalmadı her seher ağlamaya Peki nereye kayboldu gecenin efendisi yıldızlar Yoksa ona onu ne kadar sevdiğimi mi anlatacaklar Zavvallı ,vefakar yıldızlar Gece benimle dertleşmişlerdi Galiba uyuya kaldılar |
Suskunluğuna Dayanamıyorum
Söylenmemis cümleler caldi hayatimi Yutulan kelimeler prangaladi ayaklarimi Çakilip kaldim 20 sinde bir bataga Bende asirlara bedeldi her lahza Sende susma gülüm Birde sen kelepce takma kollarima Sende sürme bir cikmazdan bir diger cikmaza Çünkü tahammülüm kalmadi suskunluklara Belki ben anlatmada yetersizim Belki ben ifade edemiyorum kendimi Ama bilki birtenem suskunluguna dayanamiyorum Söylenmemis cümleler caldi hayatimi Yutulan kelimeler prangaladi ayaklarimi Çakilip kaldim 20 sinde bir bataga Bende asirlara bedeldi her lahza Sende susma gülüm Birde sen kelepce takma kollarima Sende sürme bir cikmazdan bir diger cikmaza Çünkü tahammülüm kalmadi suskunluklara Belki ben anlatmada yetersizim Belki ben ifade edemiyorum kendimi Ama bilki birtenem suskunluguna dayanamiyorum Dilinden dökülenlere degil ama Yüreginden süzüleceklere ihtiyacim var Anliyor musun |
Boşu Boşuna
Sen beni dört duvar arasında sevdin Sen benim yanında olmamı sevdin Candan bir söz söylemedin hiç Gelipte sarılmadın Ve içten bakmadın gözlerime Sen beni dört duvar arasında sevdin Benimle gezmedin el ele Demli bir cay içmedin bir bahçede Ve benimle hiç koşmadın sen Sen beni hep dört duvar arasında sevdin Ellerini sımsıkı tutamadım Saçlarını okşayamadım Beline sarılamadım Ve hiç başını yaslamadın göğsüme Sen benim varlığımı sevdin Sıcaklığımı sesimi sözlerimi Sen beni hep dört duvar arasında sevdin Bir kuşun kafesten dünyayı seyretmesi gibi Ben seni sevdim Sen beni dört duvar arasında sevdin Bir mahpusun ranzasını sevmesi gibi Bir balığın akvaryum taşlarını sevmesi gibi Sen beni dört duvar arasında sevdin Ben ellerini istedim Ben birazcık sevgi istedim Ben tatlı bir muhabbet istedim Ben senden çok şey istemedim Sen beni yıpratmak için sevdin Sen beni dört duvar arasında sevdin Bir duvarım üstündeki resmi sevmesi gibi Sevdin beni sen Sen beni korkularınla kuşkularınla sevdin Sen beni çevrendekilerin birbirlerini sevmesi gibi sevdin Ben seni bana özgün sevdim Sen beni dört duvar arasında sevdin Sen beni tamamen seninim sandın Ve susmayı seçtin Konuşmaya ihtiyacım vardı oysa benim Ve kaçırdın hep gözlerini Benim ışığa ihtiyacım vardı Sadece sen vardın senden bir şey yoktu ama Oysa çok az şeyler istemiştim Sen beni dört duvar arasında sevdin Unutma son damlayı taşıranda sendin Kırdın beni özür bile dilemedin Ve sen beni hiç hakketmedin Unutma terk edende ben değildim Sen kendi kendine gittin O zamanlar sende çok istemiştin Bende çok denemiştim Ama bir defa bile seni seviyorum diyememiştim Şimdi bile çok uğraştım ama söyleyemiyorum Çünkü sen beni dört duvar arasında Ben seni boşu boşuna sevdim |
Rüya
Dün rüyamda ne gördüm biliyor musun? Bir balıkçı teknesinde sen ve ben, Sonsuz maviliğe açılmış, Yeni umutlara gidiyoruz, Hiçbir şey almadan yanımıza, Sadece ikimiz… Zaten gerek yok, Senin için ben her şeysem, Benim için ise sen dünyalara bedelsin, Ne gerek var başka şeye, Beraberken dünyalar bizim… İnan ki bu rüyadan, Hiç ana hiç uyanasım gelmedi, Ta ki gerçekte de senin, Olduğunu anımsayana dek… Dünyamda sen olmasaydın, Senle olmak, Seni yaşamak uğruna, Rüyalarıma dönerdim… |
Yağ Yağmur
Sil köşelerde asılı kalmış kirli paslı izleri... Al götür uzaklara sessiz silik nağmeleri... Yağ yağmur kükret semaları, korksun ihanet denen hain, ört üstünü sislerinle derinlerde gizli kalmış kırık dökük mazinin... Yağ yağmur teslim sana benliğim, al götür ruhuma mıhlanan kılıç keskini sözleri damla damla gir gönlüme sil süpür her sokak başında yol gözleyen yalnızlık denen haini... Yağ yağmur bir ışık tut önüme bul getir bana kıyılarda yosun tutmuş yaşanmamış gençliğimi... |
Bitmezdi Diyorduk
Yorgun, mutsuz, umutsuz bir dönemde, aniden girmiştin hayatıma. Yıllar sonra, ilk defa içimin coştuğunu, hayata zevkle ve umutla baktığımı hissettim. Baharın gelişiyle, kış uykusundan uyanan çiçekler gibiydim. Artık benim için, kış hiç gelmeyecek diyordum. Seninleyken güneş bir başka güzel doğuyordu. Seni saatlerde değil, saniyelerde yaşıyordum, Ağlamayı bile unutmuştum artık, Ağladığım o güne kadar. Sana borçluydum, yaşadığım tarifsiz hisleri ve güzellikleri Herşeyimi sana borçluydum. Oysa Tanrıdan çok şey istememiştim, ama seninle çok şeyi yaşamıştım. Yaşadıklarımızı hakediyorduk en ufak noktasına kadar, hakkımızdıda zaten. Zaman bizim zamanımız, sevgi bizim sevgimizdi. Bizim olmayan evrenin, mutluluk diyarının tek sahibiydik. Biz bunları koruyamadık, sahiplenemedik. oysa zor kazanmıştık. Ağlamayacağız diyorduk, ağlıyorum artık Tükenmez diyorduk, tükendi, Bitmez diyorduk, bitti. Bitmeyen , hala bakışlarındaki o masumiyet. Ve senden sonra yaşanan ızdırap. 22.04.2003 Salı 16.00 |
Sana Bıraktım
Bir şeyin kalmadı, bende alacak Ne varsa güzelim, SANA BIRAKTIM ! Dertlerin bende, bak kucak kucak Mutluluğu güzelim, SANA BIRAKTIM ! Her anı huzurla, neşeyle dolan Yanında eriyip, biterdi zaman Bana maziden, hatıra kalan Günlerimi güzelim, SANA BIRAKTIM ! İçimde en güzel, duygularımı Hayalini kurduğum, tüm umutları Yaşanmadan geçen, bütün yılları Dünlerimi güzelim, SANA BIRAKTIM ! Şu vazo da duran, çiçekler bile Aşkımı anlatır, gelse bir dile Dikenlerini batırıp, kendi kalbime Güllerini güzelim, SANA BIRAKTIM ! GÜLLERİNİ GÜZELİM, SANA BIRAKTIM !.. |
Salın Dağlardan
Salın dağlardan gel bana sevgilim Çıkma yollara ele görünürsün Sana bir zorluk verecek değilim Çıkma yollara ele görünürsün Aşkımız zorda sevgimiz çileli El verki gelsin günlerin güzeli Zarar görse de saçının bir teli Çıkma yollara ele görünürsün Varsın kınasın dağlar,kurtlar,kuşlar Suç bizde değil engeller koymuşlar Her aşkta vardır inişler,yokuşlar Çıkma yollara ele görünürsün Şimdilik yasak yollar sevdiceğim Görenler fırsat kollar sevdiceğim Zalimler hala; Kullar sevdiceğim Çıkma yollara ele görünürsün |
Beyaz
İstediğim çok renkti Bildiğim ise az Ben renkleri topladım Bana kaldı beyaz… |
Bu Gece
Bu gece yazmak istiyorum; Üzüntülerimi, kederlerimi. Bu gece saymak istiyorum; Sensiz geçen günlerimi. Bu gece ağlamak istiyorum, Çocuklar gibi ağlamak. Bu gece söylemek istiyorum; Seni sevdiğimi haykırarak. Bu gece unutmak istiyorum; Seni ve hatıralarını. Bu gece başarmak istiyorum; Seni unutup yaşamayı. Bu gece zor olan şeyleri istiyorum; Seni unutmak kolay değil ki. Unutacağımı mı sanıyorsun? Unutmam mümkün olmayan seni. |
Çanakkaleden Bir Ses
Çanakkale den dün inmedik mi biz düşmana salalarla Boşuna mı kurtardık vatanı Allah Allah nidalarıyla Neler çektik siz övünün diye bağımsızlık sedalarıyla Namus dedik koruduk vatan toprağını destan yazarken Öldük bittik göremedik yirmi yaş çağını kar yağarken Kefensiz gömdüler çoğumuzu yan yana güneş batarken Yemeklerimiz hiç sanmayın hep üç öğün çoğu zaman yavan Nedir bu banka batırmak sahte rakı kapkaç telaşı be hayvan Atatürk olmasa görürdünüz hak özgürlük nasıl derler yalan Sahip çıkın bize sizde öleceksiniz hiç uğruna bak göçen göçene Bir kere dua gönderin ruhlarımıza bari yapmayın boşa çene Bin yıl sonra bile abidemiz tarih anlatacak oradan geçenlere. |
İlkyazda
Sen bir şarkıyı yorumlarken Ayaklarım yerden kesilir benim Yedi kat göklerde dolaşırken, Başım bir yıldıza çarpar Akkor kesilir bedenim... Sen bir şiiri yorumlarken Bense gök kuşağına binerim Yüreğim kıpır kıpır bir kuştur artık! Dağın, vadinin üzerinde Yağmurla yarış ederim… Sen bir resmi yorumlarken Boyalar canıma karışır benim Figürler egemen zaman ve mekana Yer-gök türkü çiçeğidir Yeşerten sensin güzelim... Sen sustuğun vakit ilk yaz yok artık Berekette biter, sevda da biter Birden çöküverir kış ve karanlık Şarkısız, şiirsiz, resimsiz bir dünyaya dökülür Kanatları kırılan türküler... |
Garip
Sancıyor mum ışınğında sevdamın ateşi korkak bir çocuk gibi saklanıyor sevdanın gözlerinden ellerin bir kor tanesi... Gözlerin hançer sözlerin ölümdü bedenime ben hep seni sayıkladım sözlerimin karanlığında yok saydım sensiz geçen zamanları saatleri takvimleri ben hep seni sevdim ilk göz ağrım sevdamın kokusu bir canım. Kalp atışlarımda saklıydı adının her hecesi ben hep seni sevdim gözleri büyük kadın... |
Öğüt
Okulda, anladıkça başaracaksın. Yaşamda, başardıkça anlayacaksın. Gelecek mutlu-mutsuz, inanmasan da; Gözlerin yaşardıkça anlayacaksın. |
Gönül Yolları
Bütün gönül yollarım çıkıyor sana Kalbinin kapılarını bana açsana Sımsıcak hislerinle boynuma sarılsana Geliyorum tutkulu aşkımla ben sana. |
Affetmeye
Yetmez mi bunca yıl çektiğim acılar şu parçalanan kalbimi affetmeye inadından gururundan vazgeçemez misin şu hor gördüğün gönlü affetmeye. |
Yok Saydım
anamı atamı saydım doğduğım toprağı vatan saydım yurdu aziz devleti baba saydım bu can yurdu memleket saydım adriyatikten çin seddini turan saydım şanlı cumhuriyetimi can saydım atatürkten oğuza boy saydım on altı devlet kurdum az saydım birden ona kadar saymayı saydım yerinde say dediler onuda saydım fakat dinime küfredeni milletimi böleni bir de vatanıma ihenet edenleri yok saydım. |
Sarılsam Üşür Müsün
Ben ki sevda yolunun, o en yürünmezinde, Ayaklarımla değil, kalbimle yürümüşüm. Yürümek de denmez ya, yorgun adımlarımı, Karşılıksız bir aşkın, ardınca sürmüşüm.. Yüzyıl yanarın eğer, yanmayı öğrendimse, Diyen o şair gibi, razıyım ben de ey yar! Gülmesini unutan, gözlerin gülecekse, Razıyım benim olsun, bütün yürünmez yollar. Bilsem ki bir ümidi, bin edip yürüdüğüm, O yol ki en sonunda, varacak mezarlığa, Bilsem ki senin için, mutluluktur öldüğüm, Derim ki al Azrail, gerek yok pazarlığa. Söyle canımdan öte, candan aziz tuttuğum, Sevgili söyle bir gün, beni düşünür müsün? Gelsem bir seher vakti, ansızın düşlerine, Bin yıllık hasretinle, sarılsam üşür müsün? |
Geçmiş
Bazen sayfalar yetmedi Dertlerini anlatmaya Bazen bakışların yetti İçindeki güzelliğini ortaya koymaya. Hatırlıyor musun? O zamanları Güneşi seninle karşılayıp Seninle uğurluyorduk. Şimdi artık günler çabuk Ve güzel geçmiyor. Artık dört gözlediğim Beklediğim buluşma saatlerimiz de yok Herkes yanımda fakat ben yalnızım Kim bilir belki de sana fazla alıştım. Şimdi beni var ettiğin gibi Yok ediyorsun. Seninleyken gökkuşağının başındaydık ve Ben o gökkuşağının hiç bitmeyeceğini zannediyordum. Ama şimdi sonuna geldiğimizi anlıyorum. Geçmişe baktığımda bazen gülüyor, Bazen ağlıyorum Ama şunu söylüyorum Seni sevmekten gurur duyuyorum! |
Ağlarsam sensizliğe ağlarım
Bir nehir kenarında imlalarımı düşürdüm cebimden, Baktı yüzüme mavi gecenin yıldızları, Sırtımda taşıdığım, Yüreğimde yaşadığım bir sendin sevdiğim, Bir çocuk neşesi kopardı beni dalımdan, Ben bahar oldum sana, Ürkek,çekingen ve bir o kadar utangaç, Vurgun yedim sevdanın kollarında, Öyle hızlı okuma sana yazdıklarımı, Yüreğimden başla hayata direnişe, Ve bak gökyüzüme, Aşk beni anlatıyor uykularına, Anlattıkça unutturuyor yalnızlıklarımı, Durmak bana göre değil sevdiğim, Ben sen olurum, Gözlerin,ellerin, Yüreğin kalırım yaşadığın zamana, İmlalar beni aşar cümlelerde, Kör bir cellada bırakılırım şiirlerde, Uzat ellerini özlediğim,gitmeden sen, Ağlarsam ben, Yalnız sensizliğe ağlarım... |
Bir Besteydi Aşkımız
Bir besteydi aşkımız Hiç hesapta yokken Koptu teli sazımızın Ahengi bozulacak Yaşamın Ve Bilumum mutlulukların. Gülümseyin bize ey insanlar Gülümseyin ki Sırtlarimiz tanismasin yüzümüz sevgiyle yikanmadan Bizden arta kalan sızıyla mı Kurulacak tuzsuz mutluluğunuz? Göz yaşıyla beslenen Bir mutsuzluk orkestrası gibi Ne de keyiflisiniz Avınızı buldunuz diye... Pes ettik! Avladınız bizi. Sizin adınıza seviniyoruz Başardınız. Ölümü bekleyen birer ihtiyarız artık Rotamızı kasvetli karanlığa çizdiniz Bilin ki artık boğazında düğümlenecek Hıçkırıkları çocukların... En temiz işinizi yaptınız Bu aşkın celladı olarak. Tükürün Dişlerinizin arasında Sıkışıp kalan insanlık artıklarını. Yakışmaz size İnadına duran fidanlara merhamet. Şehvetinize öpücük konduracak umutsuzluğumuz. Bereketsiz bir yaşamın dehlizlerinde Sadece Ayak seslerini duyacaksınız Yalnızlıkla örülmüş irkilişlerin. Yaşama sevincini yitirmiş Çıplak ayaklı gözlerin Titrek ve ürkek adımlarını Zamansız *******in ağırlığında duyacaksınız. Toplamaya kalkışmayın sakın Kırdığınız darmadağın düşlerimizi |
Biz Ölebilirmiyiz
Kopan her takvim yaprağında, Yağan her yağmur damlasında, Ve çırpınan her martı kanadında, Hatırlanırken sen,., Seni ben nasıl unutabilirim..? Oysa kaç kez indirdim resmini duvardan, Kaç kez yumrukladım hayalini git! diye... Ama heyhat! ne sen unutuldun, Nede hayalin gözlerimden kurtuldu. Gömülmüşken kalbimize bu umutsuz aşk, Ne sen unutabilirsin, Ne de ben sevgili.!.. El ele gezilen umut sahillerini, Düşler kurulan yürüyüşlerini, Her akşam gelen hüzün nağmelerini, Seviyorken sende umutsuz aşkla beni, Unutabilirmiyim... Unutabilirmiyiz..?. Birbirimiz için yaşarken umutsuz da olsa.. Söyle biz ölebilirmiyiz...! |
Sen Giderken
Dün sen giderken arkandan baktım baktım da ta uzaklara daldım ne güzeldi geçen iki sene ne güzeldi seninle yaşanan hayat ne güzeldi sana sarılıp uyumalar ama şimdi bir otobüsün puslu camı arkasındasın. Evet gidiyorsun şimdi anladım git bakalım *******in prensesi git bakalım gündüzlerin çoban yıldızı ama şunu unutma; bu deli yürek ebediyen senin. |
Sevgilim Hayat
Yüzüme bak ve yüzümü hırpala yüzümü değiştir, dağlı bir anlatım bırak sen her hafta oğlunu leğende yıkayan hayat yaban, diri memelerinden ısırmak dudaklarındaki tuzu dudaklarıma almak için çok oldu tepelere vurdum kendimi bulutlara karıştım ve karanlık kahvelerde tıraşı uzamış adamlardan huylarını öğrendim senin. Mahmur bir tohumdan delikanlı bağrıma. Ve hatırlıyorum lokavt vardı bezgin fabrika düdüklerinin dizlerine yatırılmış olan sabah senin kalbini kakışlardı Tomarla muştuyu omuzlayarak genç adamlar polisin sevmediği genç adamlar sokaklarda patronları kudurtan gazeteler satarlardı. Ey şehre başaklar: militan ruhlar ekleyen hayat! Gün turuncu bir hayalet gibi yükseliyorken izmarit toplayan çocukların üstüne çekleri imzalanıyorken devlet katlarında faşizmin bacımı koyvermiyorken şizofreni, yüzüme bak ve rahmini bana doğru tekrarla ben öyle bilirim ki yaşamak berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır çünkü biz savaşmasak anamın giydiği pazen sofrada böldüğümüz somun yani ıscacık benekleri çocukluğumun cılk yaralar halinde; yayılırlar toprağa etlerimiz kokar gökyüzünü kokutur çünkü biz savaşmasak Uzak Asya'dan çekik gözlerimiz Küba'dan kıvırcık sakallarımızla savaşmasak güm güm vurur mu kömürün kalbi Kozlu'da Ke san'da, Kandehar'da ümüğüne basılır mı vahşetin ve sen boynunu öperken beni sarhoş bir okyanusla titreten hayat sevgilim olur musun. Ben savaşarak senin bulanık saçlarından tutp kibirli güzelliğini çıkartıyorum ortaya dünya kirletilmez bir inatla dönüyor altımıza yıldızlar seriliyor yüzüm suya davranıyor koşaraktan. ve inzal. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:22 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.