www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Bİrde Benden Okuyun... (hikayeler) (https://www.cakal.net/showthread.php?t=30174)

walsman07 07-24-2006 03:17 PM

Bİrde Benden Okuyun... (hikayeler)
 
:frown: SİMİT TAHTASI:frown:

Ünlü basketbolcu eşiyle birlikte, Eminönü nde geziyordu. Önce Akvaryumculari dolaştilar, Kapaliçarsi, Nuruosmaniye, Yerebatan Sarnici Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı Sarayi, Gülhane Parkı derken,Yeni Caminin önüne kadar geldiler. Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı.
Basketbolcu birden durakladı. Sonra simitçiye yaklaştı:

- Simit in kaça koç?

- 300 bin abi. Çitir çitir...

- Tezgahta kaç simit var?

- 70-80 tane var herhalde...

- Hepsini alsam, ne tutar?

- Seksen desek 24 milyon

- Al sana 30 milyon... Farz et ki hepsini aldım...

- Sağol abi... Sağol...

Basketbolcu üç onluk çıkarıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı. Üç beş adım yürümüşlerdi ki kocasına yaklaşıp fısıldadı.

- Suat, sen deli misin?

- Yooo.

- Peki, yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin?

- Boşver sormaa

- Diyelim ki soruyorum. Hem ısrarla soruyorum.

- Öyleyse söyliyeyim

- Lütfedersiniz beyefendi.

- Tablanin kenarı dikkatini çekti mi?

- Hayir.

- Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazinmisti.

- Nasıl bir isim?

- Suat!

- Yoksa?

- Evet, o tezgâh, eskiden benimdi.
Ahmet Sirri Arvas; Herkesin Bir Hikâyesi var
:confused:

walsman07 07-24-2006 03:19 PM

;) ** Bir Varmış, Bir Yokmuş ** ;)

Kim saldı şişesinden
Uyuyup duran cini..
Dünya gam - neşesinden
Seç artık birisini..

Gizemli buhurdanlık
Tütsüde binbir efsun..
Şimdi yaşamlar.. anlık
Gerçek; bir var- bir yoksun! .. :confused:

x_irma_x 07-24-2006 03:19 PM

hımm gercekten güsel bir hikayeydi... paylaşımın için tşkler...

bluekeys™ 07-24-2006 03:22 PM

nerden nereye saol hikaye için... insanların geldikleri yeri bilmeleri çok güzel bişey

walsman07 07-24-2006 03:23 PM

:smile: AŞK SEVGİ VE SADAKAT...

Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif
yaralanmış.
Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sa lık birimine ulaştırmışlar.

Hemşireler, adamca ızın yarasına pansuman yapmışlar, ama 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadı ını inceleyeceklerini' söylemişler.

Yaşlı bey huzursuzlanmış, 'acelesi oldu unu, istemedi ini' söylemiş.
Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuş.
Adamca ız da 'karım huzur evinde kalıyor her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum' demiş.
'Karınızın, siz gecikince merak edece ini düşünüyorsunuz herhalde' Demiş hemşire.

Adam üzgün bir ifade ile 'ne yazık ki karım Alzheimer hastası ve benim kim oldu umu bilmiyor' demiş.
Hemşireler hayretle 'madem sizin kim oldu unuzu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz' demişler.
Adam buruk bir sesle 'ama ben onun kim olduğunu biliyorum' demiş. :confused:

walsman07 07-24-2006 03:26 PM

:smile: KÜÇÜK BİR TEBESSÜM...:smile:

Küçük kız,hüzünlü bir yabancıya gülümsedi.
Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu.Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı.Hemen bir not yazdı,yolladı.
Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson kız,ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki...İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını iki günden beri ilk defa doyurduktan sonra,bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tuttu.Öyle neşeliydi ki,bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce,kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu.Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu.Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı.Bir yangın başlıyordu.Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki,önce fakir adam uyandı,sonra bütün apartman halkı.
Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp,ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi,bir TEBESSÜM’ÜN sonucuydu...... :confused:

walsman07 07-24-2006 03:28 PM

:frown: TURNA KUŞU:confused:

Japonya'ya atom bombası atıldığında 2 yaşında olan bir kız, 12 yaşına geldiğinde maruz kaldığı radyasyon nedeniyle kansere yakalanmış. Savaşta öksüz ve yetim kalan zavallıcık hastaneye yatırılmış. Ama durumu ümitsizmiş.

Hastanedeki tüm doktorlar, küçük kızın ölümü için gün sayarken, küçük Japon kızı hayat doluymuş. Koridorlarda koşuyor, oynuyor ve diğer hastalara yardım ediyormuş. Hastaların arasında en sevdiği kişi ise 80 yaşlarında, kendisi gibi kanser olan yaşlı bir kadınmış. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu yaşlı kadını hiç yalnız bırakmamış. Kadın ölmeden hemen önce 'Benim için çok geç ama, bizim inanışımıza göre; eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her istediği kabul oluyor. Ben yapamadım, sen yap ve kurtul' demiş ve son nefesini vermiş.

Küçük Japon kızı çok üzülmüş ama hayatta kalma arzusuyla geleneksel Japon sanatı olan origamiyle kağıtan turna kuşları yapmaya başlamış. Neşe içinde çalıştığından ilk başlarda çok hızlı yapıyormuş. 1000 tane turna kuşu yapması işten bile değilmiş. Ama sağlığı da hızla bozuluyormuş. Bu hazin öykü önce yerel, sonra da uluslararası basında yer almış. Dünyanın dört bir yanından insanlar kıza, binlerce turna kuşu göndermeye başlamış.

Ama küçük Japon kızı, haberler basında çıktığında elini kıpırdatamaz hale gelmiş. Hayatta son saatlerini 637. kuşu yaparak geçirmiş. Kuşu bitirmiş, gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar, postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişler. Ama küçük Japon kızı yüzünde bir tebessüm yatağında cansız yatıyormuş. Postacılar aylarca kağıttan turna kuşu taşımışlar hastaneye. Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları Japonya'da bir müzede sergileniyor kaynak::frown:

walsman07 07-24-2006 03:31 PM

:mad: HANIMLAR BEYLER DİKKAT! ! ! :mad: :mad:
Olay Yeri: Gebze'de büyük bir mağaza Bir yalnız bayan mağaza ziyareti
yapıyor, mağazaya ardından bir erkek' de (düzgün giyimli) giriyor.
Bayanı belirli mesafeden devamlı takip edip, bayanın asansöre binmesini
beklemiş. Ve bayan asansöre binince arkasından şahısda biniyor ve asansörde
bayana kuvvetli bayıltıcı sprey sıkıp asansör 2.kata gelmeden bayanı etkisiz
hale getirip kata geldiğinde karım fenalaştı imdat yardım edin şeklinde
panik olmuş şekilde çevreden yardım istiyor. Herkes yardıma koşup hastaneye
acilen ulaşması için çevredeki taksi durağından araba çağrılıp bey ve bayana
taksiye bindirip gönderiyorlar. Taksi sürücüsü hastane istikametine doğru
hareket etti! kten sonra erkek şahıs 'karısının bu tür hastalığı olduğunu'
söyleyip ilacının evde olduğundan eve gitmelerinin gerek olduğunu sürücüye
aktarıyor. Sürücü tarif üstüne adrese geldikten sonra kişiye yardım ediyor
ve bayanı tek katlı evin kapısına kadar taşıyıp yardımcı oluyor şahıs
teşekkür ederek birazda fazla ücret verip taksiciyi gönderiyor Taksici semt
taksicisi olduğundan o evin devamlı boş olarak durduğunu bildiğinden
şüphelenip mağaza yönetimine gelerek olayı anlatır. Mağaza yetkileri polise
haber vererek olay araştırılması ister. Mağaza içinde bulunan gizli
kameralar sayesinde şahısların tüm hareketleri izlenir ve erkek şahsın organ
mafyası elemanı olduğu tespit edilir. Taksiciden alınan bilgi doğrultusunda
adrese baskın yapılır. Kimse bulunamaz. Kişi bir kaç gün sonra İstanbul'da
yakalanır. Ama bayandan halen bilgi alınamamaktadır. Şahıs bayanın
yaşamadığını beyan etmiştir.
:mad: :mad: :mad: :confused:

walsman07 07-24-2006 03:33 PM

Şİmdİlİk Bu Kadar Ama PaylaŞmaya Devam EdeceĞİm....bu Mesaj BaŞliĞi Altinda Derlemelerİ Bulabİlİrsİnİz.teŞekkÜrler...

ege10 07-24-2006 05:41 PM

Tesekkürler paylasimlarin icin.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:14 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.