Sonu ve Başlangıcı Olmayan Bir Yol Ağzındayım, Seni Bekliyorum...
Ne güzel günlerdi onlar. Bahçesinde oynadığım evimin bulunduğu mahallede koşarken babama rastlamak, kolundan tutup bakkala götürmek kola aldımak çikolata aldırmak. Sonra okul servisinin kapıda beklerken benim merdivenlerden koşarak inmeme annemin “koşma evladım düşeceksin” demesi... abimden en olmadık isteklerde bulunup sonra gerçekleşmeyecincede ona küsmek. Onun gönlümü anlmak için çabaları... yeğenimin doğduğu gün, ablama sen benim ikinci annemsin dediğinde gözlerindeki yaşlar... ilk sevgilim ilk elini tutmam dudaklarını ilk kez dudaklarımda hissetmem... çok değil bütün bunları on yıl içerisinde yaşadım ben. Ve o kadar ilginç olanda ben bunları yaşadıktan sonra herşeyin bittiğini kabul ediyorum. Yaşanacak şeyler vardı ve bitti... eee bundan sonra ne olacak diye en aptal soruyu soruyorum kendime. Ne olabilir ki? Başlıkta da dediğim gibi sonu ve başlangıcı olmayan bir yol ağzı benimkisi... bu yolun başında yürümek için bekliyorum ama yürüyemiyorum. Eksik birşeyler. Eksik olan şeyi tanımlamakta güçlük çekiyorum. Yok öyle bir tanım en kalın lügatlarda, en büyük yaşanmışlıklarda...
Olmayan, yaşanmamış birşeyi istemek ne derece akla yatkın olabilir ki anlamakta güçlük çektiğim zamanlarda yazıyordum, düşünüyordum bunları. Sen yada siz... yanımda olması gereken herkez. Yanımda olmadı hiç bir zaman. Bir çocuk misali öpülmek okşanmak istiyordu belki yüreğim.
Hayata dair mutsuzluğunu sorgulayan 80 yaşındaki bir genç misali sorguluyorum sanki geriye dönük yaşamımı. Yaşanmışlıkları ve yaşanılması için beklenen anları irdeliyorum. Hayat o kadar basitleşmişti ki yüreğimde. Sanki bir yarış vardı benim düzenlediğim ve yarışanlardan benden başka kimsenin olmadığı bir yarış. Kuralları ben koyuyor, yenilende kazanan da ben oluyordum. Böylelikle üzülmüyordum. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir yarış örneğinin varolmadığınıda çok iyi bilmeme rağmen di bu isteklerim. Doymuyordum başarıya doymuyordum aşka sevdiklerime sevildiklerime...
Ey beklediğim gelecek. Ey geleceğimdeki sen... neredeysen çık artık... lakin yüreğim taklitlerinle cebelleşirken seni unutmaya meyil vermekte...
Zaman geçiyor. Ben yaşlanıyorum. Zaman duruyor ben yine yaşlanıyorum. Bana düşen ise beklemekten başka şeylerinde var olduğunu bilebilmek... senin esamenin dahi olmadığı bir otel odasında...
__________________
αѕαℓєт вσу∂α ∂єgιℓ ѕσу∂α σℓмαℓı,
ιη¢єℓιк вєℓ∂є ∂єgιℓ ∂ιℓ∂є σℓмαℓı,
∂σgяυℓυк ѕσz∂є ∂єgιℓ σz∂є σℓмαℓı,
gυzєℓιк уυz∂є ∂єgιℓ уυяєктє σℓмαℓı. BursaSpor
|