www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   fIKralar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=88802)

GhencThurk 10-01-2007 11:18 PM

fIKralar
 
Dünyanın Sonu
Günün birinde Bill Clinton, Fidel Castro ve Bill Gates kendilerini tanrının yanında bulmuşlar. Tanrı bunlara dönmüş " Sizi buraya çağırdım çünkü 2000 yılında kıyametin kopacağını cemaatlerinize haber vermenizi istiyorum" demiş. Daha ne olduğunu anlayamadan bi de bakmışlar ki evlerindeler...
Clinton, hemen ülkenin bütün televizyonlarına haber vermiş ve canlı yayına çıkmış. " Sayın vatandaşlarım, size bir iyi bir de kötü haberim var. İyi olanı, In god we trust harbi harbi var. Yani bunca zaman boşuna inanmadınız. Kötü olan ise 2000 yılında kıyamet kopacak...
" Kastro'da boş durmamış hemen insanlarının karşısına geçmiş. " Yoldaşlar üzgünüm ama size iki kötü haberim var. Birincisi, bunca zaman kendimizi kandırmısız, tanrı gerçekten de varmış! İkincisi ise daha kötü, daha tanrıya inanamadan hepimiz öleceğiz, çünkü 2000 yılında kıyamet kopuyor.
" Bu arada Gates'de bütün kurmaylarını toplamış havadis veriyor. "Baylar size iki iyi haberim var. Birincisi, tanrı beni dünyanın en önemli üç kişisinden biri olarak görüyor. İkincisi ise artık "year2000" problemini çözmemize gerek kalmadı..."

GhencThurk 10-01-2007 11:18 PM

Sen ne işe yaradın
Bektaşi ile hacı osmanlı zamanında ramazanda içki içerken yakalanırlar. Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara. Hacı af diler şeytana uyduk kadı efendi der ve hacı ya idam cezası verir. Bektaşiye sıra gelir ve derki ben Kadı efendi ben gayri-müslümün bana oruç farz değil der. Kadı Bektaşiyi serbest bırakır.Bektaşi kadıya sorar kadı efendi ben de şeadet getirsem müslüman olsam arkadaşımı da bağışlar mısın? Kadı efendi düşünür gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve hacıyıda affeder. Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hoca şaşırararak bekaşiye sorar; Sen ne biçim adamsın be bir dinli oluyon bir dinsiz, sende iman yokmu bire münafık deyip azarlar. Bektaşimizde gavur oldum kendimi , müslüman oldum seni kurtardım. Peki sen ne işe yaradın?

GhencThurk 10-01-2007 11:18 PM

Kafir

Neyzen Tevfik sivri dilliliği ve içmesiyle bilinen bir sofuymuş.Yine herzamanki mekanında arkadaşlarıyla içiyormuş Oradan geçmekte olan katı dindar bir başka sofu arkadaşı Neyzen'i görmüş.Söylene söylene yanına gelmiş ve şöyle demiş:
-Ah Neyzen! iyi adamsın hoş adamsında, bbirde şu kafiri içmesen
Neyzen sofuya bıyık altından gülerek:
-Sen hiç merak etme aziz dostum. Ben bu kafiri önce ehli müslim yapıyorum, sonra içiyorum

GhencThurk 10-01-2007 11:19 PM

Güzel için oruç bozulurmu ?

Bektaşiye bir gün sormuşlar...
Gelse bir dilberi ahu
Olsa savmı ramazan
Dilber-i ahumu efdaldir ,
yoksa savmı ramazan mı?
Bektaşi cevap verir:
Fırsatı fevketme zinhar...
Sür sefasın dilberin
Olur kazası savmın
Olmaz kazası dilberin....

GhencThurk 10-01-2007 11:19 PM

Suç sende değil

Bektaşiler gene bir akşam iciyorlarmis. Havada sıcakmı sıcak yazın en sıcak ayı. Ekinlerin suya ihtiyaci var. İçerlerken arkadan birisi seslenmiş '' hocam ne olacak bizim tarlalarımızın hali? bizim için yağmur duasına çıksanda bize bereket yağdırsan''. demiş. Bektaşi ''tamam yarın içmeyelimde yağmur duasına çıkalım''demiş. sabahleyin erkenden bektaşi önde cemaati arkada giderken tarlaların yanına gelmişler. Bektaşi baslamış dua etmeye. Tam duanın ortasında''Allah'im bu tarla benim ''demiş duaya devam etmiş. Neyse duayı bitirdikten sonra herkes evlerine dağılmış. Bektaşininde arsası tam yolun yanındaymış yani çok kıymetliymiş. Bektaşide evine dönmüş. Akşam bir yağmur baslamış, ortalığı sel götüruyor durdurak bilmiyor. Bektaşinin arsasını sel almış götürmüş. Sabahleyin bektaşi yağmurun sevinciyle koşa koşa geliyor birde bakıyorki arsa yok!!! Bektaşi çok sinirlenmiş ellerini havaya kaldırmış ''Yok Allahm suç sende değil, sana o arsanın yerini söyleyen pezevenkte''demiş.

GhencThurk 10-01-2007 11:19 PM

Sen en iyisini bilirsin

Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.

GhencThurk 10-01-2007 11:19 PM

Vaaz

Papazın biri vaaz verecekmiş ama çok heyecanlanıyormuş. Gitmiş baş papaza, papaz efendi ben vaaz vereceyim ama çok heyecanlanıyorum demiş.Papaz,o zaman git biraz şarap iç heyecanın geçer demiş. Adam,şarabı içmiş sonrada vaazı vermiş. Vaazdan sonra gitmiş papaza,demiş nasıldı papaz efendi beğendiniz mi? Papaz , "Güzeldi yavrum ama bazı hataların var."
1)Merdivenden yürüyerek ineceksin tırabzandan kaymayacaksın.
2)Duaların sonunda oleeeey değil, Amin diyeceksin.
3)En önemlisi de İsa Tanrı'nın oğlu sütçünün çocuğu değil.

GhencThurk 10-01-2007 11:19 PM

Cehennem

Dört samimi arkadaş aynı arabada yolculuk ederken trafik kazasında ölürler. Azrail "Türk cehennemine mi yoksa avrupa cehennemine mi gitmek istersiniz?" diye sorar. "Fark nedir?" diye sorarlar. Azrail "Avrupa cehenneminde her gün bir kepçe Türk cehenneminde her gün bir kova bok yersiniz" der. Üç tanesi "biz Türk doğduk, Türk ölürüz" der. Bir tanesi ise uyanıktır, Avrupa cehennemini seçer. Ve aradan epey zaman geçer avrupa cehennemindeki adam artık kepçe kepçe yemekten bıkmıştır, arkadaşlarının durumunu merak eder, hallerini görmek için ziyarete gider. Oysa onlar şen şakrak gülerek karşılarlar onu. Dayanamaz sorar: "Ben bir kepçesini hazmedemezken siz her gün bir kova bok yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?" "Oğlum oğlum" derler "Burası Türk cehennemi, bir gün bok olur kova olmaz bir gün kova olur bok olmaz, 3 aydır bir bok yediğimiz yok!"

GhencThurk 10-01-2007 11:20 PM

Yalansa

Abartıcı bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir dostuna:
- Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kurr’an yazıp bitirdim, demiş.
Az sonra dostu söze girmiş :
- Geçen Ramazan’da Kandilli’ye, bir iftaar yemeğine gidiyordum. Boğaziçi’nde öyle bir fırtına çıktı ki... Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı. Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı. Ben de sigaramı kandillerden yakıp orucumu bozdum.
Mustafa İzzet Efendi bağırmış :
-Yalan !..
-Yalansa, senin dün gece yazdığın Kur’ann-ı Kerim çarpsın.

GhencThurk 10-01-2007 11:20 PM

Elimden Geleni Yaptım

Kasabanın birinde kilisede pazar ayini sırasında kilisenin içinde olduğu kasabayı su basar. Sular kiliseye doğru ilerlemeye başlar.Herkes panik içinde koşuştururken Papaz'ın yerinde durduğunu gören insanlar Papaz'a gelmelerini söylerler.
Papaz onu Tanrı'nın koruyacağını söyler.
O anda sular yükselmeye başlar.Sular kiliseye girer.Rahip canını kurtarmak için 2. kata çıkar.Bir yandan da Papaz'a kaçmasını söyler.Papaz inadını devam ettirir.Sular 2. kata çıktığında pencerenin önünden bir kayık geçer.İçinde halktan bazı kişiler vardır.Papaz'a gelmesini söylerler ama Papaz yine inadını sürdürür.
'Tanrı beni korur'der.Sular çatıya çıktığında yine bir kayık geçer ve yine halktan bazıları kayığın içindedir Papaz'a gelmesini söylerler ama Papaz 'Tanrı beni korur'demeye devam eder.Sular çatıyıda aşınca Papaz çatıdaki direğe tutunur.Bu sefer tepeden bir helikopter geçer. İçinde yine halktan bazı kişiler vardır.Papaz'a gelmesini söylerler.Papaz yine
'Tanrı beni korur.'der. Ve ölür.
Tanrı'! nın huzuruna çıkar.Tanrıya 'Ben sana darıldım Tanrım. Ben senin huzurunda yıllarca çalıştım,sen beni öldürdün.'der.
Tanrı da 'asıl sen kendini öldürdün.Senin için 2 kayık 1 helikopter gönderdim daha ne yapayım.'der

GhencThurk 10-01-2007 11:20 PM

ORUÇ

Ataist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş 'Evrim ne güzellikler yaratıyor!diye düşünüp mest oluyormuş birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışında ayının daha olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış, Tam vurmaya hazırlanırken adam "ALLAHIM! diye bağırmış. bir anda zaman durmuş ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş bir anda orman karramış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama;
"Yıllarca bana inanmadın,yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?"demiş.
Adam untanç içinde: Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI DİNDAR yapabilirmisin." demiş
SES: peki " diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş.Nehir tekrakmaya baslamış herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki pençesinide göge doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamış;
"ALLAHIM,senin rızkınla orucumu açıyorum, Hamdolsun bana verdiğin nimetlere...

GhencThurk 10-01-2007 11:20 PM

BEN DE PEDERİM AMA

Bildiğiniz gibi bazı hristiyanlar papazlara 'Father-Peder-Baba' derler. Komünist rejim zamanında Rusya'dan zar zor kaçıp New York'a yeni gelen Salamon, metro'da bir papazın yanına oturmuş. O güne kadar hiç papaz görmediği için de sormuş
'Af edersiniz efendim, sizin gömleğinizin yakası neden ters?'
Papaz 'Çünkü ben bir pederim' demiş.
Salamon 'Ben de bir babayım ama gömleğimin yakası ters değil.
Neden siz yakanızı ters takıyorsunuz?' diye yine sormuş.
Papaz biraz düşünmüş ve 'Beyim ben bir çok insanın pederiyim' demiş.
Salamon 'Benim de çok çocuğum var. Tam dört kızım ve dört oğlum var. Ama yakam ters değil' diye cevap vermiş.
Papaz 'Ben yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca insanın babasıyım' deyince Salamon gülmüş ve
'Beyim' demiş 'Ben sizin yerinizde olsam yakamı ters takacağıma pantalonumu ters giyerdim'

GhencThurk 10-01-2007 11:20 PM

MANASTIR HAYATI

Bir manastırda yaşayan üç rahibe oturmuş dedikodu yapıyorlarmış.
Birincisi 'Kızlar' demiş 'Geçen gün baş papazın odasını temizlerken bir sürü **** mecmuası buldum'.
Diğerleri 'Peki ne yaptın?' diye sorunca ilk rahibe 'Hiiç' demiş ne yapacağım hepsini çöpe attım'
İkinci rahibe anlatmaya başlamış 'Bende bir ay önce baş papaz efendinin odasını temizliyordum bir sürü pr********tif buldum'
İlk rahibe sormuş 'Peki sen pr*******tif ne yaptın? Attın her halde'
İkinci rahibe 'Yok canım' demiş 'Hiç üşenmedim tek tek hepsini iğne ile deldim ve tekrar paketlerine koydum'
Bunu duyan üçüncü rahibe düşmüş bayılmış..

GhencThurk 10-01-2007 11:22 PM

BİTSİN BU DAVA

Bektaşi'nin birine konuk gelecekmiş. Bektasi konuğu nasıl ağırlar... Elde yok, ayakta yok.. Mahçup olmak da istemiyor... Komşusu Yahudi'nin bir sürü keçisi varmış...Onlardan birini çaktırmadan alıp kesiyor... Ama çaktırmadığını sanan kendisi... Yahudi, ağacın arkasından gözlermiş durumu... Diyor ki kendi kendine, "Kadıya gitsem.. Kadı Müslüman, o Müslüman, ben Yahudi… Davayı kazanamam. Hadi kazandım, Bektaşi'nin nesi var ki, ondan alıp bana versin... Biz artık Allah'ın huzurunda hesaplaşırız... Yıllar geçiyor. Yahudi, Allah'ın huzurunda davacı oluyor, Bektaşi'den... Mahkeme kuruluyor..
Allah :
-Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin, diyor Bektaşi'ye...
-Kesmedim, diyor Bektaşi...
-Ben gözlerimle gördum diyor, Yahudi.. -Allahım, diyor Bektaşi... Bir mahkemedee bir adam hem şahit, hem davacı olamaz.
-Haklısın ama, diyor, Allah Ben her şeyii görürüm. Ben de gördüm, kestiğini...
-Allahım, diyor Bektaşi...Aynı mahkemedee, hem şahit, hem hakim olunmaz...
-Gene haklısın, diyor Allah... O zaman ggetirin keçiyi ona soralım...
-Ne!... diyor Bektaşi... Keçi burada mı??...Ver onu o zaman bu Yahudi'ye...Bitsin bu dava..

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

Alacaklı

İstanbulun eski devirlerinde azınlıktan bir tüccar Jacob Efendi; nasıl olduysa müslüman bir tüccardan borç alır ve bir türlü ödemez. Haftaya, yok öbür haftaya derken bizimkini oyalayıp durur, sonunda bizimki Jacob Efendinin kapıya dayanır borcunu ödemesini ister. Öderdin ödemezdin derken bizimkinin kafası bozulur açık pencereden uzatır Jacobun kafayı dışari, geçer arkaya başlar bi güzel düzmeye.
O sırada pencereden öğle namazı için salına salına camiye giden imami gören Jacob efendi eli yüzü kan ter içinde, telaşla bağırır imama
-İmam efendiiiii, acele edesin be bre, ööğle namazi vakti geçmek uzeredir. Okuyasin hemen su ezani.
İmam kaldırır kafayı pencereden kafası görünen Jacob Efendiye seslenir.
- Yahu Jacob Efendi, sana ne bizim ezan vaktinden. Müslüman olmadığına göre sana ne ezan vaktinden ?
Jacob efendi zar zor cevap verir:
-Öyle demeyesin be imam efendi, bizim dee vardir icimizde bir parcacik muslumanlik !!!

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

KENDİNDE OLMAYANI

Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş :
-Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası verr!
Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış :
-Rabbim, bana iman ver!
İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye :
-Bak, herkes ne isitiyor Tanrı'dan, sen rakı parası. Utanmıyor musun?, demiş
. Bektaşi usulca :
-Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinnde olmayanı ister, demiş.

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

Peşin Namaz

Bektaşi ile bir hoca birlikte yola çıkmışlar, bir süre sonra hoca :
-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya....
Rekat üstüne rekat, selam üstüne selam... Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş :
-Yahu bu ne uzun namaz böyle?
-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim!
Bektaşi :
-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve bbaşlamış namaza...
Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış :
-Erenler, senin namaz da uzun sürdü!
> -Önümüzdeki haftanın namazını kıldım! Hoca şaşırmış :
-Yahu olur mu böyle şey?
Bektaşi gülmüş :
-Yukarıdaki senin veresiyeni kabul ediyoor da, benim peşinimi niye kabul etmesin?

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

Trafik

Papazın biri bisiklet kullanırken polis bunu durdurmuş.
-Ehliyet ve ruhsat lütfen
papaz -ehliyetim yok ama cebimde incilim, sağ omuzumda isa, sol omuzumda iyi melek var demiş.
polis -hem ehliyetin yok hemde bisiklete üç kişi biniyorsun demiş

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

Dedem uzun yaşadı

Küçük afacan elinde bir kutu şekerle parka gitmiş, bir banka oturmuş; etrafa bakınırken şekerleri ardarda ağzına atıyormuş. Yanındaki bankta oturan yaşlı adam çocuğa bakmış bakmış ve "evladım.." demiş, "şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır. hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın.." Çocuk bunun üzerine adama dönmüş: "Benim dedem 107 yaşına kadar yaşadı..." Adam "Yaa.." demiş.. "Yani deden de mi çok şeker yerdi?" "Hayır, her şeye burnunu sokmazdı!"

GhencThurk 10-01-2007 11:23 PM

Demirel ve Ecevit

Masal bu ya, Demirel ölmüs, öbür dünyaya gidince kendisine ceza olarak çok çok çirkin bir kadin vermisler ve bu dünyada hayatini bununla geçireceksin demisler. O da kaderine boyun egmis. Ama birde gezerken ne görsün, karsida Ecevit yaninda Demi Moore'la beraber degil mi?. Çok sinirlenmis ve Seytana çikip bunun bir haksizlik oldugunu söylemis. Seytanda ' Eh ! ne yapalim senin cezan böyle, Ecevit'e gelince o da
Demi Moore'in cezasi

GhencThurk 10-01-2007 11:24 PM

Akillanma

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor.
Çok erken değil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.

GhencThurk 10-01-2007 11:24 PM

Motorcu

Serçenin biri, bi bahar günü dalgın dalgın uçuyomuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile, serçe çotaaank diye kaska çarpıp düşmüş. Motorcu hemen atlamış motordan koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor, kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde. Koymus az biraz su, biraz da ekmek, serçeyi de koyup kafesin içine vurmuş kafayı yatmış. Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış. Daha tam seçemiyor ortalığı, hafif bulanıklık var yani. Bir bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde. Birden telaşlanmış. "Anaaa...". demis, "motorcuyu öldürmüşüz be !"

GhencThurk 10-01-2007 11:24 PM

Mühendis

Bir papaz, bir sarhoş ve bir mühendis giyotinle ölüm cezasına çarptırılmışlardır. Sıra öncelikle papazdadır. İnfaz memuru papaza sorar : "İnfaz edilirken yukarı mi aşağı mi bakmayı tercih edersin?" Papaz cevap verir : "Yukarı bakmak isterim. En azından ölürken yüzüm tanrıya dönük olur." Papazin isteği yerine getirilir, giyotin bıçağı havaya kaldırılır ve bırakılır. Bıçağın hızı kesilir kesilir ve tam papazin boynuna santimetreler kala duruverir. Bu tanrıdan bir işaret olarak görülür ve papaz serbest bırakılır. Sıra sarhoşa gelmiştir. Bir umutla sarhoş da yukarı dönük olmak istediğini söyler. Ayni şekilde giyotin bıçağı tam sarhoşun boynuna yaklaşmışken yavaşlar ve durur. Bu da tanrının bir işareti olarak kabul edilir ve sarhoş da serbest bırakılır. En son sıra mühendistedir. Mühendis de yukarı dönük infaz edilmek istediğini belirtir. Tam bıçak havaya kalkmışken mühendis bağırır : "Durun bir dakika, bıçaktaki sorunun nerede olduğunu anladım.

GhencThurk 10-01-2007 11:24 PM

Fotoğraf

Temel bir is için bir fabrikaya başvurmuş.
Fabrika da 12 tane vesikalık fotoğraf istemiş.
Temel kara kara düşünmeye başlamış, 'vesikalık fotoğrafı nasıl çektirecem ben simdi' diye.
Durumu Idris'e açıklamış. O da demiş ki:
- üzülme Temel, geniş bi arazide bi çukur kazarız, sen sadece vesikalık kısmın gözükecek şekilde çukura girersin, ben de senin resmini dedemden kalma yadigarla çekerim, demiş.
Temel kabul etmiş ve yer ve zamanı ayarlamışlar.
Buluşma vaktinden önce Temel Buluşma yerine gidip 12 tane kuyu kazmış.
Idris gelince şaşırmış:
- Yahu Temel, niye 12 kuyu kazdin ki, demiş, ben zaten 12 tane fotoğraf makinesi getirmiştim.

GhencThurk 10-01-2007 11:27 PM

Feminist

Feministler toplanip bir karar almislar. Demisler ki: Gidip kocamiza diyecegiz ki, "Bundan sonra kendi bulasigini, çamasirini kendin yikacaksin. Ben artik karismayacagim."
Neyse orada bizi Türk bir kadin da varmis tabii. Karari sirtlamis memlekete dönmüs. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplanti yapmislar. Baskanlari alinan en son kararin uygulama sonuçlarin sormus.
Alman Kadin: Gider gitmez karari hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulasigini kendin yikayakcaksin. Ben hiç karismayacagim dedim. Bir gün birsey göremedim. Ikinci birsey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulasigi yikamaya baslamis.
Fransiz Kadin:Gider gitmez karari hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulasigini kendin yikayakcaksin. Ben hiç karismayacagim dedim. Bir gün birsey göremedim. Ikinci birsey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulasigi yikamaya baslamis.
Sonra sira bizim Türk kadina gelmis: Aldigimiz karar icabi gidip kocama bundan sonra bulasigi benim yikamayacagimi, o devrin bittigini, bundan sonra kendisinin yikamasi gerektigini söyledim. Bir gün birsey göremedim. Ikinci bir sey göremedim. Üçüncü sol gözüm açilmaya baslayinca bir de baktim ki dag gibi bulasik beni bekliyor.

GhencThurk 10-01-2007 11:27 PM

Toyota
Bir Fransiz, bir Italyan ve de klasik olarak bir Türk avrupada trenle seyahat etme karari vermisler. Neyse trenin birinin kompartimanina girmisler. Bir de ne görsünler. Bir Japon, yaninda da tas gibi bir hatun oturuyor. Bizimkiler de tam karsilarina oturmuslar. Baslamislar Japon'u çekistirmeye. Italyan "maymun gibi Japon tas gibi hatunu götürüyor" demis ve "ben simdi hatunu ayarlarim" demis. "Önce Japon'u halletmek lazim" demis Fransiz. Italyan disari çikarken Japon'a seslenmis. Bir iki dakika sonra disaridan pata küte sesler duyulmus. Kompartimanin kapisini Italyan açmis, yüzü gözü kan içerisinde, bir gözü sismis falan filan. Bizimkiler sormus ne oldu diye. Italyan "tam herife girecektim, ne oldugunu anlamadim" demis. Japon da gelmis, selam vererek yerine oturmus. Italyan sormus, "ya kardes sen ne yaptin öyle ya", diye. Japon da "bizim oralarda çok kullanilan bir yöntem var demis", onu uyguladim. "Ne biçim yöntem bu" diye sormuslar. Japon da "Oshidonun Koshidosu" demis. Fransiz bu olaya çok kizmis. "Benim arkadasima bu yapilir mi" ulen demis. Fransiz Japon'u disari çagirmis. Yine bir iki dakika sonra disaridan pata küte sesler duyulmus. Fransiz içeri bir girmis, yüzü gözü dagilmis, iki üç disi kirilmis. Bizimkiler sormus ne oldu diye. Fransiz da " abi herife tam girecektim, dünyam karardi" demis. Japon girmis, selam vermis yerine oturmus. Fransiz " birader ne biçim bir yöntem bu yahu?" diye sormus. Japon da bizim orada çok ünlü baska bir yöntem daha var demis. "Moshidonun Koshidosu" demis. Hepsi sasirmis. Bizim Türk içinden "iki tane dev gibi herif dayak yedi, ama ne etcez Türklüge bok sürdürmücez, dayak yersek biz de yeriz" demis. Bizimki disari çikarken Japon'a da seslenmis. Disari çikar çikmaz "küüüt" diye bir ses duyulmus. Italyan'la Fransiz içeride sasirmis. Bir bakmislar Japon içeri girmis, kafasi yarilmis, yüzü gözü kan içinde. Sormuslar Japon'a ne oldu diye. Japon da hiç bir sey anlamadigini söylemis. Hemen arkasindan Türk girmis. Japon "ne oldu ya, hiç bir sey anlamadim, ne yaptin" diye sormus. Bizim Türk de "sizin oralarda çok kullanilan bir yöntem" demis. Japon sasirmis."Ne bu ya" demis. Bizimkide elindekini göstermis: "Toyota'nin Krikosu"

GhencThurk 10-01-2007 11:27 PM

Yasakl
Bir grup ingiliz,amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmis.Birden siddetli bir firtina kopmus.Geminin batacagini anlayan kaptan hemen yolculara kosup gemiyi bosaltmalarini istemis.Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayi kabul etmemis.
Bir süre sonra bütün yolcularin ölüm tehlikesiyle karsi karsiya oldugunu gören kaptan hemen bir tayfasini çagirmis. "Git bir de sen dene onlari gemiden atlamaya ikna etmeyi" demis.Tayfa gitmis ve kisa bir süre sonra geri dönmüs.Kaptan merakla sormus:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladilar efendim.
Kaptan çok sasirmis:
-Nasil olur,daha demin killarini bile kipirdatmamislardi.Ne dedin onlara?
-Çok kolay.Ingilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalilar" dedim.
Amerikalilara deniz suyunun insan vücudu için çok faydali oldugunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.

GhencThurk 10-01-2007 11:27 PM

Havaya Uçtu
Bir Alman bir Fransiz birde Temel bir guzergahi hava yolu ile katetmek zorundalar.. Almanya semalarindayken Alman "bizim buralarin patatesi cok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patatesi camdan assagi atar.. Fransadan gecerken de Fransiz "bizim buralarinda sarabi meshurdur.. bizde de adettir" diyip sarap sisesini assagi firlatir.. Karadenizden geçtikleri sirada Temel dinamiti çikarir.. Ateslemek üzereyken digerleri ziplar.. "Napiyorsun arkadasim delirdin mi?" dediklerinde Temelde bizim buralarinda madeni meshurdur kardesim" diyerek elindeki dinamiti atesleyip assagi sallar.. Ayni güzergahi karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarimiz Almanyadan geçerken yol kenarinda aglayan bir çocuk görürler.. kafasi bantlidir..Alman iner arabadan:
-Noldu evladim neden agliyorsun
-Amca geçen burda dikilirken kafama patates düstü kafam yarildi ühühühü diyerek aglar..Alman'in kalbi sizlamaktadir..
-Ah canim kiyamam al bu parayi git kendine gazoz gofret filan al..
Fransadan geçerken yine yol kenarinda aglayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantli kol alçida.. Fransiz iner..
-Neden agliyorsun evladim..
-Gecen burda dikilirken üstüme sarap sisesi düstü amca canim çok acidi..der..Suçluluk içersindeki Fransiz parayi uzatir..
-Git kendine bisiler al.. aglama lütfen..
Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarinda yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya bogulmus gülmekten kivraniyor..Temel iner asagiya..
-Noldi la ne tepineysun ?
-Ahahaha amcacum geçen su karsiki köye dogru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !

GhencThurk 10-01-2007 11:38 PM

ADAMI GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRİRİM
Arkadaşı Karadenizliye sormuş:
-Yalnızken kendi kendine konuşma huyun var mıdır?
-Ben kendi kendime konumam, demiş karadenizli.Adamı gözümün önüne getiririm, öyle konuşurum.

GhencThurk 10-01-2007 11:38 PM

AĞAÇLARADAN GÖREMİYORUM
Temelle Dursun ormanda yürüyorlar.Bir ara Temel Dursuna sesleniyor :
-Dursun ormanın güzelliğine bak.
Dursun:
-Ağaçlardan göremiyorumki.

GhencThurk 10-01-2007 11:38 PM

AKŞAM SERİNLİĞİNDE
Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.

GhencThurk 10-01-2007 11:38 PM

ALERJİ
Temel, Cemal'e :
-Fadime'nin kürke alerjisi var.
-Nerden pileysun?
-Ne zaman kürk giymiş pi avrat cörse hastalanayı.

GhencThurk 10-01-2007 11:39 PM

ANLAMLI ANLAMLI
Karadenizlinin biri hemşerisine anlatıyor :
-Dün belediye otobüsüne bindim; yan koltuktaki adam bilet almamışım gibi bana anlamlı anlamlı baktı.
-Sen ne yaptın?
-Bende bilet almışım gibi anlamlı anlamlı ona baktım.

GhencThurk 10-01-2007 11:39 PM

ARABAM DIŞARIDA
Temel kırtasiye'ye girmiş, tezgahtara :
-Pana pir roman lazum, demiş.
Kırtasiye tezgahtarı sormuş :
-Efendim agır mı olsun hafif mi?
Temel :
-Farketmez, nasul olsa arabam dısarudadur.

GhencThurk 10-01-2007 11:39 PM

ARİTMETİK
Aritmetik öğretmeni Temel öğrencilerinden şikayet ediyormuş :
-Derste peş kere peş kaç ediy, diye sorayrum, kırk cevapı alayrum.Halbuki peş kere peş yirmi peş, pilemedun otuz

GhencThurk 10-01-2007 11:39 PM

ARKADAŞIN OLDUĞUM İÇİN Mİ?
Adamın biri karadenizli arkadaşına "eşek" demiş.
Karadenizli sormuş :
-Eşek olduğum için mi arkadaşınım; yoksa arkadaşın olduğum için mi eşeğim?

GhencThurk 10-01-2007 11:39 PM

ASLAN
Temel hayvanat bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış.
-Hoop, dur ne yapıyorsun, orası aslan kafesi, diye bağırışmışlar.Temel geri dönmüş,
-Sankim aslanınızı yedük.

GhencThurk 10-01-2007 11:48 PM

AT YARIŞI
At yarışına merak saran Temel bir gün hipordroma gider. Yalnız önünde delicesine bir o yana bir bu yana koşan atlara akıl erdiremez ve dayanamayarak yanındakine sorar.
-Hah hemşerim bu atlar ne deli gibi koşup duruyor.
Adam da :
-1. olana ikramiye var da ondan, der.
Temel de cevap vererek :
-Hah 1. olana para varda ötekiler niye koşup duruyor.

GhencThurk 10-01-2007 11:48 PM

ATTA GİDECEĞİZ
Azrail Temel'in canını almak için gelmişti. Temel hemen bir çare buldu. İsaret parmağını ağzına sokup, ağuk guğuk sesleri de çıkararak bebek taklıdı yaptı. Azrail durumu anlamış ve Temel'in oyununu bozmamış, gitmiş. Ertesi ve daha ertesi günü Temel yine aynı numarayı yapmış ve kurtulmuş. Hatta daha ileri giderek kendisine birde emzik bile almış. Azrail yine gelmiş, Temel hemen yerde emeklemeye baslamış. Azrail Temel'e :
-Temel gel attaaaa gideceğiz.

GhencThurk 10-01-2007 11:48 PM

AYAĞIMI DENİZE SOKUP
Temel her gün köyden evine gidince paçaları ıslak gidiyormuş. Bir gün köylünün biri sormuş :
-Ya Temel neden senin paçaların hep ıslak?
Temel akıllı ya :
-Deniz kenarına gittiğim zaman bir sigara içiyorum sonra bu sigarayı denize atıyorum. Ondan sonra söndüğünden emin olmak için ayağımı denize sokup tekrar söndürüyorum.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:29 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.