Tek Mesajı Görüntüle
Old 12-18-2006, 01:23 PM   #3
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2556
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

Herhangi bir dini yorumun siyasal iktidarlar tarafından kabule şayan olabilmesinin en vazgeçilmez şartı bu yorumun din-siyaset ilişkileri hakkında sahip olduğu perspektifin kabul edilebilir olmasıdır. Bu anlamda Hanefilik ile Maturidilik çizgisi ilk müessislerinin siyasi tutum ve düşüncelerinden farklı olarak gelişmiştir. Hanefi ekolün önderi Ebu Hanife, hem Emevi hem de Abbasi iktidarına karşı mesafeli olduğu gibi birçok ısrara rağmen hiçbir resmi görev üstlenmemiş ve hatta Emevi iktidarına karşı ayaklanan bazı hareketlere de destek vermiştir. Aynı şekilde Maturidî ekolün imamı Ebu Mansur’un da siyasilerle arasının pek iyi olmadığı ve resmi bir görev üstlenmediği belirtilir. Tüm Kelam kitaplarında hilafet-imamet bahisleri yer alırken Maturidi, kelam ve akaide dair kaleme aldığı Kitabu’t-Tevhid isimli eserinde bu konulara yer vermemiştir. Onun siyaset felsefesini ancak ona nisbet edilen görüşlerden öğrenebiliyoruz. Bu bilgilere göre; İmam Maturidi, dönemin yöneticileri tarafından kullanılan "şehinşah, yeryüzünün sultanı" gibi unvanlara karşı çıkmış ve yöneticilerin bu unvanlarla Cuma hutbelerinde zikredilmelerini eleştirmiştir.



İmam Maturidi, İslam coğrafyasının genişlediği ve merkezi Bağdat’ta Abbasî hilafetinin oluşturduğu çevredeki birçok devletin de bu merkezden siyasetlerine meşruiyyet aldıkları bir dönemde yaşamıştır. İslam dünyasındaki merkezî otoriteyi temsil eden Abbasi hilafetinin zayıflamasıyla birlikte birçok devlet bağımsızlığını ilan etmiş, nitekim Maturidi’nin yaşadığı yer olan Maveraünnehir’de de Samanoğulları müstakil bir devlet olarak ortaya çıkmıştır.



İmam Maturidi, devlet-hilafet merkezi olan Bağdat’tan uzak bir bölgede yaşamaktaydı ve hatta siyasal iktidarla ilişkilerinin iyi olmadığı belirtilmektedir. Eşarîlik ise, Nizamiye medreselerindeki ders müfredatı içerisinde yer almış ve devlet imkanlarından yararlanmıştır.



Eşarîliğin bu zaferinin arkasında Bakıllanî ve özellikle de İmam Gazzali gibi alimler vardır. Ancak Eşarîlik, tüm İslam dünyasındaki yaygınlığını büyük oranda İmam Gazzali’ye borçludur. Bu anlamda Maturidîliğin bir Gazzali’ye ihtiyacı vardır. Gerçi, Maturidi’nin doktrin ve üslubunu daha anlaşılır ve sistematik bir şekilde ele alan Ebu’l-Mu’in e’n-Nesefî "Tebsiratu’l-Edille" isimli eseriyle Gazzali’nin Eşarîlik için yaptığı entelektüel katkıyı yapmaya çalışmıştır ama bu ilmî faaliyet, siyasî ayağı bulunmadığı için eksik kalmıştır. Çünkü Gazzali’nin rolü sadece Eşarîliği benimsemek ve onu yorumlamakla sınırlı olmayıp siyaset içerisinde yer alarak da devletin eğitim-öğretim organında sorumluluk sahibi olmuştur.



Maturidi’nin çağdaşı olan İmam Eşari, ömrünün kırk yılını Mutezile içerisinde geçirmiş, bazı konularda fikir ayrılığına düşmüş, tarih kaynaklarında yer alan bilgilere göre; bir gece rüyasında Hz. Peygamberi görmüş ve onun uyarıları sonucu doğru yolu bularak Mutezileyi terketmiştir. Mutezilenin Basra ekolüyle fikir mücadelesine girişmiş, fikir ve yaklaşımını doğru bulduğunu söylediği Ahmed b. Hanbel’in taraftarlarına (Ehl-i hadis, Selefiyye) sıcak mesajlar vermesine rağmen onların da kabulüne mahzar olamamıştır. Ardından kendi kelamî yöntemiyle doktrinini açıklamış ve Sünnîliğin büyük itikadî mezheplerinden biri olan Eşarîliğin kurucu fikirlerini belirlemiştir.
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla