www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   asker fıkraları (https://www.cakal.net/showthread.php?t=84214)

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

asker fıkraları
 
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

Albay, binbaşıya :
-Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Bende orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi verecegim. Şayet yağmur yağarsa, tabii bir şey göremeyiz .O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.
Binbaşı, yüzbaşıya :
-Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.
Yüzbaşı, teğmene :
-Albayın emri ile yarın sabah dokuzda talim elbisesi ile güneş tutulmasının açılış merasimi yapılacaktır. Şayet yağmur yağarsa ki bu durum pek görülen bir olay değildir, Albay kapalı talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Teğmen, başçavuşa :
-Yarın sabah dokuzda hava güzel olursa, talim kiyafeti ile albay tutulacak. Kapalı talimgahta yağmur yağarsa, alayın meydanında manevra yapılacak. Çünkü bu her zaman görülen bir olay değildir.
Basçavuş, askere :
-Yarın sabah saat dokuzda kapalı talimgahta Albayı tutacağız. Sabah hepiniz talim techizat ile hazır olun.
Askerler kendi aralarında :
-Yarın sabah bizim basçavus Albayı tutuklayacakmış.

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi
-Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi.
Yüzü moraran albay da şöyle dedi :
-Demek öyle söylüyor!Peki anneniz ne diyor?!...

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

İngiliz fıransız ve temel yurt dışına kaçak eşyalar taşıyorlarmış.Bir gün gemide üçü yakalanmış lar bunrı asmaya karar
vermişler ve geminin önüne üçtane takta yapmıslar.Önce ingilizin kafasına
ipi geçirmişler ve itmişler ip bol gelin ce ingiliz suya düşerek yüzerek kaçmış sıra fıransıza gelmiş onun ipide bol olunca oda kaçmıs sıra temele gelmiş temel önce yürümüş ve dönmüş demişki

-"Ula uşaklar benim ipi ice sıkunda ben yüzme bilmiyrum"

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

Doktor Temel, Cemal'in karisini muayene etmis,
- Karin ya bunuyor ya da Aids.
- Nasil anlayacagiz?..
- Ankara'ya gotur birak, kendi kendine donecek olursa onunla yataga girme.

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:46 PM

Teftişe çıkan nöbetçi çavuş kuytu bir yerde erlerin kuyruğa girip sırayla bir varile dayandıklarını görür ve şiddetle
-"Ne yapıyorsunuz orada" der.Askerler, sırayla varil siktiklerini söylerler.Çavuş pantolonlarını çözüp varile sikini sokar.O ne gerçekten bir yerlere çok tatlı bir şekilde giriyor.O günden sonra bir hafta boyunca çavuş kuyruğa girip varili siker.8.gün sıra kendisine geldiğinde bir bakar ki siki boşluğa girmiş.Askerlere döner,ne oldu niye boş dercesine kaş göz işareti yaptığında,
erler hep bir ağızdan

-"Komutanım varilin içine girme sırası sizde" derler.

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:47 PM

Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın?
Mehmet cevaplamış. Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
-Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım?

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:47 PM

Çavuşluk sınavında bütün sorulara iyi kötü cevap veren Recep'e, albay da bir soru sormak ister:
-Oğlum, rütbeleri asttan üste doğru bir saysana?
Cevap hemen gelir:
-Onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, yarbaşı, albaşı...

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:47 PM

Yıllar önce İngiltere`de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce,
beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

F.S.Mehmet1453 08-25-2007 05:47 PM

Çavus, acemi erlere nöbet bekleme usulünü ögretiyordu. Yalnız biraz kekemeydi: -Ka.. ka.. karanlıkta.. bir.. bir.. biri ya..yaklasirsa... "du.. du.. dur... ki.. ki... kim o..." di... diye bağırırsınız... Dur... durmazsa... bir... bir kere da... daha ba.. bağırırsınız... Ge... gene du... durmazsaa... a... ateş e... eder... edersiniz... Ya... yalnız... ço.. ço... çok a... a... acele etmeyin... Be.. belki ge... gelen benim... ...!!


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:28 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.