![]() |
Ekrem Bozkurt
1 Numara
Kendimi şair saymam Fakat bir numara aşığım. Şiir yazdığım bu yüzden, Kelimelerle oynayışım... Şiirlerimi toplasan:ben... Yazdığımen... Kim görmüş karınca ezdiğimi Kime ne kötülüğüm dokunmuş Gülümsemem vardır kendimce Ama sımsıcak,ama dudakta donmuş... Düşüncelerimi toplasan:evren... Düşüncemen... |
Ağaç
‘’Ormanlarımdan bir dal kesenin; başın keserim.’’ Fatih S.Mehmet. -Canımız garantide; gerisi, Allah kerim...- Bir deli ağacım ben; güneşle tutuşurum, Apansız; güpegündüz yağmurla öpüşürüm. Ayağımı otlar sarar; damarımı,özsuyum; Saçlarımı yel tarar; ne nazlı büyümüşüm! .. Karanlık *******de; hışırtılı koynumda, Bir bir alıp saklarım; yıldızlar büyütürüm... Can vermezsem,bir baltanın ucunda Nihayetim,olmak; belki, kötürüm... Canım ister iki çift laf etmeyi... Dalımdaki; serçeyle...konuşurum. Düşen bir avını vermedim diye, Bilirim:bana garez besler, uçurum... Bazan; asar çocuklar,pabucum yoktur diye... Bir eski kundurayı dallarıma...hediye! .. Bir kuşun gagasında,bir zeytin dalıyım ben, Yürüyüp gidivermek; bazan... aklımdan geçen... Bileğimi balta keser,saçımı yakar kurum... Etrafı kel tepede; bir başıma uyurum! ... Zaman siler gölgemi...kuşlar da,gelmez artık! Yazgımızı fidanlara,bir tür; miras bıraktık... |
Ahir Zaman Nehir Zaman
Bir nehir için en güzel ad,zamandır. Bir kadın için,en kötü seçim de... Aşk bıçak sırtıysa,zaman pas. Aşk zehirse,panzehir zaman. Yine de,sel gider,kum kalır, Her şey kalksa da ortadan. Bir nehir için en güzel ad, zamandır. Akar yıllar bir su gibi,yatağından. Yazgısıdır insanın,sürüklenir. Emektar bir tekne gibi örselenir. Son limana varıncaya kadar Üstelik de,ayrılamaz,bu mecradan. Bir nehir için en güzel ad,zamandır. Olanaksız, akmayı unutması... Ne yası biter,ne de sevdası. Üzerinde tekneler,kayıklar,gemiler... Bilumum, dünyevi hayaller görürüz Zaten,havadan-sudan,ölümümüz... |
Akdeniz Kıyılarında
Zeytin renkli bir gökyüzü altında Kuşlar bütün sürüngendir: Gün,çoktan tutuşmuştur bir ucundan... Piramidin zirvesinde Ramses II, Merdivenleri söküp almıştır, zaman... Çöl rüzgarı...sıcaklık,bilmem kaç Fahrenhayt derecesi... Gündöndü çiçeklerinin ardındaki gün, Bütün utangaçlığıyla gizlenir... Arslanlar mahcuplaşır önünde,sfenkslerin... Akdenizin pırıl pırıl sularında Masmavi tuzlar,istridye avcıları... Sualtı bitkileri...karışmıştır. Birkaç damla su damlar, kaktüsün çiziğinden, Islar dudaklarını bir garip kertenkele... Yada, bir sürüngen... Ve...herşeye rağmen,türkü söyleyen Kara derili adamlar, Ürkütür,zehirli örümceklerini...Afrika’nın... |
Akışı Durmayan Su
I Su akar,zaman akar... Ömür akar... sevdam akar. Seni görmesem de, Sesini duymasam da... Sana çevrili, ibrem Sana güdümlü bu yürek,durduramazsın! Bu gönül, sana akar... |
II
Kuşlar yırtarak geçer göğün mavisini Ağlamaklı,nemli...göz renkli bulut. Eflatun veçakmak çakmak gürlemeli... Deli rüzgarlara tutulu...kalbim, Adamakıllı... Netameli, zamanın oyduğu asırlık çınar İlk zaman tertemiz,masum,çocuksu... Sonra...kirli, kar... Neden, kalbin hislerime bir duvar? |
III
Gözlerin..derin bir uçurum... Öyle ki,soluksuz uçarım, dibe kadar. Bitmez sana anlatacaklarım, Uçuşur yüreğim,kanat çırpar... Beni, dinlemelisindir... Yalınayak ve perişan bir çocuktum. Parçalandım; birden fazla...ve...çoktum. Gözlerim mi kırıldı,tuz ve buz? Yüreğim mi ayrıldı,bedenimden? Az çekmedi bu gönül, senden... Delice çıldıran suda Gümbür gümbür sensizlik... Beni önüne katar... Bir yanım kor, Bir yanım kar... İkircikler içindeyim...üstelik üşüyorum. Ruhumu,ruhunla sar... IV Kaş çatar sana,bu yürek... |
Aman
Aşkla; yürek… Küçük Ağrı… Hasret başımızda, duman… Kara yazı, yazmış, kalem… Ayrılık; bir tozar… aman! Alçaklarda, kar, olur mu, Gönlüme, bahar, gelir mi, Heybetli bir dağ misali Ayrılık; kol, gezer…aman! Gülmek var mı şu kaderde Hiç baht yokmuş derbederde Bir yanda var, gurbet…serde Ayrılık; yol, çizer…aman! Bin derdime bir dert katar Gece benimle bir yatar Bu ayrılık bize yeter Ayrılık; göl, Hazar …aman! Aşığa Bağdat sorulmaz Sevdaya hesap verilmez Gönül sevdadan yorulmaz Ayrılık; kem nazar…aman! Şahin olup uçanları Bu sevdadan içenleri… Bu dünyadan geçenleri… Ayrılık; kor geçer…aman! |
Anadolu
Bir zamanlar; uyumalardan önce... Kurardım; tarihin o,toprak tadını... Örenlerinin; nemli,sağlam,ıslak duvarlarını... Sevdiğim kadını,öper gibi... öperdim. İzlerken; eski uygarlıkların düşünü... Ayak seslerini bile,duymaktayım...uluorta... Gözlerönüne, açık...serilmededir: Gizlisi saklısı olmayan bu toprağın, üzerinde; Bahçe bellerken fışkıran tarihin... Anlatılmaz heyecanı içindeyim! Yazgısıdır,Anadolu’nun...tarihe analığı... Bu topraklarda fışkırdı bereketi,Kibele’nin. Bir yanda, eski ion kentlerinin büyüsü... Bir yanda, gökkubbeyi taşıyan minareler... Ve...tarihi; kendince yargılayan; bir rüzgar, Dağıtmıştır! oraya-buraya...eski uygarlıkların, Hüzün,düşün ve buruk artıklarını... Ey! Eski uygarlıkları,tarihin... Ve...paha biçilmez zenginlikleri... Yolunuz düştü,bizlere... Miras bırakılması gibi; zamanın... |
Anadolu Destanı
Hakkın arar,Pir Sultan’ım,Yunus’um, Toprağına,’’Sadık Yarim’’ der,Veysel… Karac’oğlan, Dadaloğlu’m, Emrah’ım… Sırma saçlı gelinlerin yurdu, hey… Aşıkların destan yazar dağlarda Alparslan’la erdin sen muradına… Selam senden düşmanına, dostuna… Mert oğlu mert olanların yurdu, hey… Dağlarında çiçeklerin Salınır Köroğlu’nun diyarına varılır… Anadolu’m, tarih senden sorulur Tarih doğup; ölenlerin yurdu, hey… Beşik oldun nice uygarlıklara Eşik oldun nice aydınlıklara Ölüme… gülerek atılanlara… Kadir kıymet bilenlerin yurdu,hey… Akdeniz’in en mavisi sendedir Bergama’sı, Marmaris’i sendedir… Selimiye ve Efes’i, sendedir… Mimarların, Sinan’ların yurdu, hey… Bembeyazdır traverten taşları… Servilerden kirpikleri,kaşları… Birecik’in ve Manyas’ın kuşları… Yedi Göle dalanların yurdu, hey… Palandöken, Uludağ’ın karları… Truva’da, tahta atın terleri… Kaplıcalar,gölleriyle…her yeri Gelip gören; kalanların,yurdu, hey… Kapadokya, harikalar beldesi… Manavgat’ta, demet demet su sesi… Her köşesi güzellikler…örtüsü… Çölde vaha bulanların yurdu, hey… Karadeniz Horon’uyla en başta… Silifke’nin oyunları…varış ta… Her köşesi birbiriyle yarışta… Ata’dan,feyz alanların yurdu, hey… |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:06 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.