www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Hilmi Yavuz (https://www.cakal.net/showthread.php?t=81185)

GooD aNd EvıL 08-13-2007 02:59 PM

Hilmi Yavuz
 
AKŞAMIN YARISINDA


herkes öteki gibi duruyor... akşam
da durduğu yerde durmuyor artık;
yolcu yolu kuşatıyor durmadan;
kapanıyor 'Zaman' denen karanlık...

hiçbir şeyde yok gibi ve herşeyde var;
sıkışmış birileri ara yerde;
kalbim! durma yetiş eski yazlara!
nedense bir durgunluk var saatlerde...

herşey nasıl da bütündü bir zaman:
şimdi bahçe eksik, güllerse yarım;
kar yağar, hüzün bile yok... ve nerdesiniz,
âh, evet nerdesiniz, yoksaydıklarım?

GooD aNd EvıL 08-13-2007 02:59 PM

AY DOĞAR


ay doğar
bir ay doğar umarsız gözlerinden
bir ay batar bedir allah
karanlıklar bir silâh kahrı gibi oturur yüreğime
iflah olmaz bir silâh

ya kara bir kırbaç gibi vur beni küheylânlara
ya beni öldür allah

dünyada
nerede olursa olsun dünyada
senin umarsız gözlerin
kanlı bir avuç zehir
bir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelir
ya da

senin umarsız gözlerin
mahzun eşkiya ateşleridir
tutuşur rüzgârlı bayırlarda

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:00 PM

BÂTINİ


her şey bâtıni! göl
kendi dibindeki batıktan
başka nedir? acılar
derin ve siyah bayraklarını
tekneme çekeli beriydi:

her şey bâtıni! tenim
kendini yurtsuyor birden:
'ben kendimin
teknesiyim ben...'
böyle dedi ve diyen
öteki yolculardan biriydi:

her şey bâtıni! gül
goncalarda içkinken
dil, güzü bekleyen kıyıda
aşkın sözünü karşılıyor
gibiydi...

her şey bâtıni! ve hüzün
hüzün
en büyük muhalefettir şimdi

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:00 PM

BEDREDDİN


mübalâğa akşam olur

güz, neftî dolaklarını kuşanır da gelir
yaprağın fetrete düştüğü zaman

sen ey yaz günlerini
top top ak çuhaya tebdil eyleyip
ve solgun bir gülümseme olarak
eğnine giyen şaman
buyur otur
şeyhim
samanyollarının ılık sedirine uzan
uzun, görklü ve sof
yüzünü bizden yana döndür
bize buğdayın ateşini
gözlerin timârını
ve hüznü vâridâtını anlat

elini elimize dokundurmadan

sen ki öldüğü yere
bir kök sümbül bırakır gibi
usulca sevdalar bırakan
ovaların ve kartalların musahibi

ne zaman diye sorma, ne zaman
yaprağın fetreti gülün kıyâmına
gülün kıyâmı ağacın isyanına
dönerse işte o zaman

mübalağa akşam olur
güz, neftî dolaklarını çıkarır da gelir

elini elimize dokundurmadan

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:00 PM

BEDREDDİN ÜZERİNE ŞİİRLER'DEN


4.SARI ANASTAS

yelkenler mutasavvıf
ve boynu büküktüler

ve bedreddin büyük fırtınalarla
uğuldayan kaftanı giydi

ve işte kırmızı ve sahtiyan
bir kuşak gibi
duyuyor tanyerini etinde
ilkyaz, koynumuzda bir resimdi
o isyan ki kana kana rumeli
ve yıkık bir ayazma suretinde
onda belirdi

ve işte acılardan bir sur
ölüm ancak bu kadar çocuk
ve mağrur olabilirdi
ve kuytu dağ koyaklarını
bir sürme gibi çekmiş gözlerine
hallâc-ı mansur
ya da şahabeddin-i suhreverdi

şimdi o, bir gurbet gibi güler
ağıtlarla konar göçer gibiydi

ve bedreddin, büyük fırtınalarla
uğuldayan kaftanı giydi

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:00 PM

BEYAZID PAŞA


gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz

gözüm hep o asılmışta kaldı

sanki karanfil zülfünü dökmüş de
şimşir topuzlu bir gürz
indirilmiş gibi tanyerine
kanlıydı kartal kanadı
bir tarikat değneği gibi
pürüzsüz ve düz
bir beden, asılmış

gözüm hep onda kaldı

susan yazdı, konuşan güz
usuldu, uzundu denizin boyu
sanki tüy bacaklı bir tazı
ya da kırmızı ve koyu
bir masaldı, tarçından ve süssüz
bir beden asılmış

gözüm hep onda kaldı

gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:01 PM

BİR YAZ GÜNÜ İÇİN ŞİİR


nerde o sarısabır, safran ve sarı sesi
akşamın? duymak sanki bir gülün
yolculuğu gibidir bahçeden sana doğru;
gelsin, bilsin ve sensin, yağdığın o yağmuru
alıp gidensin işte, daha ergin bir yaza...

bahçemde yer kalmadı, her taraf tıka basa
yaşlı yazlarla dolu... orda elbet o çölün
ortasında yabansı, ürkek ve sanki garip
bir şeyler duyuyorum... sesler, şeyler? ölünün
son gördüğü o gülü çağrıştıran, -nedense...

ben yine bahçemleyim, bu belki kendimleyim-
mi demek? Zaman ten'dir, eğer yazlar bedense...

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:01 PM

BÖRKLÜCE MUSTAFA


biz ki sevdamızı, alaca
kıl bir heybe gibi sunduk
aba terlikle denizi yürüyenlere
şavkımız dağlara vurunca

börklüce mustafa, yonca
ve hançerlerin piri
ölümü masmavi bir hamayıl
gibi boynunda taşıyıp
gözleriyle bir acıya kalebent
olmanın korkunç şiiri

dövülüp tavını bulunca

serez çarşısına, ince
kıvrık ve celâlî
bir ayışığı gibi girmek
ve sesiyle şayağa ve tunca
sancağı buğdaysı, türküsü ebruli
bir isyân diye işlenmek

ve devrilmek, birbiri ardınca

biz ki, sevdamızı, alaca
kıl bir heybe gibi sunduk
aba terlikle denizi yürüyenlere
gölgemiz dağlara vurunca

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:01 PM

ÇİÇEKLİ DAĞ SOKAĞI


derindir arası güllerin
ve aşkın yakut dilinden
duyulur türküsü şiirin:
-çiçekli dağ
çiçekli dağ

aşklar anlatıdır yazın
onları bir sokağ
ın
adıyla çağırır yolllarında:
-çiçekli dağ
çiçekli dağ

aynalar uçurumdur bakarsan
derin bağ
larla
bağlanır acılarımız
çiçekli dağ
çiçekli dağ

ve sessizlik büyük ağ
larla çeker
yolcu denilen nehri
kimdir hüzün söyle söyle
çiçekli dağ?

GooD aNd EvıL 08-13-2007 03:01 PM

ÇÖL ÖYKÜSÜ


'çöl' denilen o öyküsü
yazmak için konuşurken
sustum içimdeki türküyü...

anlasın doğan gün seni:
bir aşk ötekinden mi kalır?
âh, şiirin altın tüyü!...

hangi yalnızlık kapatır beni
var mıdır iyi bir gül, ki kovsun
o yazın içindeki 'kötü'yü?


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:56 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.