Tek Mesajı Görüntüle
Old 04-16-2007, 09:36 PM   #1
ChallengeR
Daimi Üye
 
ChallengeR Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Konum: Naapcan Sapıh
Mesajlar: 411
Teşekkür Etme: 5
Thanked 12 Times in 8 Posts
Üye No: 10323
İtibar Gücü: 1509
Rep Puanı : 645
Rep Derecesi : ChallengeR is a name known to allChallengeR is a name known to allChallengeR is a name known to allChallengeR is a name known to allChallengeR is a name known to allChallengeR is a name known to all
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Eski İnsanların Tuvaletleri

İnsanlar tarihlerinde çok uzun bir süre tuvalet kullanmadılar. Başlangıçta hayvanlar nasıl yapıyorlarsa, onlar da öyle yaptılar. İşlerini en yakın çalının dibinde veya bir ırmak kenarında görebiliyorlardı. Ancak toplumlar geliştikçe, köyler, kasabalar ortaya çıktıkça tuvalet ihtiyacını karşılamak için daha uzak mesafelere gitme zorunluluğu doğdu. Ayrıca açıkta bırakılan atıkların yarattığı kötü koku ve hastalık tehlikeleri de insanlarda bu konuda bazı önlemler almanın zamanının geldiği bilincini oluşturdu.

Binlerce yıl önce Sümerler, Mısırlılar ve Hindistan'da yaşayanlar oturakta oturup, ihtiyaçlarını giderdikten sonra oturağa düşenleri uzakta bir yerlere döküyorlardı. İki bin yıl önce ise Romalılar ilk basit tuvaleti kullanmaya başladılar. Atıklar oturdukları deliğin içine düşüyor, deliğin altından akan su onları uzağa taşıyordu.

Çiftçilerin, açık arazide çalışanların ise zaten böyle bir dertleri yoktu. Tarlanın bir köşesine çukur kazıyor, çukur yeterince dolunca, toprakla dolduruyor ve başka bir çukur kazıyorlardı. *******i ise yataklarının altında bir lazımlık bulunduruyorlardı.

Ortaçağda kale ve şatolarda atık bir delik vasıtası ile binanın etrafındaki su birikintisine düşürülüyordu. Bir yere tuvaletini yapıp, onu bir tanktan gelen su ile sürükleyip, uygun bir yere bırakma fikri ilk olarak Kraliçe 1. Elizabeth zamanında, 1589 yılında John Harrington'dan geldi. Ancak o zamanlar İngiltere'deki evlerde ne böyle bir tankı dolduracak, ne de atığı alıp götürecek su sistemi vardı.

Günümüzdekilere benzer bir tuvalet ancak iki yüzyıl sonra 1778'de İngiltere'de bir saat yapımcısı olan Alexander Cumming tarafından tasarlandı ve Joseph Bramah tarafından geliştirildi. Tuvaletlerden evlere yayılan kötü koku ise 1849 yılında Stephen Green'in 'U' şeklinde bir boruyu tuvaletin çıkışına monte etmesi ile son buldu. Tuvaletlerin ve günümüzde lavaboların da altında bulunan bu 'U' şeklindeki boruda her zaman bir miktar su kalır ve kokunun oluşmasını önler.

Tabii o zamanlar tuvaletler dökme demirden yapılıyordu. Sonra düzgün yüzeylerinin temizlenme kolaylığı bakımından seramik tuvaletler üretilmeye başlanıldı. 1888 yılında ise tuvaletlere zinciri çekilince suyu akan klozetler ilave edildi.

Bizde tuvaletler için hela, kenef, ayakyolu, WC., 00, yüznumara gibi birçok isim kullanılır. 'WC.' İngilizce ismindeki 'Water Closet'in baş harfleridir. Yüznumaranın hikayesi ise değişik. Eskiden Fransa'da otellerde tuvaletler koridorların uçlarındaydı. Odaların her birine birer numara verirken, tuvaletlere numarasız demişler ve '00' diye işaretlemişlerdi. Fransızca'daki 'numarasız' kelimesi ile ' 100 numara' kelimesi hemen hemen aynı telaffuz edildiğinden, bizde Fransızcası biraz kıt birinin tercüme hatası sonucu 'yüznumara' olarak yerleşmiştir.
ChallengeR çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla