Arkeolojik Yaş Tespitinde Yeni Buluş
 

Yeni geliştirilen bir yöntemle, ağaç parçalarının üzerindeki halkalardan, ait olduğu dönem 1 yıl oynama payı bırıkacak kesinlikte tespit ediliyor. ABD Cornell Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Peter Ian Kuniholm, arkeolojik eserlerin tarihlenmesi üzerinde daha önce bilinmeyen bir tarih hesaplama tekniği buldu. Tarihi eserlerin yaşlarının tespiti üzerine uzmanlaşan Dr. Kuniholm, çalışmalarını American Science Foundation tarafından sağlanan finans desteğiyle Konya’da sürdürüyor. Taş ve metal gibi yaşı daha zor tespit edilen maddeler yerine ağaç parçalarından yola çıkan Dr. Kuniholm, araştırmasını ağaçların gövdelerinde bulunan halkalar üzerinde derinleştirdi. Çalışmalarını, Akdeniz Havzası’nda yapan Dr. Kuniholm, bölgede kuraklık ve sel baskınlarının yaşandığı yılları tespit ederek, sonuçları, söz konusu dönemlere ait ağaç parçalarından mikroskobik ortamda karşılaştırmalı bir kronoloji oluşturdu. Bu yönteme ‘Ağaç Halka Tarihlemesi” tekniği adı verildi. Dr. Peter Ian Kuniholm, “Ağaç üzerindeki bir halkanın çapının, gösterdiği yılın iklim ve yağış özellikleriyle ilişkili olduğunu tespit ettik. Her biri bir yılı gösteren halkaların hiç birinin birbirine benzemediğini, yağışlı olan yıllarda halka çapının büyüdüğünü, kurak geçen yıllarda küçüldüğünü ortaya çıkardık” dedi.



6500 YILLIK KRONOLOJİ OLUŞTURULDU

Bu tekniğin, tarihi eserlerin yaşının bulunması konusunda en ileri teknik olarak kullanılan Karbon 14 yöntemini gölgede bıraktığını vurgulayan Dr. Kuniholm, “6 bin 500 yıllık kronolojiyi oluştururken bölge ve iklim şartlarını dikkate alarak ağaç parçalarındaki halka özelliklerini bilgisayar ortamına aktardık. 10 yıllık zaman dilimlerine göre yapılan kayıtlar eski ağaç eser ve parçalarının tarihini tespit edebilmemizde kolaylık sağlıyor” diye konuştu.

HATA PAYI 1 YIL

Karbon 14 yönteminde, 50-100 yıl hata payı olabildiğini vurgulayan Dr. Kuniholm, yeni kronoloji tekniği sayesinde 6 bin 500 yıl öncesine kadar, tüm ahşap parçaları en fazla 1 yıl fark ile belirlenebildiğini ifade etti. Dr. Kuniholm, söz konusu 1 yıllık farkın ise, eski çağlarda ağaçların kesildikten sonra bekletilmemesi ve hemen kullanılmasından kaynaklandığını söyledi.

ÇALIŞMALAR KONYA’DA SÜRÜYOR

Dr. Kuniholm, Konya’da Çatalhöyük, Kubadabad Sarayı, Mevlana Müzesi ve Selçuklu Sarayı başta olmak üzere 12 alanda tarihleme yaptıklarını söyledi. Ellerinde bulunan kronolojiyi daha eskiye doğru götürmeyi amaçladıklarını belirten Dr. Kuniholm, söz konusu tekniğin, bundan sonra arkeolojik çalışmalarda yaygın olarak kullanılmasını beklediğini sözlerine ekledi.

sağol

sağol