Tek Mesajı Görüntüle
Old 10-04-2005, 07:22 PM   #2
Misyoner
Guest
 
Misyoner Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Sep 2005
Konum: düşünmeM lazıM
Yaş: 38
Mesajlar: 0
Teşekkür Etme: 30
Thanked 111 Times in 77 Posts
Üye No: 916
İtibar Gücü: 0
Rep Puanı : 5544
Rep Derecesi : Misyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond reputeMisyoner has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Ynt: Mısırda Sanat...


MISIR'DA HEYKELCİLİK



Firavunlar döneminde Mısır'da bir heykel hareketli bir varlık kadar canlı olmuştur. İlahi bir varlık, bir kralın veya daha başka bir kişinin görüntüsü şeklinde yontulmş heykel fazla değer taşırdı. Heykel temsil ettiği kişinin canlı bir varlığıydı. Bu yüzden kimin kimin heykeli olduğunu ve o kişinin özelliklerini heykel üzerine yazmak önemliydi. Hiyeroglifle yazılmış açıklamalarından yoksun bir heykel gücünü yitirirdi. Canlılığını kaybeder, madde boyutuna indirgenirdi.


Heykellere insana gösterilen özen gösterilmiş hep Mısır'da. Heykellerin üzerine, heykellerin varlığını sürdürebilmesi için sonsuza dek kendisine sunulacak ürün listesi yazılırdı. Bu ürünlere birkaç örnek ekmek, et, bira,ördeksu gibi doğanın temel ürünleridir. Bunun sonucunda yazı sonsuza dek sözün söylediğini yerine getirdiğine inanıldı.


Karnak dev tanrı Amen'in oturduğu yer olarak inşa edilmiştir. Her firavun odönemde büyük tanrı adına birçok heykeller yaptırmış, bu yüzden tapınak 2000 yıldan fazla şantiye alanı olarak kalmıştır. Tapınağa değişik şekillerde birçok heykeller yapılmış, M.Ö.4. yüzyılda bu heykellerin büyük bir kısmı gömülmüştür. Bunlar daha sonra bir çukurun içinde 8000 adak eşyası, 450 heykel ve 10 sfenks olarak bulunmuştur.


Eski Mısır'da heykel bitirildiğinde "ağız açma" töreni yapılırdı. Heykele nefes aldırmayı sağladığından heykelin bu işlemle hayat kazandığına inanılırdı. Bunu yapan heykeltraşlar en sert malzemeyi seçerlerdi. Model her zaman karşıdan görünüşü ve yalın bir duruşla betimlenirdi.


Küp heykel türü Orta Krallık Dönemi 'nde ortaya çıkan bir heykel türü olmuştur. Bir taş blokunun içinden çıkan bir çocuk başı Yeni Krallık Dönemi 'nin getirdiği bir heykel türü olmuştur.
Misyoner çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla