www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Türban ’misyon’ mu / 23 eylül (https://www.cakal.net/showthread.php?t=37289)

M@D_VIPer 09-23-2006 01:59 PM

Türban ’misyon’ mu / 23 eylül
 
Türban ’misyon’ mu

Mustafa KINALI - Aslı SÖZBİLİR / İSTANBUL

http://www.hurriyet.com.tr/_newsimages/2200765.jpgİslami basında önceki gün yer alan ve ’türbanın kendilerine yüklediği misyon nedeniyle örtülü kadınların kamuya açık yerlerde sigara içmek, sakız çiğnemek, karşı cinsle el ele tutuşmak gibi davranışlar sergilememesi gerektiğini’ öne süren köşe yazısı türban tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. İslami konularda söz sahibi kişiler, ’Türban masum bir inanç sembolü mü’ yoksa, ’misyon yükleyen bir obje mi’ tartışmasını yorumladılar.

Davranışlarını kontrol etme mecburiyeti verir

Prof. Dr. Saim Yeprem (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi): Başörtü takma kadının örf, adet de olsa, İslami değerlere önem verdiğini ortaya koyuyor. ’İnandığım için başörtüsü takıyorum’ demesi de, bunu açıkça gösteriyor. Başörtüsünü takanın, kıyafeti ile kendiliğinden yüklendiği misyon sonucu, ona bazı davranışlarını kontrollü yapma mecburiyeti veriyor. Üniforma giyen bir kişi polis, asker ya da başka bir meslek grubu, üniformanın misyonuna göre, davranması gerekiyor. Zaten bakın toplum tepkisi de bunu doğruluyor. Başörtülü kadın medyada bazı yanlış davranışları yaptığında medya, ’Başörtülüler yapıyor’ diye yazıyor. Çünkü başörtülü olmak bağlı olduğu bir toplumu ortaya koyuyor. Bu da Müslüman bir toplumu ifade ediyorsa, davranışlar, kişisel davranışların ötesinde değerlendiriliyor. Ancak bu toplumun bütün bireyleri için de geçerlidir.

Sadece kadınlar değil erkekler de dikkat etsin

İsmail Nacar (Araştırmacı-Yazar): Namaz kılan, oruç tutan, zekat veren Müslümanın kadın-erkek nasıl bir sorumluluğu varsa, başörtüsü takanın da bir sorumluğu elbette var. Bir yaşam felsefesini esas almışsa, sorumluluğu olacaktır. Giyimine kuşamına, davranışlarına, yürümesine dikkat etmeli. Aslında Müslüman kadın değil, biz erkekler de dikkat etmeliyiz. Ancak kadınlara, "sakız çiğneme, sanatçıyı öpme, göbek atma" diye öğütler veren bazı yazarların, baş örtülü hanımla evli iken onu başı açık bir kadınla istismar ettiğini, kendi hayatlarının mazbut olmadığını biliyorum. Muta, imam nikahı altında ya da başka tarzda bir ilişki sürdüren gizli evlilikler yapanlar, hatta biraz da şöhret olanlar bile var. Kadınlara bu öğütleri yapan erkekler, önce kendi hayatlarına çeki düzen vermeli.

Kadınlar özgürlüklerini meşruiyet içinde yaşasın

Mehmet Nuri Yılmaz (Diyanet İşleri Eski Başkanı): Kadınlara, kadınlığın verdiği bir asalet vardır. Bu asaleti zedeleyici davranışlardan kaçınmak lazım. Başörtülü insanlar da, toplumun alışmadığı davranış yaptıklarında, eleştiriliyorlar. Onların bu konuda titiz davranmaları beklenir. Tabii ki başörtülü kadın da bir bireydir, onun da özgürlükleri vardır ve özgürlüklerini meşruiyet dairesinde yaşamalıdır. Kadınların kendilerini aldatan kocalarına sessiz kalmaları, bir yetişme tarzlarından, ekonomik nedenlerden kaynaklamaktadır.

Örtüye artık böyle bir misyon yüklenmemeli

Hidayet Şevkatli Tuksal (Feminist İlahiyatçı Yazar): Uzun yıllar önce ilk örtündüğümde ben de örtülü bir kadına yakışacak ve yakışmıyacak şeyler olduğunu düşünüyordum. Örtünüp daha takvalı bir tavır sergilerken gayri ciddi bir görüntü verilmemesi gerektiğini düşünüyordum. Dolayısıyla kamuya açık yerlerde sakız çiğnemenin veya sigara içmenin örtülü bir kadına yakışmayan tavırlar olduğunu düşünüyordum. Bu benim 10 yıl önceki düşüncemdi. Yine de türbanlı bir kadının bir erkekle sokakta sarmaş dolaş gezmesinin yakışmadığını düşünüyorum. Fakat örtünen kadınların sayısının artması ve her sosyo-kültürel gruptan bir şekilde örtünmüş kadınların bulunması, örtülü kadınların sokaktaki duruşlarına da bir çeşitlilik getirdi. Mesela üniversite öğrencisi olan örtülü genç kızların daha rahat bir tavır sergilediğini görüyorum. Çünkü üniversitede sürekli olarak etrafında sarmaş dolaş çiftleri gören örtülü bir genç kız nişanlısıyla sarılarak gezmeyi bir süre sonra normal karşılayabilir. Bu insanların ait oldukları sosyal grup ve bulundukları ortamla ilgili bir şey. İnsanların anlayışı bulunduğu ortama göre şekilleniyor. Dolayısıyla artık örtüye böyle bir misyon yüklenilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Kent yaşamında eleştirilmemeli

Ali Bulaç (Yazar): Başörtüsü dini bir vecibedir. Kuran ve Peygamberin sünnetine inanmış kadınlar, oruç, namaz gibi dini bir vecibe ile başlarını örter. Örtmeyen de dinden çıkmaz. Başını örten bir kadın dini kuralları ciddiye almış demektir. Din ne izin veriyorsa onu yapar, vermiyorsa yapmaz. Ancak şunu söylemeliyim ki, şehir, kent ortamında insanlar sosyal kontrol mekanizmalarının çok gevşek olduğu bir hayat sürerler. Kırsal kesimde ise, bu mekanizmalar daha kuvvetli, baskındır. Şehir hayatında, başı örtülü bir genç kız ya da kadının sakız çiğnemesi, parkta gezmesi çok da eleştirilen bir konu olmamalı. Bu kent yaşamının getirdiği bir ortamdır. Genç kız, ya da kadın olgunlaştıkça bunları bırakır ama bu sadece başı örtülü kadın değil, başı açık kadınlar için de geçerli olur. Kesin kurallar getirilmesi doğru değil ama dikkatli olmaya özen gösterilmelidir.

Motor kullanır ava giderim

Emine Şenlikoğlu (İslami Yazar): Onu öyle söylemektense, örtünecek kadar imanlı olan ve bu zihniyette olan bir kadının farklı medeni tavırları vardır. O tavırları gösterebilmelidir. Göstermiyorsa, örtünmenin ruhunu farkedememiş demektir. Ama yine de örtündüğü için çok karlıdır. Misyon yükleyen derken, sanatçılar bile "biz topluma örnek olmalıyız" diyorlar. Bir örtü Allah’ın emrini yerine getirmek değil midir?. Sen eğer Allah’ın emrini yerine getirmek için örtünüyorsan, haram olan sigarayı nasıl içebilirsin. Göbeği açık, başı örtülü gezinen kızlar var. Bu kızın Allah’tan korktuğuna inanır mısınız?. Örtülü kadınlar da rahat tavırlar gösterebilir. Mesela benim tavırlarım çok rahattır, kendine hastır. Tavırlar rahat olabilir, ama İslam’a aykırı olmamalıdır. Ben araba kullanırım, motor kullanırım, ava giderim, yüzerim, sokakta koşarım. Bunlarla haram olan sigara aynı kefeye konulamaz. Orada kastedilen şudur; kadın şuh tavırlar sergilememelidir. Örtülü de, açık ta şuh olmamalıdır. İffet, şahsiyet mefhumunu kendine yakıştıran, bilen kadın, açık olsun kapalı olsun şuh davranışlardan kaçınmalıdır. Benim çarşafla bisiklet, motosiklet kullanan arkadaşım var. Ancak keşke müslüman erkek de şunları yapamaz diye bir yazılsaydı.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:21 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.