AVRUPA KAHVEYİ DE KAHVEHANEYİ DE BİZDEN ÖĞRENDİ
Avrupa' nın kahveyle tanışması Osmanlı ve Venedikli tüccarlar aracılığıyla olmuştur. 1615 yılında İtalya' ya götürülen kahve, uzun süre seyyar satıcılar tarafından limonata gibi sokaklarda satılmış, ilk kahvehane ancak 30 yıl sonra 1645'de de Venedik'te açılmıştır. Yani bugünkü Starbucks'ların... Gloria Jeans'lerin belki de ataları diyebileceğimiz ilk kahvehane.
Kahveyi Fransızlar da Avusturyalılar da İngilizler de sayemizde tanımışlardır.
Kahve, 1669'da XIV. Louis devrinde elçimiz Süleyman Ağa tarafından "sihirli içecek'' adıyla Paris sosyetesine tanıtılır ve çok beğenilir, rağbet görür. Beğenilmez mi, Fransızlar ağızlarının tadını bilen insanlardır. 1686'da da Café de Procope ismiyle Paris'in ilk gerçek kahvehanesi açılır ve hatta o zamanın Rousseau, Diderot ve Voltaire gibi pek çok ünlü kişileri bu mekânda kahvenin tutkunu olurlar.
Avusturyalıların kahveyle tanışması ise 1683 yılında IV. Mehmet zamanında başlatılan ve bozgunla biten II. Viyana Kuşatması sonrasında olmuştur. Osmanlı ordusu geriye çekilirken arkasında deve, sığır, katır, koyun ile çuvallar dolusu buğday, pirinç, bal gibi yiyecek maddeleri ve 500 çuval da siyah, hoş kokulu taneli ne olduğu bilinmeyen bir şey de bırakmıştır. Ne deveyi, ne kahveyi tanıyan Viyanalılar, önceleri bu taneleri deve yemi sanırlar. Hatta bir kısım çuvalları yakıp bir kısmını Tuna nehrine bile atarlar. Ama, uzun seneler Türklerin arasında yaşadığı için kahvenin ne olduğunu bilen ordunun tercümanı Georgi Kolschitzky, savaşta gösterdiği başarıların karşılığı olarak bu çuvalların kendisine verilmesini ister. Bu uyanık Polonya'lı, önce ev ev dolaşarak, sonra çadır kurup halka bedava kahve ikram ederek Viyana' lıların bu içeceği tanımalarını sağlar. Bu da, günümüzde de Nescafe'cilerin uyguladıkları yöntemin her halde ilk şeklidir.
Kahvenin sevilip aranılır olmasıyla Viyana'da ilk kahvehaneler ardı ardına açılmaya başlar.
İngilizler de kahveyi Oxford' da 1637'de bir Türk sayesinde tanırlar. Kahve özellikle öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından çok benimsenir ve hatta Oxford Kahve Kulubü bile kurulur, şehirde de 1650' de Angel ismindeki ilk kahvehane açılır.
Bir İngiliz gezgin olan Charles MacFarlane' in bundan kaç yüzyıl önce söylediği söz aynen geçerli: Türkler kahvesiz yaşayamaz
__________________
M@D_VIPer Nickten Öte..Bir Markadır...
Her Gidişin Bir Dönüşü,Her Bitişin Bir Başlangıcı Vardır..!!!
|