Tek Mesajı Görüntüle
Old 09-25-2006, 01:30 AM   #20
M@D_VIPer
Forum Kalfası
 
M@D_VIPer Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: BeyCoast
Mesajlar: 7,003
Teşekkür Etme: 26
Thanked 333 Times in 269 Posts
Üye No: 4853
İtibar Gücü: 3008
Rep Puanı : 16800
Rep Derecesi : M@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond reputeM@D_VIPer has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

2.7.2 Gri renk ahlakı

Altrüizmi benimsemiş bir insanın her zaman ahlaki olabilmesi mümkün değildir. Bu olgu sık sık şu sloganla itiraf edilir: "Siyah veya beyaz yoktur; sadece gri vardır."
Kişiler, eylemler, prensiplerle ilgili söylenen bu sözdeki "siyah veya beyaz," "kötü veya iyi" anlamına gelir.
Bu sloganı kabul edenlerin bir kısmı; değerlerin gereksizliğini veya sübjektifliğini savunan, -yani, "iyi ve kötü" diye bir şey olmadığını veya bunun objektif ölçüleri olamayacağını öne süren- tam bir ahlaki nihilizmin savunucularıdır. Diğer kısmı ise, eksik bir akıl yürütme sonucu, bu slogana taraf olmuşlardır. Nihilistle akli bir tartışma mümkün değildir. Ama, gri renk ahlakının mantıksızlığı, rasyonel bir insana teşhir edilebilir.
Bu slogan bir yandan "siyah veya beyaz yoktur" derken, öte yandan bunların varlığını zımnen kabul ediyor; çünkü, gri, siyah ve beyazın karışımından başka bir şey değildir.
Nasıl ki, bir insanın, epistemolojik olarak, "gri" diye bir şeyi tefrik edebilmesi için, önce "siyah" ve "beyaz"ın ne olduğunu bilmesi gerekirse; aynı şekilde, ahlaki alanda da, bir karma kötü-iyiden önce, neyin kötü ve neyin iyi olduğunu bilmesi gerekir. Bir alternatifin iyi, diğerinin kötü olduğu belirlendikten sonra, bir karışımı seçmenin hiçbir haklılığı olamaz. Kötü olduğu bilinen kısmın seçilmesinin hiçbir mazereti yoktur.
Eğer bir ahlak sisteminin pratiğe geçirilmesi imkansızsa; yapılacak şey: o ahlak sisteminin kurbanlarını "gri" olarak mazur göstermek yerine, o ahlak sisteminin, "siyah" olarak mahkum edilmesidir. Eğer bir ahlak sistemi, uzlaşmaz çelişkileri tavsiye ediyorsa; yani, insan, bir açıdan iyiyi seçmekle, başka bir açıdan kötü oluyorsa; "gri" mazur görülecek yerde; o ahlak sistemi "siyah" olarak reddedilmelidir. Bir ahlak sistemi ile realite arasında hiçbir bağlantı yoksa; yani, bir ahlak sistemi, inançla kabul edilmesi istenen bir dizi keyfi, sebepsiz, bağlamdan kopuk emirden ibaret olup, insanın pratik hayatına hiçbir rasyonel rehberlikte bulunmuyorsa; "gri" mazur görülecek yerde, o ahlak sistemi "siyah" olarak reddedilmelidir. Hem; bu irrasyonel ahlak sistemlerinin kurbanlarının "siyah" olarak mahkum edilmemesi için hiçbir objektif sebep yoktur.
Eğer karmaşık bir ahlaki meselede; bir insan, neyin doğru olduğunu tayin etmek için bütün gayreti gösterir ve yine de yanılırsa; o insan, "gri" olarak nitelenemez; ahlaken "beyaz"dır. Yaptığı hata bir bilgi hatasıdır; ama, ahlak ihlali değildir; çünkü, rasyonel bir ahlak yanılmazlık ve "Alim-i Mutlak"lık gerektirmez. Fakat, ahlaki yargı sorumluluğundan kaçmak için, gözünü ve zihnini kapatırsa; meseledeki olguları görmezden gelmeye ve bilmemeye çalışırsa, "gri" olarak nitelenemez; ahlaken, "siyah"tır.
"Siyah veya beyaz yoktur; sadece gri vardır" sözü, başka bir klişenin değişik kelimelerle tekrarı gibi öne sürülür: "Bu dünyada kimse mükemmel değildir." Kimsenin mükemmel olmadığını iddia ederek söylemeye çalıştıkları şey şudur: "Herkes iyi ve kötünün (beyaz ve siyahın) bir karışımıdır; dolayısiyle, ahlaken gridir." İnsanların çoğu böyle bir tasvire uyduğundan; bu, tabii bir olgu zannedilmektedir. Unutulan şey, ahlakın insanın seçeneğine açık olan konularla uğraştığı, dolayısiyle hiçbir istatistiki genellemenin bu konuda yerinin olamayacağıdır. Üç milyar dünya vatandaşından sadece bir tanesi bunu başarabilmiş olsa dahi, ahlaki mükemmelik amaçtır. Hatta bu güne kadar hiç kimse başarmamış olsa dahi, objektif olarak tanımlanıp, pratik mümkünlüğü mantıken gösterilebildikten sonra, ahlaki mükemmellik amaçtır.
"Siyah veya beyaz yoktur; sadece gri vardır"ı savunan bir insana verilecek cevap, "Kendi adınıza konuşuyor olmalısınız; ben sadece beyaz olmak için çalışıyorum!" olmalıdır. Genel olarak, "insanlar, tamamen kötü veya tamamen iyi olmak istemiyorlar" diyen "gri" savunucusunun, özel olarak söylemek istediği şey, şu basit yakarıştır: "tamamen iyi veya tamamen kötü olmak istemiyorum; ama, beni lütfen tamamen kötü olarak da görmeyin".
Ahlakta "gri" yoktur. Spesifik bir şey veya davranışın, spesifik bir açıdan, aynı zamanda hem iyi hem de kötü olduğunu iddia etmek, belirsizliğe teslim olmaktır. Nasıl ki, epistemolojide belirsizliğe tapmak, akla karşı bir isyansa; aynı şekilde, ahlakta griye tapmak, ahlaki değerlere karşı bir isyandır. Her ikisi de, realitenin mutlaklığına bir isyandır.
__________________

M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır...


Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!!
M@D_VIPer çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla