Bıçak Sırtı Sevdalar
 

Ben,
ne aşklar yaşadım,zamansız
bıçak sırtı sevdalar
hiçbiri kesmedi
kanatmadı yüreğimi
inan,
senin aşkın kadar.

Lal olmadı sözlerim
gözlerim buğulanmadı
fırtınalar kopmadı içimde
duygularım firar etmedi
bir gün olsun,
dönüp bakmadım ardıma.
Lakin!
Sen başkaydın be gülüm
seni tanıdıktan sonra,lal oldu dilim
karşında komuşamadım
sevdamı içime gömdüm yar
çünki sen,başkaydın
sevdan,kanattı yüreğimi
gözlerimden,yaşlar süzüldü
duygularım firar etti asice
bıçak sırtı dedim ya,
çünki sen,başkaydın.

Tatmadım,sende tattığım aşkı
gün geldi,gözlerinde hapsoldum
teninde yandım,kor misali
aşkınla kavruldum be gülüm.
Gözlerinin karasında kaydoldum
ellerinin sıcaklığı,yaktı avuçlarımı
dudaklarında,esir düştü buselerim
kış günü yaktı bakışların
ağustos sıcağında,şebnemler yağdırdı tebessümün
dört mevsimi yaşadım be gülüm
bıçak sırtı sevdalar da neymiş
seni tanıdıktan sonra
rahmetli,mecnunu bile kıskanamadım.

Bir gün,
apansız gidişinle uyandım,yandım da,ne yandım
volkanlar patladı bağrımda
paramparça oldu yüreğim
gözlerimden,ne yaşlar aktı
sen görmedin
ırmak oldu taştı hislerim.
Kimbilir,
şimdi nerdesin! bir başınamı yoksa!
harammı dokundu bakışlarına.

Bıçak sırtı sevdalar da neymiş
senin sevdan,bıçaktan da keskinmiş meğer
yokluğunla,lime lime oldu düşlerim
ah be gülüm,
ne vardı gitmeseydin de
kalsaydın biraz daha,taç olsaydın başıma
çok nazireler yapardım
yakamoz gözlerinle yıldızlara.

ah be gülüm,
yoksun ya
sen,yoksun yanımda
sus,sakın konuşma
razıyım şimdi,bir karış çukura.