MALZGİRT ZAFERİNİN KAZANILMASINDAN SONRA BİZANS’IN DURUMU
Roma İmparatorluğu'nun 395 yılında parçalanmasından sonra başkenti İstanbul olan Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) kurulmuştu.
Bizans bin yılı aşan siyasî varlığı süresince Avrupa'dan, İslâm dünyasından ve Kafkaslardan çeşitli saldırılara maruz kalarak zor durumlara düşmüştü. İslâm orduları karşısında gerileyen Bizans, Kuzey Afrika'daki topraklarının tamamını kaybetmişti.
XI. yüzyıla gelindiğinde ise Ön Asya'da Güneydoğu Toroslara kadar gerilemişti. Ortaya çıkan iktidar kavgaları devleti zayıflatmış durumdaydı. Halk, ağır vergiler ve tekfur denilen valilerin baskısı altındaydı. Yüzyıllarca süren savaşların etkisiyle Anadolu'nun nüfusu da azalmıştı. Anadolu'da bulunan Bizans askerleri aç, parasız ve disiplinsiz bir durumdaydı. Bizans bu olumsuz gelişmelere rağmen varlığını sürdürmeye çalışmış ve her defasında durumunu düzeltmeyi başarmıştı.
XI. yüzyıl ortalarında Bizans, doğudan gelen Selçuklu Türklerinin akınları ile karşı karşıya kaldı. Türklerin akınları karşısında pek fazla bir direniş gösteremeyen Bizans, Malazgirt Savaşı sonunda yeni bir döneme girdi. Bu savaş ile gücünü önemli ölçüde kaybederek Türklerin Anadolu'yu fethetmelerini engelleyemedi. Devletin otoritesi zayıfladı. Sadece doğuda değil Balkanlarda da büyük bir çöküntü yaşadı. Çok zor duruma düşen Bizans İmparatorluğu, Roma'da oturan papadan yardım istemek zorunda kaldı. Bizans'ın bu yardım isteği, ileride göreceğimiz Haçlı seferlerinin sebeplerinden biridir.
Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra yapılan fetihlerle Anadolu'ya yerleşmeye başlayan Selçuklular, dört yıl gibi kısa bir süre sonunda Marmara denizine kadar ulaştılar. Bizans, Türklerin Anadolu'daki bu hızlı ilerleyişine engel olamadı.
|