![]() |
Nisan Serap Muratoğlu
Aşkbazın İntiharı
Kaç zamandır Yüzümün arka sokaklarında Acıları çürütürcesine Sevişiyordu geceyle akrep.. İhtiras denizinde Boğulur gibiydim.. Ve ölümle yıkamak, istedim Tozlu düşlerimi.. Kımıltısız kanat sesim İsyanla büyüdü! .. İlk kez güneşi seyreden İçimdeki bez bebek büyüdü.. Yüzüm sana dönük Zamanın kıyısında Asi rüzgârla sıyrıldı Bedenimden utançlarım.. Duygulara yasak koyan Tabulara inat sevişmek Ve sevinçlerimi gezdirmek istedim İlkyaz özlemiyle teninde.. Aldatan kimdi, aldanan kim Masum sandığım hayat Geçip giderken, büyüyen Bir yalan değil miydi! ? .. Nisan yağmuruyla ıslanan Öpüşünün gölgesine uzanıp Aşka hayır! Dediğim Şiirleri yakmak istedim Ama biliyorum ki; Bilmemek aşk üretiyor.. Gidişin oyun adı aşk Bittikçe yeniden sahnelenen.. Yüzünü çevir Gözlerini kapat! Uykuya gömülürken gece Herkes herkesin oluyor Ve ben kendimi yağmurun yüzüne asıyorum Çünkü sen bana yasak! .. |
Aglama
Esmer zamanlar da unuttugun Sana dair olan ne varsa Gün aymadan göz uçlarina Ard arda kördügüm olur ya bogazinda Ve sen Iskelesi yikik bir limanda Bosaltirken yükünü Gemiler silemeyecektir agir hüznünü Aç Kapyny! ...Aç Aglama! |
Son Bakışta Aşk
ak düşen saçlarımla yazılacak uzun an’larda sustuğum …/bir şiir toprağa ve kâğıda/… / hüznün güzelliği, eskimişliğime iliştirilmiş yaka çiçeği gibi kayboldukça tenimde öylesine serpiştirilmiş bulutlar arasında hiçbir şey anlatmayacağım mevsimsiz / mavinin göbek çukurunda çağlayanla buluşmalarım rüya …/teni çatlayan geceden habersiz… / dokunmadan …./zamana / an’a denk düşen sevişmeler arasında ne kadar uzun yalnızlığım lütfen biraz daha dudaklarıma aşk da yalnızdır nasılsa… / leylaklara dönüyor yüzüm ikiye bölünen gökkuşağıyla buluşunca bakışlar ve ayrılık kalbin yamacında sürekli bir intiharı yaşayan leylaklara dönüyor yüzüm / uzuyor saçlarım incelen toprak ve ak kağıt esrarlı bakışlara aşinâ yeminlerim uzun yaşanan an’larda son bakışta aşk ve yalnızlık / yenilgi sessizliğiyle gövdemde dinlenirken ölüm gidilmiyor geriye bakarak hayattan ve aşktan ve yalnızlıktan… |
Aşk İçin! ..
Öykünür taylar Gecenin koynunda Yıldızlara doğru... Ninni söyler ay Kanatlanır martılar İçimi yıkar mavi.. Tenimde acının teri Boğazımda düğümlü anılar Gözlerimde hüzünbaz sevişmeler.. Hayatın tam ortasında Vur sesinle beni! .. Kanasın ayrılık.. Yakalım şiirleri! .../Aşk için Binelim doru ata Götür kayıp ülkene Özüm süzülsün avuçlarından Sözüm dirilsin gözlerinde İçine al! .../Sakla beni.. Yatağına sığmayan Duru sularına yürüyeyim Sana doğru! .../Aşk için.. Gün bakıra dönsün Düşizlerimiz harelensin Terk edilmiş şiirlerde.. Razıyım sunduklarına Sen yoksun! ../Ben yokum! Biz varız aşk için! .. |
Aşk Zor Şey! ..
Eskitmemeli şiirleri, düşleri .../aşk zorşey! .. Çatılardan aşmalı, bacalarda tütmeli Sözler umursuz dilenci... Al yeleli atlarla koşmalı Hazanda gam çiçeği soldurmalı... Sonra, sonra, b o ş l u ğ a Bilinci, kanadı kırık kuşa devretmeli Kan delirmeli, uçkur çözülmeli Haykırmalı dar açılarda Seviyorum...! Seviyorum! Sonra, sonra y .a ...n ....ç ......i .......z ........m ...........e .............l ..............i velhasıl / aşk zorşey! |
Çalkantı
/Kovdum kendimi kendimden! Kısır döngülerde dövünürken Çirkin bir adam geziyordu tenimde Çakal ulumaları basıyordu geceyi Kurşun yanıyordu yüreğimde Kırağ düşüydü toprak Sinsice sızıyordu kanım Ölüm kokusu sarsıyordu gülleri Bir fidanı kopardım kökünden Uçmazdı artık kuşlar Haindim isyanıma yenik Sarsak akşamüstleri ağlardı tilkiler Hayasız gece düşlerine Tutsak olurdu yıldızlar Kançiçekleri tomurcuklandı canımda Kirpiklerime turnalar kondu Yarama örtündü toprak Kandım kana kana kanamadım Parasını ben vermiştim oysa kurşunun Hain, hayasız, vefasızdım yaşama Yüzsüzlüğümü aldım koltukaltıma Döndüm kendime Yorgundum yeniden açmazlara konduğumda Her adımda gözüm takılı kaldı yarında İnadına içimde saklıyken yaşam tutkusu Gidemem! Ölemem...! Başarısızdır benim intiharım! |
Çukur! ..
Kararmaz belleklerde Hükümrandır şiir Aydın! ../Kanar Madımak! .. Alazlanır karanfil ezgisi Memleketin burçlarında Kederli türkülerle.. Dünün söz bendi çiğnenir Karanlıklardan irin çağlar İçine ağlar Madımak! ... Kimdi sorgucu, imdi yargıcı Kanatsız güvercinler uçar Zulümlerle barışa! .. Azrail’in düşer kukuletası Ölüm nedir ki! ? .. Her gece aydınlanır gökyüzü.. Yağmur uykusu, düş yorgunu Aydın bilmez ölümü Barıştandır gözler çukur../Çukur! .. |
Müptela
Şehrin mihrabına sığınıp Acıyan sevgimle dölleniyorum Avluda dolaşan gölgeler besleniyor Ahlat günlerinin hicranıyla Kendini doğuruyor İstanbul Çoğalıyor sinler.. Ölsem! ........./Şehir ölür mü Sana gitmek batıyor kanıma Sessizce kanıyorum Kıyılar yoruluyor ama Şefkat kokuyor ******* Sabahlar gülsuyu Tenimi yıkıyorum... Ölsem! ........./Sen ölür müsün Şehrin aynasında buğulanıyorsun Nurum sıyrılıyor aldanıyorum Yalnızlığın cenneti şehir Gayya kuyusunda boğulup gidiyorum Hayat alıp, hayat verirken Yokluğunla lanetliyorum kendimi ve şehri Çünkü ben ................./İstanbul’a değil! Ölünün toprağa, yaprağın çiğ damlasına Uykuların huzura ihtiyacı olduğu gibi Ayrılığın tadını öptüğüm dudaklarından Sesini getiren rüzgara muhtacım Hayat / ölüm, şehir / ben Sevdam / sen kadar.. Çünkü ben .............../Sana müptelayım! |
Öldür Öyle Git! ..
Zihnimde taşıdığım dünyanın Acılarını çekerdim belki bin yıl daha.. Çiçek suyu gibi içerken seni Kendime söylediğim en büyük yalandın! Gün altın ışıklarla aydınlanırken Gözlerimdeki ışıltıyı söndürdün! .. Rüzgar söylesin, deniz çarpsın ki Yalnız yelkenli gibiyim.. Eskiyen bir görüntüyüm zamana karşı Hüznümde şimşekler çaktığında aydınlanan Yüzümdeki makyaja bakıp aldanma Kalbimde siyah güller açtırdın.. Nar gibi gecede alazlanıyor yıldızlar Yanıyor imgeler! .. Ve bir hainin gölgesi aydınlanıyor İklimsiz gidişlerle.. Sözlerim bağışlamıyor sesini Bağışlamıyorum gidişini! .. Tetiklediğin aşkı yaralayıp gidemezsin ..../Öldür öyle git! .. |
Seni...
.../Seni Derin bilmece çözer gibi Gözlerinden, kalbine Yol alırken gece vakti... Uyuturum Kimsesizliğimi Ve dolunayda büyütürüm Mavi düşlerimde Aşkı kutsamak gibi ..../Seni Düşünürüm İçimde yitip gitmek Ürkekliği varken Ne kadar uzattığını hayatımı.. Gece hızlı tren gibi geçer Kent uyanır yorgun uykularından Telaşlı, bıkın adımlar Hayattan, şiirden ne kadar uzaktılar! ... Düşünürüm Ruhunun derinliğini Sevginin sıcaklığını Ve hayatıma kattığın anlamı Şiirlerin kehribar Sessizliğinde düşünürüm.. ..../Seni! ... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:10 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.