www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   en cok satanlar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=29811)

Oѕмαη 07-22-2006 09:04 AM

en cok satanlar
 
Kitap Adı : CEP
Orjinal Adı : The Cell
Yazarı : STEPHEN KING
Türü : ROMAN
Çevirmen : Canan Kim

http://img107.imageshack.us/img107/9...20kapakki7.jpg

Eğer günün birinde birisi cep telefonu ile dünyanın sonunu getirecek bir sinyal gönderse başımıza neler geleceğini biliyor muyuz? King, güncel bir konuyu ele alarak tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.

Hızlı bir tempoyla başlayan roman son sayfasına dek okuyucuyu soluksuz bırakıyor. Stephen King yeni romanında son yıllarda tüm dünyada bir salgın haline gelen cep telefonu gibi güncel bir konuyu ele alıyor ve bunu hızlı tempolu, kan gölüne dönüşen bir kitle katliamı kurgusuna dönüştürüyor. King’in inanılmaz düş gücü yine okuyucuları büyüleyecek.

Bir çizgi roman yazarı, şaşkın bir çocuk ve kedisiyle birlikte yaşayan bir adamın ortak noktaları nedir? Bu üç kişi cep telefonu kullanmadıkları için insanlığı yok eden korkunç bir yazgının kurbanı olmadıklarını modern çağın frekans denilen illetinden etkilenmediklerine inanıyorlar.

Gerilim romanı sevenlerin kesinlikle okumaları gereken bir eser olan “Cep” her ne kadar korku romanı olsa da King severler için tam bir tatil kitabı!


http://img249.imageshack.us/img249/486/davincidi8.jpg


Bir Da Vinci Muamması: Şifre
Dan Brown, bir gazetecinin “Siz komplo teorisyeni misiniz?” sorusuna “Kesinlikle hayır. Aslında bunun tam aksiyim. Benim için daha çok kuşkucu tanımı uygun olur.” diyerek cevap verir. Söz konusu konuşma yazarın son romanı The Da Vinci Code - Da Vinci Şifresi üzerine yapılmaktadır ve gazeteci sorusunda yerden göğe kadar kadar haklıdır.


Da Vinci Şifresi – The Da Vinci Code’a adını veren Leonardo Da Vinci şüphesiz romanın ana kahramanıdır. Kitabın kurgusuna konu olan tarihsel bilgiler yüzyılların gerisinde kalsa da sanat tarihçileri başta olmak üzere konunun uzmanlarına hiç de yabancı değil. Bu ‘komplo’nun söylentileri uzun yıllardır sayısız dillerde kulaktan kulağa fısıldanıyor. Özellikle de sanat dünyasında… “Komplonun dramatik yanı Leonardo Da Vinci’nin sapkınlıklar, şifreler ve esrarlı sembolizmle benzenmiş tablolarında fazlasıyla belirgindir olmasıdır...” diyor Dan Brown. “Sanat tarihçileri Da Vinci tablolarının yüzeysel görünümlerinin altında çok daha derinlere inen birtakım anlamları olduğu fikrinde birleşiyorlar. Bir çok bilim adamı da ustanın eserlerini, bu çok güçlü gizemlerin ipuçlarını ele vermek amacıyla yaptığını iddia ediyor.” Yazar, romanında Da Vinci’nin de bir zamanlar üyesi olduğu ve günümüze dek gelen ‘Gizli Kardeşlik Örgütü’nü anlatır. Bu bilinen büyük bir sırdır!


Bu noktada durup, yazarın geçmişine bakalım: Dan Brown, Amherst Koleji ve Philips Exeter Akademisi’nden mezun olduktan sonra bir süre eğitim gördüğü bu okullarda İngilizce öğretmenliği yaptı. Şifre çözme ve gizli hükümet örgütlerine duyduğu ilgi, 1996’da ilk romanı Digital Fortress’in ortaya çıkmasını sağladı. Roman, yayınlanmasından hemen sonra bir anda elektronik kitap listelerinde bir numaraya yükseldi. Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nı konu alan roman sivil halkın mahremiyeti ile ulusal güvenlik arasındaki ince çizgiyi irdeliyor.
Yazar tekno-gerilim türündeki ikinci romanı Deception Point’da da politikada ahlak, güvenlik ve gizli teknoloji konularını işliyor.
Başkanlık Ödülü’nü kazanmış bir matematik profesörü ile ilahiyat müzisyeni bir annenin oğlu olan Dan Brown, bilim ve din gibi paradoksal felsefelerin egemen olduğu bir ortamda büyüdü. Bu birbirini tamamlayıcı görüşlerden aldığı esinle ünlü romanı Angels&Demons’u yazdı. Bu yapıt da bir İsviçre fizik laboratuvarı ile Vatikan kenti arasında geçen, bilim ve din odaklı bir gerilim romanı; Brown, son zamanlarda simgeciliği konu alan gerilimler yazıyor. Bu eserlerin başkahramanı Harward Üniveristesi’nde ikonografi ve dinsel sanat profesörü olan Robert Langdon’dur. Bu dizinin konuları Paris, Londra ve Washington D.C. gibi mekanlarda geçer.

Da Vinci Şifresi’ni yazmak
Dan Brown, Da Vinci tablosundaki gizemi ilk kez İspanya’da Seville Üniversitesi’nde çalışmalar yaparken fark eder. Yıllar sonra “Angels&Demons” için Vatikan’ın gizli arşivlerinde araştırmalar yapma şansına sahip olur. Bu araştırmalarda Da Vinci muamması tekrar karşısına çıkacaktır. “Bunun üstüne” diyor yazar, “Louvre Müzesi’ne gittim ve Da Vinci’nin ünlü yaptlarından bazılarının orijinallerini inceledim. Aynı zamanda bir sanat tarihçisi bana, bu tabolardaki insanı şaşırtan sapkınlıkların ardından yatan gizemleri anlamama yardım edecek ipuçları verdi. İşte o andan itibaren bu konu beni esir aldı.”


Gizli bilgiler
Romanda tanımlanan eser yüzyıllardır kronolojik biçimde çeşitli yayınlarda kullanılmıştır. Da Vinci Şifresi’nin temelinde duran kurgu da Tanrıça kültürü de hak ettiği payı alır. Roman, birçok kültürde kadınların spiritüel güçlerinin nasıl ve hangi nedenlerden dolayı ortadan kaldırıldığını da irdeler. Romanın bir diğer özelliği de ‘Gizli Kardeşlik Örgütü” üzerindeki sis perdesi aralamasının yanında -ki kurguda kullanılan söylentiler yüzyıllardır bilinmektedir- bu sırrın ilk kez popüler gerilim romanı formatında açıklanıyor olmasıdır. Hıristiyanlığın tarihçesine uzun yolculuklar yapan romanın yazarı “Ben tüm dinlerin öğrencisiyim” der. “Bu konularda bilgim arttıkça, sorularım da artıyor. Bana göre, spritüel arayış yaşam boyunca süren bir olgudur.” Romanda, karakterler ve aksiyon tamamen kurgusal olmasına karşın, betimlenen tablolar, mekanlar ve tarihi belgelerin hepsi gerçektir.

“Da Vinci Şifresi”nin bazı bölümlerinde Opus Dei’nin eylemleri de yer alır. Yazar bu durumu şöyle açıklıyor: “Opus Dei hakkında dengeli ve adil bir tanımlama yapmak için çok çalıştım. Buna rağmen belki çizdiğim tablodan alınanlar olmuştur. Opus Dei birçok insanın yaşamında pozitif güç olabilir ama Opus Dei ile yakın ilişkisi olanların bir kısmını da derinden etkileyen olumsuz deneyimleri olmuştur. Opus Dei hakkında yazılmış düzinelerce kitaptan yararlandım ve eski ya da yeni birçok üyesiyle de konuştum.”


Muamma
“Da Vinci Şifresi”ni büyük bir komplo üzerine kuran Brown’un kahramanı, Harvard Üniversitesi Simge-Bilim Profesörü Robert Langdon’dur.
Langdon, Paris’te iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre’un yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini araladıkça, ipuçlarının onları Da Vinci’nin tablosuna götürdüğünü keşfederler. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eseri Mona Lisa tablosunun içine gizlemiştir.
Langdon bu garip bağlantıyı açığa çıkarınca tehlike artar. Cinayete kurban giden müze müdürü de, Sir Isaac Newton, Botticelli, Victor Hugo, Da Vinci ve aralarında diğer ünlülerin de bulunduğu gizli bir kuruluş olan Sion Manastırı Derneği’nin bir üyesidir.
Langdon, aydınlatmaya çalıştıkları bu tehlikeli sırrın yüz yıllardır tarihin derinliklerinde gizlendiğinden şüphelenir. Böylece Paris ve Londra sokaklarında amansız bir kovalamaca başlar. Langdon ve Neveu, kendilerini, atacakları her adımı önceden bilen esrarengiz olduğu kadar da çok zeki olan bir adamla karşı karşıya bulurlar. Eğer bu karmaşık bilmeceyi çözemezlerse Sion tarikatının büyük yankılar uyandıracak bu çok eski gerçeği ebediyen kaybolacaktır.



http://img146.imageshack.us/img146/8...0gunlukrl1.jpg




Sevgili salak günlük,
Bugün okul fena değildi. Aslında, fena değilden daha iyiydi. Angeline, o güzelim uzun saçlarını sırt çantasından sallandırdığı milyonlarca şeyden birine taktı. Okul hemşiresi de -ki artık en büyük kahramanlarımdan biri- eline bir makas alıp Angeline’in başının sol yanından, 50-60 santim kadar o ipeksi sarı saçları kırpıverdi. Artık Angeline, ancak sağ yanında duruyorsanız “Dünyanın En Güzel Kızı” gibi görünüyor (Oysa ben, onun boynu ayaklarımın altındayken daha iyi görüneceğini düşünüyorum.). dıye bır kıtapp


http://img215.imageshack.us/img215/7...enhedefqw3.jpg
Hiçbir şey mutlak doğru değildir.”
Spectator

Çok sayıda bilim adamı bir anda ortadan kaybolur. Bu durum gizli haberalma servislerini iyiden iyiye endişelendirir.
Bu adamlar kaçırılmış ya da şantaj mı yapılmıştır? Yoksa be-yinleri mi yıkanmıştır?
Tüm bu sırrın anahtarı bir kadında saklıdır, ama o da uçak kazasında ağır yaralanmış, hastanede ölüm döşeğinde yatmaktadır.
Bu arada Kazablanka’da bir otel odasında, Hilary Craven isimli bir kadın intihar etmeye karar verir. Ancak hiç tanımadığı bir adam, bunun yerine kadına daha heyecanlı bir ölüm yolu önerir.

“Agatha Christie, bu dedektiflik öyküsüyle bizlere yine
gerilim dolu bir roman sunuyor.”
Sunday Times

CoolTurk 07-22-2006 09:24 AM

Paylaşım İçin Teşekkürler...

Metin_5555 09-24-2006 10:50 AM

linkler nerde???

Shaqtr81 09-24-2006 11:28 AM

Bilgiler için Teşekkürler.Da Vinci Şifresi çok güzel bir kitap.Tavsiye ederim.;)

CaKaLBoT 09-25-2006 12:57 AM

bana da vinci sıkıcı geldi 100. sayfasından sonra okumadım ama sevgili salak günlük güsele benzio


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:05 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.