| 
				  
 C-Ç
 CEM’İYYET
 Birbirine uygun veya birbirine karşıt anlamlı sözcükleri bir arada bulundurma. Böyle sözlere cem’iyyetli adı verilir.
 
 CEVAZ-Î EDEBÎ
 Sözcüğü vezne uydurmak amacıyla bazı değişikliklerle kullanılması, hecelerin, seslerin ucun ya da kısa okunması şeklinde yapılan yanlışları hoş karşılama. Şiirde böyle kullanışlar "kusur" kabul edilir.
 
 CEZÂLET
 Söyleyişleri kulağa sert gelen sözcükleri tanımlar. Uyumu konuya göre ayarlayan önemli bir anlatım şekli. Örneğin, sanatçı şiddet, büyüklük, vakar, ölüm, korku, savaş gibi konuları anlatırken ya da işlerken, sözcükleri de anlattığı konuya uygun düşecek kalın sesliler arasından seçer. Savaşı anlatırken çekâçâk, gülbank gibi sözcüklerin kullanılması gibi. Bu tür kalın seslilere elfâz-ı cezele, taşıdıkları niteliğe de cezâlet denir. Örneğin:
 Saflar düzüp hücum hücum edilecek hayl-i düşmene
 Dehşet âsimân u zemîn pür-figân olur
 
 Evc-i havâda çekâçâk ı tigden
 Âvaz-ı ra’d u sâika reh-gümkünân olur
 Nef’i
 
 CÖNK
 Halk edebiyatı ürünlerinin yazıldığı defterler. Bir tür antoloji sayılırlar ve yazarlarının kim olduğu çoğu zaman bilinmez.
 
 ÇAPRAZ KAFİYE
 Dörder mısralı bendlerle kurulan nazım şekli. Her dörtlüğün tek sayılı dizeleri ile çift sayılı dizeleri kendi aralarında kafiyelidir. Dörtlük sayısı sınırlı değildir. Her tür konuya uygun olduğu için çok kullanılır. Çaprazlama da denir. Örneğin:
 Hâfız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış
 Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle
 Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
 Eski Şîrâz-ı hayâl ettiren âhengiyle
 Yahya Kemal Beyatlı (Rindlerin Ölümü)
 
				__________________ Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin...
 |