www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   'Benim çok sözcüğüm var!’ (https://www.cakal.net/showthread.php?t=32541)

CaKaLBoT 08-19-2006 07:12 PM

'Benim çok sözcüğüm var!’
 
Nezihe Meriç’in bir sinema projesi için kaleme aldığı “Oradan da Geçti Kara Leylekler” isimli metni kitaplaştırılıyor


SEMA ASLAN

Türk edebiyatının usta öykücülerinden Nezihe Meriç’in 1980’lerin ikinci yarısında, Başar Sabuncu’nun sinema projesi teklifi için kaleme aldığı “Oradan da Geçti Kara Leylekler” isimli metni, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanıyor.
Sinema projesi hayata geçirilemese de Meriç, “sinema için bir anlatı” olarak tanımladığı yaklaşık 90 sayfalık metinde, '70’li yıllarda köyden kente göçmüş genç bir çiftin, büyük kentte kapıcılık yapmaya başlamasıyla değişen hayatlarını anlatıyor.

Evlendikten kısa bir süre sonra büyük şehre göçen Gül ve Hüseyin, bir apartmanda kapıcı olarak çalışmaya başlarlar. Apartman sakinlerinden Ayla oyuncudur. Gül’ün sürekli düşünceli oluşu, insanları dikkatle gözlemlemesi, iyi ve kötüyü birbirinden kolayca ayırabilmesi, kısa zamanda kent değerlerini kavraması, Ayla’nın ve arkadaşlarının ilgisini çeker. Sonunda Gül’ün yaşamından yola çıkarak bir senaryo yazmaya karar verirler. Amaçları, bireyin yaşamındaki değişim üzerinden toplumsal analiz yapabilmektir.

Esin kaynağı, apartmanından
Meriç’e '80’li yılların Küçük Emrah’lı, Hülya Avşar’lı filmlerini hatırlatıyoruz; kötü yola düşen masum gençler... Meriç, o dönem 'kaçak’ olduğunu, Yeşilçam’ı takip etmediğini, kendisine, apartmanlarındaki kapıcı çiftin ilham verdiğini söylüyor:
“Hapse girmiş çıkmış, sonraki süreçte de Salim Amca’nın (Şengil) tekrar hapse girmemi reddetmesi üzerine Türkan Poyraz’ın evinde kaçak yaşıyordum... Çok sıkıntılı yıllarımdı. O sıkıntılardan çıkıp '74 affıyla sözüm ona “aklanıp” gelince çok büyük bir boşlukta bulmuştum kendimi... Eve döndüğüm zaman bir tek kapıcımız biliyordu evde olduğumu; her şeyiyle en çok kapıcının karısını izlemiştim.”
Meriç, kitabında, birbirini gözleyen karakterlerden hangilerinin daha kazançlı çıktığı konusuna bir yorum getirmiyor, öykünün kapısını açık bırakıyor.

'Büyük şehirlerde telefon bebeği olarak yaşıyoruz’

Meriç, yeni kitabında da diliyle dikkat çekiyor. Özellikle kapıcı çiftin konuşmalarında çok güçlü bir yöresel ağız kullanılmış. Yazar, karakterlerinin memleketi için “Sivas dolayları” diyor ve ekliyor:
“Çok dinliyorum. Küçüktüm, Bursa’daydım. Bir gün, kırda oturan kadınlar var; ablam oyun oynuyor, onu seyrediyorum. Kadınlar aralarında konuşuyor. Bir tanesi, 'Amaaann, çakal o çakal! Lafına güven mi olur?’ dedi. Küçücük bir kızken, 'çakal’ın değişik bir sözcük olduğu aklımda kalmış. Hiç farkına varmadan dinliyorum. Bu bir yapı meselesi. Onun için benim çok sözcüğüm var. 20 yıl yaşadığım Bodrum’da pazara gittiğimde başlardım: Ee bugün gene çok sıcak, n’apçez?”
Meriç, daha sonra aynı yoğunlukta izlediği başka bir karakterin olmadığını söylüyor. “İstanbul’a geldik... Yine vardı kapıcımızın karısı; şişko Fadime... Bir gün kapıdan çıktım, Fadime kapının önünde... Canım çok sıkkın. 'Uyy, n’oldun anam?’ dedi. 'Çok canım sıkılıyor’ dedim. 'Get kız’ dedi, 'Gözel adamın baharı tükenmez!’. Bizim kör cahil Fadime’miz diyor bunu...
Biz büyük şehirlerde telefon bebeği olarak yaşıyoruz.”

walsman07 08-19-2006 07:14 PM

teşekkür ederim bilgilendirdiğin için...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:14 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.