tarım bakanının açıklaması
Buğdayda Çiftçimizin Toplam Gelirinde Bir Azalma Olmadı
“Şimdi sorular içinde en genel soru ‘Ekinlerimize fiyat istiyoruz, sütlerimiz ucuz’ şeklinde oldu. 2003 yılının Mayıs ayında buğdayla ilgili bir fiyat açıkladık. Sonra çok olay oldu ve benim üzerime de bir etiket yapıştı. Bu etiketi ben görmüyorum ama başkaları halen daha hatırlıyor.
Orada Birinci sınıf sert ekmeklik beyaz ve kırmızı buğdaya 325 bin lira fiyat verdik. 2002’ye göre 325 bin lira yüzde 43’lük bir artışı ifade ediyordu. Enflasyon yüzde 30 oldu. Çok iyi ve telafi edici bir artıştı. 325 bin lira fiyat verdiğimiz buğday piyasada Türkiye’nin her yerinde 400 bin liradan satıldı. Dolayısıyla 2003 yılında buğday üreticimiz memnun oldu. 2003 yılında üretim düşüktü, kalite azdı ve Türkiye 1 milyon ton kaliteli buğday ithal etti 2003’ün hasadından sonra 2004’ün Ekimine kadar.
2004 yılı geldi. Biz 22 Haziran’a kadar buğday fiyatı açıklamadık. Niye açıklamadık? Çünkü, Çukurova, Ege’de ve Güneydoğu’da bazı bölgelerde o dönemde yavaş yavaş hasada girildi ve buğday fiyatları bizim vereceğimiz fiyatların çok üzerindeydi. Hangi buğdayda? Ekmeklik buğdayda. Bunu baz alıyoruz. Ve takip ediyoruz. 390-400 binden başlayarak buğday fiyatları aşağı doğru iniyor. Bizim vereceğimiz taban fiyat seviyesine 22 Haziran’da geldi ve biz bu tarihte 370 bin liralık bir taban fiyat açıklamasında bulunduk.
Bir önceki yılda 325 bin lira verdiğimiz buğdaya 370 bin lira fiyat verdik. Yüzde 14.5’lik bir fiyat artışıydı bu. Niye yüzde 14.5’lik bir artış oldu. Enflasyon hedefimiz yüzde 12’ydi de ondan. Daha fazla bir fiyat artışı enflasyonu ve fiyat dengelerini bozacaktı. Biz müteakip aylarda biraz daha artış yaparak yüzde 16-17’lik bir fiyat artışı bekliyoruz.
Ama biliyorsunuz mevsim çok iyi geçti, süne mücadelesinde Türkiye’nin her tarafında başarılı olduk. Dolayısıyla dekar başına verim ve kalite buğdayda iyi çıktı. Böyle olunca buğday fiyatlarını 370 bin seviyesinde tutamadık.
Yapmamız gereken tek bir şey vardı; bol miktarda alım yapacaktık. 2003 yılında aldığımız buğday miktarı 700 bin tonun altındadır. 2004 yılında bizim aldığımız buğday miktarı 2 milyon tona ulaştı. Niye aldık? Toprak Mahsulleri Ofisi’nin buğday stoklamasına ihtiyacı yok. Fiyatı 370 bin bazında tutalım diye aldık. Yine tutamadık. 3 milyon ton da alsak tutamayacaktık. Çünkü buğdayın miktarını ve niteliğini en iyi sanayici bulabiliyor. Sanayici bu sene şunu dedi; “Ben aradığım buğdayı bütün sezon bulabilirim.” Dolayısıyla sanayici ihtiyacı olan buğdayı çok erkenden alma konusunda bir tasarrufta bulunmadı. Bunu hepimiz biliyoruz.
Ürünün bol ve kaliteli olması bizi fiyat konusunda zayıf düşürdü. Ama toplam gelir bakımından bu durum çiftçilerimizin aleyhine olmadı. Burada asıl olan da budur. Yani biz daha çok üretip zarar etmedik. Daha çok ürettik, beklediğimiz karı elde edemedik. Düşündüğümüz fiyat olsaydı çok iyi olacaktı ama siz 2003 yılındaki fiyatların bizim verdiğimiz fiyatlar üzerinde seyretmiş olması ve bu seneki fiyatı da geçen yılın piyasa fiyatları ile mukayese ettiğiniz için mutlu olamadınız. Geçen sene 400 bin liraya satmıştık bu sene niye 350 bin liraya satıyoruz diye. Ama bizim geçen sene verdiğimiz fiyat 325 bin lira. Ama piyasanın bunun üzerine çıkıp bir fiyat oluşturmasına biz hükmedemeyiz. Bunu değiştiremeyiz. Piyasa kendiliğinden oluşan bir şey
--------------------------------------------------------------------------
türkiye nin iç ve dış borcu rakamsal olarak artmıştır. bu doğrudur.ama türkiye eski türkiye değil. bir senede yaptığı ihracatı 20-25 günde yapar hale gelmiştir.180 milyar dolar olan toplam milli geliri, şu anda iki katına yakındır. ülkelerin borçlarına bakarken asıl dikkate alınması gereken husus kamu net borç stokunun milli gelire oranıdır. bu oran hükümet iktidara geldiği zaman % 95 lerde iken şu anda %55 lere inmiş durumdadır. yani türkiye nin borç yükü azalmıştır.borç ödemelerine ayrılan kaynak oranı azalarak hizmet imkanları artmıştır.
bu borçlanmanın ne kadarının özel sektöre ait ne kadarının kamu sektörüne ait olduğunu da verseydiniz borcun artıp artmadığını anlardınız.
(memur maaşlarının dahi IMF den alınarak ödendiği günleri ne çabuk unuttuk.)
---------------------------------------------------
başka kâle alınacak soru göremiyorum...
|