Sabahlar
ŞAHLANAN SABAHLAR
Sabah güneşinde gülüşün vardı
Bil senle şahlandı o sabahlarda
Vuslatın yolunda gelişin vardı
Gül senle şahlandı o sabahlarda
Sabah sensin diye, güneşler doğdu
Bu kalbim sen diye güneşi sağdı
Her sabah yoluma gülüşün yağdı
Yol senle şahlandı o sabahlarda
Bence gözlerinde doğardı güneş
Ruhum ruhun ile olurdu özdeş
Sen varken içinde titrerdi ateş
Yel senle şahlandı o sabahlarda
Hüzün gecesinden, hep sana erdim
Senli sabahlarda umut var derdim
Her şarkıya senin adını verdim
Dil senle şahlandı o sabahlarda
Geceler cüceydi, sabahlar devdi
Yorgun mızrabıma yüreğin evdi
Sazım sabahları sen diye sevdi
Tel senle şahlandı o sabahlarda
ŞAHLANMAZ SABAHLAR
Gittin ya sen artık sabahlar soldu
Güneşin önüne bulutlar doldu
Diz çöktü bu garip kalkamaz oldu
Kul artık şahlanmaz bu sabahlarda
Gül bülbüle küstü, aşk öksüz kaldı
Sevda sele döndü, kalp garip saldı
Hasret denen hırsız, umudu çaldı
Hal artık şahlanmaz bu sabahlarda
Nedenler niçinler, cellâda döndü
Şu gönül bahçeme zemheri indi
Hasretin kışları baharı yendi
Dal artık şahlanmaz bu sabahlarda
Gönül sanki kaldı yemen çölünde
Lal kalıcı oldu gönül dilinde
Sensiz çiçek açmaz sevda gölünde
Göl artık şahlanmaz bu sabahlarda
Sabahlar kayboldu güneşler doğmaz
Hasret kurağına vuslatlar yağmaz
Söndü aşk ateşi, bir daha ağmaz
Kül artık şahlanmaz bu sabahlarda
--alıntı--
__________________
|