Tek Mesajı Görüntüle
Old 07-18-2007, 04:43 PM   #2
[FX][SOLDIER]
Bağımlı Üye
 
[FX][SOLDIER] Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Konum: İst.
Mesajlar: 3,489
Teşekkür Etme: 22
Thanked 136 Times in 66 Posts
Üye No: 5863
İtibar Gücü: 2343
Rep Puanı : 20870
Rep Derecesi : [FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute[FX][SOLDIER] has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

KÜLTÜR FELSEFESİNİN KISA TARİHÇESİ

Yazının başında, toplum hâlinde yaşayan insanın ve giderek insanlığın köken, nelik (mâhiyet), nitelik ve tarih içinde geçirdiği değişimler üzerine düşünülen her durumda kültür felsefesinin içinde bulunulduğu belirtildi. Bu geniş açıdan bakıldığında, kültür felsefesini M.Ö. VIII yüzyıla, Hesiodos'a kadar geriye götürmek olanaklıdır. Hesiodos 'un şiirinde, kendisine kadarki kültürel değişmeler ve kültürün değişik tarihsel görünümleri üzerine bir değerlendirmeye rastlanır. O, İşler ve Günler adlı eserinde beş çağ (altın, gümüş, tunç, kahramanlık ve demir çağları) ayırır. Altın çağ, Hesiodos'ta insanlığın cennet çağıdır ve onu izleyen çağlar için hep bir model olarak özlemle anılır. Hesiodos'un mitolojik şiirindeki geride kalmış altın çağ figürü ve özlemi, pek çok eski dinde de tekrarlanır. Bu mitolojilerde ve dinlerde kültür değişmeleri belirli ve o ân için geçerli dinsel/ah- lâksal bakış açıları altında normatif bir değerlendirmenin konusu yapılır. Böylece kültür üzerine ilk düşünsel yönelimlerin mitolojilerden ve dinlerden geldiğini saptıyoruz. Kültürü ve kültürel değişmeleri bilme konusundaki bilişsel (cognitiv) isteğe bir normatif ilginin ve bir normatif değerlendirmenin eşlik etmesi olgusuna, Hesiodos'tan günümüze kadar hep rastlanır. Öyle ki, günümüzde de, bir kültür bilimine ve bir kültür felsefesine bir normatif kültür eleştirisinin eşlik etmesi, bunların çoğu bilim adamı ve filozofta iç içe geçmeleri, hep rastlanan bir olgudur. Bu konuya yazının sonunda yeniden döneceğiz. Hesiodos'un geriye-bakışlı (retrospektif) kültür yorumuna karşılık, varolan herşeyin değişmez yasalara göre aynı şekilde oluşup devindiği temel tezinden hareketle


ÇEMBERSEL-DÖNGÜSEL

Çembersel döngüsel bir kosmos anlayışı geliştiren Grek felsefesi, aynı çemberselliği/döngüselliği kültürde de görmek istemesiyle, çemberselci/döngüselci bir kültür felsefesine örtük hâlde sahiptir. çemberselci/döngüselci antik kültür felsefesi, kendi çağlarında tanınmadan kalan İbni Haldun ve G. Vico'da olduğu gibi, yüzyılımız- da O. Spengler ve kısmen A. Toynbee'de de genel çizgileriyle kendini gösterir. İbni Haldun Vico Spengler kültürlerin organizmalar gibi doğup, büyüyüp geliştiklerini ve sonunda öldüklerini belirtirler. Doğma, büyüme, gelişme ve ölüm, tüm kültürlerin zorunlu olarak geçirdikleri aşamalardır, ortak yazgıları- dır ve hiçbir kültür bu çembersellik/döngüsellikten kurtulamaz. Kültürler farklı olabilirler; hattâ onları belli tipler altında gruplandırmak da olanaklıdır (Spengler'de 8, Toynbee'de 24 kültür tipi sıralanır); ama her biri kendi içlerinde yukarıdaki aşamaları yaşarlar ve son aşama olarak ölürler.


ÇİZGİSEL İLERLEMECİ

Geriye-bakışlı çemberselci/döngüselci kültür felsefesi türleri yanında, özellikle Batı felsefesinde tarihsel etkisi en geniş kültür felsefesi türü olarak Çizgisellilerlemeci kültür felsefesini görüyoruz. İlk kez Agustinus’la birlikte Hıristiyan teolojisi nin resmî anlayışı olarak gelişen bu kültür felsefesi türünde, tüm. insanlığın gelecekte erişilecek olan bir en yüksek kültür ideali- ne doğru sürekli bir ilerleme ve yükseliş içinde geliştiği ileri sürülür. Hıristiyanlıktan kaynaklanan bu çizgisel/ilerlemeci anlayış, 18. yüzyıl Aydınlanma felsefesinde ve özellikle 19. yüzyıl - da ortaya çıkan sistemci tarih/kültür felsefelerinde de (Comte, Hegel, Marx) belirleyicidir.

Çizgisel/ilerlemeci anlayış, özellikle Alman İdealizmi içerisinde bir tin (Geist) öğretisi içerisinde sistemleştirilmiş ve insanın ve kültürün tüm varoluş formlarında bir tanrısal tözün kendini zaman (tarih) içinde açıp gerçekleştirdiğine inanılmıştır (Hegel). Tüm insanlığı ve kültürü bir tözsel birliğe doğru ilerleme içinde gören bu idealizm, kültürü, tanrı- dan hareketle "yukarıdan aşağıya" doğru inen bir tümdengelimcilikle (dedüktivizm) açıklıyordu. Buna karşılık pozitivizm, Hıristiyanlığın mirası olan aynı çizgisel/ilerlemeci anlayışı, somut kültür fenomenlerini gözleyip aralarındaki bağıntıyı nedensel yoldan açıklamak isteyen ve bu yüzden "aşağıdan yukarıya" doğru giden bir tutumla devam ettirmiştir (Comte). Marksist Kültür felsefesi de, kendi tarihsel materyalizmine dayalı olarak, kültür fenomenlerini ekonomiyi temel güdümleyici olarak gören bir analiz içinde, ama Hıristiyanlığın mirası olan aynı çizgisel/ilerlemeci anlayışla açıklamak istemiştir.

Öbür yandan 19. ve 20. yüzyıllarda pozitif doğa bilimlerin yöntemlerini örnek alan ve bu bilimlerin verilerine dayanmak isteyen "sosyal bilimler" içerisinde de "bilimsel" olduğu iddia edilen pek çok kültür kuramının ortaya çıktığını görüyoruz.

Burada kültürü biyolojik bir temele ve evrimci bir modele ;öre açıklamak isteyen ve çoğu Darwin'den esinlenen "biyoloik kültür kuramları" (Freud), kültürü fiziksel enerjinin düşünsel sanatsal formlar içerisindeki dışlaşması sayan "fiziksel/ener- etik kültür kuramları" (Ostwald) sayılabilir.

Öbür yandan, özellikle yüzyılımızın ilk yarısında Anglosakson sosyolojisi içerisinde bir kültür kuramları enflasyonu ile karşılaşıyoruz. Burada yapısalcı yapısalcı/işlevselci organisist lingüistik ,coğrafya ve iklim temelli vb. pek çok kuram vardır. Bir başka yönden, yüzyılımız, "kültür felsefesi" teriminin kullanıldığı yüzyıl olmuş ve Scheler, Hartmann, Rothacker, Heidegger ve Gadamer'e kadar, değişik kültür felsefelerine tanık olmuştur.
[FX][SOLDIER] çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla