Tam gün yasası ile ilgili yeni bir iddia
 

Türk Sağlık-Sen, kamudaki hekimlerin tam gün çalışmasını öngören tasarının yasalaşması halinde, tabiplerle diğer sağlık personeli arasındaki ücret farkının artacağını savundu.

Türk Sağlık-Sen tarafından hazırlanan raporda, TBMM'ye sunulan ''Tam Gün'' yasa tasarısının profesör, doçent, klinik şefi ve muavini, uzman tabip ve tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda uzman olanlarla uzman diş tabiplerinin döner sermayelerinin artırılmasını, pratisyen doktorlarınkinin ise sabit kalmasını öngördüğü ileri sürüldü.

Diğer sağlık personelinin döner sermaye oranlarının azaltılmasını da içeren tasarının yasalaşması halinde, tabiplerle bu personel arasındaki ücret farkının artacağı, bunun da çalışma barışını bozacağı iddia edildi.

Raporda ayrıca, tasarının yasalaşmasının, hekim eksenli olan döner sermaye ödemelerinde personel arasındaki makası biraz daha genişleteceği görüşü dile getirildi.

-SAĞLIK OCAKLARINDA ÇALIŞAN PERSONEL-
Raporda, tam gün yasa tasarısının nöbet ücretlerinde kısmi bir iyileştirme öngördüğüne, ancak sağlık ocaklarında görevli personelin kapsam dışı bırakıldığına dikkat çekildi.

Kamuoyuna daha önce açıklanan tasarının nöbet ücretlerinin önemli düzeyde yükseltilmesini içerdiği ifade edilerek, şu görüşlere yer verildi:

''TBMM'ye sunulan tasarı nöbet ücretleri konusunda büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bir önceki taslakta oldukça yükseltilerek makul bir seviyeye yaklaşan nöbet ücretlerinin oranı TBMM'ye gönderilen son taslakta aşağıya çekilmiştir. 1. basamakta (sağlık ocaklarında) görev yapan çalışanların nöbet ücretlerinden mahrum bırakılması kabul edilemez. Daha önceki taslakta bu hak 1. basamakta görevli personele de verilirken TBMM'ye sunulan taslakta bunun kaldırılması adaletsizliktir.''

Tam gün yasa tasarında askeri hekimlerle ilgili de düzenlemelere yer verildiği hatırlatılarak, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli hekimlere ''sağlık hizmetleri'' adı altında tazminat ödenmesi öngörülürken, diğer sağlık personelinin kapsam dışı bırakılmasının ''haksız bir uygulama olacağı'' savunuldu.

Raporda, tasarının, sağlık çalışanlarının haftalık mesai saatlerinin 45 saatten 40 saate düşürülerek diğer memurlarla eşitlenmesini öngörmesinin ''haksızlığın giderilmesi açısından olumlu bir uygulama olacağı'' kaydedildi.

Ancak, radyoloji çalışanlarının haftalık çalışma süresinin 37.5 saat olarak öngörülmesinin bu birimlerde görevli personeli kanser riskiyle karşı karşıya bırakacağı, bu sürenin 25 saat olarak belirlenmesinin yerinde olacağı belirtildi.

Raporda ayrıca, yabancı doktorların Türkiye'de çalışmasının önünü açacak bir düzenleme getirilmemesi de ''olumlu bir gelişme'' olarak değerlendirildi.