www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   işte fıkralar... (https://www.cakal.net/showthread.php?t=90438)

yasin hatip 10-07-2007 12:55 PM

işte fıkralar...
 
Seyahat
Kayserilinin biri trende yolculuğa çıkmış. Karşı koltukta da bir İzmirli oturuyormuş. Bizim Kayserilinin karnı acıkır; başlar sucuk, pastırma, ekmek yemeğe. İzmirlinin kendisine baktığını görünce;
--Kardaşım, sende yer misen? diye sorar.
-- İzmirli: “Yok sağol, benim kolesterolüm var”.der.
-- Kayserili: “Olsun önce pastırma yeriz; sonra onu da beraber yirik.”

yasin hatip 10-07-2007 12:55 PM

Çocuğun birine annesi hiç para vermiyormuş. Çocukta kendi aklınca bir plan yapar ve annesinin yanına giderek:
-- Anneciğim 1 YTL verir misin?
Annesi:” Ne yapacaksın bu parayı?”
Çocuk: “Yaşlı amcaya vereceğim.”
Annesi: “Peki, bu yaşlı amca nerde?”
Çocuk: “Karşıdaki dondurmacıda…”

yasin hatip 10-07-2007 12:55 PM

Ahmet babasına sormuş:
-Baba ben Dünyaya nasıl geldim?
Babası:
--“Oğlum! Gece yatmadan önce yatağın çevresine şekerler koyduk. Sabah kalktığımızda sen gelmiştin.” der.
Bu ilginç fikir Ahmet’in kafasına yatar ve evde ne kadar tatlı, şeker varsa yatağının etrafına koyar. Sabah kalktığında bir bakar ki her tarafı böcekler sarmış.
Ahmet:
--Hadi yavrularım şimdi evinize gidin! Elimin tersiyle vuracağım ama baba yüreği işte…

yasin hatip 10-07-2007 12:55 PM

Bir gün uçağa Alman, Fransız ve Türk biner. Almanın elinde bira şişesi, Fransız’da parfüm şişesi, Türk’te ise bomba varmış. Alman içtiği biranın şişesini aşağıya atar ve bir adamın kafasına gelir. Adam ağlamaya başlar. Sormuşlar;“Neden ağlıyorsun ?” , Adam: “Kafama yukarıdan şişe düştü.”der. Az sonra Fransız’da kullandığı parfümün şişesini aşağıya atar ve yine aynı adama denk gelir. Daha sonra Türk de bunlara özenerek elindeki bombayı aşağıya atar, tüm binalar yıkılır. Yine aynı adam ama bu sefer gülmekten yerlere yatmaktadır. Adama sorarlar:
--Ne oldu neden gülüyorsun?
--Adam: “Bir Fısss attım bütün evler yıkıldı.” demiş.
Hayırlı Evlat
Bir adamın üç tane oğlu varmış. Adam en büyük oğlundan su istemiş. En büyüğü ortancasına “Kalk babana su getir.”der. Ortancada en küçük kardeşine “Kalk baban su istiyor.”demiş. En küçüğüde:
-- “Babacığım bunlardan sana hayır yok. En iyisi kendi suyunu kendin al. Ayrıca bana da bir bardak getir.”

yasin hatip 10-07-2007 12:55 PM

Bir gün Hoca’ya sorarlar:”Hocam yeni ay çıkınca eskisini ne yaparlar?”
Hoca da cevap verir:
--Ne yapacaklar! Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar.

yasin hatip 10-07-2007 12:56 PM

Temel bir gün tatil yapmak için Antalya’ya gider. Tüm oteller doludur. En sonunda bir otele girer ve 2 tane boş odalarının olduğunu söylerler. Bu sırada İngiliz turistte aynı otele gelir. Turist Temel’e karıncalı odayı överek yere göğe sığdıramaz. Daha önce geldiğinden bu odanın karıncalı olduğunu biliyormuş. Temel bu odayı alır. İçeriye girer bir bakar ki her yerde karınca var. Ertesi gün İngiliz sırıtarak:
--Rahat uyuyabildin mi bari?
Temel: “Hayatımda bu kadar rahat uyumamıştım!”
İngiliz şaşırarak: “Nasıl başardın bunu? Oda karıncalı değil miydi?”
Temel: “Bir tanesini öldürdüm diğerleri de cenazesine gitti.”

yasin hatip 10-07-2007 03:44 PM

Telefon Parası
Adamın biri işten dönerken posta kutusunda telefon borcunun geldiğini görmüş. Bir bakmış ki her zamankinin on katı. Hemen telefon müdürlüğünü arar. Yapılan işlemde hata olmadığını söylerler. Zavallı adamın ödemekten başka çaresi kalmaz. Bir akşam gizlice evde nöbet tutar. Bir bakar ki evdeki papağanı Afrika’daki sevgilisine telefon açıp saatlerce konuşuyor. Hemen papağanı yakalayıp duvara kanatlarından çiviler. Bir ay boyunca duvarda asılı kalacağını söyler. Papağan çarmığa gerilmiş olan Hz. İsa’nın heykelini görünce:
--Eee. Sen ne zamandan beri buradasın.
Heykel: “2000 yıldan beri…”
Papağan:
--Oha... Sen nereyi aradın böyle…

yasin hatip 10-07-2007 03:44 PM

Allah’ın Nimeti
Nasrettin Hoca bir gün evin penceresinden yağmuru seyrediyormuş. Biraz sonra bir bakar ki adamın biri koşturarak eve gitmeye çalışıyor. Hemen camdan:
--Hiç Allah’ın nimetinden kaçılır mı?
Adam:”Ben nimetten değil ıslanmamak için kaçıyorum.
Bir gün Nasrettin Hoca yağmura yakalanır. Adamda hocayı görünce:
--Hiç Allah’ın nimetinden kaçılır mı?
Hoca:”Ben ondan değil nimete basmamak için kaçıyorum…”

yasin hatip 10-07-2007 03:45 PM

Aslanın canı çok sıkılmış. Başlamış ormanda yürümeye. Önüne bir tavuk çıkmış. Tavuğu pençelerinle tutup iki üç tane tokat patlatarak:
--Söyle bakalım ormanın kralı kim?
Tavuk:”Sensin valla abi…”
İki üç tane daha patlatıp tavuğu serbest bırakır. Yolda giderken tilkiyle karşılaşır. Tilkiyi pençesiyle tutup iki üç tane patlatarak:
--Söyle bakalım ormanın kralı kim?
Tilki:”Valla sensin abi…”
Tilkiyi de serbest bırakır. Aslan yolda giderken inekle karşılaşır. İki üç tane tokat attıktan sonra:
--Söyle bakalım ormanın kralı kim?
Zavallı inek:”Valla sensin abi…”
İneğe iki üç tane daha patlattıktan sonra serbest bırakır. Yolda giderken fille karşılaşır. Sinsice kaçmak ister. Diğer hayvanlar aslana:
--Abi sen bir tanesi. Ormanların kralısın... Diye gaz verir.
Fili yakalar iki üç tane tokat atarak:
--Ormanın kralı kim söyle bakayım?”
Filin kafası atar hortumuyla tutup başlar aslanı oradan oraya vurmaya. Bir şekilde kaçıp kurtulur. Diğer hayvanların yanına gelerek:
--Bilmiyorsa ben ne yapayım…

yasin hatip 10-07-2007 03:45 PM

Adamın biri dünya turuna çıkar. Sıra Türkiye’ye gelir. Karadeniz’e giden adam çok ilginç bir şeyler karşılaşır. Bakar ki Karadenizdeki tüm koyunlar üç bacaklı. Derhal adam çobana yaklaşıp sormuş:
--Bu koyunlar niye üç bacaklı? Hastalar mı?
Çoban:”Her paça istediğimde koyun kesecek değilim ya… “
Horozlar
Yıllardan beri Türkiye de yaşayan çocuk babasıyla Almanya’ya tatil yapmaya gider. Bir sabah bakmış ki horozlar ötüyor. Hemen babasını uyandırır.
Baba:”Ne oldu yavrum?”
Çocuk:”Buradaki horozlar çok akıllı. Hepsi Türkçe ötüyor…”

yasin hatip 10-07-2007 03:45 PM

Uçak
İngilizler bir gün süper bir teknolojiyle uçak üretmişler. Test uçuşu için Iraklı pilotları çağırmışlar. Pilotlar en son teknolojiyle giydirilir ve süper sonik uçağa bindirilir. Uçuş sırasında 1.motor bozulmuş ekranda panik yok yazmış.2.motor bozulmuş ekranda panik yok yazmış.3.motorda bozulunca pilotlar öleceğini düşünmüş. Bir kaç saat sonra çok yumuşak bir iniş yapınca hayrete düşerler. Pilotlar ülkelerine dönünce aynısını yapmaya karar verirler. Bir kaç sene sonra test uçuşu için İngiliz pilotları çağırırlar. Uçak havalandıktan sonra 1.motor bozulur ekranda panik yok yazar.2.motorda bozulur ekranda panik yok yazar. İngilizler, aynı teknoloji taklit ettiklerini sanarak rahat bir şekilde oturuyorlarmış. Bir süre sonra 3.motorda bozulur ve ekranda Arapça bir yazı çıkar.
Altında da İngilizce olarak:
--Repeat after me; Eşhedü enla ilahe…

yasin hatip 10-07-2007 03:46 PM

Ayı
Temel ile Dursun ayı avına çıkarlar. Dursun Temel’e
--Ula Temel. Karşina haçen pir ayu çiksa ne yaparsun?
Temel:”Tüfekte vururum daa”
Dursun:”Tüfek yoksa?”
Temel:”Taşla”
Dursun:”Taş yoksa?”
Temel:”Sopayla”
Dursun:”Sopa yoksa?”
Temel:”Kaçarım”
Dursun:”Kaçamazsan?”
Temel:”Haçan sen benden yanaymisun ayidan yana mi?

yasin hatip 10-07-2007 03:46 PM

Pazarlık
Matematik öğretmeni sözlü yapıyormuş. Sıra sınıfın en çalışkan öğrencisine gelmiş. Öğretmeni çok kolay soru sorarak zamanını almamak istemiş. Öğretmen:
--Evet. Mert kalk bakalım ayağa.
Mert hemen kalkar.
Öğretmen:”Sana çok basit soru soracağım. Dokuz kere dokuz kaç eder?”
Mert:”Seksen beş eder öğretmenim.”
Öğretmen çok şaşkın bir şekilde Mert’e sıfır verir.
Mert’in arkadaşı:”Bildiğin halde neden söylemedin?”
Mert:”Bizim öğretmende pazarlıktan hiç anlamıyor…”

yasin hatip 10-07-2007 03:47 PM

Sarışın
Sarışın kadının biri bir gün sinemada film izlemeye gider. Gişeye gelir bir bilet alır. Biraz sonra gelir bir bilet daha alır. Bir, iki, üç… Derken gişedeki biletler tükenir. Gişeci dayanamayıp sorar:
--Biletleri galiba karaborsa olarak satıyorsunuz! Bu yaptığınız suç.
Sarışın:
“Ne karaborsası beyefendi! Kapıda bir deli var. Aldığım tüm biletleri yırtıyor.

yasin hatip 10-07-2007 03:47 PM

Daha Çok Var
Kırk yaşlarında bir kadın kalp krizi geçirir. Hastaneye getirilen kadın komaya girer. Tüm doktorlar, hemşireler bu kadını kurtarmaya çalışır. Kadın komadayken Tanrının huzuruna çıkar. Tanrı:
--Ey insanoğlu! Korkma yanıma almayacağım seni. Daha 30 senen var…
Kadın bir süre sonra kendine gelir. Yanındaki doktorlara arabalar, evler… Alarak donatır. Bu arada hastaneyi de satın alır. Kadın daha 30 sene ömrünün olduğunu bildiğinden aklına ne geliyorsa yaptırır. Botoks, silikon, estetik... Kadın gepegenç bir kıza dönüşmüş. Nitekim hastaneden taburcu edilir. Tam taksiye binecekken ambulans çarpar. Kadın ölür, Tanrının huzuruna çıkar. Kadın:
--Daha benim 30 senem vardı. Bu haksızlık!
Tanrı:
--Kusura bakma tanıyamadım…

yasin hatip 10-07-2007 03:47 PM

Sünnetçi
İngiliz, Fransız ve Türk bir uçakta gidiyorlarmış. Bir sinek İngiliz’i rahatsız etmiş. İngiliz çekmiş kılıcını sineği ortadan ikiye bölmüş. Cebinden kimliğini çıkartıp:
--“İngiliz Kraliyet Koruması. “demiş.
Bir sinekte Fransız’ı rahatsız ediyormuş. Fransız çekmiş silahını sineği delik deşik etmiş. Sonra cebinden kimliğini çıkartıp:
--“İngiliz Askeri Güvenliği.” demiş.
Başka bir sinek de Temeli rahatsız ediyormuş. Temel usturasını çıkartıp sineğe sallamış. Sinek halen daha havada uçuyormuş. Bunun üzerine cebinden kartını çıkartıp:
--“Seyyar sünnetçi.”demiş.

yasin hatip 10-07-2007 03:48 PM

Marangozcu
Askerde adamın birinin değişik bir özelliği varmış. Asker, kime baksa onun kilosunu ve boyunu anında biliyormuş. Bunun üzerine askeri komutanına götürmüşler. Komutan ilk başta inanmamış. Bir kaç kişininkini tahmin edince komutanı:
--Hadi bakalım. Birde benim boyumu ve kilomu söyle!
Asker:
--1.80 cm ve 80kg.siniz.
Komutan hayret içerisinde:
--Bravo! Nerden bildin?
Asker:
--Komutanım! Ben marangozcunun yanında kalas ustasıyım da…

yasin hatip 10-07-2007 03:48 PM

Tahmin
Öğretmenler gününde öğrenciler hepsi hediyelerinle birlikte gelir. Öğretmen hediyeleri almaya başlar. Alinin hediyesini alınca:
--Çok teşekkür ederim. Sanırım bunun içinde kolye var.
Ali:”Aaa… Öğretmenim nerden bildiniz?
Alinin babasının kuyumcu olduğunu bilen öğretmen:
--Şey! Sadece tahmin ettim.
Sıra Hasanın hediyesine gelir. Hasanın hediyesini alınca:
--Bunun içerisinde sanırım ayakkabı var.
Hasan:”Aaa... Öğretmenim nerden bildiniz?”
Hasanın babasının ayakkabıcı olduğunu bilen öğretmen:
--Şey! Sadece tahmin ettim.
Sıra Samet’in hediyesine gelir. Samet’in babası şarapçıdır. Öğretmen eline kutuyu aldığında altının ıslak olduğunu görür:
--Bunun içerisinde şarap mı var?
Samet:”Hayır öğretmenim.”
Öğretmen damlayan suyu yalayarak:
--Peki, şampanya mı?
Samet:”Hayır öğretmenim”
Tekrardan yalayarak:
--Peki bunun içinde ne var?
Samet ”Köpek yavrusu var öğretmenim…”

yasin hatip 10-07-2007 03:48 PM

Balık
Nasrettin Hoca uzun bir yolculuğa çıkar. Yolculuk sırasında çok acıkır ve bir hana girer. Hocanın arkasında da genç bir delikanlı gelir. Hoca hancıdan yemek isteyince gençte ister. Yalnız hancı, elinde sadece bir tane balık kaldığını söyler. Bunun üzerine Hoca:”Sen balığı ver. Biz aramızda paylaşırız.”der. Hancı balığı hazırlarken Hoca:
--”Ben sadece balığın kafasını yerim. İnsanın zihnini açar, zekasını geliştirir. İnsanın aklına akıl katar.”der.
Hemen genç atılır:
--”Niye sen kafasını yiyecekmişsin? Ben kafasını yiyeceğim!”der.
Hoca hiç sesini çıkarmaz. Delikanlı balığın küçük kafasını yemiş, Hocada koskocaman gövdesini. Yemek bitince delikanlı Hocaya:
--”Sen gövdesini yedin doydun. Ben ise küçücük kafasını yedim aç kaldım. Bu yaptığın ayıp değil mi?”
Hoca:
--Bak nasılda akıllandın…

yasin hatip 10-07-2007 03:48 PM

Zar
Öğrencinin biri test sınavında soruların şıkkını bilmek için zar atıyormuş. Eğer 1 gelirse A,2 Gelirse B,3 Gelirse C,4 gelirse D,5 gelirse E,6 gelirse tekrardan zar atıyormuş. Öğrenci bir soruya gelmiş atmış;6 gelmiş. Atmış 6 gelmiş. Defalarca üst üste 6 gelince :”Bu soru zor diğerine geçeyim.”

yasin hatip 10-07-2007 03:48 PM

Peygamber
Delinin biri o kadar azıtmış ki; kendinin peygamber olduğunu sanıyormuş. Bir arkadaşına gidip:
---”Ben peygamberim!”der. Bunun üzerine:
--Saçmalama. Deliysek daha bu kadar delirmedik!
Arkadaşıda Hasan’ın yanına gider.
Hasan’a:
--“Hasan! Bizim Mehmet kendini peygamber sanıyor!”demiş.
Hasan:
--“Öyle birini gönderdiğimi hatırlamıyorum…”

yasin hatip 10-07-2007 03:49 PM

Gardiyan
Delinin biri bir gün gardiyana kapıdan seslenerek yanına çağırır. Canın çok bira istediğini ve kendisine iki tane bira getirmesini söyler. Bunun üzerine gardiyan deliye iki tokat patlatır. Deli buna bir anlam veremez. Ardan bir hafta geçtikten sonra gardiyanı tekrar yanına çağırır. Bizim deli iki tane tokat atar. Gardiyan çok şaşkın bir şekilde:
--Ne demek oluyor bu şimdi?
Deli:
--Şişeler depozitoluydu. Onu getirdim…
________________________________________

yasin hatip 10-07-2007 03:49 PM

Fare
Adamın biri kendini fare sanıyormuş. Akıl hastanesinde birkaç yıl tedavi gördükten sonra taburcu etmeye karar vermişler. Adamın tam iyileşip iyileşmediğini kontrol etmek için doktorlar yanına çağırır. Deliye:
--Kendini nasıl hissediyorsun?
--Turp gibiyim doktor bey.
Doktor:”Söyle bakalım halen daha kendini fare mi sanıyorsun?
Deli:”Doktor Bey o eskide kaldı. Ben bir insanım.”der.
Bunun üzerine deliyi salıverirler. Bir bakarlar ki bahçede ağacın tepesine çıkmış. Hemen doktorlar yanına gidip:
--Ne oldu?
Deli:”Karşıda bir kedi gördüm.”
Doktor:”Hani sen artık fare değildin?”
Deli:”Ben fare olmadığımı biliyorum. Ya kedi bilmiyorsa…”

yasin hatip 10-07-2007 03:50 PM

Şakadan Hoşlanmam
Nasrettin Hoca bir gün pazarda yürüyormuş. Etrafını dalgın bir şekilde seyrederken ensesine çok sert bir tokat yemiş. Hoca biraz afalladıktan sonra arkasına döner. Bir bakar ki dev gibi bir adam. Sinirli bir şekilde:
--Enseme sen mi vurdum?
Adam:”Evet ben vurdum. Bir itirazın mı var?”
Hoca:”Şakadan mı ,ciddi mi vurdun?
Adam:”Ciddi vurdum…”
Hoca:”İyi o zaman. Şakadan hoşlanmamda…”

yasin hatip 10-07-2007 03:50 PM

Nasrettin Hoca bir gün evlenmeye karar verir. Bunun üzerine köylüler bir kadını öve öve bitiremez. Sonunda dayanamayıp onunla evlenir. Gelinin yüzünü açınca bir bakar ki dünyalar çirkini bir kadın. Hocanın bu ifadesi üzerine:
--Hoca efendi. Kime görüneyim, kime görünmeyeyim?
Hoca:”Bana görünmede kimi görünürsen görün…”

yasin hatip 10-07-2007 03:50 PM

Güneş
Din dersi öğretmeni Allah’ın mucizelerini anlatıyormuş. Buna örnek olarakta:
-Çocuklar eğer Güneş 1 cm daha yakın olsaydı hepimiz erirdik. Eğer 1 cm uzak olsaydı Dünya donardı. İşte bu Allah’ın mucizesidir.
Bunu duyan öğrencilerden bir tanesi:
--Öğretmenim. Dünya, Güneşe her sene yakınlaşıp uzaklaşıyor. Hem de 1 cm değil. Milyonlarca kilometre. Hiç bir şey olmuyor!
Bunun üzerine öğretmen sinirli bir şekilde:
--İşte buda Allah’ın bir mucizesidir evladım…

yasin hatip 10-07-2007 03:51 PM

Selam
Üniversiteli genç final sınavlarına girdikten sonra memleketine gitmeye karar verir. Bunun üzerine arkadaşına:
--Ben memleketime gidiyorum. Sınav sonuçları açıklanınca bana telefon et. Eğer bir tane zayıfım varsa Osman’ın selamı var dersin. İki tane zayıfım varsa Ali’nin, üç tane zayıfım varsa Ebu Bekir’in selamı var dersin,daha fazla fazla Ömer’in selamı var dersin.
Sınav sonuçları açıklanır açıklanmaz arkadaşına telefon eder. Telefonda annesi çıkınca:
--Teyze, oğluna söyle Ümmet-i Muhammed’in selamı var…

yasin hatip 10-07-2007 03:51 PM

Amerikan askerleri, bir gün Iraktaki bir markete girerler. Marketten alış veriş yaparlarken: ”Kahrolsun Amerika” diye ses duyarlar. Askerler bu sesin papağandan geldiğini görmüşler. Bunun üzerine:”Bu papağanı buradan derhal yok et. Bir daha geldiğimizde görürsek burayı başına yıkarız!”demişler. Market sahibi kara kara düşünmeye başlamış. Kendi papağanını camideki papağanla değiştirmiş. Bir hafta sonra dükkâna gelen askerler:”Sen bunu buradan yok etmedin mi hâlâ?”diyerek marketçiyi azarlarlar. Adam bu papağanın başka olduğunu söyler. Papağanı sınamak isteyen Amerikan askerleri:”Kahrolsun Amerika…”diye bağırırlar. Bakarlar ki kuşta tık yok, hep beraber bir daha bağırırlar. Yine kuştan ses gelmeyince, gür bir sesle:”Kahrolsun Amerika...”diyen Amerikan askerleri papağandan şu yanıtı alır:
--Âmin evlatlarım…”

yasin hatip 10-07-2007 03:51 PM

Temel avcılar derneğine kaydolmuş. Şartname gereği, yeni üye olan kişi dernekteki avcıların tümünü ava çıkartmak zorundaymış. Avcılar Temel’in eşliğinde yola çıkarlar. Ormana geldiklerinde Temel küçük bir delik görür. Tüm avcılara:
--Derhal yere yatın. Bu bir tavşan yuvasıdır.
Bir süre sonra delikten tavşan çıkar. Avcılar ateş ederek vurur. Ormanda devam ederlerken Temel irice bir delik görür. Hemen:
--Çabuk yere yatın. Bu bir geyik yuvasıdır.
Bir süre sonra delikten geyik çıkar. Avcılar ateş ederek vururlar. Ormanda tekrar yola koyulmuşlar. Temel büyük bir delik görmüş. Hemen:
---Yatın yere. Bu bir ayı mağarasıdır.
Bir süre sonra mağaradan ayı çıkar. Avcılar ayıyı da vurduktan sonra Temel’in çok iyi bir avcı olduğuna inanmışlar. Bir süre sonra Temel koskocaman bir delik görür. Temel:”Arkadaşlar! Buradan ne çıkacağını bilmiyorum. Biz yere yatalım ne çıkarsa vururuz.” der.Tüm avcılar yere yatarak beklemeye başlarlar. Ertesi gün gazetelerde:
--Dört avcıyı tren ezdi…”
Yağmur
Temel, Dursun’a misafirliğe gitmiş. Eve geri dönecekken aniden yağmur yağmaya başlamış. Bunun üzerine Dursun:
--“Temel bu gece burada kal. Yağmur çok şiddetli yağıyor. Eve gidene kadar ıslanırsın.” der.
Temel de bu teklifi kabul eder. Dursun, Temel’in yatağını hazırlarken aniden kapı çalar. Temel’i karşısında sırılsıklam bir vaziyette görünce:
--Temel nereye gittin?
Temel:”Pijamamı almaya…”

yasin hatip 10-07-2007 03:52 PM

İç Çamaşırı
Alman, Fransız ve Türk uçakla Kanarya adalarına gideceklermiş. Uçuş kontrolü sırasında Alman’ın bavulunda neden 7 tane iç çamaşırı olduğunu sorarlar:
--Bir hafta 7 gündür. Her gün bir tanesini giyeceğim.
Fransız’ın bavulunda neden 8 tane iç çamaşırı olduğunu sorarlar:
--Bir hafta 7 gündür. Bir tanesi de yedek.
Türk’ün bavulunda neden 12 tane iç çamaşırı olduğunu sorarlar:
--Ha uşağum. Bir yıl 12 aydır daa.

yasin hatip 10-07-2007 03:52 PM

Japon
Japon mafyası haraç kesmek için Karadeniz’e gelir. Japon kahvehanenin birine girerek:
--- “Var mı bana yan bakan?” der.
Temel:”Benim, ne olacak?
Japon:”Erkeksen gel dışarı!”
Temel:”Geliyorim da.”
Az sonra Temel ağzı burnu kan içerisinde kahvehaneye girer. Temel’e hemen ilk yardım yapılır.Japon içeriye girerek:
---”Oshidonun Koshidosu” der ve çekip gider.
Ertesi gün tekrar içeri giren Japon herkese meydan okur. Temel yine kalkar ve dayak yer. İçeriye giren Japon bu sefer:
---”Moshidonun Koshidosu” deyip çeker gider.
Bir hafta sonra kahvehaneye gelen Japon yine herkese meydan okur. Ama bu sefer Temel hazırlıklıdır. Temel yine dışarı çıkar. Az sonra Japon’un eli yüzü patlak bir şekilde geri döner.
Temel hemen kahvehaneye girip:
--Toyota’nın Krikosu…

yasin hatip 10-07-2007 03:53 PM

Sap
Hoca bir gün ağacın altında gölgelenirken, karpuz tarlasına bakıyormuş. Koskoca karpuzun küçücük sapta, küçücük elmanın koskoca ağaçta durduğunu görmüş.
Hoca:
--Yüce Allah’ım! Bu ne hikmet böyle! Küçücük şey ağaçta dururken, koskoca nimet hiç yerde olur mu?
Tam o sırada Hocanın kafasına elma düşer.
Hoca:
--Aman! Bir daha işine karışmak mı? Tövbe…”

yasin hatip 10-07-2007 03:53 PM

Para Hesabı
Çocuğun biri Kayserili babasından para ister. Çocuk:
--"Baba bana 50 YTL verir misin?"
Babası:
--"Ne 40 YTL mi? Ne yapacaksın 30 YTL’yi? 20 YTL neyine yetmiyor? Al sana 10 YTL." der.
Babası cebinden çıkartıp 5 YTL verir.
Oğlu:”Zaten bana da bu kadar lazımdı.”der.
Babası:”Bak sen şu kerataya. Sahte para vermesem beni kazıklayacaktı…”

yasin hatip 10-07-2007 03:53 PM

Dua
Din dersi öğretmeni girdiği sınıfı sözlü yapıyormuş sırasıyla:
- Senin adın ne evladım?
- Kevser.
- Çok güzel isim. Oku bakalım Kevser suresini.
Öğrenci sureyi ezbere okumuş. Sıradaki öğrenciye:
- Senin adın ne yavrum?
- Fatih
- Çok güzel isim, Oku bakalım Fatiha suresini.
Öğrenci ezbere okumuş. Sıradaki öğrenci ise sıranın altında saklanacak yer arıyormuş. Öğretmen:
- Kalk bakalım evladım ayağa. Senin adın ne?
- Yasin öğretmenim. Ama arkadaşlar bana kısaca Sübhaneke derler.

yasin hatip 10-07-2007 03:53 PM

Tavuk Suyu
Nasrettin Hocanın evine bir gün karşıki köyden hiç tanımadığı Ahmet adında biri gelir. Adamın elinde tavuk olduğunu gören hoca geri çevirmez. Akşam yemeğinde tavuğu pişirip afiyetle yerler. Ertesi gün adamın biride Ahmet’in arkadaşıyım diye hocaya misafirliğe gelir. Hoca onu da en güzel şekilde besler. Hemen arkasında Ahmet’in arkadaşının arkadaşı olduğunu iddia eden bir adam daha gelir. Onu da içeriye buyur eder. Hoca, adamın önüne akşam yemeği olarak bir kâse sıcak su çıkarır. Adam şaşkın bir şekilde bunun ne olduğunu sorunca: ”Ahmet’in tavuğunun suyunun suyu” der.

yasin hatip 10-07-2007 03:54 PM

Düşünür
Nasrettin Hoca bir gün pazara alış-veriş yapmaya çıkar. Bir bakar ki adamın biri; tavuğu 5 akçeye, kuşu 50 akçeye satar. Hemen yanına yanaşarak:
--Niçin bu kuşu 50 akçeye satıyorsun? Çok pahalı değil mi?
Satıcı:
--Hocam bu kuş diğer kuşlara benzemez. Buna papağan derler. Nadir bulunduğu için ve ayrıca konuştuğundan bu kadar pahalıdır.
Hoca hemen evine koşturarak kümesteki hindisini alır. Pazara gelen hoca hindiye 100 akçe ister. Hemen satıcı yanına yaklaşarak:
--Hocam sen ne yapıyorsun? Hiç bu hindi 100 akçe eder mi?
Hoca:”Senin papağan 50 akçe ediyor ya!”
Satıcı:”Ama benim papağan konuşuyor!”
Hoca:”Ne fark eder, benimki de düşünüyor!”

yasin hatip 10-07-2007 03:54 PM

Sigara
Koğuştaki tüm askerlerin sigara içmesi üzerine komutanları duvara yazı yazdırmış. Duvarda:
--Sigara içmek öldürür.
Bunun işe yarayacağını sanan komutan, ertesi sabah koğuş ziyaretinde duvarda şöyle bir yazıyla karşılaşmış:
--Türk askeri ölümden korkmaz…

yasin hatip 10-07-2007 03:54 PM

Acemi Bülbül
Nasrettin Hoca yolda giderken şeftali ağacı görür. Etrafa bakıp kimsenin almadığından emin olduktan sonra ağaca çıkar. Şeftalilerden birkaç tane yedikten sonra tam inecekken ağacın sahibi gelir. Sahibi:
--Ne yapıyorsun orada? Şeftalilerimi mi yiyordun?
Hoca:”Ben bülbülüm.” der.
Sahibi:”Öt de sesinin güzelliğini görelim!”
Nasrettin Hoca ağzını büzerek garip sesler çıkarmaya başlar. Adam kahkahayla gülerek:
--Bülbül hiç böyle ötermiş mi?
Hoca:
--Bülbülün acemisi bu kadar olur…

yasin hatip 10-07-2007 03:55 PM

Zengin
Adamın biri cebindeki 100$ ile kumar oynamaya gitmiş. O günde şans yüzüne gülmüş ve tam 1.000.000$ kazanmış. Adam karısına bu haberi vermek için telefon açar:
--Karıcım sana bir iyi birde kötü haberim var. İyi haber bu gün tam 1.000.000$ kazandım.
Kadın çok sevinerek bunun neresi kötü olabilir ki. Hemen bavulumuz hazırlayıp tatile çıkalım. Adam bavulunu hazırla ama kötü haberi daha söylemedim. Karısı:
--Kötü haber nedir?
Adam:”Bavulunu hazırla annenin yanına git…”

yasin hatip 10-07-2007 03:55 PM

Konservatuar
Temel ile Dursun bir konservatuarın bekçiliğini yapıyorlarmış. Etrafı kolaçan etmeyen çıkan Temel ,bir adamın ölü bir şekilde yattığını görünce hemen Dursun’a haber vermiş. Temel tam telefondan polisi arayacakken:
--Ula Temel. Buranın adını nasıl söyleyeceğiz?
Temelin aklına güzel bir plan gelindikten sonra:
--Dursun tut kolundan eczane önüne taşıyalım. Onu daha kolay söyleriz.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:03 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.