Konu: İzmİr
Tek Mesajı Görüntüle
Old 10-17-2006, 06:04 PM   #7
bluekeys™
Forum Demirbaşı
 
bluekeys™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594
Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3951
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi : bluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Şehir Turu - Konak

Konak
5000 yıllık tarihe sahip bir kentin, elbette gezilip görülecek değerleri de çok. Her ne kadar, fotoğraflarda kalan eski İzmir görüntülerine imrenerek baksak da geride kalan ve kıymetini bilerek, gözümüz gibi korumamız gereken tarihi, arkeolojik veya mimari özellikleri tartışılamayacak önemde eserleri, yapılarıyla buluntuları sayılamayacak kadar çok. Ancak, belki de her gün önünden geçtiğimiz bu eserler hakkında kaçımızın bilgisi var ki. Örneğin, Tepekule'nin, Kral Tantalos'un mezarının nerede olduğunu kaçımız bilir veya gidip görmüştür.
Türkiye'nin en büyük meydanlarından Konak'ta adeta tarihe meydan okuyan İzmir'in simgesi Saat Kulesi, hemen yanıbaşındaki güzelim çinilerle süslü Konak Yalı Camii, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Borsa binası, bahçesinde keyifle çay içtiğimiz Kızlarağası Hanı, Buca ve Bornova'nın levanten evleri hakkında kaç tartı bilgi var beynimizin kıvrımlarında.
İşte sitemizin bu bölümünde ziyaretçilerimize Kemeraltı'ndan, Mithatpaşa'ya, oradan Kordon ve Alsancak'a, Buca'dan Bornova'ya, Bayraklı sırtlarından Karşıyaka sahiline dek uzanarak adım adım İzmir'i gezdireceğiz. Gezilen yerler, tarihi yapılar hakkında kısa da olsa bilgiler verirken, fotoğraflarla da gezilip görülen yerleri yaşatmaya çalışacağız. Haydi keyifli turlar ...

Kemeraltı
İpek Yolu'nun batı ucundaki ticaret merkezi İzmir'de liman, Hisar Camii'nin bulunduğu bölgeye kadar gelirdi. Limanın ağzında ise, 12. yy'da Bizanslılar tarafından kurulan İzmir Liman Kalesi bulunmaktaydı. Kale tarafından korunan limanın sağ kıyısında ise Frenk tüccarlarının dükkanları ve limanın iç kısmında da kervansaraylar bulunurdu. İpek Yolu'nu takip eden deve kervanlarıyla İzmir'e getirilen mallar bu hanlara indirilir, Ceneviz tüccarları aracılığı ile de limandan gemilere yüklenerek ihraç edilirdi. İşte bu bölgede kurulu; birçok tarihi mekanı kucaklayan İzmir'in ünlü Kemeraltı Çarşısı'nın oluşumu da oldukça ilginç olaylara dayanıyor. Tarihte bir iç liman olan Kemeraltı bölgesini, kaleyi almak için Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlılar çeşitli saldırılar düzenlemişler, ancak başarılı olamamışlardır. İzmir Liman Kalesi'ni düşürmek, 1402 yılında, iç limanı taşlarla doldurarak kaleyi savunmasız bırakan Timurlenk'e nasip olmuştur. Timur'un askerleri, Kadifekale sırtlarından sürükleyip getirdikleri taşlarla limanı doldurmuşlar, böylece sonradan Kemeraltı denilen yerleşim bölgesi oluşmuştur. Zaman içinde bu bölgede yerleşim gelişmiş, hanlar, hamamlar, camiler, kiliseler, havralar, şadırvanlar inşa edilmiştir. Bölge, bir ticaret merkezi olarak gelişmiştir. Kemeraltı Çarşısı'nda halen tarihten süzülüp bozulmadan günümüze kadar gelen bir düzen ve yapı vardır. Tarihi mekanları görülmeye değerdir. Kaynaklar, çarşının ismini; ana caddeyi boydan boya aralıklarla süsleyen 'arasta' adı verilen kemerlerden aldığını bildiriyor.


Hükümet Konağı
1868 - 1872 yıları arasında inşa edilen Hükümet Konağı, mimari özelliğinden çok, Kurtuluş Savaşı'ndaki ve İzmir'in kurtuluşundaki yeri ile önemli tarihi bir yapıdır.
9 Eylül 1922'de Türk ordusunun kente girip Hükmet Konağı'na çekilen Türk Bayrağı görüntüsü, adeta kurtuluş savaşının zaferle sonuçlanmasıyla özdeşleşmiştir. 1970 yılında yanan konak, 1980'den sonra cephleri orijinaline çok yakın olarak yeniden inşa edilmiştir.


Saat Kulesi
Son derece zarif görünümüyle, Konak Meydanı'nı süsleyen Saat Kulesi bir sanat abidesidir. 1901 yılında Sultan Abdülhamit'in tahta çıkışının yıldönümü nedeniyle yaptırılmıştır. Saati, Alman İmparatoru 2. Wilhelm tarafından armağan edilmiştir.


Milli Kütüphane - İzmir Devlet Opera ve Balesi
Neo klasik tarzda inşa edilen Milli Kütüphane 29 Ekim 1933'te Cumhuriyet'in 10. yıl şenliklerinde, Elhamra Sinemasi ise 1926 yılında hizmete açılmıştır. Elhamra Sineması bugün İzmir Devlet Opera ve Balesi'ne evsahipliği yapmaktadır.


Etnoğrafya Müzesi
Neo klasik özelliklere sahip bina günümüzde Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır. 1831 yılında vebalılar için St. Rock Hastanesi olarak inşa edilmiştir. Bizans mimarisinin süsleme özelliklerinden izler taşıyan bina yeşillikler arasındadır.


İzmir Arkeoloji MÜzesi
İzmir'de ilk arkeoloji müzesi üç senelik eser toplama ve derleme çalışmalarından sonra 1927 yılında Tepecik semtinde bulunan Ayavukla (Gözlü) Kilisesi'nde ziyarete açılmıştır. 1951 yılında Kültür parkta ikinci bir arkeoloji müzesi daha hizmete girmiştir.
Çevresindeki antik kentlerden gelen eserlerin yoğun olmasından dolayı yeni bir müzeye ihtiyaç duyulmuştur.
Bunun üzerine Konak'ta Bahribaba Parkı içinde 5000 m²lik bir alanda yeni ve modern bir müze binası inşa edilerek 11 Şubat 1984 yılında ziyarete açılmıştır.
Müze teşhir salonları, laboratuvarları, depoları, fotoğrafhanesi, kitaplığı, konferans salonu ile her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde düzenlenmiştir. Eserler müze binası içinde ve bahçede olmak üzere 1500 üzerindedir.
Üç katlı olan müze binasında teşhir, seksiyonlar halinde hazırlanmıştır.
Üst Kat Salonu
Burada İasos, Çandarlı (Pitane), Bergama, Bayraklı (Eski İzmir) antik kentlerine ait arkeolojik eserler, prehistorik çağlardan M.Ö. III. bin yıllarına tarihlenen pişmiş topraktan İasos kazısı seramik buluntuları, Protogeometrik ve Geometrik Dönem Batı Anadolu keramikleri, Arkaik Dönem siyah ve kırmızı figürlü Batı Anadolu vazoları, Hellenistik Devir hydriaları, çeşitli kaplar, cam vazolar, şişeler, masklar, heykelcikler, Myrina (Aliağa) Eros heykelcikleri sergilenmektedir. Ayrıca yine bu katta bulunan Hazine Salonunda Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait altın, gümüş ve kıymetli taşlardan süs eşyaları, cam eşyalar, sikkeler ve bronz Demeter heykeli bulunmaktadır.
Müzenin giriş katı olan orta katta mermer eserler teşhir edilmektedir. Arkaik Dönemden Roma Dönemi sonuna kadar tarihlenebilen heykeltraşlık eserleri içeren; büyük heykeller, büstler, portreler ve masklar sergilenmektedir.
Halit Rıfat Paşa Caddesi 4. Konak
Tel : (0232) 489 07 96
Faks : (0232) 483 06 11
Pazartesi dışında her gün; kışın 08.30-12.30/13.30-17.30, yazın 08.30-17.30 saatlerinde ziyarete açıktır


Kızlarağası Hanı
İzmir için önemli yapılardan biri Kızlarağası Hanı'dır. Yapının 1745 yılında tamamlandığı sanılmaktadır. Yapımı hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte, yaptıran kişinin Kızlarağası Hacı Beşir Ağa olduğu bilinmektedir. İzmir Liman Kalesi'nin hemen arkasında, 1744 yılında hanın inşasına başlanır ve 1745 yılında tamamlanır. Han, döneminde önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bugünkü Yemişçiler ve Halim Ağa Çarşısı ile anılan yerde olup, ana cephesi Keresteciler Sokağı'na açılmaktaydı. Günümüzde burası 871 sokaktır. Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir'deki nadir eserlerinden olan han, diğer hanlar gibi genelde kare bir forma sahiptir. Binanın içinde dikdörtgen ve geniş bir avlunun ortasında geleneksel olarak bir şadırvan ve havuz bulunması gerekmektedir. Günümüzde böyle bir alan mevcut değildir. Han, hemen her uzun mesafe hanında olduğu gibi iki katlı idi Üst katta galeriye açılan odalarda yatmak isteyenler konaklar, zemin katta ise üst kısmın sade yaşamının tam tersi görülürdü. Yükleriyle develer, tüccarlar ile hizmetkarların kalabileceği odalar, malların boşaltıldığı ve pazarlandığı dükkanlar ile pazarlık yapan insanlar bulunurdu. Han, limana yakın olması, sebebiyle, her zaman canlı kalmıştır. Han belli dönemde bir tür borsa gibi de çalışmış, özellikle iç avluya dönük dükkanlarda bu işler yoğun olarak yapılmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda, teknolojinin ulaşım alanında çeşitli değişikliklere yol açması ve ekonomik hayatın zaman zaman yer değiştirmesiyle birlikte Kızlarağası Hanı da yavaş yavaş önemini kaybetmiştir. Han, gece konaklamaların sona ermesinden sonra, sadece malların indirildiği ve depolandığı bir yer durumuna gelmiştir.
1993 yılında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanı'nda çok çeşitli el sanatları ürünlerini, halıları, deri kıyafetleri ve çarpıcı hediyelik eşyaları bulabilir ve hanın tam ortasındaki açık çay bahçesinde mistik havayı içinize çekerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz.
İzmir'in eski anıtsal yapılarından bir diğeri de HİSAR CAMİİ'dir. Aydınoğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 16. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. Belgelerde yapılış tarihi olarak 1592 ve 1598 olarak geçen Camii'nin ortasında merkezi büyük kubbe ve iki yanda uzunlamasına ikişer kubbe bulunmaktadır. Son cemaat kısmı 7 kubbeli bir revaktan oluşur.
Bahçe duvarı ile öndeki iki şadırvanlı meydandan ayrılan dar uzun harimi, bir geçitle güneye uzar. 1813, 1881, 1927 ve 1980 yıllarında onarım gören cami, güneyden ve batıdan payanda kemerleri ve duvarlarıyla desteklenmiştir. Dekorasyon 18 ve 19. yüzyılların etkisi ile zenginleştirilmiştir. Sütun başlıklarında, pencere üzeri ve cephe süslemelerinde mihrap, minber ve vaiz kürsüsünde Avrupa sanatsal etkilerini görmek mümkündür.



Osmanlı Bankası
Fevzipaşa Bulvarı başında bulunan İzmir Osmanlı Bankası binası, 1. Milli Mimari Dönemi yapılarındandır. 1926 yılında Mimar G. Mongeri tarafından yaptırılmıştır.


İzmir Ticaret Borsası
Türkiye'nin ilk ticaret borsası olan İzmir Ticaret Borsası'nın bugün hala faaliyet gösterdiği bina, 1928 yılında özel olarak inşa edilmiştir. Sivri kemerleri, bitkisel motifli alçak kabartmaları, saten sütun ve kabaraları ile Osmanlı ve Selçuk mimarisinden esinlenmiş olan 1. Milli Mimari Dönemi'nin İzmir'deki en önemli örneklerindendir.


Turizm İl Müdürlüğü (Eski PTT Binası)
İzmir'deki 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başı kagir mimarisinin tipik bir örneği olan yapının özellikle dövme demir parmaklıkları ve korkulukları ile kapı saçağı Art Nouveau stilindedir. 1891- 1919 yılları arasında İzmir Ticaret Borsası'nın,


1921'de ise Yunan Milli Bankası'nın kullanımına ayrılan bina, 1922'den sonra İzmir Merkez Postanesi olarak hizmet görmüştür. 1996 yılındaki restorasyonu takibeden yıllarda İzmir Turizm İl Müdürlüğü'nün kullanımına verilmiştir.


Vakıfbank Binası
Fevzipaşa Bulvarı başlangıcındaki tarihi bina 1931 yılında mühendis Kemal Bey tarafından yapılmıştır. Birinci Milli Mimari ve Art Deco stillerinin özelliklerini taşımaktadır.


Ziraat Bankası
Hem milli mimari hem de Art Deco stillerinden izler taşıyan Ziraat Bankası binası 1930 yılında yapılmıştır. Camlı, tavanlı banka holü, özel bir duvar sistemi olan kazı dairesi ve ağır kapıları ile banka mimarisinin ilginç örneklerindendir.


Alsancak
Eski adı Punto olan Alsancak yıllar boyu İzmir'in simgesi olmuştur. Dünyaca ünlü birçok seyyah ve yazarın şiir ve eserlerinde yer almıştır. Victor Hugo 1829 yılında yayınlanan "Les Orientales" isimli kitabındaki "La Captive" isimli şiirinde ünü batıya yayılan İzmir'i bir prensese benzetir. Şiir şöyledir; "İzmir, bir prensestir çok güzel küçük şapkasıyla. Mutlu ilkbaharlar durmaksızın onun çağrısına yanıt verir. Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, O da denizler arasından ışıldar. Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu...." Dünya edebiyatında silinmez izler bırakan şair Hugo, İzmir'e gelmemesine karşın kentin ününden efsaneli büyüsünden ve bir amazon kraliçesi tarafından kurulup isimlendirilmesinden etkilenmiştir. Bahsettiği ise İzmir'in yoksul ve çöküntü halindeki mahalleleri değil, Alsancak sınırları içindeki Frenk Mahallesi'dir. Alsancak'ta Levantenler Rumlar, Ermeniler, zengin diğer batılı kesimler oturmaktadır. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nin iki tarafında uzanan bu dönemlerden kalma yapılar değişik ve özgün mimarileriyle halen bir inci gibi dizilir.


Kordonboyu
Şiirlere, şarkılara konu olan İzmir'in ünlü Kordon'u, günün her saatinde cıvıl cıvıl, capcanlı bir mekandır. Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştirdiği rekreasyon düzenlemesi, yürürlüğe koyduğu "Kordon Yönetmeliği" ile bu ünlü mekan İzmir'in en önemli prestij alanı haline geldi. Temizlenmeye, rengi maviye dönmeye başlayan Körfez ile birlikte artık Kordonboyu daha bir yaşanılası oldu.


Pasaport İskelesi
İskele, İzmir Limanı'nın sadece bir bölümünü oluşturmaktadır. 1952 yılında bu iskelenin yetersiz kalması nedeniyle Bayındırlık Bakanlığı'nca bugünkü Alsancak Limanı kurulmuştur. Pasaport İskelesi bugün hala körfez ulaşımında aktif rol oynamaktadır.


Asansör
İzmir'in Güzelyalı semtinde bulunan Tarihi Asansör ve Asansöre çıkan Dario Moreno Sokağı kentin görünmesi gereken mekanlarından biridir. Musevi işadamı Nesim Levi Bayrakoğlu tarafından 1907 yılında inşa ettirilmiştir. Eski İzmir'de Asansör Çıkmazı Sokağı'nın iki yanındaki sakız evlerinde Museviler otururdu. Mithatpaşa'dan Halilrıfat Paşa Caddesi'ne çıkmak için 155 basamak merdiveni tırmanmak zorunda kalan halka kolaylık olması amacıyla inşa ettirilmiştir. Önceleri su ile çalışan asansör 1985 yılında belediye tarafından elektrikle çalışır hale getirilmiştir.

1992 yılında restore ettirilen tarihi asansör halen İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir eğlence, kültür ve dinlence mekanı olarak çalıştırılmaktadır ve kentin önemli bir turistik durağıdır. Asansör'ün girişindeki Dario Moreno Sokağı'nın iki yanındaki sakız evleri de bölgeye ayrı bir özellik katmaktadır.



İzmir Kız Lisesi
İzmir Kız Lisesi, Cumhuriyet devrinin ilk eğitim kurumlarından biridir. 1917 yılında İzmir Valisi Rahmi Bey tarafından İttihat ve Terakki Mektebi olarak kullanılan okul, 1922-1923 yıllarında bugünkü anlamda eğitim vermeye başlamış, 1936-1937 öğretim yılında kız lisesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1958 yılında yemekhane ve derslik, 1968 yılında ise 14 derslikli bina eklenmiştir. 1985 Haziran ayında çıkan yangında ana bina tamamen yanmış, daha sonra onarılarak 1990-1991 öğretim yılından itibaren tüm binalarda yeniden eğitime başlanmıştır.
__________________



[sakın] bana bulaşma kalp kırarım bazen]
bluekeys™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla