Şener: AB Ermenistan ile Türkiye arasından çekilmeli / 4 ekim
 

Şener: AB Ermenistan ile Türkiye arasından çekilmeli

BRÜKSEL (A.A)

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, AB ve diğer bazı ülkelere, Türkiye ile Ermenistan arasına girmemeleri çağrısında bulundu.

Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin başladığı 3 Ekim 2005 tarihinin yıldönümü dolayısıyla Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Avrupa Politikaları Merkezi (European Policy Center) tarafından düzenlenen ”Avrupa-Türkiye Haftası” çerçevesinde Brüksel'de bulunan Şener, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın sözde Ermeni soykırımına ilişkin sözlerini değerlendirdi. Şener, şöyle konuştu:
“Önce Fransa'nın tutumuna değinmek istiyorum. Jacques Chirac Ermenistan'a gitti ve orada yaptığı açıklamada çok ileri sözler sarf etti. Ermeni soykırımını tanımayı AB üyeliğinin bir ön şartı olarak görmek gerektiğini söyledi. Diğer taraftan Fransa'da bir yasa tasarısı tartışılıyor. Bu tasarıyla Ermeni soykırımını kabul etmeyenlere para ve hapis cezası verilmesi öneriliyor. Böyle bir tutumu kabul etmek mümkün değil. AB ölçütlerine göre temel hak ve özgürlükler, düşünce ve ifade özgürlüğü, AB kültürünün vazgeçilemezleri arasındadır.”
Şener, Türkiye'nin sürekli olarak 301. maddeden yargılamalar nedeniyle, ceza verilip verilmemesi de dikkate alınmadan eleştirildiğini, bunun düşünce özgürlüğü açısından eksiklik kabul edildiğini hatırlatarak, “Ermeni soykırımı olmadığını düşünüyor ve bunu ifade ediyorsanız, sizi hapse atarım diye kanun çıkarmaya çalışıyorlar. Bu, AB'nin oluşturmaya çalıştığı kültürel atmosfere aykırı bir durum ve tutumdur. Zaten Avrupa'da bu tür görüntüler olduğu için Türk kamuoyu da kendi yapmadıklarını neden bizden bekliyorlar diye sorguluyor” diye konuştu.
Abdüllatif Şener sözlerini şöyle sürdürdü:
“Olayın ikinci yönü Ermenistan-Türkiye ilişkileriyle ilgilidir. Türkiye'nin AB üyesi olmayan diğer ülkelerle ilişkilerinin ne olup olmaması gerektiği AB sürecinin değişmez konusu olmamalıdır. Türkiye'nin Japonya veya Hindistan ile ilişkileri AB gündemine yerleşirse bunun altından kalkılmaz. Ermenistan bir Avrupa ülkesi değil, Asya ülkesidir. AB açısından üçüncü bir ülkedir. Bu konunun Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinde sürekli gündeme geliyor olması anlamsızdır.”
Türkiye'nin ilk günden itibaren Ermenistan ile iyi ilişkilerden yana olduğunu, Ermenistan'ı ilk tanıyan ülke olduğunu kaydeden Şener, Türkiye'nin bu iyi niyetini defalarca gösterdiğini, yardım ve açılımlarda bulunduğunu ifade etti. Şener, daha sonra şunları söyledi:
“Daha sonraki süreçte görülmüştür ki, Ermenistan, Türkiye sınırı ile ilgili rahatsız edici tavırlar sergilemiştir. Kars Anlaşmasını tanımadığını göstermiş, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal etmiştir. Türkiye-Ermenistan ilişkileri problemli bir hale gelmiştir. Bunun sonucu şu: Bu durum Ermenistan'ı bir üçüncü dünya ülkesine çevirmiştir. Nüfusu sürekli Ermenistan'dan kaçan, kişi başına milli geliri 1500 doların altında, sorunlarıyla boğuşan, sefalete mahkum bir ülke ve halk durumuna düşmüştür.
Ermenistan'ı komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmaya özendireceklerine komşularıyla ilişkilerini bozacak şekilde yönlendiren, rahat içerisinde yaşayan diaspora Ermenileri ve diğer bazı ülkelerdir. 1915 ve öncesinde de dış yabancı ülkelerin tahrikleriyle Türkleri ve Ermenileri üzen olaylar meydana gelmiştir. Şimdi yine yabancı ülkelerin tahrik ve teşvikleriyle Ermenistan yoksul ve sefil bir ülkeye dönüşmüştür.
Bu ülkeler ve Ermeni diasporası aradan çekilsinler, iki ülke kendi aralarındaki komşuluk ilişkilerini geliştirebilir ve sorunlar aşılabilir. İster AB üyesi olsun, ister başka ülke olsun, Ermenistan politikasını dışarıdan etkileyenler bundan vazgeçsinler. Doğrudan doğruya Ermenistan'a zulüm etmektedirler. Chirac'ın sözleri samimi değil, iç politikaya yönelik cümlelerdir. Bunun bir mantığı yoktur.
Ermenistan'ın yakasından ellerini çeksinler, o zaman Ermenistan'da yaşayanlar rahata ve refaha ererler. Yardımcı oluyoruz diye Ermenistan'ın gırtlağına, yakasına yapıştıkları sürece bu ülkede sorunlar bitmez, üçüncü dünya ülkesi görüntüsünden de kurtulamaz. Chirac'ın bu sözleri hangi maksatla söylediği kendisini ilgilendiren bir durumdur.”

KIBRIS SORUNU

Kıbrıs sorununa ilişkin bir soruyu yanıtlarken AB dönem başkanı Finlandiya tarafından sunulan ve kapalı Maraş bölgesi ile Magosa limanının açılmasını öngören planın incelenmekte ve değerlendirilmekte olduğunu belirten Şener, bu konuyla ilgili şunları söyledi:
“Kıbrıs sorununun ortadan kalkması için hep pozitif adımlar atıyoruz. BM'nin hazırladığı bir barış planının kabul görmesi için çaba harcayan Türkiye'dir, Kıbrıs Türk tarafıdır. Referandum sonuçlarına rağmen çözümün önünü sürekli tıkayan Rum tarafı olmuştur.
'Kıbrıs'a bir bütün olarak bakalım, limanlar meselesiyle KKTC'ye yönelik ambargoları birlikte gözden geçirelim, ikisinde birden olumlu gelişme sağlayalım' diye yeni bir açılımda bulunan yine Türkiye tarafı, buna direnen de Rum tarafıdır. Bu, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk tarafının sürekli tek taraflı açılımlarıyla çözülecek bir sorun olmaktan çıkmıştır. AB Rum yönetiminin her talebinin arkasında durmaktan vazgeçerse onlar da uzlaşmak zorunda kalır, sorunun giderilmesi konusunda irade geliştirebilirler.”

Ab Aradan Çekilemez Çünki Bu AB nin Küçük Bir Stratejisi..Çekilirse Planlar Bozulur..