Obez değil amel-i manda
Selahattin Duman, aşırı kilolular için kullanılan "Obez" kelimesine karşılık olarak eskiden "Amel-i manda" dendiğini yazdı. Duman, "sofra kıran"lar yazısında, yemedeki ölçüsüzlüğün "amel-i manda" sözcükleriyle anlatıldığını anlattı.
VATAN Gazetesi yazarı Selahattin Duman, dünkü "Obezsin dediler kız vermediler" başlıklı mizahi yazısında, obez (aşırı kilolu) insanlara, halk arasında eskiden ’amel-i manda’ dendiğini yazdı. Bu sözcüğün "sofra kıran"lar için uydurulduğunu aktaran Duman, "Birinin aşırı kilosundan, yemesinin ölçüsüzlüğünden söz edilirken ’amel-i manda’ dendi mi bileceksin ki orada ’obez’ sohbeti yapılırdı" diye yazdı.
HUTBE OKUTULSUN

Sağlık Bakanlığı’nın son dönemde obezite ile mücadele için kampanyalar yürüttüğünü anlatarak başladığı yazısında, hükümetin obeziteye karşı camilerde hutbe okutacağı haberleriyle de dalga geçen Duman, şunları yazdı: "Laiklikte obezlikle mücadele diye bir şey yok. Obezlik o zamanlar bilinse Atatürkümüz belki de CHP’nin altı okunu yediye çıkarırdı. Yedinci Ok’a da "Beslenmecilik" adını koyardı. Eee! Laiklik bu işin hakkından gelemezse obezlerin akıbetini camiye ihale etmek normaldir. Nitekim bundan böyle cuma hutbelerinde bu mesele hakkında bilgi verilip, ahalinin abur cubur yemesinin önüne geçilecekmiş."
MUDO’YA TAKILDI
Duman, yazısının son bölümünde ise Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu’na takıldı. Yakın dostu Taviloğlu’nun bir "amel-i manda" olduğunu ima eden Duman, hükümete camilerde okutacağı hutbe için bir öneride bulundu. Duman, cumaları okutulacak hutbede "amel-i manda"lık yaparlarsa insanlara öldükten sonra cehenneme gideceklerinin söylenmesini tavsiye ederek şunları yazdı: "Şahsen böyle bir hutbe hazırlama şansım olsaydı, aşırı kilolu vatandaşların öbür dünyada cehennemlik olma durumunda sıkıntı çekeceklerini işlerdim. Aşırı yağlanma yüzünden cehennemde "ızgaralık et" muamelesi göreceklerini söylerdim. Yine de her işte bir hayır vardır. Bu hutbe işi bir başlasın... Ben Mudo’yu Cuma’ya götürüp o vaazı dinleteceğim. Onda işe yararsa herkeste işe yarar."
Köşesinde yazdı
Selahattin Duman, eskiden obezlere "amel-i manda" dendiğini yazarken sözcüğün neden mandadan geldiğini şöyle açıkladı: "Yani yiyip içmesini, iştahını manda tabir edilen Anadolu bufalosuna benzetmekten türeme. Amel, yaptığı iş. Yemesi ise manda işi."

Onu örnek verdi
Selahattin Duman, "amel-i manda"lara örnek olarak yazısında Aygır İmam ile pehlivan Filiz Nurullah’ın hikayelerini anlattı. Duman’ın anlattığına göre boğazına düşkünlüğü ile bilinen Aygır İmam, bir gün iftar sonrası doymayınca bir siniye iki kangal sucuk doğratıp bir teker kızmış yağın üzerine kırk yumurta kırdırmış. Son yumurtayı yuttuktan sonra da salavat getiremeden çatlamış. Bilinen ikinci "amel-i manda" Filiz Nurullah’ı ise 190 cm küsür boyu ve 180 kiloluk cüssesiyle güreşte yere yattı mı, kimseler kaldıramazmış. Duman’ın anlattığına göre, organizatörler bir gün dönemin yine namlı pehlivanlarından Koca Yusuf ile Filiz Nurullah’ı Fransa’ya götürdüklerinde, iki babayiğit bir faytona sığmayınca Paris sokaklarında iki faytonla dolaşmak zorunda kalmışlar. Bu arada Filiz Nurullah, canı çekince yolda üzüm satan esnaftan bir küfe üzüm aldırıp bacaklarının arasına yerleştirmiş ve yiye yiye dolaşmış. Ertesi gün Fransız gazeteleri, "Acayip Türk’ün" üzümü salkımı ile ağzına soktuğunu, sıyırması ile birlikte çöpünü ayırdığını yazmışlar.