Tek Mesajı Görüntüle
Old 07-17-2006, 10:34 PM   #1
ceze34
Geçerken Uğradım
 
ceze34 Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Jun 2006
Yaş: 54
Mesajlar: 126
Teşekkür Etme: 22
Thanked 38 Times in 13 Posts
Üye No: 14811
İtibar Gücü: 1446
Rep Puanı : 1962
Rep Derecesi : ceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the roughceze34 is a jewel in the rough
Cinsiyet :
Wink Osmanli Zekasi

Yavuz Sultan Selim zamanında, İran şahı kıymetli mücevherlerle süslü bir
sandık hediye gönderiyor Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit
çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşlar çıkıyor. Fakat birde pis bir koku yayılıyor. Dehşet bir koku, herkes burnunu tıkıyor.Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor..
Yani Osmanlıya acayip bir hakaret!!!!! Cihan padişahı emir veriyor, herkes düşünsün, buna ince bir şekilde cevap vermemiz gerekir.

Ve cihan padişahı yine çözümü kendisi buluyor. Aynı şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandık hazırlatıyor. İçine o zamanın Osmanlı İstanbul'unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatıyor, en altına da küçük bir pusula ve bir satır yazı. Gönderiyor.

Şah sandığı açıyor. Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlartabii. Bizim elçi yiyor önce, sonra oradakilere ikram ediyor.Kutunun içindeki pusulayı Şah okuyor:
"Herkes yediğinden ikram eder" !!!!!
ceze34 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla