ÇaKaL Üye
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2558
Rep Puanı : 76884
Cinsiyet :
|
İlk genetik kopyalama
İlk genetik kopyalama gerçekleştirildi. Bir grup İskoç bilim adamı Şubat ayında ergen bir memelinin genetik kopyasını yarattıklarını duyurdular. Bu, genetik alanındaki birçok uzmanın gerçekleştirilmesine olanaksız gözüyle baktıgı bir işlemdi. Dolly adlı koyunun kopyalanmasının başarıyla sonuçlandığının duyurulması beraberinde yeni tartışmaları da getirdi. Bunların en başta geleni de kopyalamanın ahlaki yanıydı. Bu teknikle insan kopyalamanın zararları üzerinde duruldu ve bunun yalnızca tarımsal ve tıbbi amaçlarla kullanılması gerektiği vurgulandı.
İlk hidrojen bombası
Hidrojen bombası temelde nükleer füzyon reaksiyonuna dayanan ve çok yüksek tahrip gücüne sahip nükleer bir silahtır. Füzyon reaksiyonunda küçük kütleli atom çekirdekleri birleşerek daha büyük çekirdekler oluşur ve bu sırada çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. Teorik olarak füzyon reaksiyonunda bütün elementlerin çekirdekleri gerekli sıcaklık ve basınç sağlandığında birleşebilir. Ancak, en kolay füzyon reaksiyonu verebilen element hidrojen’dir. Hidrojen ve izotopları (döteryum ve trityum) yaklaşık 100 milyon °C gibi çok yüksek bir sıcaklıkta füzyona uğrarlar. Bu sıcaklığa ulaşılarak füzyonun başlatılması için ise atom bombasına ihtiyaç vardır.
Kısacası, hidrojen bombasının patlatılabilmesi için önce atom bombasının patlatılması gerekir.Bir hidrojen bombası; ortada trityum ve döteryumdan oluşan füzyon yakıtı, bunun çevresinde fisyon patlayıcıları (atom bombası), onunda çevresinde ise nötron yansıtıcı bir kabuktan oluşur. Öncelikle atom bombası patlatılır. Bunun sonucunda oluşan sıcaklık ve basınç hidrojen bombasının patlamasını sağlar.
Hidrojen bombasından açığa çıkan enerji aynı ağırlıktaki atom bombasına göre yaklaşık 1000 kat daha fazladır. Hidrojen bombasının gücünün daha iyi anlaşılması için şu gerçek çok dikkat çekicidir; “Bir tek hidrojen bombasının patlama gücü, insanlık tarihindeki bütün savaşlardaki tüm patlamaların gücünden daha fazladır”. İlk hidrojen bombası 1952 yılının sonlarında büyük okyanustaki Marshall adalarında ABD tarafından denenmiştir. O günden bugüne nükleer bomba denemeleri artarak devam etmiştir. Ancak bu denemeler sonucunda açığa çıkan pek çok radyoaktif izotop ve ışınlar atmosferi ve çevreyi olumsuz etkilemiştir. Ekolojik dengenin bozulmasında en büyük sebeplerden biri de nükleer bomba denemeleridir.
Atom modelinin gelişimi
Ernest Rutherford, atom modelini geliştirdi. Alfa parçacıklarının ince metal levhalardan geçişini inceleyen Rutherfort, alfa parçacığı artı yüklü olduğundan levhadan geçişi sırasında metal atomlarındaki artı yüklerin itici etkisiyle sapmaya uğrayacağını ama parçacığın kütlesi çok büyük olduğu için sapmanın küçük olacağını düşünüyordu. Yapılan deneylerde alfa parçacıklarının gerçekten de genel olarak küçük sapmalar gösterdiği fakat büyük açılarda sapan parçaların da bulunduğu, hatta bazen bir parçacığın yönünü değiştirip geri döndüğü gözlendi. Bu durum o günlerde geçerli olan atom modeline uymuyordu. Böylesine büyük kütleli alfa parçacığını bu denli saptırabilmesi için atomdaki bütün artı yüklerin ve kütlenin çok küçük bir hacimde yoğunlaşmış olması gerekiyordu.. Rutherford, bu fikirden yola çıkarak geliştirdiği atom modelinde atomun, çok kuçük hacimli, yoğun ve artı yüklü bir çekirdek ile bunun çevresinde dönen küçük kütleli ve eksi yüklerden oluştuğunu ortaya koydu.
Radyo’ nun icadı
Televizyon bugün en yaygın elektronik haberleşme şekli olmasına rağmen bir zamanların gözde aleti radyo hala en yaygın yayıncılık aracı olarak yerini korumakta. Radyo olmaksızın, günlük yaşamımızda yer alan birçok hizmet ve konfor mümkün olmayacaktır. Radyo, halkın emniyetinin sağlanmasında, endüstriyel üretimde işletmede, tarımcılıkta, nakliyatçılıkta eğlence dünyasında uzay seyahatlarında deniz aşırı haberleşmelerde kısacası aklınıza gelebilecek birçok noktada kullanılmaktadır. İtalyan kaşif Guglielmo Marconi radyonun babası olarak kabul edilir. İngiliz bilimadamı James Maxwell 1865 yılında elektronik olarak üretilen radyo dalgalarının yayılma teorisini kurmuş ve Alman fizikçisi Heinrich Hertz, 1888 yılında Maxwell’İn teorisini pratik olarak gerçekleştirerek bu konuda öncülük etmişlerdir. Marconi ile birlikte 1898 yılında ilk radyo resmen doğmuş oldu. İlk kullanımı gemiden sahile haberleşme içindi. 1923 yılında yüksek frekans radyo dalgalarının iyonsfer’e çarparak dünyaya döndüğü ispatlanınca radyo, deniz aşırı haberleşme de dahil olmak üzere hızla yaygınlaştı.
İlk radyo 3 S ‘i iletti.
İlk keşif şu şekilde gerçekleşti: Marconi bir gemide geliştirdiği radyo(!) ile kıyıda bulunan hizmetçisine kablosus telgraf aracılığıyla 3 tane S harfi yolladı. Mignani’nin asistanı da sinyali aldığı zaman ateş edecekti.. Marconi 3 S’i yollama komutunu verdiğinde yeryüzünde ilk defa radyo dalgaları yayıldı, 3 S uzayda dolaştı, dolaştı ve alıcıya ulaştı. Alıcıya ulaştığını gören hizmetçi Mignani tetiği çekti. Deney başarılıydı. Böylelikle ilk radyo da pratik olarak çalışmış oldu .
İlk fotokopi makinesi
Hasta bir baba ve temizlikçi bir annenin çocuğu olan Chester Carlson, küçüklüğünden beri elinde bir not defteriyle dolaşıyor ve “Bir gün büyük bir icat yapacağım” diyordu. California Teknoloji Enstitüsü’nden mezun olan Carlson, çalıştığı iş yerinde karbon kopyalarla uğraşmaktan bıkmıştı. İcatlar kolay gerçekleşmiyor, uzun yıllar sürecek bir azim ve çaba gerektiriyor. Carlson’ın ilk fotokopi makinesini yaratması da tam 21 yıl sürdü. 1938 yılında ortaya çıkan makine, ilk başta şirketlere cazip gelmedi. İleride Xerox olarak anılacak Haloid adlı şirket, Carlson’ın patentini satın alarak ileri görüşlülüğünü kanıtladı
İlk uçak
İnsanoğlunun gökyüzüne yükselmesi, bundan bir asır önce Amerika’nın Ohio eyaletinde motorlu küçük bir uçak sayesinde gerçekleşti. Olayın kahramanlarıysa eğitimlerini tamamlayamamış, diplomaları olmayan, iki kardeş. Çocukken okudukları bir romanın etkisinde kalarak uçma hayaliyle yanıp tutuşan Wright kardeşler, 1903 tarihinde “Kitty Hawk” adını verdikleri, 16 beygir gücünde bir motor ve iki pervaneli bir uçak içinde, on iki saniye süreyle havada kalmayı başardılar. Wright kardeşler, büyük bir ilerlemenin öncülüğünü yaptılar.
04/30/2006 tarihinde İcatlar kategorisine eklendi
X ışınlarının keşfi
Alman Fizikçi Wilhelm Conrad Roentgen, bir deney yaparken, tüpü siyah kartonla kapattığı halde, florasan bir kağıtta parlama fark etti. Bilinmeyen bu ışına X ışını adını verdi. Tüple florasan arasına elini koyduğunda iskeletinin şekillendiğini fark etti. Deneylerinin ilk şahidi karısı Bertha oldu. Bir gün karısını laboratuvarına davet etti ve X ışınlarıyla sol elinin fotoğrafını çekti. Fizik ve tıp dünyasında devrim yaratan buluşundan dolayı ilk kez Nobel Fizik Ödülü’nü alan bilim adamı oldu. Roentgen’in X ışınlarını keşfettiği Würzbürg Teknik Okulu’ndaki odası, bugün müze olarak korunuyor.
Televizyon’ un icadı
21. yüzyılın vazgeçilmez aletlerinden biri olan televizyonun tarihi, 75 yıl önce, İskoç mucit John Logie Baird’in keşfiyle başladı. Baird, 21. yüzyılda insanları saatlerce karşısında oturtabilen tlevizyonun babasıydı. Keşif merakı çocuk yaşlarda başlayan Baird, 12 yaşında, evine bir elektik sistemi döşemiş ardından yoldayken arkadaşlarıyla konuşmasını mümkün kılacak ilk telefon santralini geliştirdi.İskoçyaya’da Kraliyet Teknik Koleji’nde elektrik dersleri alan Baird, Glasgow üniversitesinde elektrik mühendisliği okudu. Birinci Dünya Savaşı sırasında eğitimine ara veren mucit, silahlı kuvvetlerde çalışmak istedi ama kabul edilmedi.Başvurusu reddedilen Baird, Clyde Valley Elektrik Enerjisi Şirketi’nde çalışmaya başladı ancak sağlık problemleri işi bırakmasına sebep oldu.Clyde Valley’den sonra aralarında Trinidad’da bir reçel fabrikasında işçiliğin de bulunduğu çeşitli işlerde çalışan Baird, nihayet 1922’de memleketi Sussex’e geri dönen ve burada tamirciliğe başladı.Nakkaş mucitSussex’deki mütevazi hayatı, Baird’i 50 yıldır düşlediği televizyon icadı üzerinde yoğunlaşma fırsatı verdi.Parası olmadığı için ilk televizyonunu bir lavabo ve bir çay tenekesiyle yapan Baird, bir sonraki denemesinde projeksiyon lambasını bisküvi kutusuyla kaplayıp basit bir düzenek geliştirdi ve düzeneğe kullanılmış lenslerle devrelerden tarama diskler ekledi. Baird’in icat ettiği bu düzenek, tahta çubuklar arasına nakış iğneleri ve balmumuyla tutturulan bir cihaz olarak TV’nin dedesi kabul edildi. Çalışmalarını bundan sonra da sürdüren mucit, 1925’de hayal ettiği gibi, “Stokey Bill” adını verdiği ilk ilkel televizyonda görüntü transmisyonunu da gerçekleştirmeyi başardı.Logie Baird icadının parlak bulundu ama pek ciddiye alınmadı. İlk yayın BBC’denBaird’in ilk ilkel TV’yi icat ettiği dönemde, BBC gibi yayıncılar radyoya odaklanmıştı. BBC’nin TV yayıncılığına geçişi, 1929’da sınırlı bir kitleye ulaşan ilk deneme yayınıyla başladı.Günde iki yayın kuşağında hizmet vermeye başlayan BBC televizyonu, ilk kuşakta haber, ikinci kuşakta ise müzik yayını veriyordu.Baird televizyondan sonra infrared ışınlar üzerinde de çalışmalar yaptı.
Telefonun icadı
1876 yılında Alexander Graham Bell telefonu icat ettiğinde, insan iletişiminde yeni bir çığır açıldı. Bell’in buluşundan önce, bir mesajı en hızlı iletmenin yolu, Mors alfabesiyle telgraf hatlarından ulaştırmaktı. Ancak telgraf kullanımında, insan sesinin teller aracılığıyla aktarılmasına olanak yoktu. Kendi dönemine göre yeni bir yöntem sayılan telgraftan önce, acil mesajların atlı ulaklar, duman işaretleri, güvercinler ve gemiler kullanılarak iletilmesi gerekiyordu. 1870′li yıllarda pek çok insan, telgrafı geliştirmek için çaba harcıyordu. Ancak Bell, tek başına ipi göğüslemeyi başardı. Bell, tüm hayatını sağırların eğitimine adamıştı. Bir yandan da telgrafı geliştirmeye ve bu sayede para kazanmaya çalışıyordu. Deneyleri sırasında, bir odadan diğerine gerdiği telin yansıttığı ses titreşimlerini duydu. Bu zayıf sesi, diğer mucitler de duymuş olsalar bile, büyük farklılığı kavrayamadıkları hemen hemen kesindi. Bell, insan kulağının titreşimleri güçlendirmesi konusundaki derin bilgilerinin yardımı ve tel aracılığıyla insan sesinin aktarılmasının mümkün olduğunu kavradı. Böylece, telefon doğdu. On yıl içerisinde, önce Amerika’ya daha sonra da tüm dünyaya yayıldı.
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
|