| Forum Kalfası 
				 
				Üyelik Tarihi: Dec 2006 Konum: Napcan!?? 
					Mesajlar: 7,221
Teşekkür Etme: 75
 Thanked 78 Times in 60 Posts
 
Üye No: 24380
 İtibar Gücü: 2857 Rep Puanı : 3451 Cinsiyet : Erkek      | 
				  
 Dünyanın sesini duyabiliyor  musunuz? Hiç aşık oldunuz mu? Siz misiniz, orda mısınız, yaşıyor musunuz? Hani  sihirli saatleri vardır ya yaşamın; bir ihtimal her sabah pencerenizin kenarına  gelen ve sizi uyandıran güvercinin kanat seslerinde saklıdır saniyeleri, bir  ihtimal sonbaharın her gelişinde yapraklarını yerçekimine teslim eden kestane  ağacının yalnız fakat bir o kadar mağrur duruşunun kişisel direnişinde! Kim  bilir muhtemelen, saniyelerini çıkartıp dakikalarına ekleseniz ucundan da olsa  yakalayabilirsiniz yaşamın sihirli saatlerini. Bülbülde olabilirsiniz gül de.  Aşk yanı başınızdadır çoğu vakit, dikkatli bakılacak bir çift gözde; belki  dünyanın sesinde, belki de sıra sizde! 
 Bülbül güle sevdalı ama gül çok  nazlı. Bülbül bekler gülün yollarını, gül hiç mi hiç olmaz oralı. Bülbül bir  adım atar gül iki adım kaçar. Bülbül aşıktır güle, gül ise malum. Bilindik  hikayelerin yazılmayan kelimelerinde ve yazılan aşkların bilinmeyen  hikayelerinde o da meyillidir bülbülün gönlüne. Zamanın ötesinde ve ararken  sonsuzluğun sorularına en ümitli cevapları, yaşam tüm heybetiyle sunar hiç  bitmeyecek yarınlarını biz insanlara. Ah çekeriz işte o anda, ah bir de gülün şu  dikenleri olmasa...
 
 Bülbül güle dedi ki: ”O kadar çok merak ediyorum ki  seni. Kim bilir şu an ne düşünmekte, ne yapmaktasın? Aşkım sonsuz. Hadi aç  kapılarını gönlünün bana. Anlat sırrını usulca, aydınlat sana giden karanlık  yolları, bana bir yol göster; yani dedim ya, belki de demedim ama demek  üzereyim, seçenek koy önüme. Beni sen yap güneşli aşk mevsimlerinde.  Umutsuzluğuma biraz yarın biraz, biraz belki, elin değmişken biraz da ümit ver,  şöyle tek bir silkinişte dağıt puslu tahminlerimi sonra da aç kapılarını  gönlünün, yavaşça anlat sırrını bana!’’
 Gül bülbüle cevap verdi: ’’Benim  sırrım sende saklı. Eğer beni seveceksen olduğum gibi sev. Benden bir şey  bekleme, ihtiyaç duyma sevgime. Karşılıksız sev. Sen bülbülsün ben gül. Gönlüme  güven olmaz ki. Bir bakarsın yanı başındayım, bir nefes kadar yakında; bir de  bakarsın çoktan gitmişim uzaklara, bir acı kadar gerçek; kendi  yalnızlığımdayım...’’
 
 Bülbül güle yalvardı adeta: ”Dur gitme! Eğer  gidersen, sen gidersen o kadar anlamsızlaşır ki her şey. Bak oldu ki gittin  diyelim, ama gitmezsin, olmaz ya gelmeyeceksin bir daha, ama gitmedin ki, bir  düşün bakalım nasıl çekilir sabahları bu şehrin, nasıl söner neon ışıklı sokak  lambaları bir anda, bir anda nasıl ıssızlaşıverir en kalabalık caddesi ve nasıl  esmez yeni yaşamlar getiren rüzgarı. Bir düşün bakalım ben ne yaparım sensiz.  Her anımda bir sen, her sende bir ben gizli; hayır gidemezsin! Eğer gidersen,  sen gidersen sonu gelir kelimelerimin. Gitme...’’
 
 Gül sevdalı ama  kararsızca: ’’Sen misin bunları söyleyen bana. Gerçek misin acaba? Beni ne kadar  tanıyorsun. Aşksa eğer bu sonuna kadar gider misin?Düşünmeden, korkusuzca  seveceksin. Anlamıyor musun hala, benden yar olmaz sana. Ne istersin, neden  karıştırırsın aklımı? Vazgeçmiyorsun hala, o kadar mı güçlü aşkın. Sen nereden  çıktın?’’
 
 Bülbül son bir umutla: ’’Herhangi bir saati paylaş benimle.  Anlatayım sana o zaman her şeyi. Sadece dinle beni, cevap vermesen de olur  boşuna yorma kendini. Issız *******de yıldızlara nasıl hükmettiğimi dinle  mesela, nasıl adını yazdığımı gökyüzüne ve sabah olunca görmeyesin diye nasıl  sildiğimi gece bulutlarının yardımıyla. Sesini duyunca nasıl geride bıraktığımı  sabahsız günleri ve nereye ne için gittiğimi öğren. Cevap vermesen de olur  sadece dinle beni.’’
 
 Gül cevapladı son kere: ’’Boşuna yorma kendini. Ben  aşkımı sözcüklerin ulaşamadığı yerde yaşarım. Bana anlatma bana bak: Bazen tek  bir bakış, binlerce kelimeden daha etkilidir ve asla emin olamazsın hiçbir  şeyden, çünkü gerçeğin rengi gridir. Gerçeksen eğer devam et beni sevmeye. Hem  bak hala gitmedim, gidemedim...’’
 
 Aşk yanı başınızdadır çoğu vakit.  Bülbülün sonsuzca yalvarışında ve gülün bilinmez sevdasında çıkar karşınıza.  Dünyanın sesidir aşk! Eğer istiyorsanız, duyarsınız. Zamanın ötesinde ararken  sonsuzluğun sorularına en ümitli cevapları, yaşam tüm heybetiyle sunar size hiç  bitmeyecek yarınlarını ve bülbül misali ah çekersiniz o anda: ’’Ah birde gülün  şu dikenleri olmasa...’’
 |