www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee - Rıdvan Dilmen:'Fener'de eski düzen'

Newcastle,Kayseri, Gaziantep derken... Fenerbahçe’de gözle görülür bir iyileşme var gibi... Tesadüfi bir durum mu yoksa farklı bir oyun anlayışına mı yöneldi?

Oynanan 12-13 resmi maçtan sonra Newcastle, Kayseri ve Gaziantep maçlarında belirgin bir düzelme var. Tabii bunun birinci sebebi pozisyon vermemeleri. Toplam bu üç maçta, rakibe 3-4 pozisyon vermediler. Takımın üç yıldır oynadığı eski sisteme dönmesi en önemli etken.

Yani Daum’un oynattığı düzen

Evet, çünkü Zico’nun oynatmak istediği düzen dünyada da olan bir futbol tarzı. Güzel ama oyuncu yapıları buna uymadı. Uymadığı için üretemedi, üstüne bir de pozisyon verdi. Şimdi en azından Mehmet Yozgatlı gibi, Önder gibi, Ümit, Tuncay gibi, Alex gibi, Aurelio, Appiah gibi geçen yılda bu düzende oynanayan oyuncuların sistemine dönünce, sonuçlar da değişti. Örneğin Kerim hücumda iyi ama savunmada iyi değil. Ama Önder iyi bir savunmacı... Lugano ve Edu gibi geniş alanda ağır kalan oyuncuların zaafiyetleri, iki tane önlibero ve sağbekte Önder olunca örtüldü. O yüzden de belirli bir düzelme oldu. Ama Kezman’ın sakatlığı, takımı ve bu oyun düzenini yine sıkınıtıya sokacak gibi gözüküyor.

Üç İstanbullu geçen hafta diş gösterirken Vestel Manisaspor teklemeye başladı. Ligin rotası senin dediğin gibi İstanbul’a mı dönüyor?

Vestel Manisaspor’un teklemesi diye bir şeye pek katılmıyorum. Sivas maçını izleme şansım oldu. Maç 3-2 bitti ama Vestel Manisaspor maçı kazanacak kadar pozisyon buldu. İyi oynadılar ve şampiyonluğa oynar gibi pozisyon buldular.

Ama Antalya’yı son saniye golüyle yendiler. Sakarya yenildiği maçta neredeyse tek kale oynadı...

Antalya ve Sakarya maçlarında pozisyon verdiler. Zaten Vestel Manisaspor takımı bu. Mesela şimdi Johanna oynamayacak büyük ihtimalle... Rafael de yok. Vestel’in sorunu bu; geniş bir kadrodan yoksun. Fenerbahçe’de Kezman yoksa, Deivid var. Galatasaray’da Hakan oynamasa Necati oynuyor. Uzun vadede Vestel Manisaspor’un işi kolay değil. Ama Vestel Manisaspor, Fenerbahçe maçını kazanacak kadar iyi bir durumda şu anda.

Ama lig şampiyonluğu için zor diye düşünüyorum. İstanbul’a doğru dönüyor, hatta Trabzon’a doğru...

Herkes Beşiktaş savunmasını eleştirirken –ki eleştirilmeyecek gibi değildi, sen Beşiktaş bu yıl ligin en az gol yiyen takımı olur, demiştin. 10. haftanın sonunda baktığımızda, lider Manisa ile birlikte en az gol yiyen takım konumunda. İddianı neye dayandırıyordun?

Beşiktaş’ın göze hoş gelmeyen futbolundan dolayı diyordum. Çünkü sebep yine oyuncu kadrosu...

Örneğin ortasahasına baktığımız zaman, bir tanesi geçen yıl PAF takımında oynayan Mehmet, bir tanesi ikinci ligde oynayan Serdar, diğeri yine ikinci lig de oynayan Burak. Bu oyuncuların en önemli özellikleri -Fahri ve Kleberson’u da katarsak, çok iyi mücadele eden oyuncular. Nasıl diyeyim... Allah bazı oyunculara bu işin iki yönünü de vermiyor. Beşiktaş, ofansif yönde bunun sıkıntısını yaşıyor. Lider havasında tek oyuncu Ricardinho. Ya da Delgado. Nobre de Gökhan Güleç de yumuşak oyuncular değil, top fazla kalmıyor bunlarda.

Ama haddinin bildiği için Tigana ve Beşiktaş, bu oyuncular da savunmayı iyi yaptığı için, bence savunma yönünden ligin birinci takımı olurlar. Maçaları 1-0, 2-1 gibi gider diye düşünüyorum.

Taraftar, göze hoşgelen futbol izleyemeyecek mi?

Devre arasına kadar böyle olur ama devre arasında iyi bir orta saha alırlarsa mutlaka iddialı bir takım olur. Ama öte yandan Beşiktaş’ın İnönü problemini çözmesi büyük bir avantaj. Geçen yıl evinde 26 puan kaybeden takımın şimdi sadece Trabzon yenilgisi var.

Şampiyonluk yarışında kendi sahanızda 17 maç oynuyorsunuz, bunun karşılığı 51 puan. Beşiktaş göze hoş gelen bir futbol oynamasa da, Yunanistan gibi gözüküyor; şu anda hedefe doğru gidiyor.

Galatasaray’ın son iki Avrupa maçında gözlenen ‘tek devrelik’ futbolu için ne diyeceksin? Liverpool maçının ikinci yarısında, PSV maçının ilk yarısındaki oyununu neden 90 dakikaya yayamıyor?

Şimdi kondisyon desek, Galatasaray’ın eksiği var diyemeyiz. Çünkü iki tane Şampiyonlar Ligi maçı yaptılar; birinde iyi bir 2. yarı, diğerinde iyi bir 1. yarı. Yalnız PSV maçında, Liverpool-Galatasaray maçındaki Liverpool’un durumuna düştüler. İngilizler, fizik olarak iyi olmalarına rağmen çok yüksek tempoyla oynadılar ve maçın sonunu getiremediler.

Aynı şekilde Galatasaray da PSV maçında yüksek konsantrasyon ile çok felaket bir tempo yaptı. O maçı o tempoda bitirmek mümkün değil. Galatasaray o maçtaki temposunu, sözgelimi ikinci yarı 25 dakika yapsa, Türkiye’de uzak ara şampiyon olur. İşte ekonomik oynamamanın verdiği sıkıntıyla ikinci yarı kaybettiler. Tabii savunma yaparken çok net pozisyon vermediler ama Mondragon şanssızlık yaşayınca da maç gitti. Yani kondisyon değil sıkıntı, ekonomik oynamama.

Son olarak... Haftanın maçı Vestel Manisa-Fenerbahçe arasında oynanacak. Ne olur?

Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçı için çıkışta Fenerbahçe, düşüşte Vestel Manisaspor deniliyor. Ama ben Fenerbahçe’in çıkışta olduğunu kabul ederken, az önce de dediğim gibi, Vestel Manisaspor’un düşüşte olduğunu kabul etmiyorum.

Türkiye de 3’lü savunma oynayan tek takım ve buna çok alıştılar. Dolayısıyla solda Hakan Balta’yı, sağda Şener’i oyuna daha çok sokmayı beceriyorlar. Bu nedenle, Johanna’nın olmaması, Rafael’in olmamasından daha kötü. Ona çare bulabilirlerse oyuna ortak olurlar.

Ben Vestel Manisaspor’un, son maçlarda rakibe pek pozisyon vermeyen Fenerbahçe’ye gol atacağını düşünüyorum. Fenerbahçe’nin de golü bulacağını düşünüyorum ama maç ne olur bilmiyorum.