[xsansar]

SERDAR AKİNAN YAZIYOR
Sen ne yaptığını biliyor musun?' dedi askerliğini Güneydoğu bölgesinde yedek subay olarak yapan bir arkadaşım, 'O yıllarda yaşananlara dair ilk kez muvazzaf olmayan subaylar konuştu. Bu senin tahmininden çok daha önemli bir sürecin başlangıcını tetikleyecek...'
Açıkçası, ben bile bu kadarını beklemiyordum.
'Kan Uykusu'na gelen tepkiler olağanüstü.
Osman Pamukoğlu Paşa ile Hakkari'de 93-95 yıllarında yaşananlara dair, saatler süren, ilk söyleşiyi yaptığımda nasıl bir tablo ile karşı karşıya olduğumu gördüm.
O süreçte kaydedilen operasyon görüntülerini ilk kez izlediğimde ürperdim.
O yüzlerce fotoğraf özel arşivlerden çıkıp önüme konduğunda; Alandüz'de kar altında bekleyen askerin yüzündeki ifadeyi gördüğümde tüylerim diken diken oldu.
Ne zaman ki söyleşiler başladı.
İşte o zaman hayretler içinde kaldım.
Erinden tim komutanına, tabur komutanından tugay komutanına süreci yaşayan ve yaratan o kadro anlatıyordu.
O söyleşileri yaptığımız karanlık stüdyoya, aramızda yaşayan, mütevazı insanlar olarak giriyorlardı.
Saatler süren söyleşiler bittiğinde ben karmakarışık oluyordum.
Ürpermiş, ağlamış, üzülmüş, affallamış, gülmüş, hayranlık ve gurur duyguları içinde onları yolcu ediyordum.
Geldikleri mütevazılıkla çıkıp kalabalıklara usulca karışıyorlardı.
Sonra deşifreler geldi.
O anlatılanları yüzlerce sayfaya dökülmüş halde tek tek defalarca okudum.
Ve, şunu gördüm, her ne yaparsam yapayım, yetmeyecekti.
Kanımca kararımca kestim biçtim yapıştırdım.
Ortaya 2 saatlik bir özet çıktı.
Askeri açıdan yaşananların, taktiksel boyutta, grafiklerle anlatılması bugüne kadar zihinlerimizdeki, 'Güneydoğu'da operasyon' kelimelerinin görsel (kavramsal?) karşılığının kodlarını etkiledi...
O dağ silsileleri nasıl kuşatıldı, az çok hayal edebildik.
Bu önemliydi.
Ama çok daha mühimi, sanırım şu tespitlerde yatıyor.
1993-1995 PKK'ya karşı verilen mücadelenin en mühim, en sert sürecidir.
O dönemde, sadece bir bölgede yaşananlara dair, başta kurmay kadrosu çıkıp kamuoyuna olan biteni tüm boyutlarıyla anlatabiliyorsa.
Bu anlatımdan Ankara'ya, diplomasiye ve askeriyeye dair her boyutuyla somut, sağlam eleştiriler çıkabiliyorsa.
Bu yapılan artık kendisinden de önemlidir.
Paylaşılan bu sürecin öncesi, sırası ve sonrasında orada görev yapan yüzbinlerce insanımız var.
Yüzbinlerce tanığımız var.
Çoğu artık sivil yaşamda.
Bir dönemin muhasebesine katkıda bulunmak için sadece askerlik fotoğraflarını değil hafızalarına kanla kazılı o anıları da paylaşabileceklerini, 'Kan Uykusu' sayesinde gördüler.
Böylesi bir şey neden gerekli ve önemli?
Bu soruyu 'Kan Uykusu'nu izledikten sonra daha iyi anlayacaksınız.
Ben anladım.
O belgeselin sonunda bitmek bilmeyen bir liste yayınlıyoruz.
Hakkari özelinde 1993-1993 yılında şehit verilen askerin adı soyası, memleketi, doğum tarihi ve şehit düştüğü yer.
20 yılda tam kaç adet şehit verildi bilmiyorum.
Kaç gazimiz olduğunu bilmiyorum.
Artık bildiğim şu:
Sadece bu belgeselde ortaya çıkan birkaç sorunun yanıtını bulmak ve hesabının sorulmasına vesile olmak, o dağlarda kaşı sıyrılan tek bir çocuk için boynumun borcudur.
Bu çocuğun bu topraklarda doğduğu yerin ayrıca hiçbir önemi de yoktur.




Mutlaka Izleyin


Upload bana ayit


Sifre YOK


Toplam 7 Part


++++
Part 1
http://rapidshare.com/files/13000718...XviD.part1.rar
Part 2
http://rapidshare.com/files/13003379...XviD.part2.rar
Part 3
http://rapidshare.com/files/13006144...XviD.part3.rar
Part 4
http://rapidshare.com/files/13009307...XviD.part4.rar
Part 5
http://rapidshare.com/files/13012387...XviD.part5.rar
Part 6
http://rapidshare.com/files/13015463...XviD.part6.rar
Part7
http://rapidshare.com/files/13016754...XviD.part7.rar