![]() |
Kürşat Uçar
........Geç Kalınan.......
Her Ayrılıkta saatler bir saat ileri alınıyor artık Her aşk diğerini unutmak için bu topraklarda yıllanmış sevdalar yok aforoz edilmiş şarap tadında her sevme yine yeni bir ıslaklık için bu sularda azot yakıcılığında tüm yakın nefes alışverişleri tensel büyülere korumalı tüm şövalye ruhlu aşk adamları hani o ihraç edilen tarih kokan sevgi sözcüklerinden… Ve artık kiralık katiller var kaçamak kesişmelerin ortasında biten… Bir otopsi merakı her yiten ve mutlu bitmeyen masal sonrası asırlık inzivalar çekiliyor köşelerine bir ses ışık yok ergen saatlerinde olgun aşklaşmaların… Kürşat Uçar |
.......Hava Durumu.......
Tüm yurdu etkisi altına alacak bir yağış bekleniyor Tüm yağışları kıskandıran bir yerçekimi tüm ıslaklıklara Haber bültenleri hiç sönmeyecek yangınlardan bahsediyor Ve bu yalnızlık Yine Şaşırtıcı bir şekilde balkanlardan geliyor Ayrılık saatleri kuruluyor hiç uyumadığın bir gecenin sabahına Durum sevgililer için geçerli Yalnızlar durumdan pek etkilenmiyor Alınan nefesin yakıcılığının yettiği anlar olabiliyor çünkü Umulmadık bir kış gününün ıssız çöl beyazlığında mesela Ve bu çölde yürekler hep sağanak yağış altında Bulutsuz bir sabaha uyanmak yok Bu uyuyabilenin derdi zaten… Her kar yağışı bir kıvılcımdır Yeni sevgilinin umuduna ve hayali Her rüzgârda… Bugün için hava durumu bitiyor Ama endişelenmeye gerek yok Yarın yine balkanlar işbaşında… Kürşat Uçar |
.......İlkokul fişleri ayrılık yazdırıyor artık.......
Artık bir sırada kocamak isteyen Öğrenciler yok… İlkokul fişleri en çok Gidişleri yazıyor kendi satıraralarına Bir sınıf dolusu sevda düşün Ve umudunu düşün ayrı ayrı Her sevmenin… İrili ufaklı harfler çalıyor ellerimize anneler Kına niyetine Hiç olmayan kına *******inin Hatrı kalmasın diye… Ve birleşince A Y R I L I K Diyor Çocukluğumun adı… Soyadım yok Bir imzam bile… Ve hiçbir ilkokul fişinde Eve çağrılmıyor adım… Kaydımı aldırdım tüm okunulası mekteplerden Öğrenmiyorum yalan yazmaları Her şey bir yazgı ennihayetinde Okumasını bilene Okumasını hiç öğrenmeyene… Bir sınıf dolusu sevda düşün Ve sonunu düşün ayrı gayrı Her sevmenin… Gecesiz gündüzlerin Yağmursuz sonbaharların, kışların adına düşün… Bir yılı dört mevsimden ibaret sanan Sandıran Yalancı kitaplar düşün… Okumasını hiç beceremediğin Müfredatta bulunmayan bir mevsimde. Bir sevme düşün Bir sırada kocamak Bir yastıkta bir gece uyumak kadar zor olsun yanıbaşında oturan dünyanın en yabancı bedeninde... Kürşat Uçar |
Adam
bir adam geçer günlüğünden heyecandır bazı ara sıra endişe kalmaz... bir adam gider bir şehirden kimse farketmez bazen adam bile el sallansın istemez bir ard bakışıdır beklenen kimse beklemez adamı gittiği yerden... adam yiter bazı kalabalıktır çevren ruhun sağır nasılsa vardır kapatacak içindeki yarayı nasılsa vardır geçirecek zamanı sen yitmeden yitsin diye görmediğin bilmediğin özlesen de kendine bile söylemediğin bir adam bitsin diye yüksek rakımlı nüfusu bol bir şehirde sık sık içsin diye sana gelse de gidersin içindeki şehirden... adımı bilmezsin,adamı hiç unutulur bozkırında kendini çok sandığın her an artan bir azalmışlıkta yalnızsın en az benim kadar kendin kadar kalabalıksın hatta... bir adam soyadı ayrılık... bir adam ıslanır sen ağladığın zaman başka birinin yalan yağmurunda adam boğulur bir yaşında... daha bir ihtiyarlanır her yaşında... geçmişinden yüzüne kalan bir çizgidir gülüşünde gizlidir aynalarda göremezsin... Kürşat Uçar |
Afaroz
yatağımda bulundu ilk sevdiğim kadının son yaşları... daha ne ister ki insan ölesiye ıslanan bir kaldırımda ölesiye sevilmek gibi ölen gencecik bir kadından... bu teneşir kokulu sonbaharda toprakların bile küstüğü bir ceset parçasıyla -ki bu kadar güzelini daha evvel görmediklerinden bu kasvet- başka ülkelere taşınman, beni orada,öylece bırakman bile girmedi kanıma yatağımda ağladığın o sabah kadar... bir gün,aynaya baktığımda,o içimden çekip çıkardığın ve yollarını hiç bilmediğim yerlere götürdüğün ruhumu, yeniden görebilmeyi düşlüyorum. yanıbaşında o siyahlar içindeki adam,benim... o siyahlar,o adam senin ve senin eserin... senin esirin... esrarı sensin, senden başka kimsenin aralayamayacağı bir sır perdesinin... her dem taze kalan gidişinin bu bilmemkaçıncı yıldönümünde bile kurumayan yastığımızın,beni uyanmamak üzere asırlık uykulara salışını,ardında bıraktığın uykusuz senelere say... 'hayattan afarozdur bilinsin tüm günahlar silinsin nefesimiz toprak,tenin yağmur ve yüzümüzden düşen bin parça gurur...' Kürşat Uçar |
Araya Uzak Koydular
gözlerine değdiğim zaman kıyamet olur bildiğim hayatlar bakışına çarpsa eksenim yangın olur içimdeki sular... ne çare kesişmiyor yollar ne çare başka eller de tutsak başka ellerde tutsak da olsak ya da 'aslı'nda hiç olmasak yeter yandığımız biraz da biz yaksak ateş olsak aslında buluşsak talan zamanı biraz da sen koksak en mahrem yerlerimize dokunsak ... manası yok bir sebepten hak etmedik biz bir sebepten manasız ve yok olmak biraz da biz yaksak ya yoksak? kapım açık hazansız bir baharda kendime el olmak... aslında hepsi seni ben saymak... Kürşat Uçar |
Aruz
'sen' ya da 'siz' hangi aruz daha küstahça ama birleştir bu ayrılığa bir ad lazımsa... Kürşat Uçar |
Aşk bir dik üçgendir...
aşk bir dik üçgendir.aynı zamanda ikizkenar mıdır bilinmez.ama aşk diktir.üzerine bir de üçgendir. aşk üç kişiliktir.hipotenüs kesişim kişisidir.ve diğer iki kişinin kareleri toplamı,kesişim kişisinin karesine eşittir. 5,12,13 aşkı umutsuz bir vakadır. bu üçgende 5 dışlanmıştır.klasik platonik bir aşkın aktif sujesine biz '5' diyoruz.12 ve 13 birliktedir ve mutludur.hatta 5'in o bitmez tükenmez aşkının farkında değillerdir. 3,4,5 aşkında ise 5 paylaşılamayandır.3 ve 4 5'e aşıktır.5 ise kararsızlığıyla birlikte 3'ü 4 ile, 4'ü 3 ile, aşkı ise kendisiyle aldatmaktadır. 6,8,10 üçgeninde ise sevilen yani 10, 6 ve 8'e eşit mesafede kalmaya ve dost anlayışla yaklaşmaya çalışmaktadır.6 ve 8 ise dostlukla aşk arasında sıkışıp kalmıştır. 6 ve 8 birbirlerinin duygularının farkındadır ve kendi dostlukları için de endişelenmektedirler...ama zamandır ilaç...aşk ağır basmaktadır... aşk bir üçgense şüphesiz dik üçgendir... bazen 3,4,5 üçgeninde bazen 5,12,13 üçgeninde 5'iz... aslolan her daim aşkın bir köşesindeyiz... ............................................. kuş uçmaz kervan geçmez bir aşkın alanı kaç cm2'dir? a) leyla.yükseklik / 2 b) kuş.kervan / 2 c) tanımsız d) henüz formulize edilmemiştir mecnun sen cevap ver evladım __hocam cevap a... tabi a... a.q Kürşat Uçar |
Ayna Ayna Söyle Bana..; (
'aynalardan kaçarken özlenmeyi beklemek' hiç bu kadar acı hiç bu kadar komik ve mülkiyeti tamamıyle bana ait olmamıştı hiç... her yansımada, her yanda bir iz unutmaya çabaladığım dayalı döşeli bir yalnızlığın sonundayım ilk kez her şeyden uzak sandığımın yanıbaşında yüz çeviriyorum tüm aşklaşmalara her yanmada henüz unutulamayan ilkokul aşklarına... el veriyorum tüm kaçaklara kaçacak yeri ve aynada yeri yurdu olmayan yüzüne hiç bakılmayan suçlulara... ve cezası her neyse zaten sevdiğinin gözlerinde tüm çirkinliğini tüm olmamış yerlerini tüm geçmişini görerek çekiyorlar... müebbet bir yalnızlık istemiyle yargıtaynalardalar tüm yalanlar ve yazılıyor temyizi olmayan bu karar anadolu çocuklarının alınlarına... bazısı el yazısıyla, bazı... okunmuyor bile aynalarda... Kürşat Uçar |
Beş Yaş Şiiri
ne varsa boşalıyorum aklına. yağamadığım her mevsim sana kusuyorum yokluğumu... (anlamanı istemiyorum) beyin hücrelerinde aşk yok görüyorum... toprak kokuyorum bu gece bir ip var içimde asılı... sende darağacına gidiyorum ölmezsin biliyorum. katlim bendendir haketmezsin kalem ve kalemler kırmayı dokunmayı haketmezsin ki yazmayı serden geçtim... dünden geldim... yüz hatlarına söz sanatları devşirdim unuttum aynaya dahi bakamadığını... kendine kırgın kendime yenik... ve çoluk çoçuğun darağacında oyun oynamasının cezasıdır bu anlamazsın ölüyorum... Kürşat Uçar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:14 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.