www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

Yabani haldeyken insana hiç güven vermeyen Asya filinin evcilleşince hayvanların arasında en uysal ve en güveniliri olabilmesi gerçekten garip bir olaydır.
Asya fillerinde öğrenme kabiliyeti öbür hayvanların çoğunluğundan fazladır. Terbiye edilmiş Asya filleri hiç durmadan öğrenmeye devam ederler. Yirmi beş Kadar emri yerine getirmeye alışmaları işten değildir.
Terbiyeli bir fil, sırtındaki biniciye kılıç gibi bir aracı uzattığı zaman, bunun ucu yerine kabzasını binicisinin eline vermeyi kısa zamanda öğrenir. Fil, ormandan geçerken, binicisine dalların çarpabileceğini daima göz önünde tutar. Yolun üzerindeki küçük dalları hortumuyla çeker, küçük ağaçları devirir ve büyük ağaçların alçaktaki ağır dallarının etrafını dolaşır.
Asya filleri bazen de binicilerine küçük şakalar yapar ve bu işi başardıkları zaman sevinçli sesler çıkarırlar. Genç Asya filleri *******i çiftliklerden muz çalarken yakalanmamak için, boyunlarmdaki çanları çamurla tıkamaya alışırlar. Çalınmış meyva, tıpkı çocuklara olduğu gibi, onlara da tatlı gelir.
Filin zekâsı hakkında çok şey yazılmıştır. Muhakeme kabiliyetinin köpeğinkinden ve atınkinden üstün olduğuna işaret eden belirtiler çoktur. Bir filin muhakeme kabiliyetinin işte ilginç bir örneği:
Burma'da bu hayvanlardan birine iri bir kütüğü kaldırıp yüksek bir yere koyması emredilmişti. Asya fili, yükünü, başının üzerinden arkaya yuvarlayıp binicisini esebileceğine kanaat getirince, kütüğü birden yere bıraktı ve emredilen işi kendi bildiği şekilde başardı. Bu defa biniciden talimat almadan kütüğü hortumuyla kesici dişlerinin araşma dikey olarak sıkıştırdı. Kütüğü böylece dişlerinin üzerinde dengeye getirdikten sonra, onu, binicinin üzerine yuvarlanması tehlikesi olmaksızın yükseğe kadirdi ve işaret edilen yere uzanabilmek için ön ayaklarını başka bir kütüğün üzerine dayadıktan sonra, istenilen yere koydu.

Asya filinin evcilleştirilmesi ve terbiye edilmesi:

Bir Asya fili'nin kendi geçimini sağlayabileceği yaşa kadarki masrafının 50 000 lira tuttuğu hesaplanmıştır. Çiftliklerde çalışan ve ağır yükler taşımada kendisinden yararlanılan Asya fili, yetişkin olarak yakalandığı zaman dahi kolay evcilleştirilir. Ağır kütükleri kaldırmada ustalıklarım gördüğümüz Asya filleri özellikle Hindistan' daki tek ağacı ormanlarında çok işe yararlar. Hele kesici dişleri daha iri olduğu için, erkek filler bu bakımdan faydalıdırlar. Bir Asya fili bir ton ağırlığında bir yükü (orta bir yük 300 kilodur) kaldırabilir ve iki tori ağırlığında bir kütüğü sürükleyebilir. 2. Dünya Savaşı'nda Japonların fillere, hayvan başına 4 ton yüklemek suretiyle nakliyat yaptıkları söylenmektedir.
Yabani Asya filleri hafif işler görmeye başlayabilecekleri on sekiz, on dokuz yaşlarındayken yakalanırlar. Fakat tuzağa düşürülen fillerin ayaklarına bağlanan iplerin yarası ve yanıkları hiçbir zaman tamamiyle geçmediğinden, bu hayvanlar çiftlikte yetişenleri kadar işe yarayamazlar.
Yavru Asya filleri sütten kesildikten az bir zaman sonra okula giderler. Yaşlı ve tecrübeli bir dişi Asya fili yavruları yetiştirmeyi üzerine alır. Asya fili aşağı yukarı at gibi terbiye edilirse de, bu iş fillerde çok daha ağırdır. Yavru ağıl gibi küçük bir sahaya kapatılır ve bir ayağına geçirilen deri kayışla kontrol altına alınır. Yerli bir çocuk bundan sonra kaldıraçla filin başının üzerine indirilir ve hayvan onu üzerinden fırlatacağı sırada tekrar kaldırılır. Bu manevra, yavru fil yorulup üzerindeki yüke katlanıncaya kadar tekrarlanır. Yerli çocuk bundan sonra filin üzerinde rahat rahat oturabilmektedir.
Anne filin bu ilk eğitim esnasında hazır bulunmasına izin verilir. Annesinin varlığı yavruyu sakinleştirecektir. Küçük fil ilk dersini on iki saatten kısa zamanda öğrenir ve kendisine uysallığından ötürü seçme bir meyva armağan edilir. Terbiyeciler aynı dersi ertesi gün açıkta tekrarlar ve yavru filin sırtına bu defa hafif bir yük koyarlar. Fil bu imtihanı da atlattıktan sonra, itaati ve gerekli davranışları öğrenmek üzere öbür genç Asya filleriyle birlikte okula gönderilir.
Okul süresi on yıl devam eder. On dört yaşındaki file kendi yaşında bir binici verilir. Binici ile fil canciğer dost olur ve ölünceye kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Bakır tenli Hintli delikanlı filinin her türlü huyunu ve kusuruna bilir. Her sabah onu hortumunun ucundan kuyruğunun ucuna kadar sabunlu suyla fırçalar, sonra da kesici dişlerini bembeyaz oluncaya kadar kumla ovar
On dokuz yaşındaki Asya fili hafif işler görmeye hazır durumdadır, fakat ona yirmi beş yaşını geçinceye kadar ağır işler gördürülmez. Hafif iş görmesi, tecrübeli Asya filleriyle birlikte dağa gidip tek ağacı kütüklerinin dik yamaçlardan aşağıdaki nehirlere indirpmesine yardım etmesi demektir.
İşçi Asya fili'nin hayatı çetindir. Bütün gün çalıştıktan sonra, akşam vakti kendi yiyeceğini bulmak zorundadır. İnsaflı efendinin eline düşenler, üst üste üç gün çalıştıktan sonra iki gün dinlenirler. Bu program dokuz ay devam ettikten sonra, hayvanlar üç ay dinlendirilirler.
Filler .sinirli kimselerden hoşlanmazlar ve hele aceleye gelmeyi hiç sevmezler. Sabahleyin apansız uyandırılan fil bütün gün huysuzlamr. Sürücü onun bu huyunu çok iyi bildiğinden, sabahleyin filini bulduktan sonra, yanma oturup hayvana tatlı sözler söyler ve o kalkmaya yanaşmeaya kadar bekler.
Asya filleri bugün hâlâ binek hayvanı olarak kullanılmaktadır. Dinsel törenlerde, geçit resimlerinde, bazen de kaplan gibi yırtıcı hayvan avlarında hisselerine düşeni yaparlar.